Ak Parti Mitingine dair...

ADEM İNSANOĞLU YAZDI

28 Mayıs tarihinde yapılan Ak Parti mitingi, seçim sonuçlarına dair tahmin yapmak için önemli bir ipucu niteliğindeydi. Genel olarak mitingler, sonuca birebir etki etmezler. Mitingdeki katılımın azlığını savunanlar; dışarıdan adam getirdiler, zorlama ile adam getirdiler vs. gibi nedenler ile asıl katılımcı sayısının daha az olduğunu iddia ederler. Bazıları ise; birçok insan işindeydi, kadınlar gelemedi, yaşlılar gelemedi gibi nedenler ile katılım az olsa bile daha fazla göstermeye çalışırlar. Son zamanlarda yeni bir hesaplama yöntemi var ki; o daha da ilginç. Google earth üzerinden alan ölçümü yapıp metrekareye düşen insan sayısı ile çarparak sayı hesabı yapılıyor. Aslında mitingler seçim sonuçlarına dair önemli bir ipucu değildir fakat güçlü bir propaganda aracıdır. Katılımın çokluğu parti üzerinde olumlu etki ederken, rakipler üzerinde olumsuz etkiler yapar. Bu sebeple mitingler sonrası herkes sayı hesabına düşer. Amaç kendi partidaşlarını motive etmek, rakipleri demotive etmektir. Son Ak Parti mitingi her yönüyle üzerinde önemle durulacak bir miting oldu. Bu sebeple diğer bütün mitinglerden farklı olarak seçim sonucuna dair önemli bir ipucu oldu.

Mitingin Geç Başlaması Nasıl Yorumlanabilir

Genel olarak mitingler belirlenen saatte başlamazlar. Bu durum bir saate kadar tolare edilebilir. Fakat bir saatten sonraki her dakika katılımcılar üzerinde olumsuz etki eder. Ak Partinin mitingi 3 saat geç başlamasına rağmen kalabalığın büyük bir kısmı, miting alanını terk etmedi. Bu partilerine olan bağlılıklarına dair önemli bir göstergeydi. Kalabalık içerisinde takati yetmeyip ayrılanlarda oldu ama geneli meydanda kaldı. Gecikmeye dair yapılan mazeret bildirimi doğrusu bana inandırıcı gelmedi. "Miting alanı boştu, doldurmak için başlama saatini geciktirdiler" iddiası ise; bana göre bir fanteziden öte değildi. Aslında saat 17:00'de alanda az insan vardı ama yarım saat bir saat sonra meydan tam doldurulmuştu. Bana göre mitingin geç başlamasının sebebi, Ak Parti Genel Merkezi kaynaklı. Seçim yasaklarının başladığı gün hazırlıksız yakalandılar diye düşünüyorum. Yani aslında sivil bir helikopter önceden ayarlanmadığından yada ayarlanan helikopter teknik olarak yetersiz olduğundan böyle bir sonuç çıkmış olabilir diye düşünüyorum. Tabi mitingin gecikmesi Ak Partililer üzerinde olumsuz etkiler yaptı. Rakipler ise neredeyse "takla atacak" kadar sevindiler. Bir ara "sanırım miting iptal edilecek" diye düşündüm. Geçte olsa başlayan mitingden dolayı, Ahmet Davutoğlu'nun üç defa arka arkaya "hakkınızı helal ediniz" demesi, mitingin en güzel anlarından birisiydi. Çok güzel bir tevazu örneği ...

Katılımcı Sayısı

Miting ile ilgili en önemli tartışmalardan birisi de katılımcı sayısı ile ilgiliydi. Bazı uçuk rakamların yanında çok komik rakamlar yazanda oldu. 10-15 bin yazan kişinin kimse tarafından makbul görülmediğini düşünüyorum. Aynı şekilde yüz bin rakamının da çok uçuk olduğunu biliyorum. Daha önceki katılımcı sayısı, benzer örnekler ve tecrübelerime dayanarak; kırk bin civarında katılımcının olduğunu tahmin ediyorum. Bu rakam, Ak Partililerin beklediği bir rakam değildi ama benim beklediğimden daha fazla bir rakamdı. Ben otuz bin kişiden fazla katılımın olmayacağını düşünüyordum. Ak Parti mahalle toplantılarına ve halkın tepkisine bakınca, katılımcı sayısının düşük olacağını düşünüyordum ama yanıldığımı gördüm. İl teşkilatının miting konusunda iyi çalıştığını belirtmeden geçmemek lazım. Normal şartlar altında katılımcı sayısı çok az görülebilir ama bu adaylar ile ancak bu kadar insan toplanabilirdi.

Ak Parti Malatya Yönetiminde İki Başlı Bir Yönetim mi Var?

Malatya teşkilatı ile ilgili olarak iki başlı bir yönetimin olduğu ve giderek bir ayrışmanın başladığına dair iddialar ortalıkta dolaşıyor. İddia sahiplerine göre bir tarafta Taha Özhan diğer tarafta Melike Öznur Çalık bulunuyor. Her ikisi de İl'de kendi sözünün geçerli olmasını istiyor. Melikemiz bu konuda Reis-i Cumhura ve ailesine olan yakınlığını ön plana çıkarırken, Taha Özhan Başbakana yakınlığını ön plana çıkarıyor. İki başlı bu yönetimin; miting tarihi, malatya seçim beyannamesi ve seçim çalışmaları ile ilgili konularda açık açık ortaya çıktığını ve ciddi tartışmaların yaşandığını belirtmek isterim. Belkide mitingde meydana gelen olumsuzlukların sebebi de bu tür bir tartışma olabilir.

Ak Parti Son Kozunu da Kaybetti!

Seçmenin gözünden bakılınca Ak Partinin, bu seçimde Malatya'da önemli bir oy kaybı yaşanacağı sürekli gündemdeydi. Bizde dahil herkes, Başbakanın mitinginden sonra bu durumun tersine döneceğini düşünüyorduk. Daha doğrusu başbakanın Malatya da bir bakanlık müjdesi vereceği ve birçok proje açıklayacağı düşünülüyordu. Bizde aynı görüşteydik ama beklediğimiz gibi olmadı. Başbakanın şapkasından tavşan çıktı sadece. Hızlı tren ile ilgili söz, kayısıya don desteği, kayısıya ihracat desteği vs. birkaç konu. Halihazırda üniversite yapılmaya her yönüyle uygun olan İnönü Üniversitesi Battalgazi Yerleşkesi mevcutken; "seçimden sonra ikinci üniversite için araştırma yapacağız" gibi komik bir vaat. Halbuki gerekli çalışma zaten mevcut ve Türkiye'nin en güzel kampüs alanlarından biri olmaya aday bir alan var. Yine proje daha doğrusu fikir aşamasına kalmış bir Onkoloji Hastanesi sözü. "Onkoloji Hastanesi yapıyoruz" dedi başbakan ama öyle bir şey yok. Battalgazi Hastanesi de henüz sadece bir fikir ama o'da vaatler arasındaydı. İnönü üniversitesinin kendi imkanlarıyla yaptırdığı Karaciğer Nakil Hastanesi bile sahiplenildi. Kayısıya ihracat desteği bugüne kadar neden yapılmadı diye sorulması gereken bir soru? Kayısı don ve dolu desteği de aynı şekilde. Geriye elimizde bir tek hızlı tren kaldı ki; bunun yapılacağı zaten belliydi. Önceden buna dair söz alındığı söyleniyordu. Şimdi bu vaatlere bakınca, Ak Partinin iyice dibe vuracağını tahmin etmek zor değil. Emin olun hem meydandaki herkes hem de televizyondan izleyen herkes başbakanın vaatlerini bekliyordu. Deyim yerindeyse "dağ fare doğurdu." Koskoca Malatya'ya verilecek vaatlerin bu kadar basit olmaması gerekirdi diye düşünüyorum. Basit vaatlerin bile sahiplenilmiş olması, Ak Partinin içine düştüğü durumu iyice gözler önüne serdi.

Diğer İzlenimler

Bazı medya kuruluşlarının mitinge alınmadığı söylendi ama biz böyle bir olaya şahit olmadık. Miting alanında bulunmayan iki vekilin anons edilmesi olayı, acemilikten başka bir şey değildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mitinglerine göre, her yönüyle daha sönük bir mitingti. Sunucusundan sahnesine, yayınından katılımcı sayısına kadar her yönüyle sönük bir miting. Mitinge katılan Bülent Arınç ve Mehmet Ali Şahin memnun bir görüntü vermediler. Yüzlerinde bir endişe havası sezdim. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yorgunluğu her halinden belli oluyordu. Kolunda bulunan bant, sağlığı ile ilgili sorun olduğu izlenimi verdi. Başbakan her zamanki tevazusu ile Malatya'lıların karşısına çıktı. En az başbakan kadar yorgun olan bir başka kişi ise, Ak Parti İl Başkanı Hakan Kahtalıydı. Kahtalı, yorgunluğuna rağmen beklenenden daha uzun konuşma yaptı. İlk büyük mitinginde bizden olumlu not aldı. İlk mitingi olmasının verdiği heyecandan dolayı hitap etmekte biraz zorlandı. Bu arada şunu belirtmek gerekir; sayın Kahtalı gerçek bir beyefendi görüntüsü veriyor. Böyle giderse ya daha fazla tutunamaz ya da siyasette yeni bir çığır açar. Tevazusu ve beyefendiliği ile partide toparlayıcı bir etkisi var. "İl Başkanı" tanımlamasına tam anlamıyla uyuyor. Kelimenin tam anlamıyla gerçek bir "ağabey" gibi davranıyor. Umarım bu hali böyle devam eder ve umarım daha uzun süre il başkanlığı görevini yürütür.

Seçim öncesi Ak Partinin en büyük kozu da böylelikle sona erdi. Seçime bir hafta var ve bu bir hafta içerisinde çok şey değişebilir. Bize düşen hayırlısını dilemek. Diğer iki büyük partinin mitingini de gözlemleyerek daha mantıklı bir tahmin yürütebiliriz. Bunun için birkaç gün daha beklemek gerek.elametle...

Adem İnsanoğlu