ULUSAL MEDYAYA DA ÖNCÜ OLDUK

Malatya Time olarak, darbe girişiminden 1 ay sonra yani 18 Ağustos 2016'da “Türkiye'de şu an güvenlik maksatlı 1847 şirket kurulmuş. Bunların 1404'ü aktif bir konumda. 1 milyon 20 bin kişilik sertifikalı olmak üzere 686 bin kişinin kimlik aldığı, yine toplamda valilikler tarafından 476 bin kişiye kadro verildiği ve 270 bin kişilik aktif çalışanı ile üniformalı devasa bir yapılanmanın gücü FETÖ terör örgütü kapsamında mutlaka incelenmesi gerekmiyor mu? Bunlar 2012 verileri.Geriden katlamalı olarak geldiğini düşünürsek bu sayı içinde bulunduğumuz takvimde hayli kabarık.” demiştik.

Star Gazetesi bizim haberimizden bir ay sonra manşetten duyurdu: “Star gazetesi, darbe girişiminin planlayıcısı olmakla suçlanan Fethullah Gülen cemaatinin özel güvenlik şirketleri yoluyla da örgütlendiğini ve bunun Türkiye için gizli bir tehlike olduğunu iddia etti. Uzmanların bu konuda "Önemli kurumlar Pensilvanya'dan izlenebilir hatta ÖGG'ler Türkiye'yi vurabilir" uyarısında bulunduğunun ileri sürüldüğü haberde, "280 bin aktif personel sayısı ile askerin ardından ülkenin en büyük silahlı gücü olan ‘Özel Güvenlik Görevlileri' (ÖGG) el değmemiş bir tehlike olarak alarm veriyor" ifadesine yer verildi.”

Bir gün önce, “FETÖ'cüler'in firar etmek için başvuracağı yollarla ilgili bir yazıyı yayınladık. Bir gün sonra Yeni Şafak aynı konuyu ele aldı.

Malatya'dan sonra, ulusal medyaya da öncülük ediyor olmak çok güzel…

SAYGI DEĞER BAKANIMIZA, ARZ OLUNUR

Sayın Bakanım; Yamaç mahallesi ve inderesi bölgesinde yaşayan vatandaşlarımız defalarca şahsımı arayarak, TOKİ'nin evlerini vermediğini ve mağduriyetlerini ifade ettiler.

Araştırmalarım neticesinde, bölgede yaşayan gariban halka, Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen 2 yüz 50 Liralık kira yardımının kesildiğini öğrendim.

Bir basın mensubu olarak, TOKİ'yi aradım. TOKİ ise yaklaşık olarak 5-6 aydır evlerin bittiğini, Büyükşehir Belediyesi'nin üzerine düşen vazifeyi yapmadığından dolayısıyla vatandaşın mağduriyetinin izale edilemediğini bildirdi. Dolayısıyla çözüm merkezinin TOKİ değil, "Malatya Büyükşehir Belediyesi" olduğunu vurgulandı.

Zat-ı alinizin bu duruma ivedilikle müdahale etmesi gerektiğini düşünüyorum. Söz konusu müdahaleyle masum halkın duasını ve minnettarlığını kazanırsınız. Fiemanillah

“ERHAÇ” NE Kİ?..

Malum olduğu üzere, Malatya'mızın tek havaalanı Erhaç Havaalanı'dır. Erhaç, hem sivil hem de askeri amaçlarla kullanılan sayılı havaalanlarından biridir. İnşaallah Bakanımızın Kuzey Çevreyolu ve ikinci üniversite gibi projelerine sivil havaalanı da eklenir.

Birçok insanın olduğu gibi benim de dikkatimi çeken bir husus daha var. Bu havaalanının ismi niye Erhaç? Kelime olarak baktığımız zaman Hıristiyanlığı çağrıştırıyor. Bu isimle ilgili Malatya tarihinde herhangi bir şeye de rastlamış değilim. Havaalanının ismiyle ilgili rivayet odur ki; 1940'larda havaalanı plan-projesinde görev alan Fransız bir bayan mühendisin soyadıymış.

Bu ismin neden ve kime ithafen verildiğini bilmem ama, bu ismin Malatya'yı temsil etmediği gün gibi ortada. Malatyamızın tek havaalanının ismiyle ilgili ilk teklif benden olsun: Beydağı ya da Battalgazi.

Malatyamızın reklamına iyi bir katkı sağlayacaktır.

BİRİNİN SÖZÜ, DİĞERİNİN SİMASI…

Geçtiğimiz günlerde CNN Türk Televizyonu'nda Ahmet Hakan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu konuk etmişti. Ahmet Hakan'ın CHP Genel Başkanı'na sürprizi Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili'nin, Kılıçdaroğlu benzerliği oldu.

O programda Kılıçdaroğlu; “İlim Çin'de de olsa alınız” hadisi ile, Hazreti Ali'ye ait olan “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” sözünü söyledi.

Aynı hadisi ve Hazreti Ali'ye ait sözü, aynı gün Malatya İl Milli Eğitim Müdürü sayın Ali Tatlıda söyledi. Emre Bilgi'li ve Ali Tatlı'nın milli eğitim camiasından olması, Birinin simasının, diğerinin de kelamının Kemal Kılıçdaroğlu'nu çağrıştırıyor olması tevafuk mu?

İŞİ EHLİNE SORMAK LAZIM

“İlim Çin'de de olsa alınız” hadisinin zihnimde gidip gelmesi sonucunda, “Fes'elû ehlez zikri in kuntum lâ ta'lemûn(ta'lemûne) (Bilmiyorsanız bilenden sorunuz…) ayetine yoğunlaştım.

Sonunda ise işi ehline sormaya karar verdim. Malatya'mızın müstesna alimi Yusuf Selami Çakaroğlu hocamdan yardım istedim.

İşte Çakaroğlu hocamın cevabı:

Evvela: hadisin lafzı ve doğru manası şudur; Utlubul ilme velev bissin yani: "Çin'de de olsa ilmi taleb edin"

İkincisi: Hadis iki manaya muhtemeldir

1. İlim Çin'de de olsa onu taleb edin. Burada Çin uzaklıktan kinayedir. Birinci manaya göre hüküm farazidir. Yani: faraza ilim böyle uzak bir yerde de olsa gidin alın. Yoksa Çin'de bir ilim mevcud olduğuna veya ileride olacağına delalet etmiyor. Faraza ilmi öğrenebileceğin bir İslam Ali'mi uzak bir memlekette de olsa gidip alın demektir

2. Siz Çin'de de olsanız ilmi taleb edin. ikinci manaya göre hakikidir. Çin gibi uzak diyarda da olsanız gelin (yani medineye gelin) ilmi benden alın

 İkinci manaya gore hakikidir Çin gibi uzak diyarda da olsanız gelin ilmi benden alın

Bu arada bir hatırlatma: her ne bilmek seni Allah'a götürürse o ilimdir. Her ne bilmek seni Allah'tan uzaklaştırırsa o dalalettir. İslam ıstılahında sanat fen diye tabir edilir, ilim diye tabir edilmez.

BORAJET VE KAVURMA DÜRÜM…
Geçenlerde Ankara seyahatim oldu. Dönüşte THY'den uygun saat bulamayınca Borajet'i tercih ettim. Sonrasında da “Başkentçi” ismiyle maruf internet fenomeninin “FETÖ kapsamında THY,BoraJet ile yollarını ayıracak.” Tweeti dikkatimi çekti. “Hayır olur inşallah” dedim. Sonrasında uçak havalanınca ikramlarımız da geldi. Yapılan ikramın “Kavurma dürüm” olduğunu görünce kendi kendime şu soruyu sordum: “Eğer Borajet, FETÖ'nün ise, o zaman bu kavurmalar da örgüt tarafından toplanan kurbanlıklara mı ait?

DEMOKRASİ ŞEHİDİ NEDİR YAHU?..

FETÖ ve onu oluşturan “Üst akıl” o kadar sinsi ki, en sıkıntılı anında bile huyundan vazgeçmiyor. Vatan için, namus için, alsancak için meydanlara inan ve o mel'un gecede 250 civarında şehit verdiren FETÖ, o kahraman insanlarımıza “Demokrasi şehidi” ismini de verdirdi. Halbuki şehadete yürüyenlerin demokrasi için değil vatan, millet ve din-i Mübin-i İslam için yürüdüklerini düşünüyor ve inanıyorum. Şimdi aklıma takılan soru şu: Darende Belediye Başkanı Süleyman Eser'de mi FETÖ'den etkilendi de, Darende ilçemizin o güzel meydanına “Demokrasi meydanı” adını verdi?

EMNİYET UYUYOR MU?

“Hanımını bıçaklayarak öldürdü” , “Çakmak gazı çeken çocuk öldü” , “Genç kız kurtarılamadı” veya “Tapu ve Kadastromüdürlüğü binası, tinercilerin yuvası oldu.” Şeklinde haberler duyuyor ve görüyoruz. Bir dakika arkadaşlar, orası Malatya'mı? Emniyet neden tedbir almıyor? Bu soruya verilecek en makul cevap, “Otel parası vermemek için ayakta uyuyorlar” olmamalı…

Murat Çetin