Şimdi de 400 öğrenci sokakta kalacak!...

MALATYA TIME / HABER-ANALİZ

Geçtiğimiz hafta Malatya gündemine düşen önemli bir haber vardı. Bu haber, Malatya'da yüksek öğrenimdeki öğrencilerin barınma sorununun önemli ölçüde halledildiği yönündeydi. Bir Malatyalı olarak bizleri hayli memnun eden bu haberin bir de arka planı vardı. Bugünkü haber/analiz yazımızın konusu da bu arka plandaki gelişmeler ve sonrasındaki bazı sıkıntılı olaylarla ilgili olacak.

Bu konuyu işlememizdeki asıl önemli sebep dün sabah saatlerinde haber merkezimize ulaşan bir mesajdır. Mesaj, İnönü Üniversitesi'nde okuyan ve Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK)'na bağlı bir yurtta kalan bir kız öğrenciden geliyordu. Mesajı okuyunca, inanamadık. Ancak yaptığımız küçük çaplı bir araştırmadan sonra maalesef haberin doğruluğunu teyit etmiş olduk. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için önce, basında çıkan haberler dışında arka planda yaşanan sorunları ele alalım.

Cumhurbaşkanının Çağrısı ve Malatya'daki Yankısı…

Hatırlayacağınız gibi menfur 15 Temmuz Darbe Girişimi'nden önce Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, çocuk ve gençlerimizin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve buna benzer diğer terör örgütleri tarafından kullanılmasını önlemek adına bazı tedbirler alınmasını emretmişti. Cumhurbaşkanımızın bu talimatı özellikle Kredi ve Yurtlar Kurumu'naydı. Reis-i Cumhur, “Açın kardeşim açın. Yeni yurtlar açın. Gerekirse özel yurtları kiralama yoluna gidin ve çocuklarımızı terör örgütlerinin kucağına itmeyin. Evlatlarımıza sahip çıkın.” diyerek, Kredi ve Yurtlar Kurumu'na yeni yurtlar açması konusunda emir vermişti.

Birçok öğrenci bu talimattan hareketle KYK'dan yurt talebinde bulunmuştu. İşte bu talepler neticesinde Malatya'da yaklaşık 1000 tane kız öğrenci ek yurt talebinde bulunmuştu. KYK'nın birkaç ay içerisinde 1000 kişilik yurt bulmasının en kolay ve yasal yolu kiralamaktan geçiyordu. Malatya'da bulunan KYK yöneticileri de bu yolu seçerek Ağustos ayı başında bazı özel yurt yöneticileriyle ön görüşme yapmış ve yapılan araştırmalar neticesinde, 1000 kişilik kapasiteye denk gelecek iki tane özel yurtla anlaşmışlardı.

OHAL sürecinde yapılması gereken bütün tahkikat ve soruşturmalar yapılmış, FETÖ ile irtibat, iltisak ve aidiyeti bulunmayan iki özel yurt ile kira sözleşmeleri Kurban Bayramı'ndan hemen sonra yapılmıştı. Konuyla ilgili olarak yetkililerimiz basının karşısına çıkarak, “Malatya'da kız öğrencilerimizin yurt sorununu çözdük. Toplam 1000 öğrenciyi barındıracak 2 adet yurt kiralandı” diyerek açıklamalarda bulunmuşlardı.

Geçen Hafta Yaşanan Hadise…

Geçtiğimiz hafta yaşanan bu gelişmelerin neticesinde bahsettiğimiz 2 yurttan birinde kalan kız öğrencilerle ilgili bir sorun vardı. Orada hali hazırda kalan 150 kadar öğrencinin sokağa atılması tehlikesini doğurmuştu.

KYK tarafından kiralanan 2 yurttan birisi eski bir otelden bozma yurt, diğeri ise S. S. isimli firmaya ait yurttu. S. S. isimli firmaya ait yurtta kalan yaklaşık 150 öğrencinin KYK tarafından bir yer buluncaya kadar aynı yurtta barındırılacağı sözü verilmiş olmasına rağmen, KYK tarafından geçtiğimiz hafta yurt sahiplerine gönderilen yazıda yurdun boşaltılması talep edilmiş, orada kalan 150 kadar kız öğrenci basında yer bularak, durumlarını bildirmiş ve çözüm beklediklerini aktarmışlardı. Bu beklentilerin basına yansıması ve yetkililerin araya girmesiyle sorun giderildi. Fakat işin ilginç tarafı tam sorun halledildi derken, yepyeni ve bambaşka bir problem ortaya çıktı.

Yurtlar Nasıl Kiralanır?

KYK'nın yurt kiralaması her yönüyle karlı ve herkesin kazançlı olduğu bir sistemdir. Birçok yatırımcı için kiralama sistemi yeni bir ekmek kapısı olarak görülmeye başladı. Kiralama durumunda yurttan kalan öğrenci, özel sektöre göre yarı fiyatına yurtta kalarak en karlı olan kısım oluyor. Kiralayan her ay aldığı hatırı sayılır kira ücretiyle dertsiz tasasız para kazanmış oluyor. Devlet yurt yapmak yerine kiralayarak, inşaat ve emlak giderlerinden kurtulmuş oluyor. Yani neresinden bakarsınız bakın, herkesi memnun eden bir uygulama ve giderek de bu tür yurtların sayısı artıyor.

Kiralanan Yurt İle Sözleşme İptal Edildi mi?

Yukarıda sıraladığımız şekilde yurt kiralama 3 tarafın memnun olduğu bir sistem olması hasebiyle, birçok kişinin iştahını kabartmış durumda. Bu arada milletvekillerinin de bizzat takipçi olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bu arada bunların haberimize konu olan olayla bir ilgisi yoktur. Bizi asıl şaşırtan ve üzen şey, KYK'nın sözleşme imzaladığı ve yaklaşık 15 gündür kullandığı yurtlardan birisiyle yaptığı sözleşmeyi iptal etmesidir.

KYK tarafından kiralanan SS isimli yurt, yaklaşık 20 gündür KYK'ya teslim edilmiş durumda. Yurdun internet sitesi kapalı ve telefon ettiğiniz zaman karşınıza KYK yetkilileri çıkıyor. Bütün bunlara rağmen dün aldığımız mesajda, KYK ile SS isimli firma arasında imzalanan sözleşmenin feshedildiği yazıyordu. KYK tarafından buraya yerleştirilecek olan yaklaşık 400 öğrenci bu durumda, tekrar ortada kalmış olacaklar. Konuyla ilgili olarak aradığımız SS isimli firma yetkililerine ulaşamadık, KYK yetkilileri ise açıklama yapmanın yasak olduğunu belirterek, sorularımızı cevapsız bıraktılar.

Kimler Mağdur Kimler…

Ehliyet, liyakat ve adalete olan özlemimizin tavan yaptığı bugünlerde böyle bir hadisenin yaşanması bizi geleceğe dair oldukça karamsarlığa itti. Bunun sebebini mağdur edilenleri yazarak açıklayalım.

* Özel yurt firması bu sözleşmeden dolayı en az 10 çalışanını kapının önüne koymuştur. İlk mağdur gurup işsiz kalan bu kişiler ve aileleri.

* Özel yurdun mevcut öğrencileriyle sözleşmesini iptal etmesi nedeniyle burada kalacak olan öğrenciler mağdur olan bir başka gurup.

* KYK tarafından buraya yerleştirileceği söylenen 400 kişi ve aileleri sözleşmenin iptali nedeniyle mağdur edilen başka bir gurup.

* Mevcut öğrencilerini yurttan çıkaran ve yeni öğrenci almayan SS isimli firma mağdur edilen başka bir gurup.

* Hatırı sayılır bir tazminatı ödeyecek olan KYK yani Devlet mağdur olan başka bir taraf.

Yukarıda ayrıntılarını yazdığımız yurt kiralama işi her üç tarafı memnun eden bir uygulama iken; sözleşmenin imzalanıp, yerin teslim edilmesi, öğrencilerin yerleştirilmesi ve sonrasında gerekçe gösterilmeksizin sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilmesi her tarafı mağdur eden saçma sapan bir işlemdir. Geri kalmış 3. Dünya ülkelerinde bile böyle bir saçmalığa denk gelmek oldukça zordur.

Suçlu Kim?

Suçluyu bir kişi veya birkaç kişi olarak görmek hatadır. Suçlu aslında sistemin ta kendisidir. Adaletten uzak, ehliyet ve liyakate önem vermeyen sistem, bu tür bir işlemin tek sorumlusudur. Görünen o ki, burada kağıt üzerinde suçlu KYK İl Müdürü'dür. Şimdi KYK İl Müdürünün; kim olduğundan, kimin köylüsü olduğundan, hangi cemaatin veya örgütün adamı olduğundan, hangi derneğin müdavimi olduğundan bahsetmeye gerek yok. Zira O'nu oraya atayanların bir tasarrufu da olabilir bu işlem. Sonucundan herkesin zararlı çıktığı bir işlem; ehliyet ve liyakat ilkesine uyulmadan atanan bir kişinin hatası olarak görünebilir ama işin altında başka sebepler mi var? bilmiyoruz. FETÖ'nün devlet içerisindeki kadrolaşmasının, milletimize ve devletimize neye mal olduğunu 15 Temmuz'da görmüşken, hala bazı grupların devlet içerisinde etkin hale getirilmesinin mantığını anlamakta zorlanıyoruz. Sırf falanca gruba mensup diye, ehliyet ve liyakati olmayan insanların bazı makamlara atanmalarını mantıkla izah etmek mümkün değil.

Sorunu Kim Halleder?

Konunun iki tarafıyla görüşemediğimiz için tam ve net bilgi alamadık ama anladığımız kadarıyla bu işlemden herkesin zarar gördüğü kesin. Taraflardan herhangi biri çıkıp bir açıklama yaparsa yayınlayacağımızı buradan belirtelim. Şimdi, adaletli ve ilgili bir yetkilimizin çıkıp bu sorunu çözmesini bekliyoruz. Sorunu kim çözerse Malatya'nın O'na minnettar kalacağını belirterek, konunun takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz.