© Malatya Time

Bediüzzaman: “Ben mehdi değilim!..”

Usta Gazeteci Murat Çetin'in kaleminden...

Acayip bir asırda yaşıyoruz. Hemen her cemaat veya cemiyet kendi üstadını, hocasını ya da şeyhini “Mehdi” ilan eder duruma geldi. Hâlbuki hocasının, şeyhinin veya üstadının “ayine-i ruhu”nda Kur’an ve hadisi görmesi gerekirken kendilerince “tekellüflü” yorumlar ileri sürerek makam sahibi gösterme gayretine giriyorlar. Çevrelerindeki insanları da buna davet (!) ediyorlar. Peygamber (a.s.m) geldikten ve din kemale erdikten sonra yeni bir davetle ortaya çıkılmaması gerekir. Çıkılsa o davet bidattir. “BEN SEYYİD DEĞİLİM. MEHDİ SEYYİD OLACAK” Bazı Risale-i Nur okuyucuları da Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin (r.a) mehdi olduğunu iddia etmektedirler. Hâlbuki Bediüzzaman, Muhakemat isimli eserinde “Seyyid olmayan seyyidim ve seyyid olan değilim diyenler, ikisi de günahkâr ve duhûl ile huruc haram oldukları gibi…” sözüyle bu husustaki inancını ortaya koyduktan sonra Şualar isimli eserinde “Said itiraznamesinde demiş ki: ‘Ben seyyid değilim. Mehdi seyyid olacak.’ diye onları reddetmiş.” ifadesiyle Hazreti Mehdi’nin Al-i Beyt-i Nebevi’den olacağını ilan etmiştir. Zaten Mektubat isimli eserinde de süfyaniyetle mücadele edecek Hazreti Mehdi’nin isminin Peygamberimizin (a.s.m) ismine uygun olacağını, şu cümleleriyle izah etmektedir: “Âl-i Beyt'ten Muhammed Mehdi isminde bir zât-ı nuranî…” Durum böyle olduğu halde, yukarıda belirttiğim gibi, bazı okurlar Muhakemat isimli eserindeki inancının “aksine”Şualar isimli eserindeki itirazının “rağmına” ve Mektubat isimli eserindeki müjdesinin “inadına” hâlâ Bediüzzaman’ın mehdi olduğunu iddia (!) ediyorlar.

...

YAZININ DETAYLARINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BURAYA > TIKLAYINIZ. 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER