Â'GEZİCİ İHSANÂ' MALATYA SEÇİMİNİ ETKİLER Mİ?
ÖZEL HABERÂ'Gezici İhsanÂ' denilince herkesin aklına; kendilerine Â'antikapitalist müslümanlarÂ' diyen, İslam Dini ile bağları meçhul olan, sünnet ve hadis düşmanı olan bir grubun kurucularından birisi olan, İhsan Eliaçık gelir.
Gezi Parkı olayları başlamadan önce birçok insan için “ideal bir müslüman” görüntüsü veren ve “İhsan Hoca” olarak lanse edilen, İhsan Eliaçık'ın gerçek yüzü gezi parkı olayları ile gün yüzüne çıktı. İhsan Eliaçık'ın bu yıl içerisinde değiştiği gibi bir algı olsa da kendisini uzun zamandır takip eden birisi olarak çizgisinin hiç değişmediğini rahatlıkla söyleyebilirim. İhsan Eliaçık 1990 yılında ne ise bugünde hala odur.
Yazımın sonunda İhsan Eliaçık ile Malatya seçimleri arasındaki bağlantıyı kuracağımı belirterek seçim ile ilgili kısma geleyim. Yaklaşan seçimler öncesi herkesin malumu olan birkaç isim var zaten ben bugün medyada ismi zikredilmeyen kişilerden de bahsedeceğim. Şimdi sırasıyla o adaylardan, özelliklerinden ve seçilme ihtimallerinden biraz bahsedelim.
Ali Bakan
Medyada en çok ismi zikredilen kişi. Bu aralara bol bol para harcıyor. Geçmişinde Milli Görüş teşkilatlarında yetişmiş olmanın avantajıyla teşkilatçılığı iyi biliyor. Aday gösterilme ihtimali zayıfta olsa yaptıkları ile olumlu bir imaj bırakıyor. Güçlü referanslarının olmaması ve Ak Parti içerisinde yeni olması en büyük dezavantajı.
Yaşar Köksal
Adaylar içerisinde en çok proje üreten olarak biliniyor. Resmiyette bir görevi olmamasına rağmen sürekli Malatya için projeler üreten birisi ve mesaisinin bir kısmını Malatya için harcadığını biliyorum. Gittiği-gördüğü her yerde Malatya için bir proje çıkarmanın derdinde olan birisi. Projelere bakılarak aday belirlemesi yapılırsa en hazır aday olur. En büyük dezavantajı Ak Partiden uzak görüntü vermesi ve halktan biraz kopuk olması. Partiye hiç uğramamış birisi olarak aday yapılır mı bilemem ama partinin üst yönetimi ve Malatyalı iş adamları içerisinde çok güçlü referansları var.
Ahmet Çakır
Mevcut belediye başkanı olması, parti üst yönetimine yakın olması, arkasında ciddi bir cemaat desteği (kendi cemaati) olması en büyük avantajları. En büyük dezavantajı imaj sorunu ve halka kendini benimsetememesi. Başbakan Malatya'ya gelinceye kadar en güçlü adaylar arasında zikrediliyordu ama Başbakanın ziyareti sonrası Malatya ile ilgili ciddi ve önemli değişiklikler yapacak olması Ahmet Çakır'ın yeniden adaylığının önündeki en büyük engel. Aday adayları belli olduktan sonra arkasındaki cemaat desteğinin büyük bir kısmını kaybedebilir. Kendisinin bir yerlere getirdiği adamlarının ihanetine de uğrayarak arkadan bıçaklanabilir. Zira adamları ile ilgili “başka adaylara çalıştıklarına dair” ciddi iddialar var.
Mehmet Yaşar Çerçi
Her ne kadar “aday değilim” demişse de aday olma potansiyeli olan birisi. Halk tarafından sevilen ve tabanı olan bir insan. Özellikle başbakanın son ziyareti sonrası ciddi değişikler yapacak olması, kendisine avantaj sağlayabilir. En büyük dezavantajı –eğer ak partiden aday olursa- son üç seçime farklı farklı partilerle girecek olması olur ki bu onun işini biraz zora sokar.
Ahmet Münir Erkal
Başbakan hakkında konuştuğu sözler nedeniyle Ak partiden aday olması mümkün değil. Hatta Ak Partinin kapısından içeri bile alınmayacağını düşünüyorum. Ak Parti dışında da nereden girerse girsin, nasıl bir çalışma yaparsa yapsın, kazanacağını düşünmüyorum. Kaldı ki bugüne kadar “aday olacağım” bile demedi. Yaklaşık bir senedir Saadet Partisi ile görüştüğünü ve çeşitli görüşmeler yaptığını biliyorum ama daha kesin bir karar vermemiş durumda. Bu hareketleri ile kurnazlık yaptığını düşünüyorum. Büyük ihtimalle adaylık başvurusu bile yapmayacağını tahmin ediyorum.
Yazımın buraya kadar ki kısmında aday edilmeleri zor görülen aday adaylarını yazdım. Bundan sonraki kısımda daha ciddi ve aday olarak gösterilme ihtimalleri daha büyük olan 5 aday adayından bahsedeceğim. Adaylık yarışının bu 5 kişi arasında geçeceğine inanıyorum.
Mustafa Özhüsrev
Adaylık konusunda ismi pek zikredilmese de Ak Parti Genel Merkezinin üzerinde ciddiyetle durduğu adaylardan bir tanesi. Anketlerde ve birebir görüşmelerde ismi en çok zikredilen kişilerden birisi. Milli Görüş kökenli olması nedeniyle siyaseti ve teşkilatçılığı çok iyi biliyor. Aday belirleme sürecinde Numan Kurtulmuş'un müdahalesi olması halinde en güçlü aday olur. Aday olma durumu Numan Kurtulmuş'a göre şekil alacak. Bir başka artısı Malatya'da yaşanacak olan değişim nedeniyle tercih edilebilir. Şimdilik pek medyada yer bulmasa da derinden gelen bir dalga gibi ciddi çalışmaları var. En büyük adaylardan bir tanesi.
Sami Er
Gerek yapılan anketlerde gerekse birebir görüşmelerde en çok önerilen aday. Genel Merkezce yapılan anketlerde birinci sırada. Yüz yüze görüşme yapılan kişiler tarafından en çok önerilen isim. Temayül yoklamaları yapılırsa büyük ihtimalle buradan da birincilikle çıkacaktır. Bütün aday adayları arasında Malatya'yı en iyi bilen kişi. Özel İdare Genel Sekreterliği yapmış olması nedeniyle Büyükşehir Belediye sınırlarındaki yerlerin hizmet gereksinimlerini en iyi o biliyor. Üsküdar Belediyesinde Başkan Yardımcısı olmasının avantajı ile gerek Üsküdar Belediye Başkanı gerekse Ak Parti İstanbul İl Başkanı üzerinden Ak Parti Genel Merkezine ve Başbakana ulaşabilecek bir durumu da var. Aday profilleri içerisinde Büyükşehir Başkanlığına en yakın isim olarak görünüyor. Bütün bu saydıklarımdan ötürü O'nu kesin aday olarak görebilirsiniz ama ben aynısını düşünmüyorum. Sami Er'in en büyük dezavantajı; anketlerde birinci olması ve birebir görüşmelerde en çok önerilen isim olması. Şimdi yukarıda yazdıklarımla çelişki yaşadığımı düşünebilirsiniz. Fakat Ak Partinin Malatya'da sürekli farkla birinci olduğu son dört seçime bakarsanız, anketlerde birinci gelmenin avantaj değil tam tersine dezavantaj olduğunu görürsünüz. Her seçimde halkın en çok istediği kişiler aday yapılmamış, aday yapılmadığı gibi eski durumlarını bile arar hale getirilmiştir. Bunun böyle olasının sebebi bir takım insanların gelecek kaygısı ile hareket etmeleri ve halkın çok sevdiği insanların bir yerlere gelmesi halinde onları koltuklarından edecekleri korkusuna kapılmalarıdır. Bu sebeple hangi adaya karşı halkta büyük bir teveccüh var ise, o adayın gösterilme ihtimali yoktur. Şimdiden Sami Er aleyhine kampanya başlatan insanların varlığı azımsanmayacak kadar çok. Sami Er'in başka bir dezavantaj ise birtakım kişilere kendisini benimsetememiş olmasıdır. Kendilerini Malatya'nın sahibi olarak gören establish (İngilizce anlamı “kurucu” demek fakat Türkçede aynen kullanıldığı için böyle yazdım) bir kesim Sami Er'in aday yapılmasına karşı çıkacaktır. Bu kesimin içerisinde Başbakana çok yakın isimlerde yer almaktadır. Sebebini çok bilmesem de Sami Er'in kürt kökenli olmasını bunun en büyük sebebi olarak görüyorum. Sami Er görünürde en güçlü aday fakat işi çok zor.
Mücahit Fındıklı
Aday olacağında dair resmi bir açıklaması olmadı fakat olmayacağına dairde bir açıklaması olmadı. Aday adayı olması halinde “kesin aday” diyebileceğim bir insan. Bunun sebebi “işini sağlama almadan” aday olmayacağına olan inancımdır. Çok üstün meziyetleri olduğundan değil bu tahminim. Aksine hiçbir meziyeti ve hiçbir faydası olmayan bir kişi. Fakat son iki genel seçimde esamesi bile okunmadığı halde ilk sıradan milletvekili adayı yapılması, arkasında bilmediğimiz bir güce işaret eder ve bu güç her ne ise Başbakana müthiş bir şekilde tesir ediyor. Yani işi nereden bağlayacağını iyi biliyor. Bu sebeple “ben adayım” dediği dakikadan itibaren benim için adaylığı kesindir.
Aziz Yeniay
İstanbul Küçükçekmece Belediyesinin Malatyalı Başkanı. Bir ara iyi çalışmalar yaptığından dolayı ismi İstanbul Büyükşehir Belediyesi için de zikredilmeye başlandı. Malatya'yı çok iyi bilen birisi olduğu söylenemez. Zaten Malatya'ya çok gelip-giden biriside değildir. Kendisi sosyal medyada “Malatya'ya Malatya'da yaşayan başkan yakışır” diyerek aday olmadığını beyan etti. Fakat bu beyanın ne kadar geçerli olacağını bilemiyorum. Bu aralar birtakım Malatyalı yazar, sanatçı ve gazeteci ile bazı iş adamları aday olması için hem kendisine baskı yapmakta hem de başbakana referans vermektedirler. Ayrıca kendisinin Küçükçekmece adaylığı da henüz kesin değildir. Zaman ne gösterir bilemiyorum ama Aziz Yeniay'ın birkaç gün sonra “yoğun talep oldu, baskıya dayanamadım, Malatya'ya talibim” diyeceğini ihtimal dahilinde görüyorum. Seçilmesi halinde Malatya'ya ne kadar faydalı olacağı konusu biraz tartışmalı. Zira Malatya'yı çok bilmeyen birisi.
İbrahim Gezer
Her ne kadar O'nu BİLSAM'ın profesör ünvanlı başkanı olarak medyada çok görüyorsak da; aslında kimsenin tam olarak tanımadığı, nereli olduğu tam olarak bilinmeyen, branşının ne olduğunu birçok insanın bilmediği, kimilerine göre “tam bir kara kutu” İbrahim Gezer. Kendisine ait web sayfasında bile kendisi ile ilgili çok fazla bilgi bulmanız mümkün değil. Fakat kısaca ben tanıtacak olsam; “Akçadağ doğumlu, ziraat fakültesi mezunu bir kişi” derim. 28 Şubat sürecinde birçok muhafazakâr/mütedeyyin insan kıyıma uğrarken; süreçte unvan alan ve önüne hiçbir engel çıkarılmayan birisi. O'nun bu özelliğini sürekli sorgulamışımdır. Fakat genelde “belki kendini iyi kamufle etmiştir” diyerek fazla su-i zandan Yüce Allaha sığınmışımdır. Özelliklerinden kısaca saydığım İbrahim Gezer bu aralar Malatya Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için nabız yoklamaya başladı. Temel tezi “Malatya'yı bugünkü konumundan başka bir konuma taşıyacağım.” Çevresindeki insanlara “yaptığımız çalıştayların Ankara'ya gitmesi sonucu böyle bir talep oldu” diyerek adaylık düşüncesinin böyle başladığını ifade ediyor.
Kendisi ile aynı fikirdeki cemaati şimdilik Ahmet Çakır'ı destekliyor. Ama ilerde ibre kendisinden tarafa dönerse onlarda ona destek verirler diye düşünüyorum. Başbakana direk ulaşabilecek veya dolaylı olarak ulaştırılabilecek birisi olması, akademisyen kimliği ve kendisini ciddi manada destekleyecek bazı sivil toplum örgütlerinin varlığı; onu ciddi manada en güçlü aday adayı yapıyor. Fakat onunda çok büyük bir dezavantajı var. İşte yazımın tam burasında “Gezici İhsan” devreye giriyor. İhsan Eliaçık, İbrahim Gezer'in en büyük dezavantajı. Ne alaka? Diye sorabilirsiniz. Alakası şu; İhsan Eliaçık ile İbrahim Gezer'in dostlukları çok eskiye dayanıyor ve İslam Dinine bakış açıları da aynı paralelde. Hatta İhsan Eliaçık bir yerde İbrahim Gezer'in Hocası. Sürekli ondan “ihsan hoca” diye bahsediyor. 2010 yılında BİLSAM tarafından organize edilen "İslam'ın Temel Mesajlarına Yeniden Bakış" konulu konferansa İhsan Eliaçık katılmıştı. Konferansta söyledikleri ile bugün söyledikleri arasında hiçbir fark yoktu. Ama o zamanlar “Gezi Parkı Olayları” patlak vermemişti. İhsan Eliaçık'ın konferansı için “bunun İslamla alakası yok, İslam dini bu değildir, bu konferansa katılanlar kabenin örtüsü altında…” şeklinde eleştiri yapan, yurtdışı eğitimli âlim bir hocamıza İbrahim Gezer'in verdiği cevap, onun düşünce yapısını açıklar mahiyetteydi. “Ayağını denk al, haddini bil, aksi halde Malatya'yı terk et.” Aynen bu şekilde tehdit etmişti. Bu O'nun İslami Bakış açısını açık açık ortaya koyması açısından yeterli bence. “Bunun seçimle ne alakası var” diyenler İhsan Eliaçık'ın Başbakan için sarf ettiği sözleri internetten indirip okusunlar. Bana göre İhsan Eliaçık ile olan muhabbeti olmasa İbrahim Gezer en büyük aday adayıdır. Ama o muhabbet varken, Başbakan İbrahim Gezer'in adaylığına ne der onu da bekleyip göreceğiz.
Selametle…
Adem İnsanoğlu
İlginizi Çekebilir