© Malatya Time

Açtığımız dosyaya kamuoyundan gelen tepkiler!

?Malatya?dan mektup Var?a yorumlar tam gaz  ?Malatya?dan mektup Var? başlıklı haberimizin ardından yüzlerce telefon ve mesaj aldık. Aldığımız mesajların yanı sıra bir de bu haberimize yapılan yorumlar oldu. Ancak bunların büyük bir çoğunluğunu yeni ihbar mesajları oluşturdu. Aldığımız bütün ihbarları tek tek inceleyerek haberlerimizi artırmaya çalışıyoruz.Ayrıca bu ihbar mesajları ve telefonlardan başka sitemizdeki haberin yorumlarında da müthiş bir artış oldu. Samimi cemaat elemanlarını tenzih ederek yaptığımız haberlerimize gelen yorumlar ise her biri ayrı bir konu olarak ele alınabilecek türden.?Malatya?dan Mektup Var? isimli haberimize gelen yorumların içinde suç sayılmayacak derecedekileri yayınlayabiliyoruz. Bu yorumlar içinde habere destek olanlar da var olmayanlar da?albayrak30 Aralık 2011 at 14:52 - (Edit)vallahi bravo... tek kelimeyle yazanı tebrik ediyorum. yıllardır malatya çekilen başka sıkıntı yok. ama ak parti genel merkezine bu haberler gitmiyor mu acaba? Bir heyet görevlendirip bunların hepsini araştıramazlar mı?... yüreğinize sağlık. bu bizim derdimiz. il teşkilatından biri. allahakul...30 Aralık 2011 at 14:58 - (Edit)birileri bu cemaatle çok uğraşmaya başladı. herkes haddini bilsin. bunlar bu memleketin mücahitleridir. ya siz kimler oluyorsunuz? parti araçtır bugün kullanılıyor yarın bırakılır, inancımız neyi gerektirirse onu yaparız. f.budak30 Aralık 2011 at 21:30 - (Edit)arkadas bu mustafa şahinin ihanet etmediği adam kaldımı. atıp tutmayı iyi biliyorda bana göre sadece gürültü. benim bildiğim miletvekili olabilmek için sırayla ali osman bey,ihsan bey,ahmet bey,celal bey olmak üzere hepsi üzerinde bir anısı vardır. am bakıyorsun ne cabuk unutmuslar yada herkes bir yol cizmiş gidiyorlar. allah askına bu teskilata yazık yeter artık daha ne istiyorsunuz başbakandan, onun sayesinde bir yerlere geldiniz daha ötesi yok zaten birazda destek olsanız bu teskilatı böyle bölmeseniz ne olur cokmu zor biraz vicdan merhamet. Â MALATYA MALATYA30 Aralık 2011 at 22:41 - (Edit)anlamadım, ne demek bunlar? yoruma bak. o zaman gidersin bildiğini yaparsın partiyle ne işiniz var... M. E. Y.30 Aralık 2011 at 22:44 - (Edit)bunlar yalan söylüyor. Mektupta yazılan doğru. Herkes şahittir ki, Osman Güder temayül yoklamasında cemal AKININ oylarını hep çaldı, başka oylarla değiştirdi. en az 400 oy deniliyordu. Şimdi Cemal akın bu adamımı destekliyor? mümkün değil.. ahmet y.30 Aralık 2011 at 22:48 - (Edit)merkez ilçe başkanlığını kaybetmek malatyayı kaybetmektir. il teşkilatı kaybetmemek için elinden geleni yapar. cemaat memaat ayaklarını bilmeyen yok zaten. esenliğe kim mal satıyor, inşaatları kim yapıyor, partiyi kim yönetiyor, malatyayı bu hale getiren utansın. bunlardan kurtulmakda çok zor bilesin... ali can B...30 Aralık 2011 at 22:53 - (Edit)kim bu haberleri yaptırıyor bilmiyorum ama bildiğim tek şey, yeni malatya haber sitesi geliyor. doğruların yazıldığı bir site. helal olsuun la. vallahi bravo. yazdıklarınız ya çıkıyor yada daha önce yapılmış. ak partiye gelince malatyada ak parti diye bir parti yok. kuklalar var. zaten vatandaş tayyibe oy veriyor. bunlar olmasın tayyip daha fazla oy alır.. R. B. Malatya30 Aralık 2011 at 22:56 - (bu sistemle, bu yapıyla bu delegelerle ve bu cemaatle başbakanı getirin merkez ilçe başkanlığına adaylığını koysun. türkiyede ak parti yüzde elli alır ama başbakanımız burada ilçe başkanı yada il başkanı seçilemez. bu kadar..... Niyazi Özdemir31 Aralık 2011 at 11:24 - (Edit)Sn. Editör, her mesleğin kendine münhasır bir takım ilkeleri, usul ve esasları vardır.Basın Yayınıncı olmanın da tarafsızlık, doğruluk, haberi kaynağına ve taraflarına teyit ettirmek gibi asgari ilkeleri vardır. Bu haber de isimleri geçen hangi muhataba sizinke ilgili bir iddia var. Bu iddia ile ilgili haber yapacagız. İddiaların muhatabı olarak kanaatiniz nedir diye soruldu mu? Ben bu haberi okuyunca haberin kimler tarafından üretildiği aşikar. Bunu görmemek için kör olmak lazım. Sn. Editör, siz de takdir edersiniz ki insanın olduğu, beseri ilişki ve münasebetin bulunduğu her birliktelikte bir takım sorunlar yasanabilir. Ailemizde eş ve çocuklarımızla da zaman zaman sorunlar yaşamıyor muyuz. Ama ailenin bir mahremiyetinin hürmetine bu sıkıntıları içimizde halletmeye çalışıyoruz. Parti de aynı davaya, aynı ideale gönül vermis insanların kurduğu bir ailedir. Her kim ki, sorunları kendi içinde, kendi mecrasında çözme irade ve kararlılığını göstermeyip bunu basın yayın yoluyla ifşa ediyorsa ailesine, kardeslerine ihanet ediyor demektir. Hangi amaç, gaye ve endişe ile yaptılmış olursa olsun bu ihanettir. Bugün AK Parti Lideri Sn. Erdoğan biz geliştik, değiştik demiyor mu. Bu insanın doğasının gereğidir. Ünlü filozof un dediği gibi bir insan aynı suda iki defa yıkanamaz. Cünkü ikinci defa hem kendisi hem de su değişmiştir. Bahsetmis olduğunuz cemaatin düsüncelerini kendi konjöktüründe dünyadaki ve Türkiyedeki sosyal ve siyasal gelismeleri görmezden gelerek yorumlamak anokronik bir okuma olur ki bu da en hafif deyimle adaletsizlik, haksızlık olur. Sn. Editör, dünyada soğuk savaşların olduğu, dünyanın kutuplaştığı, hemen yanıbasımızda devrimlerin olduğu, ülkelerin dağıldığı, milletimiz arasına kanın gözyaşının girdiği bir atmosferdi. Bugün eğer Türkiyede AK Parti ikidarsa doğrusuyla yanlışıya, eksiğiyle fazlasıyla toplumun değismeseinde dönüsmesinde bütün cemaatlerin grupların katkısı olmuştur. Bugün bunları yok saymak hakkaniyetle örtüşmez.insanları geçmisleriyle yargılamak zulümdür. 2. Halife HZ. Ömer kızını diri diri toprağa gömmüstü. Ama sonra değisti, dönüstü ve ümmete halife oldu. Sn. Editör buradan bütün yol arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Bugün Sn. Genel Baskanımızın ve aziz milletimizin destansı mücadelesiyle Türkiye dünyada mazlumların, gariplerin, kimsesizlerin, itilmis kakılmış bütün kaynakları sömürülmüslerin umut kaynağı haline geldi. Sn. Basbakan gaza basarken kim el frenini çekerse sadece Sn. Basbakana, AK Partiye ve milletimize değil bütün mazlumlara ihanet etmis demektir. Bugün şahsi istikballeri için bütün kutsal değer, ilke ve öğretileri yok sayanlar huzuru mahserde boynuzsuz kecinin boynuzlu keciden hakkını alacağı kıyamet gününde Allaha hesap veremezler. Siyaseti Allah rızası icin yaptığını iddia edenler niyetlerini ve amellerini bir kez daha sorgulasınlar. Kardeşlerinin omuzlarına basarak, onların hak ve hukukunu hiçe sayarak gidecekleri yer cehennemdir. Kalpleri bilen Allahtır. Sinelerin özüne hükmeden de O dur. Bu tür suni kavgalarla seytanı ve dostlarını sevindirmeyin. Nefsinize mağlup olmayın, kardesleriniz hakkında zan da bulunmayın, onlara iftira atmayın. Faniyiz, bugün varız yarın yokuz. Şu gökkubbede hoş bir sâda bırakmaksa amacınız insanların arasına fitne fesat sokarak kendi ellerinizle kendinize ates toplamayın. Selam ve dualarımla Resul31 Aralık 2011 at 16:05 - (Edit)Öncelikle Niyazi Özdemir Beye teşekkür ediyorum. Farklı seslerin adabıca dillendirilmesine imkân verdiğiniz için de ayrıca site yöneticilerine tesekkür ediyorum. Malatyadaki yapılmakta olan hastane ile ilgili aziz ve mübarek bir ramazan güne başlayan veya başlatılan ve seçim öncesi şiddetini, dozunu artıran Parti içi tartısmalar saygıdeğer