Koltuğu bırakmadı, ihya(!) da etmedi...

Malatya'daki İnönü Üniversitesi'nde rektörlük seçimlerine 5 ay kaldı. Rektörlüğünün ikinci döneminde üniversite çalışmalarını yavaşlattığı iddia edilen Prof. Dr. Cemil Çelik'in, yalnızca vakit doldurmaya çalıştığı belirtiliyor.

HABER MERKEZİ - ÖZEL

Malatya'daki İnönü Üniversitesi'nde rektörlük seçimleri için geri sayım başladı. 5 ay sonra yapılacak seçimler Malatya'nın bilimsel kaderini de belirleyecek. Önceki dönemde yapılan yanlışların bu seçimlerde tekrarlanmasından endişe duyduğunu belirten Malatya Time Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çetin, “Hatırlayacağınız gibi sayın rektör ilk seçimin ardından bir açıklama yaparak, ikinci bir dönem aynı koltuğu işgal etmeyecek yerine yeni birinin seçilmesini kamuoyunda dillendirilmişti. Buna rağmen ikinci dönem için de aday olarak yine kendini seçtirmeye başardı” dedi. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik'in yeniden seçilmesi için bazı adaylara mobbing uygulandığı iddialarını gündeme getiren Çetin, Prof. Çelik'in cevap hakkının saklı bulunduğunu hatırlattı.

GELİŞİMİ YAVAŞLATTI

Prof. Çelik ile ilgili iddiaların ardı arkası kesilmezken, Murat Çetin, önemli bir iddiayı daha gündeme getirdi. İkinci döneme talip olan rektör Çelik'in sadece süre doldurmakla uğraşan bir rektör profili çizdiğine dikkat çeken üniversite içinden bazı seslerin yükselmeye başladığını anlatan Murat Çetin iddiaları devamıyla ilgili şu cümlelere yer verdi. Çetin: “Yönetim işini birkaç kişiye bırakarak üniversitenin geriye kalan kısmını yok sayması, İnönü Üniversitesi'nin gelişmesini yavaşlatan en önemli etkenlerden birisi oldu”

RAKAMLAR BAŞARIYI DOĞRULAMIYOR

Ülkemizin bilim politikalarının merkezi olan TÜBİTAK'ın 2004-2014 yılları arasında Türk üniversitelerinin bilimsel yayın performansını değerlendirdiği bir başarı sıralaması vard. Bu sıralamada, İnönü Üniversitesi'nin 100 küsur üniversite içinde 27. Sırada yer aldı. Rakamın ilk bakışta iyi bir izlenim bıraktığını anlatan Murat Çetin,

“Diğer bölge üniversitelerinin gerisinde kaldığımızın da belgesi niteliğinde. Buna göre Dicle (Diyarbakır), Fırat (Elazığ), Atatürk (Erzurum) ve Karadeniz Teknik (Trabzon) Üniversiteleri, İnönü Üniversitesi'nden daha fazla bilimsel faaliyette bulunmuş. Ayrıca Van'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi dahi neredeyse İnönü Üniversitesi'ni geçecek durumda” diye konuştu.

---Murat Çetin'in ilgili yazısı için TIKLAYIN

TÜBİTAK'ın Türk üniversitelerinin girişimcilik ve yenilikçilik performansı sıralamasında İnönü Üniversitesi'nin 48'inci sırada yer aldığını hatırlatan Murat Çetin, “2009 öncesi Fatih Hilmioğlu ve 2009 sonrasında Cemil Beyin rektör olduğu göz önüne alınırsa bu sonuçlarda yüzde 50 oranında sorumlu olduğu kimse inkar edemez” dedi.

Yine bölge üniversitelerinden Sütçü İmam (K.Maraş), Fırat (Elazığ), Erciyes (Kayseri) ve Karadeniz Teknik (Trabzon) Üniversitelerinin sıralamalarda daha üst sıralarda olduğunu kaydeden Çetin, başarı sıralamasındaki düşüşün sebebini maddeler halinde açıkladı:

1. Rektör Cemil Çelik 2009 yılında işbaşına geldiğinde her ne kadar eski rektör Hilmioğlu tarafından yıllarca kadrosu verilmemiş 100 kadar öğretim üyesinin kadrolarını vermiş ve öğretim üyesi sayısını 300'den 700'e çıkarmışsa da, üniversitede çalışan ve bilimsel araştırmaların bel kemiği olan araştırma görevlisi sayısında maalesef bir iyileştirme yapılmamıştır. Şu anda çoğu bölümde 3-4 tane gibi komik rakamlarda araştırma görevlisi bulunmaktadır. Bununla birlikte bölge üniversitelerine bakıldığında her bölümde 2 katı veya 4 katı oranda araştırma görevlisinin bulunduğu ve yapılan bilimsel araştırmalarda bu araştırma görevlilerinin aktif olarak çalıştıkları görülmektedir. Ayrıca üniversitenin web sayfası incelendiğinde az sayıda olan bu araştırma görevlilerinin bilimsel kongre ve sempozyumlara gitmeleri için üniversite tarafından genel manada bir destek programı bulunmadığı da göze çarpmaktadır. O halde böyle bir araştırma politikası ile üniversitemizin bilimsel çalışmalarda kadük kalmasını anlamak için rektör olmaya gerek yoktur.

2. İnönü Üniversitesi'nin son yıllarda karaciğer nakli ile gündeme gelmesi üniversite için bir gurur kaynağıdır. Fakat üniversite yönetiminin birçok basın bülteninde üniversitede Karaciğer naklini sürekli ön plana çıkaran ve diğer çalışmalardan fazlaca bahsetmeyen tarzdaki söylemleri, diğer tıp bölümleri ve diğer fakültelerdeki akademik heyecanı kırdığını söylemek için bir eğitim bilimci veya sosyolog olmaya gerek yoktur.

3.İnönü Üniversitesi'nin uluslararası indekslerde taranan bir dergisinin bulunmaması büyük bir eksikliktir. Kars'taki Kafkas Üniversitesi'ne ait Veteriner Fakültesi Dergisi'nin uluslararası indekslerde tarandığı göz önüne alınırsa, bu konudaki eksikliğin boyutu ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra üniversite web sayfasında fen bilimleri ve mühendislik alanlarında bir ulusal derginin bile olmadığını görmek, üniversitenin bilimsel araştırma potansiyelindeki eksiklikleri bize göstermektedir.

4. Dünyanın kayısı başkenti olan ilimizin biricik üniversitesinde kayısı üzerine yapılan bilimsel çalışma sayılarının ve niteliklerinin yıllık bazda düzenli olarak hiç verilmemesi, üniversitenin Malatya'nın temel değerleri konusunda bir bilimsel politikasının olmadığı intibahını uyandırmaktadır.

İnternet üzerinden bir saatlik bir araştırma ile bu bilgilere ulaştığını belirten Çetin, “Üzerine daha ayrıntılı ve ciddi bir çalışma yapılsa yukarıdaki maddelerin daha da çoğalacağı açık. O halde süresi dolduğunda Rektör beyin üniversitenin bilimsel yönetimi anlamında nasıl bir başarıdan bahsedeceğini bekleyip görelim” dedi.