Malatya'da adım adım darbe gecesi

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Malatya'da yaşananlara ilişkin müşteki sıfatıyla ifade veren Vali Mustafa Toprak, 2. Ordu eski komutanı Adem Huduti'nin 'devletimizin yanındayız' diyerek operasyona engel olmak istediğini anlattı. 2. Ordu Karargahı'ndan çıkan tankların güvenlik bariyerlerini ezdiğini kaydeden Vali Toprak, darbecilerin Jet Ana Üssüne ait hangarlarında bulunan 4 adet F4 uçağına Vali izin verdi diyerek pist başı yaptırdıklarını açıkladı.

HABER MERKEZİ - ÖZEL

Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi sırasında Malatya'da yaşananlar, Vali Mustafa Toprak'ın müşteki sıfatıyla verdiği ifadeyle ortaya çıktı. 2. Ordu Karargahı'ndaki darbe hareketliliğinin bastırılması için defalarca girişimde bulunmak istediğini belirten Vali Toprak, her seferinde 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti tarafından oyalandığını aktardı. 15 Temmuz gecesi evinde olduğunu anlatan Vali Toprak, Ankara'daki kızının yaşanan hareketlilik nedeniyle eve telefon açtığını söyledi. Daha sonra Bakanlıktan telefon aldığını belirten Toprak, kalkışma olduğuna dair bilgi aldıktan sonra Valiliğe geçtiğini burada Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutan vekiliyle de burada buluştuğunu söyledi. 2. Ordu Karargahı ve Hava Jet Üssü Komutanlığı başta olmak üzere Malatya'nın her noktasında önlem almaya başladıklarını belirten Toprak, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanımızla da görüşerek ne kadar otobüs, kamyon, iş makinesi ve araç- gereç varas bunları emniyetle irtibatlı şekilde güvenliğin sağlanması için kullandık" dedi.

DEVLETİMİZİN YANINDAYIZ DİYEREK OYALADI

Darbe gecesi saat 00.00'a kadar 2. Ordu Komutanlığı'ndan kendilerine hiçbir şekilde ulaşılmadığını belirten Vali Toprak, "Ancak o saatten sonra 2. Ordu Komutanı Adem Huduti beni aradı. Birtakım gelişmeler yaşandı, öyle anlaşılıyor ki bu bir kalkışma, bu kalkışma karşısında devletimizin yanındayım diyerek sözlü beyanda bulundu. Saat 00.00 civarında 2. Ordu Komutanının görüşmek istediğini söyleyerek uzun hattan telefonu bana bağladılar. 2. Ordu Komutanı; ‘Bir takım gelişmeler yaşandığını, Ankara'daki komutanlarla temas kuramadığını, öyle anlaşılıyor ki bir kalkışma olduğunu, bu kalkışma karşısında devletimizin yanındayım' diyerek, bana sözle beyanda bulundu. Bende ‘Sayın paşam, her hangi bir olumsuzluk var mı, yapabileceğimiz bir durum var mı, iletişim kanallarımızı açık tutalım, bu olumsuzluğu bertaraf adına' dedim. O da hiçbir problem yaşanmadığını, bir durum olursa memnuniyetle iletişime geçeceğini söyledi" diye açıkladı.

KARARGAHTA HAREKETLİLİK VARDI

Bu süreçte 2. Ordu Karargahı'nda hareketlilik olduğuna ilişkin bilgi akmaya başladığını anlatan Vali Toprak, "Ne Orgeneral Adem Huduti ne de Kurmay Başkan Avni Angun'un sözleri beni ikna etmedi. 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'yi defalarca sekreterim aracılığıyla aratıp, bu hususu teyit etmek istedim. Ancak 1,5 saat boyunca telefonuna ulaşamadım"dedi. Gecenin ilerleyen dakikalarında Huduti'nin emir subayı Sedat isimli bir askerle görüştüğünü anlatan Vali Toprak, " 15 dakika içerisinde Paşa benimle görüşmez ise derhal operasyona başlıyoruz dedim. Bunun üzerine 30 saniye içerisinde Adem Huduti Paşa'nın telefona bağlandığını belirten Toprak, ufak birkaç sıkıntı olduğunu halledileceğini söyledi.

TANKLAR GÜVENLİK BARİYERLERİNİ EZDİ

Malatya 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin oyalamaları neticesinde operasyonun 07.50'ye kadar sarktığını ifade eden Vali Toprak, "Tam saat 07.50 sıralarında gerek harici gerekse Emniyetten tarafıma iletilen ivedi kayıtlı bilgide Altay Kışlasından tankların ve zırhlı araçların çıktığı, her yeri ezerek ve oluşturduğumuz güvenlik amaçlı bariyerleri çiğneyerek vatandaşın üzerine zırhlı araçları sürerek çevreye ateş ederek hızla çevreyolundan 2. Ordu Karargah kışlasına doğru ilerlediklerini öğrendim ve derhal henüz ulaşamadıkları noktalara tahkimatı arttırmak için Karayolları Müdürü, Büyükşehir Belediye Başkanı ve özel ve kamuya ait iş makinelerinin yollarda takviye olarak yollarda tahkimatı güçlendirmelerini ve bu şekilde bu zırhlı araçların 2. Ordu Karargahına ulaşmasını engellemeye çalıştık" diye konuştu.