kamuoyunun malûmudur. Burada haklı haksız tartısmalarına girmeden, kisileri hedef almadan bir takım degerlendirmelerimi arz etmek istiyorum. Kabul edelim veya etmeyelim malesef Türkiyede temsili bir demokratik isleyiş söz konusu. Bu isleyis Türkiyeyi yönetmeye talip bütün siyasi partiler için de geçerlidir. Dahası parti içi demokrasi vs. teori düzeyinde kalmaktadır. Bunun da bir Reel siyaset açısından bir takım gerekceleri var. Bugün AK Partide siyaset yapan kıymetli arkadaşlarımız hangi irade hangi güç ile bulundukları makamda bulunuyorlar. Bugün Sn. basbakanımiz Recep Tayyip Erdoğan olmazsa sizin siyasetteki şansınız, imkânınız nedir. Sizin gücünüz takatiniz nedir. Daha çarpıcı sormak istiyorum Siz Kimsiniz. Size bulunmuş olduğunuz makamları layık gören irade dün milletvekilliği seçimlerinde temayülü ciddiye, ka'le almadı. Siz o gün neredeydiniz. Bugün hangi hakla, hangi cürretle sizi milletvekili yapan, sizi bir yerlerde yönetim kurulu, baskan vs. Yapan iradenin uygun gördüğü merkez ilce baskan adayı ile ilgili belden asağı vuruyorsunuz. Daha dün hırsızlıkla, yolsuzlukla, ihanetle itham ettiğiniz şahsı muhteremler sizin de önünüze konarak vekil yapıldı. O gün Sn. Basbakanımızın iradesine saygılıyız demistiniz. Peki bugün aynı iradeye karşı sizi pervasızlaştıran nedir. Her seyin ötesinde parti icinde hizipleşmelerin, gruplaşmaların, nefretin, kinin. garezin bu noktaya gelmesinin vebalini yüreğinizde hissetmiyor musunuz. Sn. Basbakan size haddinizi bilin, aklınızı başınıza devşirin kendinize gelin dedi ama siz bunu da anlamadınız. Nedir bu hırs. Nedir sizin aklınızı başınızdan alan, bu öfkeye, bu kine garkeden. Gözünüz bir sey görmüyor, etrafınızda "Ya Allahtan korkun" diyecek kimse kalmadımı. Hani Allah Resulü demiyor mu, biribirinizi sevmedikce iman etmis olamazsınız, iman etmedikçe de cennete giremezsiniz. Kardeslerinize karsı bu yiğitliğin, bu efeliğin sebebi hikmeti nedir. Siz kul hakkından korkmuyormusunuz, siz bu tavırlarınızla Allah ve Resulünü incittiğinizin farkında mısınız. Mahkeme kadıya mülk değildir. Kim bir hayra vesile olursa ondan gelecek ecirden ve de kim bir serre vesile olursa ondan gelecek gunahtan kisiye pay vardır hadisi sizi ürkütmüyor mu. Eğer ürkütüyorsa Parti icindeki bu tefrikanın müsebbipleri olarak hesap vermeyeceğinizi mi sanıyorsunuz.Dün bulunmuş olduğunuz makamları isgal edenlerin esamesi bile okunmuyor. Siz kavga ediyorsunuz, siz nefsinize mağlup oluyorsunuz, Malatya bedelini ödüyor. Bu ne cesaret. Bu millet sizi kisisel hırslarınızı tatmin etmeniz icin mi oralara gönderdi. Sizin aklınız, duygularınız, sineniz hep kardeşlerinizi yok etmek, kücük düsürmek icin mi çırpıyor. Değilse Peki bu yasanılanlar nedir. Bu klikler, bu küskünlükler, dargınlıklar, bu öfke, bu kin nedir Allah aşkına. Hani Allah rahmandı, rahimdi, afüvdü, settardı. Neden kardeslerinizin ayıplarıyla kusurlarıyla bu kadar uğrasıyorsunuz. Onları örtmek icin bir gayretiniz bir cehdiniz neden yok. Ya o kızdığınız, öfkelendiğiniz, isimlerini dahi duymaya tahammül edemediğiniz yol arkadaslarınıza bir gün olsun dua ettiniz mi. Dua etmediyseniz onları sevmiyorsunuz demektir, sevmiyorsanız konusacak sözünüz de yok demektir. Ya bir gün sizin de selanız verilir, arkanızda neden O öfkesini yenerdi, o öfkelendiği zaman dahi affetmesini bilirdi, o halimdi, o merhametliydi diye hüsnü sehadet etmesinler. Hülasa diyeceğim o ki, rüzgâr eken fırtına bicer. Ayrıca, bu tür parti ici tartısmalara bir takım cemaat, cemiyet ve grupları alet ederek, gecmisteki bir takım konjöktürel refleksleri bahane ederek belden asağı vurmayınız. Biz duyuyoruz o elestirdiğiniz cemaatin bedel ödeyen abilerini gördüğünüz zaman nasıl hürmette saygıda kusur etmediğinizi de biz biliyoruz. Peki bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi. Ben derim ki, hata insana mahsustur, yanlısın neresinde dönerseniz kârdır. Gelin hatada ısrar etmeyin. Örnek olun, abilik yapın. Milleti biribirine kırdırmayın, Partiyede, Malatyaya da size güvenen milletimize de yazık etmeyin. Kendi vicdanınızın sesini dinleyin. Allah yaptıklarınızdan razımıdır diye bir sorun. Kalbinizin derinliklerinden gelene kulak verin... Selami01 Ocak 2012 at 12:33 - (Edit)Kaç gündür AK Partide yasanılan bir takım sorunlar, (ki bu sorunlar siyasetin dogası gereğidir) üzerinden Malatyada bir zamanlar binlerce insanın yetişmesinde, bilinç ve şuur kazanmasında katkısı, emeği, çabası, uğraşı, gayreti olan bir Camia hedef alınmaktadır. Cocukluğunu ve gençliğini bu camia içinde geçirmis olan, kisiliğinin oluşmasında söz konusu camianın büyük emek ve katkısı olan; fakat bugün vefanın, kadirşinaslığın, diyegramlığın gereği olan asgari bir iliskinin ötesinde "organik ilişkisi" olmayan biri olarak yazılanlar hakkında kannatlerimi arz etmeyi bir borç bildim. Evet, o gün Türkiyenin darul harp olduğu dolayısı ile Cuma Namazının kılınmayacağı, oy vermenin mevcut sistemin çarklarının dönmesine katkı olduğu gibi konjoktürel bir takım düsünceler, savlar öne sürüldü. Bugün AK Partinin iktidar olduğu ve o ve ona benzer onlarca yüzlerce camianın katkıları ile yetismiş insan kaynağının Türkiyenin en önemli noktalarında siyasette, ticarette, bürokraside çok önemli roller üslendiği, Türkiyede siyasetin normallestigi bir dönemde anlaşılmamasını normal karşılıyorum. Yüzlerce yetimi, öksüzü, garip gurebayı yetistiren, ülkesine, milletine, insanlığa karşı sorumlulukları olduğu bilinciyle olgunlaştıran, bugüne kadar bir Allah kulunun incinmediği, kırılmadığı bir organizasyonun bu tür siyasi çekismelerde konu edilmesi vicdansızlıktır. CHP geleneğinden gelerek bugün AK Parti de Bakanlık yapan Sn. Ertuğrul Günayı içine sindiren, DEHAP veya HADEP de Genel Baskan yardımcılığı yapmış Sn. mehmet Metineri içlerine sindirenler ne oluyor da bu memleketin evlatlarına karşı bu kadar celallenebiliyorlar. AK Parti ne bir cemaat partisidir ne de bir grubun bir hizbin, bir ekolün partisidir. AK Parti bir merkez partidir. Ve bu milletin partisidir. Bu milletin her vicdan sahibi, her aklı selim vatandaşının kendine yer bulabileceği enginlikteki bir siyasi partidir. AK Parti Türkieyenin partisi ise Türkiyenin bütün gerçekliğini meşru ve makul bir cercevede kendi içinde taşıyabilme olgunluğunu gösterebilmelidir. Bu iddiaları ortaya atanlar kimlerdir. Hayatlarında hiç bir zaman bedel ödememiş, hayatları ne şiş yansın ne kebap mantığı ile maslahatçılık ile geçmis, her daim güçlüden taraf olmuş, davası, derdi olmayan kendini AK Partinin beyazları görme paronayasından kurtulamayan kompleks ve kapris dolu insanlardır. Bir kez daha sormak istiyorum, toplumun her kesinine kucağınızı açarken beraber rukûya vardîğınız, secde ettiğiniz, el açıp duaya durduğunuz kardeşlerinize karşı bu tavrınızın izah edilebilir gerekçesi nedir Allah aşkına. Değer mi . Bu iftiraların hesabını verebileckmisiniz Allaha...Yazık cok yazık. Ayıp hem de cok ayıp Bu Yorumu Mutlaka Okuyun...01 Ocak 2012 at 22:47 - (Edit)Sayın malatyatime.com, sayfanızı daha iki haftadır takip ediyorum. Bugün yorumlar köşesini okudum. Beynimden vurulmuşa döndüm. Yazılan mektupları yapılan yorumları karşılaştırdım. Acizane adımı belirtmeden bir zamanlar bu oluşumun sempatizanı olarak bildiklerimi sizinle paylaşmayı bir borç bildim. Evvela yorumlar köşesi kendin çal kendin oyna köşesine dönmüş. Son üç yoruma bakınca, (Niyazi Özdemir, Resul ve Selami) İsim yada rumuzlarıyla yazılanların aslında aynı yazılar olduğunu, aynı cümleleri, aynı duyguları görüyorum. Eminim ki aynı merkezli çıkmış yazılardır bunlar. İkincisi birincisine teşekkür ederek başlamış, üçüncüsü ise kalkmış aynı duygu ve düşünce adına mangalda kül bırakmamış. Bakın bakalım gerçek onların yazdığı gibi mi? Yoksa birazdan okuyacaklarınız mı gerçek?... Ne adamlarmış bunlar! Ne kadar vatanperver, ne kadar dindar insanlarmış bunlar! Bu şehirde yetim bırakmayıp giydirmişler! Fakir ve yoksul bırakmayıp yedirmişler içirmişler! Herkesi olgunlaştırmışlar! Hiç kimse bu oluşumdan incinmemiş ve kırılmamış! Sanki bugün birileri kalkmışta bu oluşumu siyasi çekişme haline getirmiş! Bu oluşum o kadar temiz ve siyaset üstü bir oluşum ki, içindekilerde sütten çıkmış ak kaşık gibidirler! Aman ha bunların siyasi çekişmelerle, hatta siyasetle ilgileri yok, şirketleri yok, Malatya?yı har vurup harman savurmuyorlar, ne diye bunları bu çekişmenin içerisine çekiyorlar ki?!... Çok ahmak, yada Malatya?yı hayatında görmemiş ve duymamış olmak lazım ki bu ninnilere inanalım. Bu yorumları yazan, kuma kafasını gömen deve kuşundan başkası değildir. Bunu hala bu insanların önüne takiyye yaparak getiren, gözlerini kapatarak güneşin varlığını inkar eden ve sadece kendisine gölge yapandır. Ama bu şehirde yaşayanlar, hele hele 1980?lerden beri Malatya ile diyalogları devam edenler, bugünkü Malatya?yı seyredenler bilirler ki Malatya bugünde, dünde bu yorumların tam tersini yaşamış ve yaşıyor. Yazılanlar kocaman bir yalandan ibarettir. Bir avuç ideoloji sahibi kişşilerin, siyasetin her türlü entrikalarını yaparak iktidar nimetlerinden faydalandığı, tek endişelerinin de bu konumlarının ellerinden gitme tehlikesinin olduğunu bilmeyen yoktur. Beyler, herkes artık geçmişiyle hesaplaşıyor. Arap baharıyla Araplar, yarım asırdır kendilerini hunharca katledenlere, ihanetle yönetenlere, despotlukla idare edenlere hesap soruyor. İşte Tunus, işte Mısır, işte Yemen, işte Libya, işte Suriye ve diğerleri. Ve en önemlisi işte Türkiye? Yıllardır devlet içerisinde sözde devlet olan derin ve karanlık güçlerin işlediği onbinlerce faili meçhul cinayetler? Darbeler ve darbelere zemin hazırlayanlar? sivil idareye baskı kuranlar? insanları canlı canlı öldürenler? domuz bağlarıyla boğup, satırlarla doğrayanlar? Bakın devlet devlet olunca Ak Parti iktidarında, nasıl devlet geçmişiyle hesaplaşıyor!... Malatya?da bugün geçmişiyle hesaplaşıyor aslında. Bu mektup ve haberler, bu yorum ve Malatyada kaynayan kazan, Malatya?nın son kırk yılıyla hesaplaşmasıdır. bu hesap sorulurken, Silivride ergenekon davasında ve balyoz davalarında yargılananlar ne kadar masumlarsa, Malatya?da iyi göstermeye çalıştığınız insan tüccarları, gençlik düşmanları, baba oğul arasına girenler, insanları camiye gitmekten alıkoyanlar, Cuma namazı kılmayanlar da o kadar masumlardır. Zira zahiren farklı görünseler de, temelde Ak Parti gibi iktidarların oluşmasını engellemek için bunların her biri, bu ülke üzerinde oynanan oyunların birer parçasıdırlar. Sizler hangi dine mensupsunuz ki, Cuma namazlarını boykut edenleri bugün meşru görüyorsunuz?... Sizler hangi inancı taşıyorsunuz ki, Dün Müslümanları satırlarla doğrayanların arasından sıyrılıp üçüncü bir grup olarak çıkanları savunuyorsunuz? Sizler hangi ideolojiyi temsil ediyorsunuz ki, kırk yıldır bu ülkenin gerçek sahiplerinin, imam hatip neslinin iktidar olmasının önünde engel olan, bu insanlara oy kullandırtmayan, kullananı tekfir eden bu zihniyeti bu kadar masum görüyorsunuz?... Kırk yıllık Prof. Dr. Necmettin Erbakan?nın önündeki engel bu gruplar değilmiydi?... O gün oy kullanmak sistemin işine yararmışta onun için oy kullanmamışlar!... Cuma namazı kılmak Devletin işine gelirmişte onun için boykot etmişlerdir!... utanmadan birde böyle yazıyorlar! Hala eski gafletlerindeler bunlar!... Elde etmek istedikleri uğruna onbinlerce insanı camiden, cumadan, cemaatten, ana babadan, toplumdan, devletten ve dinden ettiler, yüklerini toplayınca da partici oldular!... Malatya?da bunu yuttu, inandı! Bu memlekette kerizler yaşıyor akıllılar sadece kendileri!... Açtıkları yetimhaneleri göstersenize!... Yetiştirdikleri devlet ve siyaset adamlarını göstersenize!... Vatana millete hizmet edenleri göstersenize!... Olgunlaştırdıkları adamları göstersenize!... Baktıkları fakir fukaraları göstersenize!... Bunların acaba bu şehirde tekfir etmedikleri, kırmadıkları, tehdit etmedikleri birileri var mı?... Bu masum canavarların yaptıkları ailevi tahribatı, evine hala dönemeyen gençleri, cezaevinde olan samimi insanları hiç düşündünüz mü?... CHP?den gelenleri kabul etmişiz, BDP?den gelenleri içimize sindirmişiz ama bu oluşumdan gelenleri içimize sindirememişiz! Elbetteki sindiremeyiz. Sindirenin Allah belasını versin. Onlar şerefleriyle hayatları boyunca inandıkları değerler uğruna siyaset yaparak buralara kadar geldiler. Ya yosmalar, siyaset düşmanları, oy kullanmak hala küfürdür diyenler hangi siyasi gelenekten geldiler? Ne zaman siyaset yaptılar? Ne zaman siyasetçi oldular?... Servet yaptıktan, müslümanların kanını emdikten sonra, ana ile evladı biribirinden ayırdıktan sonra, dinlerini ve inançlarını lakayt yaptıktan sonra, kendilerine göre bir din getirdikten sonra, 28 Şubatı da yedikten sonra, Bu ülkenin insanı bu uğurda siyasetçiler ve niceleri bedel ödedikten sonra, Ak Parti iktidarının da kaymağını yemek için taktik değiştirerek partici oldular, tövbe ettiler, günahsız ve masum oldular öyle mi!... Toplanan kayısılarla, zekatlarla, paralarla, yardımlarla yaptıkları külliye şimdi ne durumda? Türkiye Darul Harbdi Cuma kılınmazdı, üç ayda yapabilecekleri külliyeyi on beş yılda bitirdiler. Cumayı kılmaya başladılar burada. Yeni cami mescid-i Dırar, burası beytullahtı. Kaç tane Cuma kıldılar burada? Burası hala cami mi? Yoksa bahsettiğiniz yetimhane mi? Yoksa burada cihat mı yapılıyor? Kanımızı emerek yaptığımız yerleri özel okul vs. olarak kullanıp, buralara daha yenilerini ekleyerek dünyalarını mamur edip Karun gibi zenginleşenler dün bizi ve inancımızı kullanan bu vampirler değil mi?... Elbetteki Ak Parti merkez parti ve milletin partisidir. Meselede burada ya. Dananın kuyruğunun koptuğu yerde burası ya! Bunlar hangi millet ki Malatya?da parti bunların elinde olsun?... Herkesimi taşıyabilme olgunluğunu beklemişler Ak Partiden. Evet, emelleriniz anlaşılıp saf dışı edildiğinizde aynı cümleleri beklerim sizden ama o gün söyleyeceklerinizi ben söyleyeyim şimdi: ?Kafirler, zındıklar, tağutlar, dinsizler, biz size demiştik parti küfürdür, oy vermek küfürdür, bak gördünüz mü? Tayyip mayyip hepsi aynı? Vs. vs. bugün bile bunları söyleyen içinizdekileri, yakınınızdakileri siz daha iyi bilirsiniz? Beyler birde bedel ödemişler. Tabi tabi, o dönem doğuda satırlarla doğrananlar, yada kendilerinden ayrıldığınız zihniyet çok bedel ödemişti. Başları da Beykozda öldürülmüştü. PKK öldürdü deyip öldürülen imamların, malını vermediği için kaçırılan zenginlerin, öldürülen hafızların, sokak ortasındaki infazların, kan gölü haline getirilen doğu illerinin ve İzzettin hocaların ölümünden peki kimler sorumlu?... Kendileride hiç maslahatçılık yapmamışlar!... Hep bedel ödemişler? Ak Partiyi de belki bunlar kurmuştur!... Başbakanın İstanbul Büyük Şehir Belediye Başaknlığına seçilmesinde cemaatin katkısı da çok olmuştur! O gün başbakana yani Erbakan?