MASKİ ne işe yarar?

Malatyada bilmem fakat Pütürge'de böyle. Büyükşehir belediyesi kapsamında su ve Kanilazasyon işleri MASKİ tarafından devr alındığı günden beri her şey karmakarışık hale geldi. Normal rutin su işlerinin çoğu aksadı. MASKİ Pütürge ilçesinde kendi birimini kurduğu gün; "Pütürge geneli köylerde su hatlarının tamir, bakımı, arıza giderme, şebeke sularının sağlıklı bir şekilde halka ulaştırmak gibi teknik bölümünün bütünü artık bizim insiyatifimizdedir" şeklinde ki anlayışına sahip çıkmadığı deklare olunur. Özellikle kırsal yerlerde bu çok daha belirgin. Gündelik ihtiyaçları bırakın, İnsanlar su içemez oldu. Eskiden köylü arızasını bir şekil kendi imkanları ile giderebiliyordu. Şimdi MASKİ diye bir karın ağrısı çıktı ortaya ne arızalara çözüm üretiyor nede köylünün müdahale etmesine izin veriyor. Tabiri caizse ne yapıyor, ne de yaptırıyor... Öyle bir bilmeceyle karşı karşıyayız şimdi. Yüzsüzlüğün bu kadarına pes dedirtecek bir şekilde topu muhtarlara atıyor birde. Muhtar bir su arıza gidericisi değildir, sizin maaşlı bir elemanınız da olmadığına göre ne diye, hangi hakla arıza gidermesi için köy muhtarları kendi görev bilincinize karıştırıyorsunuz. Sizin gidermekte basiretsiz kaldığınız arızaları muhtarların gidermesi yönünde iç tüzüğünüzün hangi maddesinde yazıyor bilelim de ona göre muhtarlarla muhatap olalım. Muhtarlar su arızalarına karıştığı yıllarda bir sorun yoktu. Ne zaman MASKİ olarak geldiniz her şey değişti. Madem Muhtarlar arızaları giderecek ise MASKİ sıfatıyla bölgede varolmanızın ne anlamı var? Elinizi şebeke sularımızdan çekin o vakit eski usül nasıl gelinmişse bu güne aynı şekil devam etsin. Arıza benim işim dediği halde çözüm üretmiyorsan, gelip arızaya gerekli müdahaleyi gösteremiyorsan, konulan vanaya bu benim ilgi alanıma girmiyor, arıza benim işim değil, ana hatlara karışmıyoruz da ne demek. Biri çıkıp bunun mantığını açıklamalıdır... Peki, MASKİ'nin standartları nedir? Bir arızaya MASKİ sıfatıyla ulaşamıyorsan o oturduğun koltukta müdür, şef olmanın bir önemi var mı? Bu da ayrı bir dert!! Bölge insanından bu yönde binlerce şikayet var.

MASKİ NE İŞE YARAR

İnsanlar su şebekeleri üzerinde meydana gelen herhangi bir arıza için doğal olarak 185'i arayarak arıza bildirimi yapıyor. Arıza takip merkezi arızayı, adresi ve arıza bildirimi yapan kişinin bilgilerini kayıt altına alarak gerekli hassasiyeti gösterdiğini insanlarımız biliyor. Arıza bildiriminiz kayıt altına alınmıştır denilen bir de mesaj telefonlara iletiliyor. Merkez komuta kademesi en kısa zamanda arızayı gerekli MASKİ elemanlarına bildiriyor. MASKİ elemanları arıza sahibi ile irtibat kurarak arıza bölgesini, şekli hakkında kısaca bilgi sahibi olduktan sonra çok geçmeden arızayı gidermek maksadıyla kimi zaman arızaya göre iş makinesi ile müdahale etmek amacıyla geliyorlar. Tamam, buraya kadar her şey normal. Sorun yok. Bütün şekil prosedürüne uygunlukta. Asıl sorun işte tam burada başlıyor. Merkezden arızaya müdahale etmek isteyen Maski elemanlarına ya ücretlendirilsin, yada Muhtarın sorumluluk alanında denilerek arıza bir çözüme kavuşturulmadan elemanlar çekiliyor oradan. Köylü yine kendi sorununu kendi imkanlarıyla çözerken tartışmalar yaşanıyor ve bir şekilde insanlar karşı karşıya geliyor. Böyle olunca maski ne işe yarar sorusunu sormadan edemiyor insan, değil mi.

MASKİNİN AMACI SADECE SAYAÇ OKUMAK MI

MASKİ dedikleri her neyse kendisi var fakat ne işe yaradığı belli değil. Tabelası var, ekip ve ekipmanları mevcut, devlet su ve kanilazasyon işlerini yürütebilmesi için yetki ve imkan ile donatmış, kurumsal bir yapısı bulunuyor ama gel gör ki MASKİ tam bir fiyasko, rezalet. Özellikle Pütürge'de MASKİ'den dolayı insanlar yaşamış oldukları sorunlardan dolayı çok mağdur. Bölge insanı ne yapacağını şaşırdı. MASKİ bir yandan ana hatlara kimse karışmasın diye talimat yağdırırken diğer bir yandan ana hat boru üzerinde ki arızayı tamir etmiyor. Ekip iyi, çalışma azimleri ile dolu, gelip bakıp inceliyorlar. Fakat merkezden müdahale etmeme emri alınca ne yapsın ekipteki çalışanlar. Bu noktaya müdahale etmeye yetkimiz yok diyerek ekip olay yerinden mecburen ayrılmak zorunda kalıyor. Şimdi sormak istiyorum. Bu şartlarda MASKİ diye bir kurum ne işe yarar, niye var. Madem çözüm yerine bunca karışıklığa sebep olacaktın sayaçları niye taktırdın. Fatura kesmek sanırım işin en cazibeli bölümü olmalı. Çevre köylerin hepsinde aynı sorun. Sadece içme suyu şebeke boru hattı üzerinde ki arıza 15 günden beri giderilemedi. İnsanlar Ramazan ayını ve bayramı susuz geçirdi. Kayısı dönemi, iş yoğunluğundan ötürü suya en çok ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz. Koca kayısı sezonunu su olmadan geçirdi insanlar. Kayısı işçileri banyo yapma gibi bir haktan mahrum çalışıyor. Sebebi hep bu MASKİ denilen kurumun beceriksiz yöneticileri yüzünden. Yapamıyorsunuz, beceremiyorsunuz kardeşim. Bari bırakın insanlar kendi sorunlarına kendileri haletsin. Ona da izin yok, ee peki derdiniz...

SU BEDELİ SÖYLENİLENİN KAT BE KAT ÜSTÜNDE

MASKİ tarafından hane başına 20 ton su kullanma kotası belirlendiğini biliyoruz. Bu kota aşıldığı taktirde cezalı ve faizli su içmiş olduğunu da halkımıza aktarmakta fayda vardır. Malum kırsal bölge, köy yeri insanlar geçim kaynağı olarak hayvancılıkda yapıyor. Son yıllarda kaliteli hayvanlar besliyor köylülerimiz. Cins bir hayvan günde zaten 300 litre civarı su içmektedir. 2/3/5 hayvan beslediklerini düşünürsek bu kotanın yetmeyeceği alenendir. Bunun banyosu var, mutfağı, çamaşırı ve daha başka şeyler.... Ayrıca; kendi cazibesiyle suyun aktığı köylerimizde faturalandırılmaya gidilmesi, ve suyun yıl boyunca derelerde boşa aktığı halde insanların boşa akan suya para ödemesi gibi konularda da yeni ve önemli bir düzenleme mutlak suretle yapılmalıdır. Örnek; Yandere diye bir köyümüz var. Adam dereden bir şebeke hortumu ile evine su çekmiş, Maski hemen hortumun dibine bir su sayacı yetleştirerek faturaya bağlamış, halbuki su boşa akıyor, buna benzer örnekler çevremizde oldukça fazladır. Bu tür noktalar ayrı bir şekilde değerlendirilebilir... Tüm bunlara istinaden Maski'yi arayıp suyu kaç kuruşa içiyoruz diye bir soru yöneltilirse 330 kuruş gibi bir cevapla karşılaşacaksınız. Hayır, yalan! Su rayış bedeli 330 kuruş değil 1 TL'nin üzerine çıkmaktadır. Köy yerinde 300/400 tl gibi astronomik rakamlarda faturalar kesiliyor. Faturaları elinize bir alıp inceleyin. Bir sürü niteliksiz başlık altında su rakamlarının şişirildiğini göreceksiniz. Ve suyun litre birim fiyatı 1 TL'nin üzerine çıktığı zilleti ile karşılaşacaksınız. Bu faturada ki başlıklardan biri de "atık su bedeli." Hadi diğerlerini anladıkta bu Atık Su Bedeli olarak faturaya yansıtmak hangi kafanın ürünüdür, bilemiyorum? Herhangi yeni şebeke suyu hatı çekmemişsin, altyapı oluşturmamışsın, foseptik çukur vb konularda herhangi bir hizmet yapılmamış, su hatlarını yenilemediğin halde bu vasıflama üzerinden tüketim tahsilatı yapılması adaletsizlik, usülsüzlük, sömürü düzeni değil midir?

Ve bir şey daha!

Hani beş yıl sulara karışılmayacaktı. Yangından mal kaçırır gibi derhal şebeke sularına sayaç takılarak köy sularının paralı hale getirilmesinin acelesi nedir böyle? Sanki başka her şey tamam, bir o eksikti! Önce alt yapı buna hazırlanırdı, gerekli şebeke hatları yenilenir, yer altında eskimiş 40 yıllık borular değiştirilirdi, ardından haklı olarak şebeke suları paralı hale getirirdin.

Maski yöneticilerinin tüm bu eksiklikler karşısında yeni ve uygun bir düzenleme yapacakları beklentisi içinde olacağız.

Sadece sayaçlarını taktırıp yarın öbür gün fatura keserek tahsilat yapmaktan öteye gidememekle görev tamamlanmış olmuyor. insanların istekleri var, beklentileri mevcut. Talepler ciddi şekilde göz önünde tutulmalıdır. Bu tablo eksiklikleri ile devam ederse sizin sayaçlarınıza ihtiyacımız yok denilerek halk tutup bu sayaçları sökerse ne olacak? Elbet karışıklığın boyutu daha artacağı kesin. Bu yazının maksadı karışıklığa fırsat verilmeden sorunların çözüme kavuşturulmasıdır. Kalıcı çözüm üretilmesi... Maski yöneticilerinin bundan böyle gerekli hassasiyeti göstereceğinden şüphemiz olmamakla birlikte sadece görevlerini yapsalar her şey daha konforlu olacaktır.

TİMUR İNCE