© Malatya Time

Alyüz: Ayrışmalara müsaade etmemiz söz konusu olamaz

Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği (MASTÖB)'nin olağanüstü genel kurulunun ardından yaptığımız analizlere eski Genel Başkan Bekir Alyüz'den açıklama geldi.

Malatya Time Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çetin'e kongre öncesi ve sonrasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Bekir Alyüz, “MASTÖB'de Alevi-Sünni ayrımı yapılmadı. Yapılmasına da müsaade etmem” dedi. MASTÖB'le ilgili iddialara cevap niteliğindeki bu söyleşide Murat Çetin''in sorularına samimi cevaplar veren Bekir Alyüz, kongre öncesi Adil Gevrek'i desteklemesinin sebeplerini de açıkladı.

SÖYLEŞİ: MURAT ÇETİN

Sayın başkan öncelikle kongre sonucunun Malatya için hayırlı olmasını dilediğimi belirtmek isterim. MASTÖB Genel Başkanlığı görevini sağlık sorunları sebebiyle bıraktığınızı daha önce kamuoyuna duyurmuştunuz. Olağan kongrenin 8 ay sonra yapılması gerekirken, önceye alınmasıyla ilgili bazı iddialar var. “Genel başkanlık görevini bıraksa bile en azından yönetim kurulundan bir isme vekalet verebilirdi.” deniliyor. Bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz?



Evet siz de dünkü yazınızda bu iddialardan bahsetmiştiniz. Ancak aynı yazıda benim anladığım kadarıyla Alevi-Sünni ayrımı yapıldığıyla ilgili iddialara da yer vermişsiniz. Öncelikli olarak bu iddiaya cevap vermek istiyorum. Alevi sünni ayrımı kesinlikle yapmadım yaptırmam da. Bu söylentileri çıkaranlar Malatya'nın düşmanlarıdır. Onlar haindir. Şu andaki yönetimde öncekinden daha fazla alevi arkadaşımız var. Biz elimizden geldiğince Alevi-Sünni ayrımı yapmadık, yaptırmadık. Hatta Ermeni derneğini bile yönetim kuruluna alacaktık. Maalesef yurt dışında oldukları için kendilerini ulaşamadık. Artık bizim için ayrımcılık yoktur. Yapanların da MASTÖB'de yeri yoktur. Bunu kaşımaya çalışanlar hüsrana uğrayacakladır. Yönetim kurulunda önceki yönetimde alevi arkadaşlarımız vardı. Bu yönetimde ise daha fazla alevi arkadaşlarımız vardır. Kürecik ve Arguvan derneklerine teşekkür ediyorum. Hepsi bizim arkamızdaydı ve yanımızda durdular ve bize güvenlerini bildirdiler. AKEL Vakfı'nın başkanı İbrahim Yiriğ, çok dürüst bir insan. Kendisinden yönetime bir isim istemiştik. Ancak iki liste çıkınca onun da kafası biraz karışmış. İsim vermekten kaçındılar. Ancak bizi desteklediklerini belirttiler. AKEL Vakfı, Malatya'nın göz nuru bir kuruluştur. Bundan sonraki çalışmalarda da MASTÖB'e yardımcı olacaklarına inanıyorum. Ayrım yapmak isteyen birkaç tane vardı tabi. “Bizi ayrıştırıyorlar” dediler. Bu ayıptır. “Biz o listeyi beğenmiyoruz. Biz bu listede olmak istiyoruz” deselerdi daha iyiydi. Bunu diyenlerin iki tanesini çok iyi biliyorum. Ama,Yusuf Usul gibi arkadaşları her zaman listeme alırım. Karşı listede görev alan arkadaş sağda solda “Bizi ayrıştırıyorlar” diyormuş. Bu çok ayıp bir şeydir.

Şimdi gelelim olağanüstü kongre kararıyla ilgili meseleye. Önümüzdeki 8 aylık dönemde ben devam etmeyi düşünüyordum . Çünkü herkesin bana güvendiğini biliyordum. Yönetim kurulundaki herkesin samimiyetini yakinen biliyorum. Ama yönetimde bir kan değişimi şarttı. Yeni isimlerin de yönetime dahil edilmesi gerekiyordu. Kongreye gitmesek bu yeni arkadaşları alamazdık. Gerçekten de Adil Bey'i vekaleten 8 ay boyunca MASTÖB'ün başında bırakabilirdim. Vekaleten yürütmek başkadır, asaleten yürütmek başka. Doktorlarım bana 8 ay değil 1 hafta bile müsaade etmedi. Yoksa ben böyle bir rahatsızlığım olmamış olsaydı niye devam etmeyeyim. Bana “3 ay veya 6 ay ömrün var” denildi. MASTÖB'deki arkadaşlarıma bunu anlatmadım. Bu iddialara ortaya atanlardan birine “Senin 3 ay ömrün var” denilseydi, bu arkadaşlar bulundukları yeri terk ederler mi etmezler mi bir düşünün bakalım. Ama çok şükür bir başka doktor hocamız bizi iyileşme noktasına getirdi. Benim stresten uzak durmam gerektiğini söyledi. “İşine bile kafan rahatsa gideceksin. Eğer stresliysen gitmeyeceksin” dedi. “Eğer bunu yapmazsan iyileşme durumu uzayacaktır” dedi. Ben bunun üzerine yönetim kurulunda durumumu anlatmadan, olagan üstü genel kurur kararı aldıktan sonra “Yeni bir genel başkan arayalım dedim ve durumu anlattım” . Taze kanın gelmesi gerekiyordu bu yönetime. Eğer liste üzerinde meseleyi değerlendirecek olursak listenin yarısı değişmiştir. Giden arkadaşlarımın hepsi çok değerli insanlardır. Kongreyle bu taze kanı MASTÖB'de gerçekleştirmiş olduk. 8 ay sonraya kadar her şey belli olacak. Daha sonra belki listeler yenilenecek, iyi olan MASTÖB daha iyi olacak. Çok daha iyi olacak. Vekaleten olmasını istememekte haklıydım.

 

Adil Gevrek vekaleten gelmiş olsa, değişen ne olurdu.?

Kongre olmasaydı kimin haberi olacaktı? Şimdi biz genel kurul yapmamış olsaydık, yönetim kurulundan bir kararla Adil beye vekalet verilseydi. Türlü dedikodular çıkacaktı. Yönetim kuruluyla ilgili çeşitli iddialar ortaya atılacaktı. Adil Gevrek'le Bekir Alyüz arasında çeşitli olumsuz olaylar yaşandığı söylenecekti. Kime hangi cevabı yetiştirecektik. Biz kongrede her şeyi rahat rahat söyleyince hem benim için rahat oldu hem de kan değişimi çok daha rahat gerçekleşti. Bunların hepsini düşünerek hareket ettik.

 

Adil Gevrek'in Yeni Malatyaspor Başkanlığı ve MASTÖB Genel Başkanlığı'nı birlikte yürütmesinin bazı zorlukları da beraberinde getireceğini savunanlar var. Sizce ikisi birlikte zor olmayacak mı?

Adil bey, genç ve dinamik bir insan. Maddi varlığı da yerinde olan bir insan. Sabah uçakla çıkıp Malatya'daki işleri halledebilir. Ardından gelip MASTÖB için çalışabilir. En azından 8 ay boyunca bir deneme süreci yaşamış olur.

 

Peki 8 ay sonra yeniden genel başkan adayı olur mu sizce?

Ben bunu bilemem. Adil Gevrek'in kendi bileceği bir iştir. Kendi kendine 8 ay boyunca bir kontrol yapmış olacağı için, o zaman kararını verecektir.

 

Ülkemiz önümüzde ki aylarda bir seçim süreci yaşayacak. Halkımızın da liderlik konusunda iddialı bir toplum olduğunu düşünürsek, aday adaylığını isteyenler çıkacaktır. Bu ise mevcut yönetimden bir çoğunun istifasını beraberinde getirecek. Peki bu durum sizce sıkıntı olmayacak mı?

Öncelikle yönetim kurulunda olan arkadaşların aday adayı olmasında bir sıkıntının olmayacağını söyleyelim. Ayrıca Adil bey de “Herhangi bir partiden aday olmayacağım” diyerek bunun güvencesini kamuoyuna vermişti. Bence herhangi bir sıkıntı yaşanmaz.

 

MASTÖB'deki olağanüstü kongrede tek liste çıkmaması da ayrı bir sorun gibi görünüyor. Serkan Adıyaman'ın da bulunduğu bir liste daha iyi olmaz mıydı?

Bu sorunuz için size teşekkür ediyorum. Gönül isterdi ki tek listeyle kongreye gitseydik. Ancak Serkan Adıyaman'ın da bir liste hazırlayarak aday olmasıyla ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Serkan kardeşimizi ben tanımıyorum. Tanımadığım için kendisiyle görüşme imkanım olmadı. Adil bey, Serkan Beyi tanıdığını belirtti. Ben de Adil Beye “Serkan beyi ara da tek liste halinde kongreye gidelim de!..” dedim. Adil bey de kendisini aramış ancak Serkan Bey, “Ben benimle birlikte hareket edenlere söz verdim” diyerek bu teklifi reddetmiş. İkinci bir kez Adil bey tekrar aramış ancak; Adil bey bana "Başkan bu iş olmadı." Dedi. Seçime birkaç gün kala bana “Serkan beyin böyle bir niyeti var” diye bir haber geldi. Adil Beyin tekrar görüşmesini istedim. “Bir liste üzerinde bir şeyler olabilir mi? Bir bak” dedim. Ancak Adil bey bana bu işin  olmayacağını yinelemiş.

 

Adil bey konusundaki ısrarınızın sebebi neydi? Veya tercihiniz Serkan Adıyaman olabilirmiydi?

Biliyorsunuz Adil Gevrek, benim yönetim kurulumda görev alan bir isimdi. Benim başkanvekilimdi. Yönetim kurulunda verdiğimiz bütün görevleri başarıyla yerine getirdi. Hatta MASTÖB'ün yerini almamızda büyük payı olan bir insandır. MASTÖB organizasyonlarında hep en önde olan bir insandı. Tanıdığım bildiğim biri olduğu için Adil Gevrek'i tercih ettim. Serkan Adıyaman'ı tanımadığım ve MASTÖB'ü başarılı bir şekilde yöneteceğine inanmadığım için tercih etmedim.

 

Sizin ve Ahmet Karaaslan'ın kongrede taraf olduğunuz, bunun da pek etik olmadığıyla ilgili sözler var? Bununla ilgili olarak ne söylemek istersiniz?

Ben kongre salonunda kimseye taraf olmadım. Serkan Adıyaman yanıma geldi sarıldık, kucaklaştık. Kendisi tanımıyorum ama babasının dostuyum. Kendisine genel başkan adaylığıyla ilgili olarak bu niyetini bana aktarması gerektiğini söyledim. O da “Senden telefon bekledim” dedi. O da kendine göre haklı olabilir tabi. Ancak salonda tarafsız kaldım. Hatırlarsanız kongreden önce “MASTÖB'ün yolunu bilmeyen insanlar aday oluyorlar” demiştim. Malatya Time da bunu internet sitesinden ve gazeteden duyurmuştu. Yakın mesai arkadaşım olduğu için, başarılı olduğu için, kendisini bildiğim için Adil beyi tercih ettiğimi belirtmiştim. Serkan bey ise MASTÖB'e üye bile değildi. Koskoca genel başkan adayı olmuş ama üye olmamıştı. MASTÖB'ün yolunu bilmiyordu. Benim Adil beye desteğim kongre salonuna kadardı. Salona gelince benim desteğim hiç kimseye olmadı. Bir de Ahmet Karaaslan'la ilgili olarak kendisinin herhangi bir isme destek verdiğini görmedim.

 

Serkan Adıyaman konuşurken müdahale ederek, motivasyonunu bozduğuyla ilgili iddialar var. Buna bizzat şahitlik ettiğimi de söyleyebilirim. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?


Sayın Karaaslan, Serkan Adıyaman'ın konuşmasında motivasyonunu bozmuş olabilir. Ancak Serkan bey konuşmasını çok uzun tuttu. Dikkat ederseniz benim de anlatacağım çok şey olmasına rağmen 10-15 dakikayla sınırlı tuttum konuşmamı. Serkan bey ise 10-15 dakikayla yetinmeyerek konuşmasını uzattı. Mesela diyor ki “Benim bir projem var. Bunu falanca kişi anlatacak”. Sen yüksek Mimarsın projeni niye kendin anlatmıyorsun? Konuşmanın ardından bir başka kişiyi çıkarıp anlattıracaksın. Böyle şey olmaz. Serkan bey, sivil toplum örgütlerinde yeni yeni görünen bir insandır. Zamanla bu işlere alışacaktır. Serkan bey gibi Malatya'ya hizmet etmek isteyen herkes değerlendirilmelidir. Ancak bazı siteler kurdurup da Malatyalıları rencide etmemesi gerekir. Mesela bir sitede Selahattin Alpay'ı rencide ediyorlar. Selahattin Alpay'a yapılan bu hakareti kabul edemeyiz.

 

Söz konusu siteleri Serkan beyin yaptırdığına dair bir deliliniz var mı?

Serkan beyi destekleyenlerin bir sitesinde yayınlanıyor bu. Bunu yapan kişiyi de iyi biliyoruz. Serkan beyin çok yakın bir arkadaşının sitesi. İsim vermek doğru olmaz. Serkan beyin bunlara engel olması lazımdı. Bu arkadaşa “Yapma bu işi demesi” lazımdı.

 

Son olarak kongreyi bir de sizin değerlendirmenizi duymak istiyoruz.

Tek kelimeyle müthiş bir kongreydi. Allah için bakmak lazım. Tarafsız bakmak lazım. Daha önceki kongrelere baktığınız zaman, kavgalar vardı, tartışmalar vardı, hazımsızlık vardı. Bu kongremizde her şey çok güzeldi. Her iki adaya da teşekkür ediyorum. Gayet ılımlı davrandılar, demokratik bir şekilde mücadelelerini verdiler. Sonra da ikisi birlikte çıkıp birlik beraberlik mesajı verdiler. Ayrıca en yüksek katılımın olduğu bir kongre oldu. En büyük katılım bu kongreydi. Gelen delegelere, üyelere, sivil toplum örgütü başkanlarına, seçilenlere ve seçilemeyenlere teşekkür ediyorum.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER