ABD FETÖ ve PKK’yla mücadeleye destek vermeli
GÜNDEMGümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ABD İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson ikili temaslarda bulundu.
Türkiye ve ABD'nin 2002'de 6,4 milyar dolar olan ticaret hacminin 2015 yılında 17,5 milyar dolara yükseldiğini kaydeden Bakan Tüfenkçi, ekonomik ilişkilerin güvenlik ve askeri alana taşınmasının önemine işaret etti. ABD'nin FETÖ ve PKK ilişkilerine işaret eden Bakan Tüfenkçi, Türkiye'nin terör örgütleriyle etkin mücadelesini aktardı.
HABER MERKEZİ – ÖZEL
15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe kalkışmasını ABD İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson ile ikili temasları sırasında ifade eden Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, “Türkiye, maalesef kendi Meclisini, kendi kurumlanın savaş uçaklarıyla bombalayan, silahsız vatandaşına kurşun sıkan, kendi silah arkadaşlarını arkadan vuran hain bir grubun terörüne şahit olmuştur. Bu teröristler aynı akşam Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza suikast teşebbüsünde bulunmuşlardır. Bu hainler 15 Temmuz gecesi büyük çoğunluğu sivil olmak üzere 241 vatandaşımızı katlettiler. 2000'den fazla vatandaşımızı yaraladılar. Darbe teşebbüsünün arkasında Fetullah Gülen ve ona bağlı unsurlar olduğunda hiçbir kuşkumuz yoktur” diye konuştu.
FETÖ'NÜN GELİRİ 25 MİLYAR DOLARI AŞIYOR
FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in etrafındakiler tarafında Mehdi olarak kabul edildiğini anlatan Bakan Tüfenkçi, teröristbaşının halen ABD'de yaşadığına işaret etti. ABD makamlarına Gülen'in iade talebini yineleyen Tüfenkçi, “Gülen Hareketi, geçtiğimiz 40 yıl içinde sadece Türkiye'de değil, 150'yi aşkın ülkede kurdukları sözde hayır denekleri, okullar, şirketler, medya organları aracılığıyla küresel bir ağ oluşturmuştur. Toplam sermayelerinin 25 milyar doları aştığı söylenmektedir” dedi.
KARANLIK BİR YAPI
Bakan Tüfenkçi, bu durumun FETÖ'nün görünen yüzü olduğuna dikkat çekerek, “Arka planda ise, kendi okullarında yetiştirdikleri insanları beyinlerini yıkayarak militanlaştıran, onları hileli yöntemlerle başta ordu, polis ve adalet olmak üzere Türkiye'deki devlet kuramlarına sızdıran, bu militanları aracılığıyla yasadışı dinleme, şantaj, para aklama ve benzeri yöntemlere kalkışan, bu yolla devleti içeriden ele geçirmeye çalışan karanlık bir yapı bulunmaktadır” diye konuştu.
FETÖ SİNSİCE İLERLİYOR
FETÖ'nün ‘ılımlı İslam' görüntüsüyle sinsi bir şekilde Afrika'dan Orta Asya'ya hatta Uzak Doğu'ya uzanan geniş bir coğrafyada nüfuz alanı kurduğunu anlatan Bakan Tüfenkçi, “ FETÖ sadece Türkiye için değil, faaliyet gösterdiği diğer ülkelerin ulusal istikrarı ve güvenlikleri bakımından da tehdittir. FETÖ ile mücadelemizde işbirliğiniz bizim için çok önemlidir. Pek çok devlet FETÖ'nün kendi ülkelerindeki yapılanmalarını engellemek üzere gerekli tedbirleri almaya başlamıştır. Ülkenizdeki çatı kuruluşların ve okulların kapatılması ve gerekli diğer tedbirlerin alınmasından müteşekkir olacağız” ifadelerini kullandı.
STRATEJİK ORTAĞIZ VURGUSU
Türkiye ve ABD'nin iki yakın müttefik ve ortak olduğuna vurgu yapan Bakan Tüfenkçi, iki ülke ilişkilerinin demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi ortak değerler temelinde şekillendiğini söyledi. Türkiye-ABD ilişkilerinin pek çok sınamadan geçtiğini de kaydeden Tüfenkçi, iki ülkenin de stratejik koşullara daima uyum sağladığına işaret etti.
FETÖ VE PKK İLİŞKİLERİ ETKİLİYOR
Türkiye ABD ilişkilerinin güçlü temellere dayandığını belirten Tüfenkçi, “Bu bağlamda öncelikle 30 Eylül 2016 tarihinde ilettiğiniz darbe girişimini kınayan yazınız için teşekkür ediyorum. Son dönemde ikili ilişkilerimizde hassas bir dönemden geçiyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminin faili Fetullah Gülen'in uzun yıllardır Pensilvanya'da ikamet ediyor olması ve ayrıca ABD'nin PYD/YPG terör örgütü ile yürüttüğü işbirliği, ilişkilerimizde sorun oluşturan iki temel meseledir” dedi.
ABD DENGELERİ GÖZETMELİ
Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi ABD ile ittifak ve ortaklık ilişkilerini muhafaza etmek için üzerine düşeni yapacağını söyleyen Tüfenkçi, ABD'nin de Türkiye'nin hassasiyetlerine azami özen göstermesi gerektiğini anlattı. Özellikle Irak ve Suriye'deki hamlelerde kısa vadeli çıkarların gözetilmemesi gerektiğini kaydeden Tüfenkçi, “Bunun yerine orta ve uzun vadedeki dengeleri gözetmesini bekliyoruz. Diğer taraftan, ülkeniz gündeminin de son derece yoğun seyrettiğinin farkındayız. ABD'deki Başkanlık seçim sürecini yakından takip ediyoruz. Bu vesileyle bir kez daha belirtmek isterim ki; ABD'yle ilişkilerimiz iç siyasi kaygılardan etkilenmeyecek olgunluktadır” şeklinde konuştu.
DEAŞ 254 VATANDAŞIMIZI KATLETTİ
Terörizmin uluslararası barış ve güvenliğe yönelik en büyük tehditlerden biri olduğunu anlatan Bakan Tüfenkçi, “Türkiye terörün her türü ve şekline karşı eşit kararlılıkla mücadele edilmesini savunmaktadır. Bu ilkesel yaklaşımın başta dost ve müttefiklerimiz olmak üzere, uluslararası toplum tarafından da benimsenmesi bu küresel tehdide karşı dayanışmanın güçlendirilmesi için önem taşımaktadır. Güvenlik güçlerimiz DEAŞ, PKK, FETÖ ve DHKP-C'ye karşı eş zamanlı mücadeleye devam etmektedir.
DEAŞ terör örgütü öncelikle Türkiye için bir tehdit oluşturmaktadır. DEAŞ tarafından düzenlenen saldırılarda bugüne kadar 254 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlerce vatandaşımız ise yaralanmıştır” dedi.
MÜCADELEMİZ KARARLILIKLA SÜRECEK
Türkiye'nin DEAŞ terör örgütü ve yabancı terörist savaşçılardan kaynaklanan güvenlik tehdidine karşı mücadelesine kararlılıkla devam edeceği mesajını veren Bakan Tüfenkçi, “Türkiye ayrıca, ılımlı muhalif grupların DEAŞ'a karşı mücadelesini desteklemek maksadıyla 24 Ağustos tarihinde geniş kapsamlı bir askeri harekât olan Fırat Kalkanı Operasyonu'na başlamıştır. 4 Eylül itibariyle Uluslararası Koalisyon tarafından desteklenen bu operasyonla Türkiye-Suriye sınır hattında bulunan Azez ve Cerablus arasındaki DEAŞ unsurları tümüyle yok edilmiştir. Bu gelişme DEAŞ'ın ve yabancı terörist savaşçıların ülkemize sızma girişimlerini etkili şekilde engelleyecektir” ifadelerine yer verdi.
52 BİN KİŞİ TEHDİT LİSTESİNDE
Türkiye'nin çatışma bölgelerine gitme ihtimali olan şahıslarla ilgili yurtdışı giriş yasağı uyguladığını anlatan Bakan Bülent Tüfenkçi, tehdit listesinde 52 bini aşkın kişinin bulunduğunu vurguladı. Terör örgütleriyle ilişkisi olduğundan şüphelenilen ve yasadışı yollarla Türkiye'ye giriş yapan yabancı uyruklu vatandaşların tespit edilerek tutuklandığını anlatan Bakan Tüfenkçi bu kişilerin süratle sınır dışı edildiğini aktardı. Tüfençi, bu kapsamda bugüne kadar 3 bin 700'den fazla kişinin sınır dışı edildiği bilgisini paylaştı.
YABANCI SAVAŞÇILAR MERCEK ALTINDA
Bakan Tüfenkçi, çeşitli havalimanı ve otobüs terminallerinde kurulan Risk Analiz Gruplarınca yaklaşık 11 bin yabancının kontrol edildiğini belirterek, “2 bin 200'den fazlasının ülkemize girişine izin verilmemiştir. Öte yandan güvenlik güçlerimizin yürüttüğü operasyonlar çerçevesinde, 2011 yılından bugüne kadar DEAŞ, El-Nusra ve El Kaide ile ilişkileri nedeniyle bin 803'ü yabancı uyruklu toplam 4 bin 184 kişi gözaltına alınmış, bin 581 kişi ise tutuklanmıştır” dedi.
“ABD'DE PKK'YI TERÖRİST İLAN ETTİ”
Eylemlerinde asker, polis, sivil, kadın ve çocuk ayrımı yapmayan PKK'nın bir terör örgütü olduğuna vurgu yapan Bülent Tüfenkçi, “PKK'nın örgütlü suç, yasadışı insan kaçakçılığı ve uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinde de bulunduğu yabancı kamuoylarınca da bilinmekte, ancak bu hususların uluslararası medyada işlenmesinden kaçınılmaktadır. Örneğin, ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi, örgütün üst düzey yöneticilerini önemli yabancı uyuşturucu kaçakçıları olarak belirlemiştir.İran, Suriye ve Irak'ta PKK ile bağlantılı olan örgütler mevcuttur. Abdullah Öcalan'ın lideri olduğu KCK, PKK ile aynı örgüttür. KCK İran'da PJAK, Irak'ta Tavgari Azadi, Suriye'de de PYD/YPG olarak adlandırılmaktadır” dedi.
SAMİMİYETSİZSİNİZ
Uluslararası toplumun terörle mücadelede ayrım yapmaması gerektiğini anlatan Tüfenkçi, “DAEŞ'e, El Kaide'ye karşı ne tür tedbirler alınıyor ise PKK'ya ve bu örgütün uzantılarına karşı da aynı tedbirlerin alınmasını beklemekteyiz. PKK'nın Suriye'de konjonktürden faydalanmak suretiyle kendini meşru bir oluşum olarak takdim etme ve terörist listelerinden çıkmaya yönelik teşebbüsleri devam etmektedir. Bu çabalara verilen destek, terörle mücadele alanındaki uluslararası işbirliği konusunda tutarsızlığa ve samimiyet eksikliğine işaret etmektedir” diye açıkladı.
PKK VE UZANTILARIYLA MÜCADELE EDİLMELİ
Bir terör örgütünün alternatifinin hiçbir şekilde başka bir terör örgütü olamayacağını kaydeden Tüfenkçi, “PYD ve YPG'nin PKK ile ilişkisi açıktır. PYD/YPG 2003 yılında PKK terör örgütünün kontrolü altında kurulmuştur. İki terör örgütü, aynı lider kadrosu, örgütsel yapı, strateji, taktik, askeri yapı, propaganda araçları, mali kaynaklar ve eğitim kamplarını paylaşmaktadır. Uluslararası düzeyde PKK terör örgütüne ve bunun başka ülkelerdeki uzantılarına karşı somut işbirliği olmadan, terörle mücadelede başarıdan ve ilkelerden bahsetmek mümkün olamaz” diye konuştu.
TİCARET VE GÜVENLİK AYNI DOĞRULTUDA İLERLEMELİ
Türkiye ve ABD'nin ekonomik, ticari ilişkileri ile yatırımlarına da dikkat çeken Bülent Tüfenkçi, “Bu boyutların siyasi, askeri ve güvenlik ilişkilerimize paralel bir düzeye getirilmesi önem taşımaktadır. Bu yöndeki çabalara ivme kazandırmamız gerekmektedir” dedi. İki ülkenin 2002'de 6,4 milyar dolar olan ticaret hacminin 2015 yılında 17,5 milyar dolar düzeyine çıktığını belirten Tüfenkçi, “Türkiye'deki ABD kaynaklı doğrudan yatırımlar 2002'den 2016'nın Temmuz ayına kadar toplam 10,9 milyar dolara ulaşmıştır. ABD bu rakamla Türkiye'de doğrudan yatırım yapan ülkeler arasında 2. Sırada yer almaktadır. Biz bu noktada en önemli aracın iki ülke arasında bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanması olduğu kanaatindeyiz. ABD-Avrupa Birliği arasındaki Trans Atlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığına katılma talebimizi tüm platformlarda iletiyoruz” açıklamalarında bulundu. Bakan Tüfenkçi, ABD'nin Terörizme Karşı Gümrük Ticaret Ortaklığı programlarının iki ülke tarafından karşılıklı tanınması gerektiğine işaret ederek, bu anlaşmanın imzalanabilmesi için teknik yetkililerin en kısa sürede biraraya gelmesi yönünde öneride bulundu.
İlginizi Çekebilir