dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.53
  • EURO
    35.00
  • ALTIN
    2435.4
  • BIST
    9767.75
  • BTC
    63793.38$

?Rektörün Hocası: Ahmet ACET?: ?Üniversiteye Bahar Temizliği Lazım?


?Rektörün Hocası: Ahmet ACET?: ?Üniversiteye Bahar Temizliği Lazım?
Narin
?Rektörün Hocası: Ahmet ACET?: ?Üniversiteye Bahar Temizliği Lazım?Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet ACET ile yaptığımız röportajda, üniversitenin şu anki hali ve gelecek ile ilgili görüşlerini aldık. Üniversite çevresinde büyük ilgi ile takip edileceğine inandığımız röportajımızda Prof. Dr. ACET, ?Üniversitemize havalandırma ve dezenfeksiyon? yapılmalıdır. Duvarlarının boyası dökülmüş veya muslukları yoktur. Üniversitemizde bazı bölümler üvey evlat gibidir. İnsanların inançlarına değil de bilimsel çalışmalarına bakılırsa kalkınma olur.? ifadelerini kullandı25.05.2012 tarihli Prof. Dr. Ahmet ACET ile yapılan röportaj -Önceden randevu almış olmamıza rağmen ne yalan söyleyelim biraz korkarak giriyoruz Prof. Dr. ACET?in odasına. Belki duyduklarımızdan olsa gerek ?suyu sert bir hoca? bekliyoruz karşımızda. ?Buyurun? diye gelen bir ses bizi rahatlatıyor. Gözümüze ilk çarpan masasında açık bulunan kocaman bir İngilizce kitap ve duvarlarda asılı çok önemli özlü sözler ve özdeyişler. Ne içersiniz diye başlayan bu sohbetimizden alıntılar ve çıkarımlar: 1. Öncelikle Hocaya boşuna ?suyu sert ama yüreği mert? denilmediğini anladık.2. Bu kadar bilgi ve tecrübe birikimli birisi ile karşılaşıp, tarih ve edebiyat alanında epeyce bir şeyler öğrendiğimizi itiraf etmek lazım.3. Beklediğimizden daha genç ve heyecanlı bir kişilikle karşılaştık. İlerleyen sohbet içerisinde düzenli spor yaptığını ve eskiden uzun dönem futbol oynadığını öğrendik.Başlıyoruz röportaj yapma gerekçemizi açıklamaya:-Efendim, medyada rektörlük seçimi ile ilgili olarak adınız geçtiği için bu röportajı yapma ihtiyacı hissettik.*Evet, biliyorum. Ama ne aday olacağımı ne de olmayacağımı açıkladım diye cevap veriyor. Ben geçen rektörlük seçiminde aday olmadığım gibi oy kullanmaya bile gelmedim. Ama böyle bir yakıştırmayı, talebi ve hatta bazılarının özlem derecesinde isteğini ben de duyuyorum. Fakat medyada maalesef rektörlük seçimi ile ilgili seviye çok düştü, böyle olmamalı. Akademik kararlar daha yüksek platformlarda ve daha seviyeli tartışılmalı şeklinde haklı siteminden nasibimizi ve dersimizi alıyoruz.- Kaç yıldır bu üniversitedesiniz?*1990 yılından beri İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesinde Anabilim Dalı Başkanlığı yapmaktayım.-Yurt dışı deneyimleriniz oldu mu?*1987-1988 yılları arasında Almanya?da Hanover Farmakoloji Enstitüsünde, 1992-1993 yılları arasında ?Medical College of Pennsylvania? Farmakoloji kürsüsünde çalışmalarda bulundum.-İdari görevlerinizi öğrenebilirmiyiz diyoruz (o kadar çok sayıyor ki, aralarından seçtiğimiz bazıları aşağıdadır)*1993 yılında Profesör oldum.1993-1996 yılları arasında İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünün kurucu müdürlüğü1993-1997 yılları arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan yardımcılığı1996-1998 yılları arasında Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı1996-2000 yılları arasında Turgut Özal Tıp Merkezi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundum.-Bilimsel kariyerini merak ederek çalışmalarını ve araştırmalarını soruyoruz:*Uluslararası dergi indekslerinde taranan 45, ulusal dergilerde yayımlanmış 50 adet çalışmalarıma toplamda 650 kez atıf yapılmış ve h indeksim 16?dır. Bugüne kadar pek çok sayıda doktora ve uzmanlık öğrencisi yetiştirdim. Hatta onlardan bir tanesi olan Prof. Dr. Mustafa BİRİNCİOĞLU, halen Adnan Menderes Üniversitesi Rektörüdür.-Bu cevap karşısında içimizden ?Rektörün Hocası? diyoruz biraz da şaşırarak.Sayın Acet, Turgut Özal Tıp Merkezi hakkında bilgi verebilir misiniz?Bu hastanenin kuruluş amaçlarının en başında Kalp Nakli vardı. Kaç sene olmuş halen kalp nakli yok. Ama her oturumun en önemli bileşeni olarak öne çıkarılan karaciğer nakli aslında ilk etapta planda yoktu. Rahmetli Turgut Özal?ın Methodist Hastanesi ile organize yaptırdığı bu hastane Kalp-Damar hastanesi olacaktı. Karaciğer nakliyle niye uğraşılır da bir numaralı branş bu olur diye düşünülebilir. Çünkü Fatih HİLMİOĞLU?nun branşı Gastroenteroloji olmakla beraber uzun yıllardır karaciğer hastalığı vardı ve  getirdiği adamları vasıtasıyla buranın programını ve önceliğini Fatih HİLMİOĞLU değiştirdi.Tıp Fakültesinde eğitime verilen önemin artırılması gerekmektedir. Kaliteli hocaların ders anlatması lazım. Asistanlarla, öğrencilerle iç içe olması lazım. Müfredatın gözden geçirilmesi lazım. Bilimsel araştırmaların yapılması lazım. Biz öğretim üyesi, asistan hatta öğrencilerimizle işbirliği içerisinde çok önemli projeleri hayata geçirip yurt dışında çok saygın dergilerde yayın yapıyoruz. Tabiî ki bu sadece bizim gayretimizle olmuyor ama bu koordinasyonu bilimsel platformda sağlıyoruz.Hastanemizde asistanlık yapan gençlerimizin maalesef çalışma koşulları çok kötü. Hak ettikleri saygınlığı ve emeklerinin karşılığını alamıyorlar. İvedilikle, geleceğin uzmanları olacak bu gençlerimizin hem çalışma koşullarının hem de ekonomik durumlarının düzeltilmesi gerekir. Bazı bölümlerde çocuklarımızın aldığı para sıkılarak söylüyorum ki hemşirelerden daha azdır. Asistanlarımız öyle çok çalışıyorlar ki bir kaç gün evine gidemedikleri oluyor.Yaklaşık 1 yıldır uygulamaya konulan ?Performans Yasasının? Üniversitemizde hazırlanan bir Yönerge ile uyarlanmış hali bölümler arasında ve bölüm içinde performans dağıtım esasında adaletsizliklere yol açmıştır. Hastane uygulamalarında da hangisi güvenli hangisi güncel uygulamaları maalesef hangisi karlı mantığına bürünmüştür. Hele Temel Bilimlerin durumları içler acısıdır. Her şey paraya endekslenmiş, kar getirme mantığı ön plana çıkarılmış akademik saygınlığa ve bakış açısına zarar vermiştir. Oysa akademisyenin ve eğitim-öğretim kurumunun asli amacı olan hizmet ve eğitim-öğretim hedefi yer değişikliğine uğramıştır. Bunun çok kısa vadede acı sonuçları görülmüş, Temel Bilimlere asistan bulma sıkıntısı ön plana çıkmış (kendi bölümündeki asistanın bile TUS sınavı ile pediatriye geçtiğini söylüyor) ve öğrenciler dahi Temel Bilimleri tercih etmeyeceğiz söylemine istemeyerek de olsa başlamışlardır. Konu ile ilgili olarak bazı arkadaşlarımız yasal süreci başlatıp takip etmektedir, ben de bu meseleyi sayın Başbakana daha önceden zaten yazmıştım.-Üniversite?nin sıkıntılarıyla ilgili ne söylemek istersiniz?İnönü Üniversitesi?nin sıkıntısı, yeni birimlerin açılması değil. Önce mevcut birimlerin rasyonel olarak aktivasyonu önemlidir. Bina açmak değil, yeterli alt yapı mevcudiyetinde içini doldurmak ve kaliteli eğitim vermek gereklidir. Malatya?nın gelişmesi için üniversitenin geliştirilmesi gereklidir. Eğitim ve öğretim üyelerinin de kalitesi artırılmalıdır. Öğretim üyeleri kendilerine yakışan şekilde hür düşünebilme yetisini geliştirmeli ve bu anlamda öğrencilerine de rol modellik yapmalıdırlar. Maalesef seçimlerde oy kullanma hakkı olan öğretim üyelerimiz üzerinde baskılar kuruluyor ve adeta kıskaca alınıyorlar. 20 sene boyunca gayet güzel çalışmış bir memur, rektörün tepeden inme bir şekilde atadığı şefin altında çalıştırılmaya başlarsa, nötralize oluyor. Sıkıntı budur. Burada çalışanın hakkını vereceksin. Hesabı kitabı olmayan insanın adaletli olması beklenemez. Bir beklentisi olanın, bilimselliği olanın kafası dolu olanın adaleti olur. Öğretim üyelerinin çocukları veya yakınları bir şekilde göreve getirilmiş veya hak etmediği yerlere atanmıştır. Siz bu yanlışlıkları düzeltirseniz o zaman bir yerlere gelebilirsiniz. Bilimselliği ön plana çıkarmayan bir kadro, çalışanın hakkını vermeyen bir kadro gittiği zaman arkasına teneke bağlarlar. Arkasından küfürler edilir hakaret edilir. Malatya gibi güzel bir şehir böyle yöneticileri hak etmiyor. Bu olumsuzluklar giderilirse 4 senede bir numaralı üniversite haline getirilebilir.-Seçimle ilgili genel düşünceleriniz nedir?*Gönlümden geçen, öğretim üyelerinin ya bu işe bulaştırılmaması ya da madem seçim burada oluyor sonuç da burada bitmeli. Ali-veli oyunları ile yukarı hesapları veya izlenimleri doğurarak öğretim üyelerini yanlış yönlendirmemeli ve daha da kötüsü seçim sonrası birbirlerine küs hale getirilmemesidir. Bana kalsa, öğretim üyesi özgürlüğünü tam gösterecek şekilde gizli oy değil açık oy kullanmalı!-(Bu konuşmaların arasında Fuzuli?den, Mevlana?dan, Şirazi?den ve Nabi?den hatta Osmanlı tarihinden pek çok örneklerle cümlelerini kuvvetlendiriyor).-Biraz çekinerek de olsa soruyoruz: Acaba aday olacak mısınız cevabınız evet ise geç kalınmamış mıdır?Bu üniversitede eskiler beni zaten tanır. Yeni başlayan arkadaşlarımızın bir kısmı da duymuştur. Çünkü 20 yıldan fazladır burada çalışıyorum. Hiçbir dönemin ya da hiçbir kimsenin adamı olmadım. Haklının yanında haksızın ve haksızlığın karşısında olduğum bilinir. Şu anda mevcut adayların hatta aday olma potansiyeli olan isimlerin hepsinden fazla bu üniversitede tanınırım. Ama şunu bilirim ki kendiliğinden göreve talip olunulmaz. Şimdi kapalı kapılar arkasında ve küçük gruplar içerisinde alınan kararlar dayatma ve korku gölgesinde empoze edilmeye çalışılıyor. Biz burada yıllarımızı verdik. Benim kadar mücadele eden kişi çok azdır. Doğruluktan hiç şaşmadık. Dışarıdan atanmalarla burada zahmet çekenlerin hali bir olmaz. ?Adam adam eder adamı. Adam adam olmazsa adam netsin adamı? derler. Ahmet ACET, korkusuz, dürüst, çalışkan, yüreğimizi soğutacak rektörlüğü ancak o yapar demekle olmaz. Ahmet ACET tamam da birlikte çalışacağı kadrosu iyi olmalıdır. Adam sırf dekan, dekan yardımcısı olmak için desteklerse olmaz. Böyle bir anlayış var burada. Kişilerin hak ettiğini verirseniz sorun olmaz. Turgut Özal?ın projesi mükemmel bir projeydi ama maalesef uygulanmadı. Çok zaman kaybı oldu. Fatih zamanında da kayıplar oldu. Paşa bir iki sene idare etti. O da pes etti. Benim herhangi bir grubu kötüleme niyetim yok. Hangisi olursa olsun hep kendi grubunu kayırıyor. Bu uyarımın altında şu yatmaktadır ?Kör, kuyunun başına gidene kadar uyarılmaz? ?Ahde vefası olmayanın imanı olmaz? (kükrercesine ve sitem dolu sözler işitiyoruz).-Eğer aday olursanız başarılı olacağınıza inanıyor musunuz?*Başarıdan ne anladığınıza bağlı diyor. Başlıyor kendisi sormaya ?sizce Hz. Hüseyin başarısız mı olmuştur?? Ama cevabını da kendisi vererek o acı ve elim hadiseyi etraflıca anlatıp bizi ibrete sevk ediyor, gözlerimizin yaşardığını hissediyoruz. Tam aklımızdan Hz. Hüseyin?in mertçe duruşunu anlayan o zamanda insanlar vardı acaba şimdi nasıl diyecekken; bir de Hz. İbrahim?in kıssasını dinliyoruz: karıncaya o ağzındaki toprakla ateşi söndüremeyeceğini sen de biliyorsun dediklerin de ?evet ama safım beli olsun diye  cevap verir? diye hatırlatıyor.-Önemli projeleriniz nelerdir ya da rektör her kim olursa yapması gerekenleri kısaca özetleyebilir misiniz?*3A kuralı diye başlıyor cümlelerine: ?Adalet, Akıl ve Ahlak?  gibi evrensel düsturlar ile hareket etmek lazımdır. Hak edene hakkını vereceksin hem de gecikmeden diyor. Çünkü geciken adalet, adalet değildir. Benim aklım bana yeter yerine ortak aklı işlettireceksin diyor etraflıca anlatarak. Son alarak da ahlaki değerleri işlemeye başlıyor, ecdat muhabbetiyle yoğrulmuş cümlelerde.Üniversiteler bilim yuvasıdır. Dünya görüşü ve düşüncesi her ne olursa olsun önemli olan bunun eyleme geçip geçmemesi ya da işine aksettirip ettirmemesidir diyor. Üst yönetici hepsine eşit mesafede olmalıdır. Bunun içinde bir daire çizerek tam orta noktayı gösteriyor. Herkese eşit mesafede nasıl olunur diye.Projeler meselesi çok geniş diyerek baştan uyarıp birkaç kısa şeye değineceğinin ip ucunu veriyor. Her kim rektörlük yaparsa tüm üniversitedeki yapılanmayı, değişim ve dönüşümü hesap ederek stratejik hedefler ve projeler üretmelidir diyor ve ekliyor: sadece hastane ve Tıp Fakültesi endeksli olmamayı kastediyorum diyor. Diğer Fakülte ve Müdürlükler, hatta lojmanlar ve peyzaj diye geniş bir çerçeve çiziyor. Bu esnada eline aldığı kitapçıktan birkaç başlık okuyacağım diyor:Enerji Enstitüsünden bahsediyorYabancı Diller Merkezini anlatıyorÖğrenci Dekanlığı ile ilgili ilk defa duyduğumuz şeyleri bahsediyorPatent araştırma ve destekleme birimi derkenSon olarak yapılması gereken bir proje olarak bahsettiği ve kayda aldığımız proje önerisini sadece aşağıya etraflıca alıyoruz:Üniversite-Sanayii işbirliği ile Malatya için yapılabilecek çok güzel projeler olmakla beraber onlardan belki de en önemlisi, bir uçak mühendisliği bölümünün açılması olacaktır. Bugün revaçta olan elektronik ve bilgisayar mühendisliği var. Uçak mühendisliği niye yapılmaz? Havacılık için yapılan harcamaların haddi hesabı yok. Uçak mühendisliği alt birim olarak kurulur. Daha sonra gerekli alt yapı, teknik eleman ve öğretim üyesi kadrosuyla da uçak fabrikasını Malatya?ya kurarsın. Uçak deyip geçmeyin yan sanayii çok fazla. 20-25 sene sonra Malatya?yı uçurursun valla.-Son olarak, seçim arifesindeki İnönü Üniversitesi hakkındaki görüşlerini alabilir miyiz?Üniversite?deki durumu Ahmet ACET ve diğerleri diye ayırabilirsiniz. 22 senedir burada sağcısı, solcusu, ülkücü hepsini tanırım. Sonuç şu: İnönü Üniversitesini çağın gelişmeleri ile yarışabilir bir hale getirmek ve Türkiye?nin saygın üniversitelerinden birisi haline getirmek için, bilimselliği ön plana koyan, çalışan ve üreteni kimseye ezdirmeyen, katılımcı, kaynak oluşturan, hesap verebilir ve sosyal sorumluluk sahibi bir üniversite vizyonuna ihtiyaç vardır. Özellikle bu üniversitede çok güzel genç bir nesil var. Bir şeye bulaşmamış, kafaları temiz, dinamik ve çalışkan. Bu çocukları küstürmemek, aralarını bozmamak ve önlerini açmak lazım. Yine alt kademede çalışanlara sorular sorun, öğrencilere, memurlara ve geçici işçilere üniversitenin sıkıntıları nedir diye sorarsanız, reçeteyi biraz daha etraflıca ve akıllıca hazırlayabilirsiniz. Hak edene hak ettiğini vermezseniz bir yere varamazsınız. Keller körler birbirini ağırlar misali bir uygulama yürüyor şu anda.Son olarak şunu belirtmek istiyorum: Üniversiteler özgür düşünce ortamları olduğu halde maalesef öyle bir seçim atmosferi kasti olarak yaşatılıyor ki, akademik bağımsızlığını sağlamamış ya da başkalarının ellerinde olduğunu inananlar seçimde taraf olduğu anlaşılır korkusuyla  arkadaşını ziyaret etmiyor, aynı yemek masasına oturmuyor. Bu kabul edilir ve anlaşılır bir durum değildir. Mevcut adayların yaklaşık olarak alacakları oy potansiyelleri bellidir. Ancak unutulmamalıdır ki, halen net olarak kararını vermemiş (nezaket ziyaretlerinde her iki adaya başarılar dilese de) sessiz bir çoğunluk mevcuttur.  Bunlar yaklaşık 150-200 kişi civarıdır. Bu kişiler, haklı olarak sözünde duran ve herhangi bir grubun adamı olmayan bir aday özelliklerini mevcut adaylarda son ana kadar arayacaklardır.Ben Üniversitemizde yapılacak olan rektörlük seçiminin Üniversitemiz, memleketimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.-?Suyu sert ama yüreği mert? Prof. Dr. Ahmet ACET?in odasından ayrılırken hava kararmış ama zihnimiz aydınlanmış, dilimizde ise şu cümle tekrar ediyordu küçük bir tebessümle: ?Bu Üniversiteye Bahar Temizliği Lazım?.
elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!