OPERASYON YAPILDI

Vali Toprak ifadesinde şu ifadeleri kullandı: "Şuana kadar yapılan tüm görüşmelerin ve Ordu Komutanının geciktirici ricalarının bu yardımın gelmesini temin etmek ve zaman kazanarak oyalamak olduğunu değerlendirdik. Derhal operasyonun başlaması için emir verdim. Jandarma ve Emniyetten oluşan birlikler bu emrim üzerine güvenli bir şekilde operasyona başlayıp, kışlanın içerisine girdiler. Bu arada İstihkam Muhabere Zırhlı aracı diye ifade edilen zırhlı ZPT aracının birinin yolda güvenlik kuvvetlerimiz tarafından etkisiz hale getirildiğini, vatandaşlar tarafından etrafının çevrildiğini, ikinci ZPT'nin ise tüm bariyerlerden geçerek araçlara zarar ziyan verir bir şekilde 2. Ordu İnönü Kışlasının ikinci nizamiyesine kadar geldiği, ikinci nizamiyenin 10 metre yakınındaki duvarı yıkarak içeri germeye çalıştığı, ancak duvarda asılı kaldığı, ancak buna rağmen uzun namlulu ağır silahı ile güvenlik güçlerine ateşe başladığı, içeride operasyon yapan güvenlik güçlerimizin mevzilendikleri, bir zarar görmedikleri, ancak bunun bir lütuf olduğu, zira orada şehit olma ihtimallerinin yüksek olduğu, bu sebeple operasyonunun bir müddet içeride ilerleyemeden durduğunu öğrendim. Bunun üzerine Tunceli, Elazığ, Diyarbakır, Adıyaman Valileri ivedi iletişeme geçtim, Kobra helikopter var ise diğer kışlalardan bu şekilde çıkabilecek zırhlı araçları durdurmaları ve vurmaları için göndermeleri yönünde taleplerimi ilettim. Ancak orada Kobra helikopterini kullanacak personelin darbeci personel olabileceği ihtimali de aklımıza geldiğinden bu talebimizi karşılayamadık. O arada tarafımızca bilinmeyen insansız hava araçlarının derhal düşürülmesi talimatını verdik"

VALİ İZİN VERDİ YALANI

15 Temmuz gecesi her türlü iniş kalkış yasaklanmasına rağmen 7. Ana Jet Üssü'nde saat 03.30-04.00 civarında Emniyet görevlilerinin Malatya Havaalanı semalarında 7 adet uçak görüldüğü yönünde bilgi verdiğini anlatan Toprak, "15 Temmuz gecesi her türlü iniş kalkış yasaklanmasına rağmen 7. Ana Jet Üssü'nde saat 03.30-04.00 civarında Emniyet görevlilerinin Malatya Havaalanı semalarında 7 adet uçak görüldüğü yönünde bilgi verdiğini anlatan Toprak, "Her türlü sistem kapatılmasına rağmen uçaklar inmek için kararlı şekilde ilerliyordu. Oraya uçakların inmeye çalıştığını, asla buna müsaade edilmemesi gerektiğini' söyledim. Daha sonra uçakların alana inmeye başladığını ve önlenemediği bilgisini aldık. Uçaktaki pilotlar ve personelin Başsavcımızın gözaltı kararına rağmen misafir edasıyla bir yere götürüldüğünü, buna engel olmak istediklerinde, kendilerine asker tarafından silah çekildiğini, daha fazla sorun olmaması için o anda her hangi bir müdahalede bulunmadıklarını, bu 39 şahsın askeri görevliler tarafından askeri gazinoya götürüldüklerini, sonrasında bunların gözaltına alınması işlemlerinin suhuletle gerçekleştirileceğini' öğrendim" diye anlattı.

"MÜDÜR YANLIŞ ANLAMIŞTIR"

"Tüm pistlerin kullanılmayacağı talimatını yineledim" diyen Toprak, "Her iki pistin iş makineleri ve araçlarla kullanılamayacak şekilde kapatıldığını anlattı. Toprak, Devlet Hava Meydanları İşletme Müdürü Akan bey beni arayarak, ‘Jet Ana Üssüne ait hangarlardan dört adet F4 uçağının pist başı yapmak üzere hareketlendiklerini' bildirdi ve de Üst Komutanı olan Emin Paşa'nın kendisine, ‘Ben Vali Bey ile görüştüm. Vali bey bana pistteki makinelerin pist dışına çıkartılacağını söyledi. Derhal bu iş makinelerini kaldırıyorsunuz dediğini' iletti. Bende, ‘Hayır kesinlikle yalandır, böyle bir şey söylemedim, benim dışımda kim emir verirse versin pisti açmayacaksınız' dedim ve ardından Emin Paşa'yı telefonla aradım. Telefonda ‘Siz pistin benim tarafımdan açılmasının uygun görüldüğünü Hava Meydanları Müdürüne söylemişsiniz, böyle bir görüşme olmadı. Bu yalan nereden çıkıyor, niçin böyle söylediniz' dedim. O da bana hitaben, ‘Efendim ben öyle bir şey söylemedim. Müdür yanlış anlamış' dedi. Benim bu ikazlarım üzerine pistin açılamayacağını, iş makinelerinin çekilmeyeceğini kararlılığını gördüğünden pist üzerindeki bulunduğu noktadan kendi kullandığı ve olay yerine geldiği, araçla sinirlenerek harekete geçtiği, hatta geri geri gelirken direksiyon hakimiyetini kaybedip kendilerine ait bir başka araca çarptığını, sonrasında araçtan inip her iki araca baktığını, sonrasında da aracına binip olay yerinden ayrıldığını duydum. Bu kararlı tutum karşısında pistlerin boşaltılamayacağını anlayınca dört tane F4 uçağı tekrar hangarlarına geri döndüğünü arkadaşlarım bana bildirdiler" ifadelerini kullandı.