Batı yalakalığı ve Ebuzer Aydın!

MALATYA TİME / ÖZEL

Yazarımız Ebuzer Aydın'ı Ak Parti Aday Adaylığı için hazırlattığı afiş sebebiyle yerden yere vurmaya çalışanlar var. Son birkaç gündür sosyal medyada Ebuzer Aydın'ın afişi bahane edilerek, Ak Parti'ye saldırıya geçen güruh yine aynı belden aşağı vurma çalışmalarına başladı. Ebuzer Aydın gibi bilgi-birikimi yüksek bir insanın “Referansım Allah'tır” sloganını yanlış mecralara çekmeye çalışanlara en güzel cevap Ebuzer Aydın'dan geldi.

ZER Tv'nin yönetim kurulu başkanlığı görevini üstelenen ve Malatya Time gibi kamu yararına hizmetleri yürütmeye çalışan Ebuzer Aydın, “Her insanın, her müminin akl-ı selim insanın, her Allah'tan korkan insanın, idareye talip olan insanın referansının Allah olması gerekiyor. Allah'tan başka referansımız olursa olumsuzluk olur, akılsızlık olur. Bir Müslüman olarak, İslami ilimler eğitimini almış, bölgede insanının sorunlarını bilen ve bölgeyi tanıyan bir gazeteci olarak sözümün nereye gittiğini bilmez miyim? Referansımı kalkıp başka bir şeyden mi alacağım? Benim referansım elbette Allah'tır. Ben Allah bana referanstır demiyorum. Burada ben referansımı Allahtan alıyorum demek istiyorum. Türkiye'de benimle bu konuyu tartışacak kimvarsa gelsin tartışayım. Bu işe ihanetle bakanlar da gelsinler hepsi ile tartışmaya hazırım."ifadelerini kullandı.

SÖZÜMÜZ, İLERİCİLİĞİ “BATI YALAKALIĞI”NDA ARAYANLARADIR

Ülke kamuoyunun yıllardır yaşadığı bir sıkıntıya vurgu yapma amacını güttüğüne inandığımız Ebuzer Aydın'a saldıranları iyi biliyoruz. Gazeteci, yazar veya sanatçı sıfatlarını kullanarak, bu toplumu değiştirme çabasına girişen insanlardan bu millet çok çekti. Olayları işlerine geldiği gibi anlayan ve yorumlayan bu tipler sebebiyle yıllardır ülkemiz bir adım ileri gidememiştir. İlericiliği “Batı yalakalığı”nda arayan, çağdaşlığı giyim kuşamda bulan bu tipler, din ve diyanetle ilgili en küçük bir kelimeye bile katlanamamıştır. “Allah” diyen, “kitap” diyen, “İslam” diyen kim varsa onlar için öcü olmuştur bugüne kadar. Hatta başını örtene “Gerici”, namaz kılana “Vatan haini”, “İçki, zina, kumar haramdır” diyene de “Yobaz” yaftası yapıştırmaya kalkıştılar yıllarca. Son yıllarda törpülendikleri için pek fazla ortalarda görünemeyen bu tipler nereye kime saldıracaklarının şaşkınlığıyla olmadık meselelere sahip çıkmaya başladılar. Bu hadsizlerin son icraatı Ebuzer Aydın üzerinden iktidar partisine yüklenmek oldu.  

BİZİM DE BİR İKİ KELAMIMIZ OLSUN

Ebuzer Aydın'ı şahsen tanımamız hasebiyle bilgi birikimini yakinen biliyoruz. Suudi Arabistan'da İmam Muhammed İbn-i Suud İslam Üniversitesi'nde Kur'an İlimleri ve tefsir üzerine eğitim alan Ebuzer Aydın'ın “Allah” lafzını kullanırken dikkatsiz davranmayacağını da biliyoruz. Gazeteci olarak hangi kelimenin nerede kullanılacağını iyi bilen Ebuzer Aydın, kendisine dil uzatma cüretini gösterenlere gerekli cevabı da vermiştir. Hal böyleyken halen sosyal medya aracılığıyla Ebuzer Aydın'a saldıranlara bizim de bir iki kelamımız olsun istedik.

DİNİ İSTİSMAR EDENLER O KADAR FAZLAYDI Kİ…

Son olarak bu haddini bilmezlere Ebuzer Aydın'ın açıklamalarıyla cevap vermek istiyoruz: “Toplumuzda maalesef aydın diye geçinen, sanatçı diye geçinen insanlar var. Özellikle benim gibi insanların yazdıklarını veya konuştuklarını 3 gün sonra anlayabiliyorlar.Bugün bunun ispatını yapmış oldum. Bugün benim para ile yapamayacağım reklamı yapmış oldular. Bugün benim ulaşamayacağım yerlere onların eliyle-diliyle ulaştım. Bir Müslüman olarak, 'referansım Allah'tır' dediğim için bugün Türkiye beni konuşuyor. Allah'tan başka referansımız olursa yolsuzluk olur, akılsızlık olur, usulsüzlük olur, ahlaksızlık olur. Bu ülkede en çok kullanılan din olmuştur. Din istismarı yapıldığı için biri Allah adına bir şey konuştuğu zaman 'dini istismar ediyor' diyorlar. Oysa ben bu ifadeyi birilerine şirin gözükmek için değil, aday gözükmek için değil; inandığım için söyledim. Ben 44 yaşındayım şu anda. Ömrümün üçte ikisini tamamlamışımdır. Bu da üçte birini yaşıyorum demektir. Ben geçici bir ömür için ahiretimi feda eder miyim? Benim için vekillik külfettir, sorumluluktur. Ben sadece ehil ve layık olduğuma inandığım için bu yola çıktım. AK Parti'nin içinden biri olduğum için, bilgi birikimimle faydalı olacağım düşüncesiyle siyasete girdim.”