ın partisine belki de oy vermişlerdir!... Biz sadece beraber Rükuya vardığımız adamlarla değil, dünyada yaratılan herkesle bu dünyayı paylaşıyoruz. Dünya o kadar büyük ki hepimize yeter. Ancak bizimle Rükuya varmayıp, şimdi vardık diyen siz yalancılardan şikayetçiyiz. Bizimle ne zaman Rükuya vardınız? Bizimle ne zaman Cuma kıldınız? Bizimle ne zaman camiye girdiniz? Bizimle ne zaman sandık başına geldiniz? Devlet yapıp devlet yıkıyordunuz. Aslında yıktığınız ar ve namusunuzdu, dininizdi, iffet ve hayanızdı, gelecek çocuklarınızdı, yetişen gençlikti, Müslümanların büyümesiydi, insanların birlik ve beraberlik içerisinde yaşamasıydı, ülkemizin büyümesiydi, iktidara talip olan Erdoğan?lardı, Abdullah Gül?lerdi. Siz kim oluyorsunuz ki bugün kalkmış samimi insanları insafa davet ediyor, din dersi veriyorsunuz!... Bekraundunuzda hangi din ve ideoloji var ki insanlara veresiniz!... İftira edenin Allah belasını versin. Ama, Takiyye yapanın, bu milleti kullananın, gerçek inancını gizleyenin, münafıklık yapanın, dünyalık yüklerini dine ambargo koyarak alanların, içinde bulunduğu siyasi oluşumu dahi içine sindiremeyenlerin de Allah bir milyon kere belasını versin. Allah?ın, Meleklerinin ve tüm inananların da laneti üzerine olsun. Doğruyu söyleyin yine bildiğinizi yapın. Siyaset de, ticaret de mal da, mülk de, dünyada sizin olsun. Ama dürüst olun. Dün bizi kandırdığınız gibi bugün insanları yine kandırmayın. Camiye gitmeye utanıyorum. Evime gidemiyorum beni anama babama siz düşman ettiniz. Toplumla arkadaşlarımla birlikte olamıyorum bana onları siz tekfir ettirdiniz. Nereye gideyim ben? Ne yapayım ben? Siyasi rantta değil, dünyalıkta değil, hakk?ta birliğe çağırın. Dinde, allah?ın ipine sarılmada, bu ülkedeki insanların menfaatlerinde, bu ülkenin lider olmasında birlik ve beraberliğe çağırın ve sağlayın. Bugün eski yaptıklarınızı bize masumane tekrar yutturmaya kalkmayın. Aklınızı başınıza alın ve kendiniz kullanın. Hala başkası kullanıyor aklınızı....Niyazi Özdemir02 Ocak 2012 at 00:57 - (Edit)Bazen insanın duygularını ifade etmede kelimeler kifayetsiz kalır... Kelimeler tükenir bir bir...nereden başlayacağımı bilemiyorum... Sonuçta ne anlatırsak anlatalım anlatabildiklerimiz muhatabımızın anlayabildikleri ile sınırlıdır...ben bu üslubun " Bu Yorumu Mutlaka Okuyun" nickli yorumla ilgili misliyle cevap vermekten haya ederim. Çünkü Yorum yapmaya, değerlendirme yazmaya, muhatap almaya değecek olgunlukta bir yazı değil. Lakin kaleminden kin, öfke, nefret, yalan, iftira akan bu zata ve bu zatı yönlendirenlere dua edebilirim. Ve derim ki" Ey Rahman, Rahim, Afüv, Settar olan Rabbim, sen içimizdeki beyinsizlerden dolayı bizleri helak etme, sen gizlediklerimizi de açığa vurduklarımızı da bilensin. Kalpleri evirip çeviren, sinelerin özünde olanı bilensin. Sen bu kardeslerimize rahmetinle, inayetinle, mağfiretinle muamele eyle. Bu kardeslerimizi ve bizleri şeytanın köleleri, uşakları olmaktan muhafaza buyur. Bizleri mu'minlere karşı halim kafirlere karşı izzetli eyle. Seni ve dostlarını incitecek her türlü söz ve davranıştan bizleri muhafaza buyur. Yalanla, iftirayla, hiç bir bilgi, belge ve delile dayanmadan kardeslerimize karşı olmadık iftiralar atarak kalplerimizi karartma. Nefsi istek ve arzularımızın köleleri eyleme bizi. Ey Rabbim, Taife giderken kendisine zulmedenlere karşı büyük bir vakar ve sabırla dua eden Allah Resulünün duasıyla sana sesleniyoruz. Rabbim onlar gerçekten bilmiyorlar, onları cehaletlerinin öfkesinden koru. Eğer yazdıklari, konuştukları her seyi kaydeden meleklerin varlığına, bunlarda mı yazılmış diye insanoğlunun hayretlere gark olacagı o kıyamet gününe, o kimsenin kimseden hakkının kalmayacağı, emzikli annenin yavrusunu terkedeceği, yeni doğmuş bebeğin saçlarının ağaracağı, insanlara amellerinin bir bir gösterilecegi o hesap gününe yakinen iman etmis olsalardı bunlarla zihinlerini, amellerini, dünya ve ukbalarını kirletmezlerdi. Onlar bilmiyorlar, onlar fark etmiyorlar, onlar kıyametin şiddetinin bilincinde, şuurunda, idrakinde, künhünde değiller. O yüzden o kardeslerimizi ve bizleri helak etme, cezalandırma... Affet ya Rabbi. Nefsimize ağır gelse de affet, bağışla, onların kalplerine de sevginden, merhametinden esintiler bahşet. Kendi elleriyle ateş topladıklarının farkına vardır. Kardeslerimizi ihtiraslarına kurban etme. Sıratı Mustakime ilet. Sukûnet bahset, dinginlik bahset. Vakar bahset ya Rabbi. Biz biliyoruz ki, senin dostlarını incitenler seni incitmiştir, ama sen onları incitme Rabbim. Sen onları girdikleri bu karanlık dehlizlerden koru. Şeytanın oyun ve tuzaklarını onlara da göster, seytana uşak eyleme. Kalplerini karartma, vicdanlarını kurutma. Varsa birazcık merhametleri, insafları onları da ellerinden alma. Onlar ne yaptıklarını Bilmiyorlar. Farketmiyorlar... fehmetmiyorlar...sinelerindeki kini, öfkeyi, şiddeti söküp al, halim ve halis bir kalple taltif eyle onları. Ey Rabbim, biz bu kardeslerimizden davacı değiliz ve olmayacağız. Çünkü zaten yevmil kıyamette kendilerine yetecek kadar dertleri olacak. Onların dertlerine bir dert de biz olmak istemiyoruz. Çünkü onlar gerçekten naptıklarının farkında değiller. Islah eyle, terbiye eyle Rabbim. Eğer ıslah olmayı haketmiyorlarsa diye başlayan bir cümleyi kurmaktan da haya ediyoruz, biz ümit ederiz ki sen rahmeti, mağfireti, ihsanı, fazlı ve keremi bol Olansın. Seni be sevdiklerini kaybederek nail olacakları seyin ancak ebedi ates olacagının farkına vardır. Senden ümit kesilmez Rabbim... İsmi seriflerin hürmetine, Peygamberlerinin, resullerinin, nebilerinin, meleklerinin, suhedanın, masum sabilerin hatırına ıslah eyle, Rahmet eyle, mağfiret eyle...Affeyle.mehmet ünal02 Ocak 2012 at 06:09 - (Edit)insanları kandırmak cemietleri kandırmak insanları kullanmak toplumu kamplara bölmek bu uğurda siyasi basamak yapmak çok ayıp vede kabul edilemez siyaset kin üzerine kurulmaz yorumları okuyunca çok şaşırdım hayret gurbette malatyalı demekden gurur duyarken bunları okurken gurur duyduklarımız bizim için nasıl gözüküyor siz düşünün lütven nefs i davranmadan MALLATYAYI ŞAHLANDIRMANIN formüllerini üretelim ve gurbettekilerini üzmeyelim selam ve saygılarımla ...MEHMET ÜNALhamza03 Ocak 2012 at 16:29 - (Edit)tek kelimeyle yazıklar olsun diyorum, 28 şubatçıların bile atmadığı iftirayı kendini malatyalı sanan,tükiyede herkesin tanıyıp saygı ve hürmetle bahsettiği bir camiayı karalamak,birilerinin siyasi ihtirasını tatmin etmek için onlara yazı yazıp dinle imanla bağdaşmayan yorumları yayınlatmak olsa olsa siyonizmin müslümanlara yaptığı eformasyonla aynı olur.diyecek kelime bulamıyorum,bazı söleri söylememek için kendimi o kadak frenliyorumki ancak bu kadar olur,ey bu yazıyı ve yorumu yazanlar eğer azcık islama inancınız varsa iftiranın hükmüne bakınız,yok müslüman değilseniz Allah sizi hidayete erdirsin,yoksada Kahhar sıfatıyla sizi kahretsin...Bu iftira yazısına sebep olanlar üç günlük dünya için bu kadar hırsa ve öfkeye gerek yok,hiç bir şey gizli kalmaz yarın aktörler değişir sırlar ifşa olur,mahçup olacağın şeyi yapma,vekillikte, bakanlıkta vs.hepsi geçici

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER