BaşbakanÂ'dan ne istedik, ne aldık?
ÖZEL HABERAnkaraÂ'yı MalatyaÂ'ya taşımış Başbakan Ahmet DavutoğluÂ'nun yanında kimler yoktu ki?.. Bakanlar, parti genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, eski vekiller ve bürokratlardan oluşan bir ordu vardı yanında. BaşbakanÂ'ın halka hitap ettiği organizasyonda Â'Benden bir isteğiniz var mı? Taleplerinizi ve sıkıntılarınızı dinlemek için geldim.Â' Tarzındaki konuşması dikkatimizi çekti.
Malatyamız birkaç ay arayla 2 kez başbakan ağırladı. Bu 2 ağırlamanın 2 farklı ismi oldu. Biri şimdiki Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan, diğeri de halefi Profesör Doktor Ahmet Davutoğlu'ydu. Erdoğan'ı ağırlamadan önceki yapılan hazırlıklar ile Davutoğlu'nu ağırlamadan önceki hazırlıklar arasında dağlar kadar fark vardı. Konuyla ilgili daha önce bir haberimiz yayınlanmıştı. Orada hazırlıkların yetersizliğini ve toplanacak kalabalığın az olacağının tahmini yapmıştık. Recep Tayyip Erdoğan'ın 100 bin kişiye hitap ettiği miting ile Davutoğlu'nun 3 bin kişilik mitingini mukayese ettiğimiz haberimiz de ardından gelmişti. Gerçi biz 3 bin kişi diyoruz ama Ak Parti Malatya İl Başkanı Bülent Tüfenkçi, 15 bin konusunda ısrar ediyordu dün yaptığı açıklamada. Ardından da ekliyor du Tüfenkçi, “Aslında böyle bir konuya cevap vermeyeceğim ama… Sayın Erdoğan'ın hitap ettiği organizasyon bir mitingdi, sayın Davutoğlu'nun hitabı ise açılış programıyla ilgiliydi. Ben bizzat şahidim sayın Başbakan Malatya'dan memnuniyetle ayrıldı. “
“HADİ ORADAN”
Bülent Tüfenkçi'nin 3 bin kişinin toplandığı iddiasına cevap vermek istemeyip ardından da “Biri miting, diğeri açılış programı. Dolayısıyla az insanın toplanmış olması garipsenecek bir durum değil tarzındaki açıklamasını duyunca, rahmetli Necmettin Erbakan'ın “Hadi oradan” sözü aklımızdan geçti. Çünkü, ikisi de Parti Genel Başkanı ve Başbakandı. Hangi iş için gelirlerse gelsinler ikisi için de il yönetimi olarak aynı çalışmayı aynı hazırlığı yapmak zorundaydınız. Biz de fazla polemik konusu yapmadan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ziyaretiyle ilgili başka konuları anlatalım.
“BENDEN BİR İSTEĞİNİZ VAR MI?”
Ankara'yı Malatya'ya taşımış Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanında kimler yoktu ki?.. Bakanlar, parti genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, eski vekiller ve bürokratlardan oluşan bir ordu vardı yanında. Başbakan'ın halka hitap ettiği organizasyonda “Benden bir isteğiniz var mı? Taleplerinizi ve sıkıntılarınızı dinlemek için geldim.” Tarzındaki konuşması dikkatimizi çekti. Parti Genel Başkanı ve Başbakan olan Ahmet Davutoğlu'nun buna benzer sözlerini işitince Malatya'yı marka şehir yapmak için çalıştığını iddia edenlerin Başbakan'ın önüne nasıl bir dosya koyduklarını merak eder olduk. Şehrimizi yönetenlerin, Marka Şehir Malatya için projeler üretip bunlarla ilgili Başbakan Başbakan Davutoğlu ve ekibine destek istemeleri gerekiyordu.
ERKOÇ VE GÜRKAN'I TEBRİK EDİYORUZ
Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve milletvekillerinin Malatya'nın marka şehir olmasının önünü açacak projeler hazırlayıp hazırlamadığını henüz bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz şey böyle bir istekler listesinin Başbakan'ın önüne konulması gerektiğidir. Söz Malatya menfaatine işlerin listesinden açılmışken Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç'u bu konuda tebrik ediyoruz. Çünkü dün Erkoç'un Başbakan Davutoğlu'na talepleriyle ilgili bir dosya verdiğini öğrendik. MTSO'dan yapılan açıklamaya göre talepler dosyasında şu konu başlıkları vardı: Kuzey Çevre Yolu'nun bitirilmesi, hızlı tren, istihdam üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi, enerji desteği, sulama sorunu, bölge için yeni teşvik sistemi ve Vagon Onarım Fabrikası'nın atıl durumdan çıkarılması.
Erkoç'un bu taleplerinin bütün Malatya için geçerliliğini hiç kimse tartışamaz, “Aylardır yıllardır sürüncemede bırakılmış istekler listesi” desek yeridir. Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ın Yeşil Kuşak Projesi'nin de Başbakan'a sunulmuş olması çok olumlu bir hareketti. Şehrimize farklı bir hava katacak bu projeye Başbakan'ın anında “Olur” demesi, desteğini beyan etmesi samimiyetinin de bir göstergesiydi. Daha önce de belirttiğimiz gibi Başbakan'ın verilen yüzde 75'lik oya teşekkür mahiyetindeki kalabalık heyetle gelip “Ne isteseniz alacaksınız” tarzındaki konuşması Erkoç ve Gürkan'ı cesaretlendirmiş olacak ki bizde de beklentiler oluşturdu. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve Malatya milletvekillerinin her birinden burası için projeler sunmasını beklememiz gayet normaldir.
