Alooo!.. Sesim geliyor mu?
ÖZEL HABERMalatya güzel belediyesinin gözbebeği kuruluşu (!) MOTAŞ ile ilgili aylardır yaptığımız yayınlar halen yalanlanmadı.
Aksine doğrulanacak yönde başka iddialarla yeniden gündemimizin baş köşesine oturdu. Malatya Time'ı takip edenlerin iyi hatırlayacağı üzere MOTAŞ'taki yolsuzluk iddiaları, MOTAŞ'ın piyasaya sürdüğü Aile Kart uygulaması ve İstanbul Milletvekilinin Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği soru önergeleriyle ilgili bir dizi haber yapmıştık.
MİLLETİM PARASI “AKILLI BİR ŞEKİLDE” KULLANILIYOR MU?
“MOTAŞ'ın ‘Aile Kartı' hangi ailenin kartı?” başlığıyla duyurduğumuz haberde, MOTAŞ'ın uygulamaya koyduğu seyahat kartlarının uygulanmaya başlaması ve uygulama sırasındaki bazı aklımıza takılan meselelerle ilgiliydi. Akbil uygulamasının yeni yeni oturduğu bir sırada “Seyahat Kartları”nın piyasaya sürüldüğünü sorgulamıştık. Akbil uygulamasına harcanan alt yapı parasının bir şekilde çöpe atılarak “Seyahat kartları”nın alt yapısıyla ilgili çalışmalara başlanmasının garipliğini sorguladığımız bu haberde, milletin parasının “Akıllı bir şekilde” kullanılmadığını belirtmiştik. Maliyet hesaplarının doğru dürüst yapılmadığı bir uygulamadan bir anda başka bir uygulamaya geçmenin belediyeye getirdiği yükten bahsederek, belediyenin bununla ilgili soruşturma açıp açmadığıyla ilgilenmiştik. Haberimizin bir başka detayı ise seyahat kartları arasında yer alan “Aile Kartı”nın otobüslerde kullanılmasındaki garip uygulamaya dikkatleri çektik. Bu uygulamada otobüslerdeki kartların okutulduğu aletlerin yolcuya dönük olan kısmındaki bakiye bilgilerinin şoför tarafındaki ekranda “Yetersiz Bakiye” şeklinde göründüğünü söyledik. Böyle garip bir şeyin araştırmasını yaptığımız zaman ise belediyenin bilgi işlem servisinde çalışan birinin konuyla ilgili komik savunmasına yer verdik. Bu bilgi işlem elemanının “Aile kart sisteme sonradan dahil edildiği için böyle yanlışlığı görmüşsünüz. Sisteme dahil etmenin de büyük bir maliyeti var. Zaten bu da pek önemli değil” şeklindeki savunması ise “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” sözünü hatırlattı. Ayrıca bildiğimiz bir başka mesele de bu sistemi Belediye'nin programıyla birlikte büyük bir bedel ödeyerek aldığıydı. Hemen hepimizin iyi bildiği “Alınan malın mutlaka bir garantisi veya teknik destek hizmeti olur” kuralını unutan belediyemizin büyük adamları, “Seyahat kart uygulamasını revize edebilecek sistemi niye almamışlar?” diye sorguladığımız bu haberimizden sonra toplumun büyük bir kesiminde tebrik mesajları aldık. Aylardır sorduğumuz hiçbir soruya cevap vermeyen belediyemizin koltuğu büyük beyni küçük insanları bu sorularımıza da cevap vermediler. Bizi şaşırtıp cevap verecekleri günü büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz.
BURSA'DA SABAH OLDU, MALATYA'DA HENÜZ GECE!...
Gelelim Malatyamızın anlı-şanlı medya ordusuna. Bu ordu öyle sizin bildiğiniz “Vatan-Millet-Sakarya” deyip millete düşmanlık yapanlara göğsünü siper eden ordudan bahsetmiyoruz. Kimin parası çoksa ona kuyruk sallayan, kimin koltuğu büyükse onun kucağına (Pardon koltuğuna) oturan, kimin reklamı çoksa onun borazanlığını yapan bir ordudan bahsediyoruz. Bu orduya da “Görevini yapacak gazeteciler aranıyor!..” başlığıyla seslenmiştik. Yine kendimiz çaldık, kendimiz söyledik. (Aman “çalmak” kelimesini onların anladığı şekilde yorumlamayın) Söz konusu başlık altında MOTAŞ'ın yolsuzluk iddiasına Türkiye'nin diğer ucundaki Bursa'dan gelen haberle Malatyamızın medya ordusuna çatıyorduk. Belediyemizin “Dut yemiş bülbülleri” gibi onlardan da ses çıkmadı. İki kelam etme cesaretini bile gösteremeyen anlı-şanlı medya ordumuzun bazı mensuplarının seçimlerde adaylık kapma veya aday adayı haberleri yayınlama telaşında olduklarını biliyoruz. Neyse ki seçimler de yaklaştı da artık bir cevap yazmayı düşünebilirler. Malum adaylar bugün yarın açıklanacak. Hatta bazıları açıklandı bile.
MOTAŞ'TAKİ YOLSUZLUK İDDİALARINI “CELAL ADAN”A HAVALE ETMİŞLER
MOTAŞ'la ilgili bir başka haberimizin başlığı da “Bu kadar mı aciz durumdasınız?” olmuştu. Konuyla ilgili son olarak kaleme aldığımız bu yazıda da Malatyamızın muhalefet partisi temsilcisine birkaç kelamımız olmuştu. Bu muhalefet partisi temsilcisi ile birlikte Malatya'nın sivil toplum örgütlerine seslenmiştik. İktidarın her yaptığına yanlış gözüyle bakan ancak Malatya'yla ilgili bir yolsuzluk iddiası için kılını dahi kıpırdatmayan bu insanlara İstanbul Milletvekili sayın Celal Adan'ın soru önergesini gösterdik. Belki utanır-sıkılırlar da Malatya'ya yüzlerini dönerler diye düşündük. Hükümetin içki satışı düzenlenmesini “Allah'a havale eden” bu insanlar MOTAŞ'taki yolsuzluk iddialarını da “Celal Adan”a havale etmişler de biz yeni farkına varmışız. “Biz farkındaydık da onları destekleyenlerin görmesine vesile olduk” desek daha iyi olur.
MÜFETTİŞLER MALATYA'DA
Malatya TIME Gazetesi'nin aylar önce defaatle kamuoyuna duyurduğu ve Malatya Belediyesi personelinin Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu suç duyurusu dilekçesinin bir örneği Cumhurbaşkanlığı makamına gönderildiği iddia edildi.
Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri ise MOTAŞ'a ilişkin yaptığımız haberlerden sonra yolsuzluk iddialarının gündeme gelmesinin akabinde Malatya'ya gelerek şirket hesaplarını incelemeye aldı.
MALATYA BELEDİYESİ'NİN “GÜZELLİK UYKUSU”
Neyse bu kadar sözden sonra tekrar asıl meselemize dönelim. Malatya'nın hakkını savunmaya devam eden Malatya Time, seçim çalışmalarının tam gaz sürdüğü bir ortamda belki cevap verilir diye bu soruları yeniden sıralıyor:
1- Söz konusu bu uygulamadan Belediye Başkanı Sayın Ahmet ÇAKIR'ın haberi var mıdır?
2- Belediye bünyesinde bu ve buna benzer konular ile ilgili soruşturma ve denetim yapabilecek kapasitede bir birim kurulmuş mudur? Kurulmuşsa bugüne kadar kaç yolsuzluk iddiasını araştırmıştır?
3- Malatya Belediyesi hakkında çıkan onca usulsüzlük iddiasına karşılık gerekli soruşturmayı yapmak yerine her seferinde olduğu gibi yine mahkemeye mi gidecektir? Bugüne kadar gazetelerde çıkan haberler üzerine belediyece açılan davalardan dolayı belediye tarafından kaç lira ücret ödenmiştir?
4- Belediyenin Bilgi-İşlem Eski Müdürü olan, şu an Strateji Müdürü olarak görev yapan ve akıllı kart sisteminin kuruluşunda görev alan; çeşitli yardım kuruluşlarında aktivist olarak karşımıza çıkan, sürekli “beytül mal” kavramından bahseden, kendisinden şüphe duymadığımız ve iyi bir bilgi işlemci olduğunu bildiğimiz İsmail GÜNEY, bu uygulamadan haberdar mıdır? Haberdar ise çok basit bir program değişikliği gerektiren bu konuda gerekli işlem veya uyarıları neden yapmamıştır?
5- Aile kartlarından kesilen paralar MOTAŞ'ın kasasına girmekte midir? Bu paralar MOTAŞ'ın kasasına girmiyorsa, kimin cebine girmektedir? Hangi kişilere veya hangi Sivil Toplum Kuruluşlarına aktarılmaktadır?
6- Bu kartlardan elde edilen gelirin tamamıyla MOTAŞ kasasına aktarıldığını farz edelim; yine de insanların kafasını bulandıran bu uygulamadan dolayı belediye yönetimi herhangi bir görev değişikliği tasarrufunda bulunacak mıdır? Herhangi bir soruşturma başlatılacak mıdır?
İlginizi Çekebilir