dore okulları
Malatya
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.87
  • ALTIN
    2393.5
  • BIST
    10276.88
  • BTC
    64136.181$

Adem İnsanoğlu Belediye şirketlerini yazdı


Adem İnsanoğlu Belediye şirketlerini yazdı
Malatya Time yazarı Adem İnsanoğlu, Belediye şirketleri ve Belediye iştiraklerine ilişkin tespitlerini aktardı.
Narin

Bugün ki yazımda, daha önce yazmış olduğum yazılar ve malatyatime.com'da çıkan haberler ışığında, Malatya Büyükşehir Belediyesinin iktisadi teşebbüslerinden; esenlik, motaş ve kültür a.ş.'yi değerlendirmeyi düşünüyorum

 

Esenlik

Malatya Büyükşehir Belediyesinin iktisadi teşebbüsü olan Esenlik Ltd. Şti. ile ilgili bugüne kadar çeşitli yazılar yazdım. 4 Ağustos 2013 tarihinde "Esenlik Markalı Fiyasko" başlıklı bir yazı kaleme aldım. Dileyenler yazıya http://www.malatyatime.com/haber-esenlik_markali_fiyasko-9862.html linkinden ulaşabilirler. Yazıda Esenlik tarafından kurulan kimya (temizlik malzemeleri) fabrikasını eleştirmiş ve gereksiz bir yatırım olduğunu vurgulamışım. Üzerinden bir yıldan daha uzun bir süre geçtiği halde Epak markalı bu ürünlerin pazarda pay edinebildiğine şahit olmadım. Yine yazıda dikkat çekici bir konuya daha temas etmişim. Esenlik şirketi tarafından kurulması düşünülen "kayısı konsantre fabrikası" ile ilgili aynen şunları yazmışım. "Ha bu arada bugünlerde çok popüler oldu, Esenlik Konsantre Meyve Suyu Fabrikası kuracakmış ve bu fabrika Malatya kayısısının geleceğini değiştirecekmiş. Bir nevi seçim öncesi hayran toplama amaçlı bir propaganda. Yoksa yıllardır bunu herkes söylüyordu, yeni mi akıllarına geldi kayısı işleyen bir fabrika kurmak? Herhalde bir kayısı fabrikasından ayrılan danışman bulmuşlarda bu kararı almışlar. Şimdiden hatırlatayım Konsantre Meyve Suyu Fabrikası da Kimya Fabrikası gibi fiyasko ile sonuçlanmasın sakın." Gelinen süreçte konsantre fabrikası ile ilgili, o günkü söylemden öteye bir adım dahi atılmadığı görmek, yanılmadığımı gösteriyor. Keşke yanılmış olsaydım. Aldığım duyumlara göre, kayısı konsantre fabrikası için yüklü miktarda para harcanmış fakat daha sonra yatırımdan vazgeçilmiş. Eğer bu iddia doğru  ise, trilyonlarca liranın heba edildiği anlamına gelir bu.

Geçtiğimiz aylarda, "Esenlik Nereye" başlığıyla iki yazı kaleme aldım. Yazılarda birçok iddia ortaya koydum. Bazı iddialarımız sonuçlarını vermiş. Örneğin; ihalesiz alınan ürünler için ihale yapılmış, yöneticiler davranışları ile ilgili uyarılmışlar. Aslında, "yazdığım yazı sonrası belediye başkanı tarafından derhal soruşturma açılıp, iddialar incelenmiş, sorumlular hakkında gerekenler yapılmış ve sıkıntılar giderilmiş" demek isterdim ama diyemiyorum. Zira belediyede bunu yapabilecek ne bir yönetim ne de soruşturma yapacak kabiliyette çalışanlar var. Her şey bir tarafa, bütün sorunların baş aktörü olan genel müdür yardımcısının hala yerini koruyor olması, aklıma "tencere dibin kara, seninki benden kara" deyimini getirdi. Birde papaz ile zangoç fıkrasını hatırladım.

Yazımda tulum peynirinin ihalesiz alındığını yazmıştım ihale yapmışlar ama göstermelik bir ihale. Yine aynı kişiden almışlar peyniri. (Genel Müdür Yardımcısının kirvesi.) Kahramanmaraş'taki manav reyonunda batırılan yüz milyardan hala haber yok. Onlarca müdür var esenlikte ve her birinin harcamaları hesapsız. Elbistan Şubesinin günlük cirosu 1.500,00 - 2.000,00 lira civarında ama 11 kişi çalışıyor. Yani aylık zararı 20.000,00 TL civarında. Bu halde bile çıkıp "biz şube sayısını arttırıyoruz" diyerek bununla övünüyorlar.  Çalışanların çoğu "tazminat alamam" korkusu ile şirketten ayrılmak istemiyor. Tazminat sıkıntısı olmayanlar fırsatını buldukları gün ayrılışlarını verecek durumdalar. Personel maaşları zamanında ödenmiyor. Ve daha neler neler... Tüm bunlar esenlik şirketinin adım adım batırıldığını gözler önüne seriyor.

"Esenlik batıyor" söylemim birileri tarafından kabul görmese de gelinen süreçte tedarikçilerin Esenlike ürün satmak istememesi, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Esenlik şirketinin tedarikçilere borcunun 47 trilyon lira olduğu söyleniyor. Bu durumda birçok tedarikçi parasını kurtarmak için mecburen ürün satıyor. Sosyal medya şimdiden "esenlik marketler satılıyor mu" iddiası ile çalkalanıyor.

 

Motaş

"Motaşın Aile Kartı Hangi Ailenin Kartı" başlıklı haber, 1 Ağustos 2013 tarihinde yayınlandı ve en çok okunanlar listesinde yer aldı. Habere http://www.malatyatime.com/haber-motasin_%C2%93aile_karti%C2%94_hangi_ailenin_karti-9818.html linkinden ulaşılabilir. Haberde Malatya Belediyesine ait Motaş şirketinde yaşanan trilyonlarca liralık vurgun iddiasından bahsetmiş ve haberin sonunda, "Asıl soru ise şu: MOTAŞ ile bağlantısını bulamadığımız bu aile kartları hangi ailenin kartları?"diye bir soru sormuşuz..Gelinen süreçte bu konu ile ilgili davanın, mahkemede hala devam ettiğini öğrendim. Süreci merakla takip ediyorum. Bu haberin yaygın medyaya bugünlerde bile yansıması ve sosyal medyada sürekli paylaşılıyor olması konunun ne kadar önemli olduğunu göstergesi. Trambüsün başarılı olup/olmayacağını sorguladığım  "Trambüs Kurbanları" başlıklı yazımın sonunda, "Temeli atılırken kurban kesilmeyen Trambüs sisteminin, başarılı olup/olmayacağını ve başarılı olmadığı takdirde kimlerin kurban edileceğini bekleyip göreceğiz." diye yazmışım. Trambüsle ilgili halen ciddi bir adım atılmadığını görüyorum. Birkaç adet trambüsün şehrimize getirildiğini ve arzı endam ettiğini hatta deneme sürüşlerinin bile yapıldığını gördük. Bir ara bu trambüslerden bir tanesini yakından inceleme fırsatı buldum. Şu an tedavülde olan "körüklü otobüslerden" tek farkları biraz daha konforlu olmaları. Trambüs sisteminin Malatya'ya getirilmesinin temel gayesi trafiği rahatlatmaktı. Fakat gördüğüm kadarıyla bu araçlar trafikte hiçbir rahatlamaya sebep olmayacaklar. Tam tersine trafikte yeni bir keşmekeşliğe sebep olacaklar. Eğer bu sistem başarılı olursa tek artısı yakıt tasarrufu olur. Objektif kriterlere göre para basması gereken Motaş sürekli zarar ediyor. Görünüşe göre trambüs sadece yakıt tasarrufu sağlayacak ve Motaş daha az zarar edecek. Bunun dışında trafikte bir rahatlamaya sebep olmayacaktır. Gerçi her ne hikmetse trambüs, hala vatandaşın hizmetine sunulmadı. Halkın tamamı "daha ne bekleniyor" diye soruyor. Bana göre 2015 seçimlerini bekliyorlar. Olası bir başarısızlığın, 2015 seçimlerinde Ak Partiye pahalıya mal olacağını düşünerek; trambüsü tedavüle sokmuyorlar gibime geliyor. Kimbilir belkide 2015 seçimlerini etkileyecek faktörlerden birisi de trambüs olur. Başarısı Ak Partiye, başarısızlığı diğer partilere yarar.

Bu arada motaştan memnun olanların hemen hemen hepsinin, motaşı kullanmayan kişiler ve 10.00-16.00 saatleri arası seyahat eden, ücret ödemeyen yaşlılar olduğunu öğrendim. Keşke Motaş tarafından memnuniyet anketleri yapılsa ve şikayet/öneri faaliyetleri etkin olarak işletilebilse.

Birde öneride bulunayım. Malatyalı yöneticilerinin hiçbirinin farkında bile olmadığı bir sorun var. Sorun ile ilgili çözüm önerim dikkate alınırsa, müsebbiplerine hem artı puan hem de dua olarak döner. Bütün büyükşehirlerde havaalanları ile şehir merkezi arası ulaşım, büyükşehir belediyesi tarafından karşılanmaktadır. Malatya'da ise havaalanı-şehir merkezi arası ulaşım halen Havaş tarafından karşılanmakta ve sefer başına 10,00 TL ücret alınmaktadır. 100 km ötedeki Elazığ'a 9,00 TL'ye seyahat edilebiliyorken, 25 Km'lik havaalanına 10,00 TL ücret çok fahiş bir ücrettir. Malatya Büyükşehir Belediyesinin bir an önce bu konuyu gündemine alarak çözüm üretmesi ve vatandaşları bu çileden kurtarması, hanesine yazılacak çok büyük bir puan olur. Motaş tarafından hiç beklenmeden Havaalanı seferlerinin başlatılması gerekir. Yöneticilerin tamamı makam araçları ile ulaşımlarını hallettikleri için böyle bir sorunları olmayabilir ama Malatyalılar için bu önemli bir konu.

 

Kültür A.Ş.

27 Mayıs 2014 tarihinde "Kültür A.Ş. ve Malatyaspor" başlıklı yazımda, "Malatya'nın Büyükşehir olması ile birlikte, güçlü bir Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı kurulacağı tahmin ediliyordu. Hal böyle olunca belkide Kültür A.Ş.'nin etkinliği de azaltılacaktı. Doğrusu Murat Nalçacı'nın görevden alındığını duyduğum zaman benimde aklıma böyle olacağı gelmişti. Ama Kültür A.Ş.'nin başına Sabri Akın gibi birisinin atandığını öğrendiğim zaman, konunun hiçte böyle olmadığını düşündüm." demişim. Aynı yazıda Kültür A.Ş.'deki iş çokluğundan bahsederken; "son yıllarda güvenlikten temizliğe, büro işlerinden sosyal yardımlara kadar çok farklı dallarda faaliyet gösteriyor. Bu sebeple asli görevi olan sosyo-kültürel faaliyetlerde başarı oranı düşmüş oluyor. Sabri Akın yönetimindeki Kültür A.Ş.'nin yapması gereken ilk iş, şirketi asli görevi olan sosyo-kültürel faaliyetlere kanalize etmek ve diğer işlerden arındırmak olmalıdır. Aksi halde yine bir sürü gereksiz işle ilgilenmek zorunda kalırlar. Kültür A.Ş.'nin yapabileceği işler ve faaliyetlerle ilgili uzun uzun konular sıralanabilir. Ama öncelikli iki konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunlardan birisi Malatya Kayısı Festivali diğeri Malatyaspor." şeklinde kaygı ve temennimi belirtmişim. Kültür A.Ş tamda benim belirttiğim gibi üzerindeki yüklerinden kurtarıldı ve asli görevi olan sosyo-kültürel faaliyetler dışındaki bütün işlerden arındırıldı.Fakat öyle bir arındırıldı ki; Kültür A.Ş.'nin esamesini duymaz olduk. Öyle ki; Malatya Uluslararası Film Festivalinde bile adını duyamadık. Benim önerdiğim iki konudan Malatyaspor ile ilgili hiçbir çalışması olmadı Kültür A.Ş.'nin. Malatya Kayısı Festivali ise, "Soma Faciası" bahanesiyle iptal edildi. Kültür A.Ş. benim tam başta tahmin ettiğim gibi tamamen pasifize edilmiş durumda. Bu durum nereye kadar ve ne zamana kadar devam eder, bekleyip göreceğiz.

 

Selametle...

 

Adem İnsanoğlu

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!