dore okulları
Malatya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64505.430$

REKTÖRLÜK SEÇİMLERİNE DAİR…


REKTÖRLÜK SEÇİMLERİNE DAİR…
Narin

Rektörlük seçimleri, son yıllarda Belediye Başkanlığı seçimleri ile aynı öneme haiz olmuş durumda. “Hatta daha da önemli konuma gelmiş” dersek hata etmiş sayılmayız. Özellikle büyük üniversiteler hele hele de bünyesinde Tıp Fakültesi ve Araştırma Hastanesi bulunduran üniversitelerin rektörlük seçimleri, büyükşehir belediye başkanlık seçimleri kadar önem arz etmektedir. 

Durum böyle olunca rektör adayları aylar, hatta yıllar öncesinden çalışmalara başlıyor. Ülkenin cumhurbaşkanını veya başbakanını seçmeyle aynı teferruata sahip bir hale gelmiştir. Büyük bir seçim propagandası yapıyorlar. Bu seçimde oy kullanacak kişilerin belirli isimlerden oluşması ve sayılarının azlığı sebebiyle; eskiden propaganda için basın-yayın araçlarından ziyade birebir görüşmeler kullanılıyordu. Özel günler/geceler tertipleniyor, farklı etkinliklerle oy kullanacaklara adaylar anlatılıyordu. Son yıllarda,  bu organizasyonların yanına basın-yayın araçları da dahil edildi. Hatta işi biraz daha ileri götürüp siyasiler de devreye sokulmaya başladı. Bizzat cumhurbaşkanı tarafından atama yapıldığı için, her aday o makama ulaşmanın yollarını arıyor. (En azından birkaç tanesi) 

Günümüzde cumhurbaşkanlığı makamına ulaşmanın iki yolu var. Birincisi siyasileri devreye sokmak, ikincisi basın-yayın aracılığıyla ulaşmak. Basın-yayın araçlarını, sosyal medyayı ve diğer iletişim araçlarını, hemen her rektör adayı imkanları dahilinde kullanıyor. Fakat iş siyasileri devreye sokmaya gelince, her birinin ayrı bir kanaldan bağlantı kurmaya çalıştığını görüyoruz. Bu konuda İnönü Üniversitesi rektörlüğüne aday olan iki kişinin konumu dikkat çekiyor.

 

Bakanlık ve Genel Başkan Yardımcılığı

Ahmet Davutoğlu hükümetinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı görevini ifa eden Malatya Milletvekilimiz Bülent Tüfenkçi, yeni kabinede de aynı koltuğa layık görüldü. Yeri gelmişken, kendisini tebrik ediyoruz. Bir önceki Ak Parti MKYK'sında yer alan diğer bir  vekilimiz Öznur Çalık, yeni yönetimde de Ak Parti MKYK'sında kendisine yer buldu ve terfi alarak Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına getirildi. Her iki görevlendirme de Malatya için oldukça önemli ve hayırlı görünüyor. Her iki vekilimizin bulundukları konum itibariyle, Malatya'daki atamalarda doğrudan müdahil olma ihtimalleri yüksek. Malatya'da en önemli görevlerden birisi olan rektörlük atamasında, doğrudan veya dolaylı olarak etkilerinin olacağı kesin gibi görünüyor. Önemli olan bu etkilerini, ehliyet ve liyakatten yana kullanmalarıdır. Rektör adaylarından biri vekil Öznur Çalık'ın kız kardeşi. Öznur Çalık'ın bu konudaki davranış biçimi ne olur bilinmez. 

 

Yeri gelmişken bazı konulara da değinmek gerekiyor. Yeni süreçte Ak Parti Genel Başkanlık ve Başbakanlık makamlarının yetkilerinin kısıtlandığı herkes tarafından biliniyor. Her iki makamın konumu aşağı çekilmiş durumda ve sayın Çalık, bu şartlar altında Genel Başkan Yardımcılığı yapacak. İkinci bir konu ise hükümet kurulmadan önce Öznur Çalık'ın ismi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı için zikrediliyordu. Bunun yerine, partinin Sosyal Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı oldu. Bakanlığa ise, partinin sosyal medyasından sorumlu yetkilisi Fatma Betül Sayan Kaya atandı. Yeni bakan her ne kadar fenni ilimler okumuş olsa da, sosyal medyada gösterdiği başarı, kendisini bakanlık koltuğuna taşıdı. (Sosyal medya oldukça önemliymiş!)

 

Başkentçi Malatya'yı Neden Önemsiyor?

Sosyal medyanın en önemli ağlarından birisi olan Twitter'da, “Başkentçi” ismiyle fenomen haline gelen bir hesap var. Bu hesabı kullanan/kullananlar, Ak Parti'ye yakınlıklarıyla biliniyorlar. Hesaba bilgi sağlayanların önemli konumlarda bulunan kişiler olduğu kesin. Bazı konularda yazdıkları birebir tutuyor. Bu önceden istihbarat aldıkları bilgisini doğruluyor. Bazı konularda ise tahmin yürütüyorlar. Bazen tutuyor, bazen tutmuyor. Ama hesabın asıl kuruluş amacı, algı operasyonları yapmak. Özellikle bazı konularda, üst düzey yetkililer, karar alıcılar veya seçiciler üzerinde etki yapmanın hesaplarını yapıyorlar. Bu yazıda “Başkentçi”yi konu etmemizin sebebi bu değil. “Başkentçi”yi yakından takip edenler, her on paylaşımından birinin mutlaka Malatya ile ilgili olduğunu görürler. Hesabı kullananlar “malatyatime.com”u da yakından takip ediyor. Bizim yazılarımızdan da bazen kelimesi kelimesine alıntı yapıyorlar. Bunun örneklerini daha önce çok gördük. Bütün bunlar bu hesabı kullananlardan veya finanse edenlerden birinin, Malatyalı olduğunu gösteriyor. Bizim bir tahminimiz var ama doğruluğundan emin olmadığımız için burada ismini zikretmeyeceğiz. Zaten hesabı yakinen takip edenler, kim olduğunu tahmin edebilirler. “Başkentçi”yi yazımıza konu etmemizin sebebi bütün bunlar da değil. “Başkentçi”nin, İnönü Üniversitesi rektörlük seçimlerine de el atmış olması, bu yazıya konu etmemizin en önemli sebebidir. Rektör adaylarından Ahmet Kızılay aleyhine bir takım paylaşımları var. “Başkentçi” hesabını yöneten/yönetenlerin Ahmet Kızılay ile ne işleri olabilir ki? Bunu anlayamadığımız ve anlamlandıramadığımız için burada yazmaya karar verdik. Burada şöyle bir soru sorabiliriz: “Başkentçi”yi yönetenler neden diğer adaylara değil de Ahmet Kızılay'a mercekleri çevirdi? Bakalım belki bize de bir cevapları olur. 

 

Rektörlük Neden Cezbedici?

Üniversitelerin sahip olduğu bazı özellikler, rektör adaylarını cezbetmektedir. Her üniversitenin ayrı bir cezbedici özelliği bulunmakta. İnönü Üniversitesi, bünyesinde; Turgut Özal Tıp Merkezi, Karaciğer Nakil Hastanesi, Kalegöl Otel, Yurt, Teknokent ve onlarca fakülte ile yüksekokul bulunan devasa bir kurumdur. Binlerce kişiye iş imkanı sağlıyor. Yüz milyonlarca liralık bütçeye sahip. Bu özelliklerine bakınca, metropol ilçe belediyelerinden bile çok daha büyük devasa bir kuruluş olduğunu anlıyoruz. Çalıştırdığı akademik personelin yanında, memur, işçi, taşeron işçiler ve yapmış olduğu yapı ihalelerinde çalışan kişiler, sayısal olarak Büyükşehir Belediyesi'nden daha fazladır. Üniversite Rektörü bütün bunlara doğrudan nüfuz edebiliyor. Üniversitelerin özerk yapısı sebebiyle rektörün amiri konumunda bulunan kimse yok. Siyasetin üniversite üzerindeki etkisi yok denecek kadar azdır. Siyasiler ancak “Ricacı” olabiliyorlar. Hal böyle olunca rektörlük makamı, iştah kabartan bir vaziyet alıyor. Ayrıca bu makamın hatırı sayılır bir de ücreti var. Özellikle döner sermaye işletmelerinden astronomik düzeyde ücret getirisi bulunuyor. Ayrıca rektör olan kişinin, çevresinde bulunan bütün akraba-ı taallukatına iş sağlama imkanı da var. 

 

Adaylar Kim?

Rektör adaylığı için resmi başvuranların sayısını net olarak bilmiyoruz. Fakat özellikle ismi ön plana çıkan 5 aday var. Cafer Özkul, Ahmet Kızılay, İlhan İçen, Cengiz Ara ve Aysun Bay Karabulut. Prof. Cengiz Ara'yı çok tanımadığımızı ancak çok çalışması gerektiğini belirtmek isteriz. (Kendisiyle önümüzdeki günlerde bir röportaj yapacağımızı da duyuralım) 

Prof. İlhan İçen de kendisini tanıtma ve anlatma konusunda biraz daha çalışması gerekiyor. Kendisinin ismi ikinci üniversite için çokça zikrediliyordu. İlhan İçen için en büyük handikaplardan biri adaylardan Ahmet Kızılay ile aynı camianın insanı olmasıdır. 

 

Prof. Dr. Ahmet Kızılay; Tıp Fakültesi'ndeki başarılı çalışmalarıyla biliniyor. “Ben 100 bin hastaya baktım. 20 bin ameliyat yaptım. 40'tan fazla kulak burun boğaz uzmanı yetiştirdim.” Diye açıklama yapan Ahmet Kızılay'ın en ünlü hastası ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. Adaylar içerisinde en mütevazi ve yapılabilir vaatleri ortaya koyan da kendisidir. Çalışmalarıyla ön plana çıkıyor. Mütevazi, mütebessim ve muhafazakar tavrı hiçbir zaman değişmiyor. Adaylık sürecinde tavrı ve duruşu öncekiyle hiçbir farklılık göstermiyor. İhtirası da yok. Şahsen, mevcut adaylar içerisinde Ahmet Kızılay'ı üniversiteyi ileri taşıyabilecek tek kişi olarak görüyorum. Ayrıca seçilmesi halinde hiçbir öğretim üyesini üniversiteden göndermeyeceği gibi birçok öğretim üyesinin gelmesine sebep olacaktır. Oy sıralamasında ilk ikide yer alacağı kesin. Atanma konusunda en güçlü aday. 

 

Prof. Dr. Cafer Özkul; Fransa Rouen Üniversitesi'nde iki dönem rektörlük yapmış ve İnönü Üniversitesi'ne yeni gelmiş bir akademisyen. Mevcut rektör Cemil Çelik'in isteği üzerine geçtiğimiz ay Malatya'ya gelerek rektör adaylığını açıkladı. Cafer Özkul'un kendisi dışında kimseden oy alacak potansiyeli yok. Ancak mevcut Rektör Cemil Çelik tarafından kadro verilen kişilerin oylarıyla en yüksek oyu alacağı tahmin ediliyor. Seçilmesi halinde üniversiteyi kendinden ziyade Çelik ve ekibinin idare edeceği konuşuluyor. Zaten hali hazırda seçim çalışmalarını kendisinden daha çok, mevcut yöneticiler yürütmektedir. Cafer Özkul Fransa'da başarılı bir rektör olabilir ama ülkemizin şartlarının çok daha farklı olduğunu belirtmekte fayda var. Özellikle mevcut rektör ve YÖK yönetimi üzerinden Cumhurbaşkanı'na ulaşmanın hesaplarını yapıyor. Atanması halinde Cemil Çelik yönetiminden farklı bir yönetim sergilemeyeceği kesin. Muhtemelen en yüksek veya ikinci en yüksek oyu alır. Kendisini fazla tanımadığımız için; seçilmesi halinde Malatya'ya ne katar, sorusuna cevap vermek için biraz erken.

 

Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut; akademik kariyerinden ziyade, dışarıdaki yaşamıyla ön plana çıkan bir isim. Yöneticilik tecrübesi oldukça az. Çeşitli STK'larda yer alıyor ve sosyal yönüyle dikkat çekiyor. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ın kardeşi. Bu sebeple Reis-i Cumhur ile birçok karede yer alabiliyor. Kamuoyu tarafından bilinen tek çalışması, kayısı çekirdeği üzerine yürüttüğü bir projedir. Verdiği görüntüye bakılırsa, milletvekili adayları gibi işi Ankara'da bitirmeye çalışıyor. (Bununla ilgili bir itirazı varsa, bu sütunlar açıklamalarına açıktır.) İşe dört koldan, sarılmış durumda. Bu durum, bazen çok bariz hatalar yapmasına sebep oluyor. Örneğin; Cumhurbaşkanının Malatya'ya yaptığı son ziyarette, O'na tespih hediye etmesi oldukça basit ve hayati bir hataydı. Çünkü, Erdoğan aleyhtarı basın; olası atama durumunda, hediye edilen tespihin üzerine gidecektir. Sayın Karabulut'a acizane tavsiyemiz, duygusallığıyla değil mantığıyla hareket etmesidir. Bu seçim olmasa bile önümüzdeki süreçte rektör olma ihtimali var. Fakat yaptığı her hata kendisini bu emelinden bir adım daha uzaklaştırır. 

 

 

Akademik Proje Yok, Fiziki Proje Çok!

Önceden rektörlük seçimlerinde, kişisel ilişkiler dikkate alındığı için fazlaca proje bulunmazdı. Son yıllarda bunun da değiştiğini görüyoruz. Seçmenler tercihlerini her ne kadar adayların vaatlerine göre yapmasalar da, adaylar yine de uçuk/kaçık vaatlerde bulunmaktan kaçınmıyorlar. Adayların proje ve vaatlerinde dikkat çeken en önemli husus, akademik çalışmadan ziyade yapıya dair olmalarıdır. Belediye başkanlığı seçimlerindeki vaatlere alışık olduğumuz için buradakileri anlamakta zorlanmıyoruz. Fakat bu tür vaatlerin rektörlük seçimleriyle ilgisini kavrayamıyoruz. Özellikle bir aday, aklına gelen her konuda “projem var” diyor. Bu projeleri nasıl gerçekleştireceği konusunda ise bir açıklama yok. Bu proje ve vaatleri duydukça, aklıma daha önce belediye başkanlığına aday olan eski başkanlarımızdan biri geliyor. Başkan adayı, “Belediye Hava Yolları kuracağım, sivil havaalanı yapacağım, belediye bank kuracağım… vs.” gibi uçuk vaatlerle halkın karşısına çıkmıştı. Şimdi rektör adaylarına bakıyorum, özellikle birisinin bu türden bir sürü projesi mevcut. Seçicilerin tercihlerini etkilemez ama belki başka yerlerde tercih sebebi olarak gösterilebilir gayesiyle bu proje/vaatler ortaya konuluyor. Sonucu ne kadar değiştirir bilemeyiz.

 

 

Kim Tercih Edilmeli

Üniversiteler bulundukları illerin ekonomilerine doğrudan ve dolaylı olarak etki ederler. Şehrin sosyo-ekonomik kalkınmasında önemli rol oynarlar. Üniversite her yönüyle, kurulu bulunduğu şehre/yöreye artı değer katar. Üniversite-sanayi işbirliği, sanayi kuruluşlarının ar-ge faaliyetlerine ve diğer yönetim süreçlerine katkı sağlar. Bu konuda akademisyen ve öğrencilerin sanayi ile kuracakları işbirliği ve bu tür projelere aktif katılımları oldukça önemli. Üniversiteler elindeki imkanları çeşitli araştırmalar yapmak üzere, kullanma imkanına sahiptir. Üniversite aynı zamanda bulunduğu yörenin tanıtımına katkı sağlar. Üniversiteden mezun olan herkes o şehrin gönüllü turizm elçisi olur. Bu elçilik, şehrin tanıtımına olumlu katkı sağlar ya da olumsuz geri dönüş yapar. Bu, mezun olan öğrencinin okul ve şehirden almış olduğu pozitif etki ile alakalıdır. Bu sebeple rektörlük yapacak olan kişinin öğrencilerin de memnuniyetini göz önüne alması gerekir. Her ne kadar öğrenciler oy kullanıcı durumda olmasalar da, şehrin geleceği açısından öğrencilerin memnuniyeti oldukça önemlidir. İşte bütün bu yapıları bir arada tutacak; şehir-öğrenci bütünleşmesi, sanayi-üniversite bütünleşmesi, öğrenci-akademisyen bütünleşmesine en çok katkı sağlayacak kişi tercih edilmelidir.

Ayrıca ülkemizin gözde kuruluşlarından birisi olan Turgut Özal Tıp Merkezi ile Karaciğer Nakil Hastanesini, halkın hizmetine en fazla sunabilecek kişi tercih edilmelidir. Özellikle son yıllarda Turgut Özal Tıp Merkezi, şikayetlerin odak noktası haline gelmiş durumda. Bu konuda proje, politika, program ve iyi bir planlama yapılması şart. Kim seçilirse seçilsin, ilk işi bu sorunları çözmek olmalıdır. Aksi halde gidişat hiçte iyi olmaz.

 

İkinci Üniversite Rüyası

Üniversiteden söz açılmışken, Malatya'ya vaat edilen ikinci devlet üniversitesinden bahsetmemek olmaz. Ak Partinin Malatya'ya seçim vaatlerinden birisi ikinci bir devlet üniversitesiydi. Devrin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun seçim vaatlerinden en dikkat çekeni buydu. Seçimlerden sonra bu konuda bir ara önemli bir mesafe kat etmiş olsak da, bugün gelinen süreçte ikinci üniversite işi hayal durumuna gelmiştir. Özellikle yerleşkenin nereye kurulacağı yani rantın hangi bölgeye dağıtılacağı konusunda siyasilerin anlaşamaması, bu vaadi sona erdiren en önemli faktör oldu. Ayrıca Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlıktan istifa etmesi, ikinci üniversiteyle ilgili çalışmaları takip eden Milletvekili Taha Özhan'ın pasif konuma getirilmesi ve yer konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, ikinci üniversite fikrinin rafa kaldırılmasının sebepleri olarak gösterilebilir. Kısır çekişmelerin yerine, halihazırda üniversite kurmak için bütün imkanlara sahip olan Battalgazi Yerleşkesi bu iş için önerilseydi, şimdiye çoktan üniversitemiz kurulmuş olurdu. 

 

Bir Önceki Yazıya Dair Önemli Bir Not!

Önceki yazımızda, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele konusuna değinirken, soruşturmaların göstermelik yapıldığından bahsetmiştik. Adeta bir tiyatronun sahnelendiğini ve hepimizin bu tiyatroyu izlediğini yazmıştık. Bunun en bariz göstergesi olarak, SODES projelerinden FETÖ'ye aktarılan trilyonlarca liralık vurgundan sadece bir kişinin sorumlu tutulduğunu fakat ofis sorumlusu ve diğer amirler hakkında hiçbir işlem yapılmadığını belirtmiştik. Yazıda SODES Proje sorumlusunun FETÖ üyesi olduğuna dair hiçbir iddiamız olmadığı halde, birilerinin dostlarımızı arayarak; “O kişinin referansıyım, FETÖ ile ilgisi yok” demeleri kafamızı iyice karıştırdı. FETÖ üyesi olup/olmadığı kısmı bizi ilgilendirmiyor! FETÖ'ye akıtılan trilyonlarca liradan sorumlu olması, işini layıkıyla yapmaması, taraflı davranması, örgüte yardım ve yataklık yapması vs. gibi konular bizi ilgilendiriyor. Sahi bu kadar para FETÖ'ye aktarılırken, sadece bir öğretmenin müdahalesi ile mi bunlar oluyordu? Bu işin başında duranlar koyun mu güdüyorlardı? Evet, bu kişilerin FETÖ ile ilgisi olmayabilir ama bu kadar vurgun yapılırken, durup kenarda seyretmeleri ve daha sonra da terfi ettirilmeleri hiç de ahlaki değil! Fakat birilerinin bunu algılamadan ortaya çıkıp birilerine kefil olması aklımızı iyice bulandırıyor. Bu sebeple bir defa daha anlıyoruz ki; FETÖ, Malatya'da gerçekten korunup kollanıyor. Bir konuyu daha belirtmeden geçmeyelim. Birilerine kefil olanlar; SODES görevlendirmelerinin nasıl yapıldığını araştırsınlar. Kimin talimatıyla, kimlerin yönlendirmeleri ve referansıyla görevlendirmeler yapılmış? Kimler kimlerden aldıkları emirler doğrultusunda, kimlerin isimlerini Vali Beye aktarmış bir öğrensinler…

 

Selametle…

Adem İnsanoğlu

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!