© Malatya Time

BAŞBAKANIN GELİŞİ GÖSTERDİ KİÂ...

21 ve 22 Eylül tarihlerini ilimizde geçiren Başbakan Recep Tayyip ErdoğanÂ'ın programının büyük bir kısmını takip ettik.

Ziyaret sonrası medyadan çıkan haberler, sokaktaki insanların görüşleri, siyasilerin görüşleri ve Malatya Time olarak izlenimlerimizi aşağıdaki başlıklar halinde özetlememiz mümkün.

Aksaray Köyü, Elma Veren Çocuk ve Yol Üstündeki Köylüler:
Başbakan Havaalanından Anemon Otele gidinceye kadar birçok durakta durmak zorunda kaldı. Başbakanın durakları ile ilgili medyada yeterince haber yapıldığından dolayı burada uzun uzun anlatmaya gerek yok. Fakat yol üzerindeki köylülerin ve Başbakana elma veren çocuğun sözlerinin; Başbakan üzerinde çok fazla tesir bıraktığını düşünüyoruz. Zira Başbakan Anemon Otelde bu konu ile ilgili “sayın valinin vatandaşın oyuna ihtiyacı olmayabilir ama benim var” derken; yol üzerinde yaşanan hadiselerden dolayı bunu söylemişti. Yol üzerinde yaşanan hadiseler, Başbakanın Malatya için atadığı ve seçtirdiği yöneticiler için biraz daha düşünmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Başbakanın bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyoruz. Yine yol üzerindeki hadiseler Ak Parti İl Yönetiminin teşkilatçılıktan ne kadar uzak olduğunu, halktan ne kadar kopuk olduğunu ve köylerin durumundan ne kadar habersiz olduğunu gösteriyor. Eğer bunun aksi olsaydı Ak Partinin yaşanacak olan olaylardan önceden haberi olur ve gerekli tedbirler alınırdı. Sayın Başbakanın yol üzerindeki köylülere verdiği sözlerin yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmek için kısa bir süre sonra tekrar Malatya'ya geleceğine dair tahminlerde bu konu ile ilgili dikkat edilecek bir başka husus.

Anemon Oteldeki Yemek:
Anemon Otelde yaklaşık 600 kişinin katıldığı yemekli toplantıya; Belediye Başkanları, Kaymakamlar, Ak Parti yöneticileri, STK temsilcileri, oda başkanları, iş adamları, kanaat önderleri ile gazeteci, sanatçı ve yazarlar katıldı. Yemek davetli listesinin bir kısmının Ak Parti, bir kısmının Valilik tarafından hazırlandığını ve son dakikaya kadarda listenin değiştirildiğini öğrendik. Bu konu Başbakanlık Korumaları ile Valilik yetkilileri arasında bazen sıkıntıya sebebiyet verse de büyük bir problem çıkmadı. Buna rağmen yemekte bulunan bir kişinin “BİLSAM'ın davetli listesinden geldim” sözü bizim için dikkat çekiciydi. BİLSAM da diğer sivil toplum örgütleri bir dernek olmasına rağmen, Başbakanın yemeğine liste gönderebilecek gücü nerden aldığını anlamadık. Yemeğe bazı aday adaylarının davet edilip bazılarının davet edilmemesini tasvip etmediğimiz gibi İl Yönetiminde yer alan kişilerin organizasyon ile uğraşmak yerine “fotoğraf verme” telaşına düşmelerini amatörlük olarak gördük. Zira organizasyonun tamamını Valilik çalışanları gerçekleştirdi. Milletvekilleri dâhi davetli listesinde olmayan tanıdıklarını yemeğe almak için dakikalarca Başbakanlık ve Valilik yetkililerine dil dökmek zorunda kaldılar. Yemeğe gelenlerden bazıları ellerinde dosya ile gelmiş olsalar da dosyalarını poşetlerinden çıkartacak fırsatları olmadı. Zira otelde seçime dair bir kelime bile konuşulmadı. Ellerinde davetiye olmasına rağmen davetli listesinde isimleri olmayan birçok kişinin geri gönderilmesi dikkat çeken bir başka konuydu.

Miting:
Miting Valilik tarafından tertip edilen ve açılış programlarını da kapsayan, hükümetin çalışma alanına giren konularda halkı bilgilendirme faaliyeti olmasına rağmen; Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin mitingi 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu kapsamında değerlendirmesini zorlama olarak görüyoruz. Zira mitingde bakanlar ve başbakan yani hükümet yetkilileri faaliyetleri ile ilgili halka bilgilendirmelerde bulunmuşlardı. Emniyet yetkilileri bu sebeple anılan kanunun, istisnalar başlıklı maddesinin 4. maddesinin d) bendi kapsamında değerlendirmesi gerekirken, istisna olarak görmemesini manidar gördük. Bir başka önemli husus ise resmiyette Ak Partinin düzenlediği bu mitingin giderlerinin resmi kurumlar tarafından karşılanacak olmasıdır. Bize göre Vali ve Emniyet Müdürü, Güvenlik Şube Müdürlüğü yetkilileri ile ilgili biraz daha dikkatli davranmalıdırlar. Bu kısa notu aktardıktan sonra dönelim mitinge. Miting kağıt üzerinde Ak Parti tarafından organize ediliyor görünse de tamamen Valilik tarafından organize edilmişti. Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Eyup SAĞLAM Başkanlığında oluşturulan 7 kişilik tertip komitesi tarafından organize edildiği gösterilen mitingde Ak Partili yöneticilerinin bir fonksiyonuna rastlamadık. Tertip komitesi başkanı bile miting alanına girerken bir sürü sıkıntı ile karşılaştı. Milletvekili Mustafa ŞAHİN'in, önemli birkaç iş adamını protokole aldırmak için dakikalarca Başbakanlık Korumalarına dil döktüğü gözümüzden kaçmadı. Zaten konuşma kürsüsünün arkasında Malatya Valiliğinin kocaman logosunu herkes görebiliyordu. Mitinge katılım beklenenin altındaydı. Buna rağmen özellikle 20-25 bin kişilik kesimin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a olan sevgisi bazen izdiham yaşanmasına sebep oluyordu. Emniyet birimlerine göre 75 bin kişinin katıldığı mitingde Malatyalılar Başbakandan bekledikleri hiçbir müjdeyi alamadılar. Bize göre bunun sebebi Başbakanın yol güzergâhında yaşadıklarıydı. Kim bilir belki Başbakan; “bunlar daha bir köyün bağlantı yollarını yapmamışlar, şehre en yakın köyün suyu bile yok, hızlı trenden/2. üniversiteden önce bunlar gerekir” diye düşünmüş ve müjde vermemiştir. Miting sonrası yağan yağmur Malatya'da yapılan işlerin kalitesi açısından net bir izlenimde bulunmamızı sağladı. Miting öncesi 100 binin üzerinde katılım beklenirken katılımın 75 binde kalması; ya yeterince tanıtım yapılmadığını ya da milletin Ak Parti yönetiminden memnun kalmadığını gösterir. Mitingde akılda kalan bir başka konu ise Belediye Başkanı Ahmet Çakırın konuşması sırasında bir gurup tarafından ıslıklanması ve yuhalanmasıydı.

Ramada Otel ve Boş Zaman:
Başbakanın geceyi nerede geçirdiğini tam olarak bilmesek de Ramada Otelde kaldığını doğru kabul ediyoruz. Başbakan aynı otelde bakanlar, yöneticiler ve bazı iş adamlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldiğini biliyoruz fakat geriye kalan zamanında ne yaptığını bilmiyoruz. Hiç kimse Başbakanın geceleyin ne yaptığını bilmemekle birlikte Milletvekili Mücahit Fındıklı'nın; “çat kapı ziyaretleri oldu” iddiasını doğrulayıcı bir bilgi mevcut değildir. Bizim tahminimiz, Başbakan programı bilinmeyen boş zamanında yeni demokrasi paketi ile ilgili bölgedeki önemli bazı kişiler ile görüşmüş veya paket üzerinde çalışma yapmış olabilir. Sosyal medyada dile getirilen bir başka konu ise Başbakanın geceleyin herkesi atlatarak Malatya'yı dolaştığı ve hizmetleri yerinde gördüğü iddiasıdır. Bu iddiayı kanıtlayıcı herhangi bir belge olmamakla birlikte Başbakanının böyle bir şey yapmış olacağını da göz ardı etmemek gerekir.

