dore okulları
Malatya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2430.1
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66297$

Geldi gitti!...


Erdoğan'ın gelişi hiç böyle yorumlanmamıştı. İşte Malatya ve Cumhurbaşkanı analizi
Narin

Adem İnsanoğlu kaleme aldı

21 Şubat Cumartesi günü, ilimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırladı. Aslında bütün ziyareti yukarıdaki iki kelime ile özetlemek mümkün; "geldi, gitti..." Ben yinede bazı dikkatimi çeken olayları yazmak istedim.

Belediye yanındaki büyük miting alanı yerine Soykan Parkı meydanının miting alanı olarak belirlenmesini manidar buldum. Katılım benim beklediğim sayıdan fazlaydı. Bu durum Malatyalıların halen Recep Tayyip Erdoğan'a olan sevgilerinin bir göstergesiydi. Fakat asla seçim sonucuna dair bir tahmin yaptırabilecek bir katılım değildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yapacağı mitinge katılım sayısı bize seçime dair tahmin yapma konusunda ipucu verecektir.

Miting öncesi belediye başkanları ve vekil aday adaylarının reklam yarışına girmiş olmaları, şehrin en ücra köşelerine kadar "hoşgeldiniz" afişleri asmaları en komik görüntüydü. Hele öyle bazı afişler vardı ki; akıllara ziyan! Yüzbinlerce liralık reklam parasının kimin cebinden çıktığı bir tarafa, saçma sapan slogan ve yalakalık kokan sözler dikkat çekiciydi. Şahsım adına bu reklamlara harcanan bir kuruşluk payım varsa bile helal etmeyeceğimi buradan belirteyim.  Malatyalıların en az % 80'inin bu durumdan muzdarip olduklarından eminim.

Miting eski coşkulu mitinglerden çok uzak bir görüntü içinde geçti. Katılımcıların eskisi gibi coşkulu olmadıklarını gözlemledim. Özellikler belediye başkanının konuşması hiç alkışlanmadı. Cumhurbaşkanına ayıp olmasaydı belkide yuhalanacaktı. Milletvekillerinin hiçbirisinin konuşma yapmaması tarafsızlık adına önemli bir uygulamaydı. Miting alanında keşke mini bir anket yapılsaydı. Milletvekilleri, belediye başkanları ve diğer yöneticilere dair memnuniyet anketi. Kimbilir belkide böyle bir anket yapılmıştır!? Gerçi büyükşehir belediye başkanının konuşmasına halkın verdiği tepki, o'na dair memnuniyet konusunda önemli bir ipucu verdi.

Miting alanında olduğu gibi, Hilton Oteldeki programda sönüktü. Aday adaylarının cumhurbaşkanını da gösteren fotoğraf kareleri yakalamaya çalışmaları en komik görüntüydü. Cumhurbaşkanı genel olarak paralel yapı ile mücadeleden bahsetti. Açılış töreninde hangi tesislerin açılışı yapıldı hiç anlamadım. Cumhurbaşkanı açısından verimli bir ziyaret miydi değil miydi bilmiyorum. Ama Malatyalılar için çok verimli geçmediği kanaatindeyim.

Cumhurbaşkanı Yalnızlaştırılmak mı İsteniyor?

Paralel yapı ile mücadele konusunda gelinen süreçte, giderek cumhurbaşkanının yalnızlaştırılmaya çalışıldığını düşünüyorum. Bu duruma kendisine yakın bazı medya kuruluşlarının da bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde alet olduklarını görüyorum. Özellikle son zamanlarda ortaya atılan "Sümeyye Erdoğan'a suikast" başlıklı haberin arkasında böyle bir sebep görüyorum. Paralel yapı ile mücadelenin Türkiye'nin sorunu değil de Erdoğan Ailesinin sorunu olarak gösterilmeye çalışıldığını düşünüyorum. Cumhurbaşkanının "tek başıma bile kalsam mücadele edeceğim" sözlerini de bu minvalde yorumluyorum. Malatya ziyareti süresince sürekli bu konu kafama takıldı. Belkide yanılıyorumdur.

Cumhurbaşkanı Ne İstedi, Ne Vaat Etti?

Cumhurbaşkanı Elazığ ve Malatya mitinglerinde milletten 400 vekil istedi. "Ver dörtyüzü" diyerek bunu vurguladı. Bunun karşılığında yeni sivil bir anayasa sözü verdi. Fakat neredeyse başka hiçbir vaatte bulunmadı. Programının tamamını, paralel yapı ile mücadeleye dair konulara ayırdı. Önceki seçimlerde, "derin devlet ile mücadele" sözü ile milletten oy isteniyordu şimdi "paralel devlet ile mücadele" sözü ile isteniyor. Fakat ikisi arasında bariz iki fark var. İlk fark; eskiden derin devlet denilirken; kimsenin doğru dürüst bilmediği, dış mihraklar tarafından devletin çeşitli sinir noktalarına yerleştirilen kişiler akla geliyordu. Eski derin devlet Ak Parti tarafından değil düşmanları tarafından destekleniyordu. Yeni derin devlet (paralel yapı) Ak Partinin desteği ile devlet içinde teşkilatlanmış bir yapı. İkinci fark, Ak Parti paralel yapıyı tasfiye ederken yeni bir paralel yapının oluşmasına sebep oluyor. Bu sebeple eskiden olduğu gibi; "derin güçlerle savaş" sözü verilerek halktan oy istenmesi, eskisi kadar oy oranına olumlu katkı sağlamaz. Ak partinin farklı stratejiler geliştirmesi gerekiyor.

Paralel Paranoya...

Cumhurbaşkanı programında bulunmasına rağmen, İnönü Üniversitesini ziyaret etmedi. Üniversite Senatosu tarafından verilecek olan, Fahri Doktora ünvanını almaya gitmedi. Bu duruma kim vesile oldu bilmiyorum ama bununla Malatya'ya ihanet edildiğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanının ziyareti sırasında, kendisinden Malatya'ya ikinci üniversite istenecekti. Gerekçesi ile birlikte istenecek ikinci üniversite için; cumhurbaşkanının "hayır" diyeceğini düşünmüyorum. Büyük bir ihtimalle Reis-i Cumhur buna onay verecekti. Bu sebeple kim buna engel olduysa, bu kişi Malatya'ya ihanet etti diye düşünüyorum. Aslında kim yada kimler olduğunu aşağı yukarı herkese biliyor. Ne hikmettir bazı yöneticilerimizde "paralel paranoya" başladığını görüyorum. Hesaplarına gelmeyen her durum karşısında; çıkıp paralel yapıyı suçluyorlar. Neredeyse her olumsuzlukta "paralel ha paralel" deyip duruyorlar. Bununla amaçladıkları; memleketin menfaati değil, kendi geleceklerine dair planlarıdır. Ne de olsa paralel yapı ile mücadele ediyor görünmek çok büyük prim ve reklam yapıyor. Bu sebeple hesabına gelmeyen her konuda karşılarındakini, "paralel" ile yaftalayıp duruyorlar. Bu kişilerin acilen bir psikiyatra görünmeleri şart.

İnönü Üniversitesi rektörü Cemil Çelik bazı hataları olmakla birlikte, iyi bir yönetim sergilemektedir. Üniversiteyi kimsenin dayatması ile değil kendi iradesi ile yönetmektedir. Hal böyle olunca birilerinin dayatmalarına boyun eğmemektedir. Kimliği, kişiliği, mensubiyeti belli birisi olması nedeniyle; kendisi hakkında "paralelci" diyemeyenler, "paralelcileri kolluyor" yalanına başvuruyorlar. Kaldı ki paralelcileri kollasa bile, bu durum reis-i cumhurun üniversiteyi ziyaret etmesine engel bir durum olmamalıdır. Önemli olan Malatya'nın menfaatleridir. Zira fahri doktora ünvanı rektörün değil, senatonun kararıyla veriliyor.

Trambussss...

Cumhurbaşkanının üniversiteyi ziyaret etmemesinin diğer bir sebebi; trambüs... Şaka gibi gelecek ama iddia sahiplerine göre; bunun birkaç sebebi var. Trambüsün bugüne kadar hala faaliyete geçmemiş olması, trambüs yolundaki trafik sıkışıklığı ve hatların ucube gibi olması... Cumhurbaşkanı belkide gördüğü kadarlık kısmı için gerekeni yapmıştır, kimbilir?

Aysun Bay Karabulut

"Konu ile ne alakası var?" gibi geliyor insana. Ama kendisinin ziyaret sırasında sürekli First Lady Emine Erdoğan ile birlikteymiş görüntüsü vermesi biraz aklıma takıldı. Gelecekte Rektörlüğe göz kırpıyor gibi bir algı oluştu bende. Çok hızlı yükselen bir isim kendisi ve aynı zamanda Ak parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık'ın biricik kardeşi. Basamakları atlayarak geçen bir insan. Mevcut Rektör Cemil Çelik ile aynı ana bilim dalında profesörlük ünvanı almış. Reis-i Cumhura yakın olarak rektörlüğü garantiye almaya çalışıyor bence. Hak ediyorsa olsun. Ama geçmişte ve günümüzde sürekli gündem olan, Türkiye'nin sayılı üniversitelerinden birisi olan ve bünyesinde dünyaca ünlü bir hastaneyi barındıran; binlerce çalışanı, akademisyeni ve otuz bin öğrencisiyle devasa bir yapı olan, İnönü Üniversitesini ne kadar layıkıyla idare edebilir? Bu işe ne kadar layık ve ne kadar ehil? Kaç kişiye sözünü geçirebilir? Sırf genel başkan yardımcısının kardeşi olması bütün bunların önüne geçiyorsa diyecek birşey yok.

Selametle…

Adem İnsanoğlu

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!