ACZİYET VARSA, İSTİFALARINI BEKLİYORUZ
Başbakan'dan destek istemenin de şartları var elbette. Projelerini ortaya koyarsın. Projenin adını koyarsın. Yer tespiti yaparsın. Uygulama olmasa da alan planını çıkarsın. Keşfini çıkarırsın. Bu projenin Malatya için gerekliliğini açıklayan fizibilite raporunu hazırlarsın. Sonra da gidip destek istersin. Belediyenin veya milletvekillerinin bu manada hangi projesinin olduğunu henüz bilmiyoruz. Eğer bahsettiğimiz gibi projeler ve isteklerle ilgili dosyaları Başbakan'ın önüne koymama gibi bir acziyet içine girmişlerse bu saatten itibaren istifa dilekçelerini yazmaları gerekir.
BELEDİYE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMADI
İstekler noktasında yapılması gerekenleri düşünürken artık Malatya için bir zulüm halini almış 10 küsur senelik Kuzey Çevre Yolu hikayesine değinmek gerekiyor. Eğer bu işle ilgili olarak Belediye Başkanı'nın destek talebi olmuşsa yadırgarız. Bunu Ticaret ve sanayi Odası'nın talepler listesine koymasında bir sakınca yok. Çünkü bu işin bitirilmesi isteyen her Malatyalı gibi Ticaret ve sanayi Odası isteyecektir. İşin nereden tıkandığını biliyorlar ve Başbakan'dan hızlandırılması için destek istiyorlar. İşin tıkandığı yer Belediye'dir. Çünkü yıllar önce yatırım planına konulmuş ve ödeneği hazırlanmış bir proje olan Kuzey Çevre Yolu için belediye mülkiyet sorununu çözmemiştir. Eğer mülkiyet sorunu çözülüp Karayolları'na iş devredilmiş olsaydı Kuzey Çevre Yolu bugüne kadar çoktan tama manasıyla hizmet vermeye başlamıştı. Sen bu 100 milyon liralık projede belediye olarak üzerine düşen yap ki, Başbakan'dan bu işin bitirilmesi için talimat vermesini bekle.
TRAMBÜS HATTI, VİYADÜK YAPIMINA ENGEL
Malatyamızın mevcut çevre yolundaki sinyalizasyon zulmüne de bir değinmek gerekiyor. Bu işe zulüm dememizin sebebi çevre yolu diyorsunuz. Gideceğiniz yere çabuk şekilde ulaşmak istiyorsunuz. Ancak adım başı trafik ışıklarına takılıyorsunuz. Müthiş bir trafik yoğunluğu oluyor. Bu yoğunluğu gidermenin yolu ise kavşaklar yerine viyadüklerden geçiyor. Battalgazi, İstasyon, Beydağı Devlet Hastanesi ve Orduzu kavşaklarında U Dönüşü için viyadükler yapılmış olsa sorun halledilecek ama viyadükleri yapacakların önüne bizim meşhur “Trambüs” projesi çıkıyor. Evet evet bir skandalın ayak seslerini duyuyorsunuz. Trambüs hatı buralardan geçtiği için viyadük yapılmıyor. (Bu skandalın detaylarını önümüzdeki günlerde vereceğiz.)
ÖZNUR HANIM'IN PORTRESİ!..
Başbakan'ın Malatya ziyaretiyle ilgili düşüncelerimizi paylaştıktan sonra bir detayı da aktarmak isteriz. Malum olduğu üzere Davutoğlu Malatya gezisinin bir bölümünü de annesini kaybeden Öznur Çalık ve ailesine taziye ziyaretine ayırdı. Taziye ziyareti sırasında Başbakanı kapıda karşılayan Öznur Hanım'ın üzgün ve metanetli duruşu olması gerektiği gibiydi. Öznur Çalık, başındaki örtüsüyle misafirlerini karşılayan bazen zorla da olsa mütebessim bir edayla taziyeleri kabul etti. Taziye ziyaretinin ardından Başbakan yanındakilerle birlikte açılış programına geçti. Açılış programında protokol tribününde göz gezdirirken Öznur Çalık'ı gördük. Başbakan'ın taziye ziyaretinde gayet üzgün bir edayla izlediğimiz o Öznur Çalık gitmiş yerine başka bir Öznur Çalık gelmişti. Taziye havasından çok çabuk sıyrılmış, etrafına gülücükler saçan, herkesle ve her şeyle fazla ilgili şen şakrak bir insan olmuştu. Öznur Çalık, o gün hiç de iyi bir portre çizmemiş, dikkatli gözlerden tezat oluşturan bu halini gizleyememişti. Öznur Çalık'tan bahsederken, ertesi günü de anlatmak isteriz. İnternet sitemizde “Bayram değil seyran değil, nereden çıktı bu konferans” başlıklı bir haber yayınladık. Söz konusu haberde “Malatyalı Ermenilerin Gözüyle Malatya” isimli bir konferanstan bahsediyorduk. Osmanlı'nın son dönemlerinde Malatya'daki Ermeni nüfusunun çokluğundan bahsediliyor. Bugünkü Ermeni nüfusunun çok çok az olduğu anlatılıyordu. O dönemde bulunan kiliselerin artık açık olmadığından dem vurularak açılmaları isteniyordu. Tam da Türkiye'yi karıştırma senaryolarının oynandığı, Kobani provokasyonunun sergilendiği günde böyle bir konferansı düzenleyenlerin amacını anlamaya çalışıyorduk. Aynı zamanda o konferansta gayri Müslimlere rahmet okuyan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ın işi ne diye soruyorduk.
Murat ÇETİN
İlginizi Çekebilir