Valilik ve Belediye Ziyareti:
Valilik ziyaretine dair bir bilgimiz olmasa da rutinin dışına çıkıldığını düşünmediğimizden bu ziyareti değerlendirmeye gerek olmadığını düşünüyoruz. Başbakanın Valilikten ayrılmadan önce Valilikte çalışan iki bayanın gelip kendisine dert yanmalarına karşılık, “valinizle niye konuşmuyorsunuz bu konuları” demesi ve bu konuya biraz moralinin bozulması ziyarette bilinmesi gereken tek konu. Belediye ziyareti ile ilgili sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda, Başbakanın yüzünde gülümseme göremedik. Neredeyse bütün fotoğraflarda Başkan Çakır'ı Başbakanın karşı tarafından “duran” olarak gördük. Fotoğrafların tamamında Başbakan ve Başkan arasında sürekli birilerinin perdeleme yaptığını gördük. Bu belediye başkanının özgüven eksikliği yaşadığını göstermektedir. Belediye tarafından basına verilen demeçte özellikle üç projeden bahsedildiği ve üç projenin, “horata vadisi, kentsel dönüşüm ve mevcut çevreyolu düzenleme çalışması” olduğu belirtilmektedir. Üzerinde en çok durulan projeler bunlarsa vay belediyenin haline diyoruz. Zira muhakkak ki Başbakan bu projelerin ne durumda olduğunu sormuştur. Aldığı cevaplar aynen şöyle olmuştur; “Horata Vadisi için Bakanlar Kurulundan karar çıktı, proje aşamasında. Kentsel dönüşüm bizden önceki dönemde başladı 8 senedir hala onda biri bile bitirilmedi. Çevre yolu düzenlemesi dört yıldır devam ediyor bu sene sonunda inşallah bitireceğiz.” Başbakanın yerinde olduğunuzu düşünün, verilen bu cevaplar karşısında tavrınız ne olurdu? Bu sebeple Başbakanın belediye ziyaretinden memnun ayrıldığını düşünmüyoruz.

Darende ve Doğanşehir:
Başbakan Darende'de bir saat kadar Hulusi Efendi Vakfının Başkanı Hamidettin Ateş ile görüştü. Darende gezisinde ve yemekte de sürekli birlikteydiler. Başbakan bu tavrı ile Darende'yi gerek yurt gerekse dünya çapında tanınır ve ziyaret edilebilir bir konuma getiren Hulusi Efendi Vakfının hakkını teslim ederken, bir yandan da aday adaylarına mesaj vermiş oldu. “Vakıf ile uyumlu çalışmayacak olan bizden aday olmasın” mesajı verdi. Doğanşehir ilçesinde CHP'li Belediye Başkanının davetini kabul etmesi güzel bir nezaketti. Doğanşehir'de akşamın tamamını Vahap Küçük'ün evinde geçirmesi de birçok mesaj içeriyor. Gerek Darende'de Hulusi Efendi Vakfında gerekse Doğanşehir'de Vahap Küçük'e uzun süre ayırması, O'nun hayırsever iş adamları ve STK'lara verdiği önemi gösteriyor. Başbakan yatırımcıyı sevdiğini, hayırsever yatırımcıyı ise daha çok sevdiğini ima etti aslında. Ayrıca her iki ziyarette de partisine bazı mesajlar verdi ki, bu mesajların parti tarafından algılanmış olduğunu düşünüyoruz. Her iki ziyarette en dikkat çekici hususlardan birisi Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ın helikoptere alınmaması konusuydu. Birçok kişi tarafından bu, “Başbakan Ahmet Çakır'ı sildi” olarak yorumlansa da Malatya Time olarak bu görüşe katılmıyoruz. Zira Ahmet Çakır başkan olmasının yanında aynı zamanda bir aday adayıdır. Başbakan Ahmet Çakır'ı alsaydı diğer aday adaylarını da alması gerekirdi. Aksi halde herkeste şimdiden “aday kesin Ahmet Çakır” intibası bırakılır, bu da diğer aday adaylarının çalışmasının önünü kesmiş olurdu. Bize göre bu ince ayrıntı göz ardı edilmedi ve Ahmet Çakır helikoptere alınmadı.

Yaklaşan Seçim:
Başbakanın ağzından gelecek yerel seçimlere dair bir tek kelime bile çıkmadı. Fakat Başbakan için bazı ilkler yaşandığından dolayı; gördükleri, duydukları ve dinlediklerini not ettiğini ve aday belirleme de buna göre hareket edeceğini düşünüyoruz. Bu ziyaret yeni Büyükşehir olmuş Malatya'yı tanımak açısından önemli bir ziyaretti. Her ne kadar Malatya Kamuoyunda “Ahmet Çakır bitti” gibi bir kanı oluşsa da bunu söylemek için çok erken. Bir başka husus ise bugüne kadar Malatya'ya fazla ilgi duymayan iş adamları, sanatçı ve yazarların ziyaret sonrası Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterme telaşına düşmüş olmalarıdır. Birçok yazar ve iş adamının ithal bir aday için kolları sıvaması seçim çalışmalarına yeni bir hava katacak gibi görünüyor. (İlerde bu konuyu daha geniş olarak ele alacağız.)

Genel Değerlendirme:
Başbakanın gelişi her yönüyle Malatya'ya kazandırmıştır. Yaklaşan yerel seçimler ile ilgili bir tek kelime bile söylenmemişse de, Başbakanının ziyareti seçimler öncesi bir ön hazırlık olarak görülmelidir. Başbakanın ziyaretinde etkin olan üç kurum ile ilgili genel değerlendirmemiz şu şekildedir.
Belediye yetkililerinin çoğuna göre yapılan işler bir-iki günlük işti. Çoğu yönetici “şu iki gün geçsin, gerisi kolay” anlayışı ile hizmet ediyordu. Çevre yoluna serilen halı çimlerin Başbakan gittikten bir gün sonra kaldırılması hem bu iddiamızı doğruluyor hem de Malatya'nın parasının nasıl harcandığına dair iyi bir ipucu veriyordu. Miting alanına giden bütün yolların çevresinde nöbet tutan belediye temizlik işçileri bize göre en komik görüntüydü. Sırf Başbakan geçerken yol temiz görünsün diye yüzlerce temizlik elemanın görevlendirilmesi Başbakanın dikkatinden kaçmamıştır. Bize göre belediye bu ziyarette sınıfta kaldı.
Ziyaret Ak Partinin de teşkilatçılıktan ne kadar uzak olduğunu görmemiz açısından önemli bir göstergeydi. Zira Ak partili yöneticilerin çoğu Başbakanla bir görüntü yakalamak için birbiriyle yarışıyordu. Gerçi İl Yönetiminin çoğu 10 yıl öncesine kadar siyaset ile uzaktan yakından ilgileri olmayan kişilerden oluştuğu için, teşkilatçı olmamalarını anlayışla karşılamak lazım. Başbakan Ak Parti il binasına uğramadı bile. Düşünsenize iki gün Malatya'da olacaksınız fakat kendi parti binanıza uğramayacaksınız. Bu konuyu kimse gündemine dahi almadı ama eminiz ki Sayın Başbakan göz ardı etmeyecektir. Başbakanın partiyi neden ziyaret etmediğinin sebebi herkesçe malum. Çünkü Ak Partinin Malatya il binasının hali içler acısı. Bütün seçimlerde Türkiye'de dereceye giren bir İle yakışmayan bir bina. İçerisinde doğalgazı bile yok. İki dönem belediye başkanı çıkaran, ilk dönem 5, ikinci dönem 6, üçüncü dönem 5 milletvekili çıkaran ve yöneticilerinin çoğu inşaat müteahhidi olan Malatya'ya bu binayı reva görenler, fırça yememek için Başbakanın programına kendi partisini koymadılar. Bu ince ayrıntı bile tek başına Ak Parti yönetiminin performansı için yeterli.
Başbakanın bu ziyaretinde bizden en çok alkışı Valilik çalışanları aldı. Programın tamamında Valilik çalışanlarının emeği çok fazlaydı. Vahap Küçük'ün evindeki yemekte bile onlar görev yapıyorlardı. Kanaatimizce Valilik çalışanlarının bu özverisi olmasa Malatya Başbakanı sorunsuz bir şekilde yolcu edemezdi. Başbakan sorunsuz bir şekilde ilimizden ayrıldıysa bu Valilik çalışanlarının sayesinde olmuştur. Her ne kadar yemek davetli listesi belirlenirken bazı hatalar yapılsa da, “bu kadar kusur padişah kızında da olur” misali bunu görmüyoruz ve yetkililerin de bu başarıyı ödüllendireceğini tahmin ediyoruz.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER