© Malatya Time

'Belediye Başkanlığını Bıraksın!'

Malatyatime olarak bu hafta da bir yaraya parmak basıyoruz. Aylardır haykırdığımız bir haksızlığı birinci ağızdan, mağdur merhum Seyfullah Ayargil?in amcasından aktarıyoruz. Röportajın akışında meselenin dehşeti, ihmalin ibreti tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Yetkililerin ihmali gözler önüne seriliyor. Serzeniş göklere yükseliyor. Bazılarının günahlarının kimleri mağdur ettiği ortaya çıkıyor. Vicdan sızlatan gelişmeleri siz değerli okuyucularımıza sunuyor, yetkililerin ölü toprağını bir an önce üstlerinden atmasını bekliyoruz.Malatyatime: Sayın Mahmut Ayargil. Öncelikle başınız sağolsun. Allah kimseye böyle bir keder yaşatmasın. Yaşamakta olduğunuz bir acıyı tekrar alevlendirmek, bir yarayı kaşımak istemiyoruz ama size bazı sorularımız olacak. Sizi tanıyabilir miyiz?Mahmut Ayargil: Ben Mahmut Ayargil. Bahse konu olan ve trafik kazasında hayatını kaybeden Seyfullah?ın amcasıyım. Topsöğütte oturuyorum ve özel bir firmada çalışmaktayım.Malatyatime: Olayı kısaca özetler misiniz?Mahmut A. : Ağabeyimi bir kazada kaybettik. İki oğlu vardı. Kendisi TEDAŞ?ta çalışıyordu. Bu firmadaki özel bir şirkete büyük oğlu Seyfullah Ayargil?i de aldırmıştı. Seyfullah işe başlayınca bunu kutlamak üzere arkadaşlarıyla bir yerlere gitmeye karar verir. Bu ancak yaklaşık 2 ay sonra gerçekleşecektir. Bunun için araba kiralamaya karar verir. Arkadaşı olan galericiden 50 TL?ye bir jeep kiralar. ?Başkasının? gerekçesiyle teminat için kendisine senet imzalatılır. Kiralama sözleşmesi filan yapmadan  araç teslim edilir. Rahmetli Seyfullah, üç arkadaşı; Sedat, Mesut ve Oğuz?la Elazığ?a doğru yola çıkar. Hankendi yakınlarında direksiyon hakimiyetini kaybeder. Sürdüğü araç taklalar atarak arazide durur. Seyfullah olay yerinde vefat etmiştir. Sedat, belkemiğinde zedelenme ve yaralanmalarla kurtulur. Diğer iki kişiye herhangi bir şey olmaz. Seyfullah?ı gözyaşları içinde defnettik.Malatyatime: Allah Rahmet eylesin! Peki bu elim kazadan önce siz ve aileniz araba sahibi Mümine Özbildirici?yi tanıyor muydunuz?Mahmut A. : Mümine Özbildirici?yi daha önce annem ve çevre komşu kadınlar tanıyormuş. Bu bayan arada bir gelip mahallede kadınlarla sohbet edermiş. Neye hizmet ettiğini, niçin geldiğini, kimler tarafından gönderildiğini bilmiyorduk. Hatta annem de derslerine katılırmış. Kur?an öğretiyor diye biliyorduk kadınlara? Ama bu olayla ilgisini sonradan öğrendik. Yeğenim vefat ettiğinde hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Arabanın Mümine Özbildirici?ye ait olduğunu yaklaşık üç ay sonra öğrendik. Olay sonrası Özbildirici artık bizim mahalleye gelmez olmuştu. Dersleri kesti.Malatyatime: Nasıl öğrendiniz?Mahmut A. : Biz taziye esnasında  galeri sahibinin taziyeye geldiğini görüşmek istediğini bildirdiler. Galerici gelip bize başsağlığı diledi ve teselli edip gitti. Daha sonra ağabeyimin arkadaşları aracın zararını karşılamak üzere galericinin yanına gittiler. Galerici ?Sizin canınız gitmiş bizim araç gitmiş çok mu?? diye bir şey istemedi. Biz en azından bununla teselli olduk. Çünkü maddi durumumuz da iyi değildi. Ama yaklaşık 3 ay sonra yengem ve merhum Seyfullah?ın kardeşine 30 bin TL?lik icra gelmez mi! Biz şok olduk! Ne oluyoruz derken, araba sahibi Mümine Özbildirici?nin meselenin ardını bırakmadığını, hiçbir uyarı bile yapılmadan icranın işleme soktuğunu üzülerek gördük. İcraya itiraz için karşı dava açtık. Mümine hanım yengemi yalnız yakalamak için mezarlıkta beklemiş ve ?Hakkımı helal etmem? vb. duygu sömürüsü ile birlikte tehdit ederek parayı ne pahasına olursa olsun tahsil edeceğini söylemiş.Malatyatime: Peki bu 30 bin TL?lik icrayı neye göre açmış?Mahmut A. : Kiralanan jeep aslında galerinin bir aracı değil. Evrakları eksik, kişiye özel bir araba? Zaten bu gerekçe ile galerici bu arabayı rahmetli yeğenime açık senetle teslim etmiş. Ortada kiralama kontratı yok bir şey yok. Dost usulü yani. Kazadan sonra arabanın gerçek sahibi Mümine hanım galericiye gidip bu senedi almış ve açık olan senede 30 bin TL yazmış. Zaten senede bakıldığında iki ayrı yazı olduğu görülür. Rakam senede sonradan yazılmış. Yeğenim boş senede imza atmış yani. Senedi ele alanın insafına bırakılmış iş?Malatyatime: Mümine hanım mahkemeye jipin değeri olarak mı vermiş senedi? Yoksa başka alacaklarıma mahsuben diye mi?Mahmut A. : Bu senedi mahkemeye ?Jipi Merhum Seyfullah Ayargil?e sattım. Bu senet onun karşılığında alındı? diye vermiş. Halbuki o gün jipin fiyatı 14-15 bin civarında... Ama Mumine hanım 30 bin TL tahsil etmek isteyerek neyi amaçlıyor anlayamıyorum. Mahkemede hakimin sorusuna ısrarla, ?Jipi kiralamadım, ona senet karşılığı sattım? diye beyanda bulunmuş. Hakimin jipin ancak 15 bin TL edeceğini, ama niye 30 bin TL istendiği yolundaki sorularına cevap verememiş. Aslında işin sıkıntı veren yanı burası. Jip kime ait olup olmadığı bizi ilgilendirmez. ?Kiraya verdik? dese biz de bedelini ödesek neyse? Aslında ödemememiz bile lazım. Çünkü bu jipin sigortası, kaskosu ve kiralama ruhsatı yok mu?. Dolayısıyla aracın kaskosu zararını ödemesi lazım. Ama bizim canımız yanmış. Yeğenimi kaybetmişiz. 10-15 bin TL borç edip jipe ödesek ne olur ki? Fakat hepsini inkar ediyorlar. Sonra da bu arabayı kendisine sattım diyor. Asıl bizi öldüren bu oldu.Malatyatime: Sonra ne yaptınız?Mahmut A. : Arabanın değeri 14-15 bin TL. durumumuz çok kötü. Yengemlerin durumu iyi değil. Abimi birkaç ay önce kaybetmişiz. Yeğenimi de hemen arkasından? Evde iş güç yok. Araya hatırı sayılır adamlar koyduk. Hatta şu anda Ak Parti?de milletvekili olan birini aracı ettik de Mümine hanımı davasından vazgeçmesi için ikna ettik ve kendisine 10 bin TL para ödedik. Biz zaten daha önce de aracın bedelini ödemek istemiştik ama iş tersine döndü.Malatyatime: Avukatınız kimdi? Ödemeyi nasıl yaptınız?Mahmut A. : Avukatımız Aziz Görgeç?ti. Avukatlar ve araya giren insanlar sayesinde Mümine hanımla anlaştık karşılıklı davalarımızdan vazgeçtik. Buna istinaden biz Mümine hanıma 10 bin TL para ödedik. Biz aracın kendisinin olduğunu belgelemesini istedik. Münine hanımın eşi adına Dicle Gübre sanayi  A.Ş. adına verilmiş satmaya ve almaya dair bir vekaletname vardı bu eşinin adına olduğundan biz eşinin de imzasını istedik. Parayı avukatımız Aziz Görgeç?e teslim ettik eşi gelip anlaşmayı imzalayınca avukatımız parayı verdi.Malatyatime: Aracın sigortası ve kaskosu yoktu dediniz. Peki bu aracı nasıl kullanıyorlarmış?Mahmut A. : Bu aracın sigortası, kaskosu olmadığından; daha doğrusu sigorta yapılıp geri çekilmiş olduğundan; yani ruhsat içinde sigorta poliçesi olmasına rağmen kayıtlarda sigorta görünmediğinden büyük sıkıntı çektik. Aracı Urfa?da zengin biri Mümine hanıma hediye etmiş duyduklarımıza göre. Kadın dini hizmette kullanmak üzere almış. Ama Malatya?ya getirince bir galeriye bırakmış kira parası da getirsin diye. Malatyatime:  Peki şu an o galericiler nerede?Mahmut A. : Galericiler bu olaydan sonra dükkanlarını kapatıp gitmişler. Biz işin vahametinin farkında değiliz. Bizim cenazemiz var. Diğer tarafları düşünemeyiz ki! Duyduğumuza göre İzmir?e gitmişler. Daha sonra dükkanlarının kapandığını gördük yerlerinde bulunmadılar.Malatyatime: Bütün bu olanlardan sonra siz dava açmadınız mı? Hesap sormadınız mı?Mahmut A. : Allah kimsenin ahını kimseye bırakmaz. Bu dünyada almazsa da ahirette alır. Asıl hesap yeri orasıdır. Bizim acımız kimde olsa, bu olayları yaşasa buraları terk eder gider. Ama Allah?a havale ediyoruz hep. Allah da hesabını soruyor. Bak bugün biz sizi bulmadık. Siz bizi buldunuz. Bizim adımıza bu olayı sorguluyorsunuz. Daha da sorulacaktır. Daha devam eden mahkemelerimiz var. Biz de elbette dava açacağız. Ama çocuğumuzu kaybetmişiz. Kalkıp davalarla uğraşsak el bize ne der? Para derdine düşmüşler demezler mi? Kim ne olduğunu biliyor ki? Malatya daha dün yaptığınız haberle kısmen haberdar oldu. Keşke onu da bilmeseydi! Sanki kılını mı kıpırdatıyorlar? Yapılanlar doğruymuş gibi arkasında da duruyorlar. Haberinizde bu kadının lise mezunu olduğunu yazmışsınız. Başka şeylerle itham ediliyor bu kadın. Ama hiç umurunda değil o ithamlar. Yorumlarda okudum yazmışlar ki, bu Mümine lise değil, ilahiyat fakültesi mezunu.  Bunlarsa hala havanın peşindeler. Lise mezunu değil de üniversite mezunuymuş bilmem neymiş!Malatyatime: Mahkemelerimiz devam ediyor dediniz. Ne mahkemesi devam ediyor? Hani anlaşmıştınız?!.Mahmut A. : Kardeşim derdimiz o kadar büyük ki hangisini anlatayım? Biz Mümine hanımdan kurtulduk sözde ama peşimizi başka şeyler bırakmadı. Kazada yaralanan Sedat, yüzde 40 özürlü raporu almış. Devlet de bu tür rapora aracın sigortasızlığından, 28 bin TL civarı bir ödeme yapıyormuş. Sedat bunu almış. Yengemle merhumun kardeşi adına 32 bin TL?lik bir icra daha geldi. Sedat?a ödenen parayı ve onun hastane masraflarını bizden talep etmekteler. Bu dava da araç Urfa plakalı olduğu için Urfa?da devam ediyor. İkide bir Urfa?ya gidip geliyoruz. Aracın ruhsatta kayıtlı olduğu Dicle Gübre Fabrikası Urfa?da olduğundan dolayı Malatya?ya aldıramıyoruz davayı. Dicle Gübre?ye de bu olaydan sonra adına kayıtlı herhangi bir mal varlığı olmadığından ve bahsedilen adreste bulunmadığından herhangi bir ticari faaliyeti olmadığından ulaşılamıyor. Galericiler zaten bu olaydan sonra kapatıp İzmir?e  gitmiş. Devlete muhatap olarak sadece yengem ve merhumun kardeşi kalmış. O da onların yakasını bırakmıyor. Onlar adına davaya giren avukat bize ?Sizin ne kadar mağdur olduğunuzu biliyorum. Bu davayı yüzde bir milyon kaybedeceksiniz. Ama ben sizden kendi avukatlık ücretimi ve masrafları almayacağım. Ama fonun parasını ödemek zorundasınız. Yani mahkeme sonuçlanınca 30 Bin TL?nin üzerinde bir ödeme daha yapılacak.? Bakın şu halimize adamımız ölmüş biz daha nelerle uğraşıyoruz!Bütün bunlar o kadının başının altından çıktı ise o niye bu işten ?kar ederek? çıkıyor? Bu parayı alıp kullanan Sedat?ın da durumu iyi değil ki geri ödesin! Zaten bilmeden almış. Bilseydi ki biz bu parayı ödeyeceğiz, büyük ihtimalle almazdı. Şu an bu mahkeme biterse bu parayı nasıl ödeyeceğiz onu düşünüyoruz.Malatyatime: Peki bu parayı nasıl ödeyeceksiniz?Mahmut A. : Valla durumumuz ortada. Ödemek zorundayız. Ama herhalde Belediye Başkanı sayın Ahmet Çakır?ın kapısını da çalacağız. Bütün bu olaylardan sonra bu kadını müdür yapan onlar. Müdürlerinin ceremesini de onlar ödesinler. Ulusal kanallara ve gazetelere bildiririz mağduriyetimizi ve belediyenin vurdum duymazlığını. Bu olaylardan sonra bir de müdür yapıyorlarsa müdürlerinin bu maharetlerini de temizleyeceklerdir herhalde! Ayrıca kendilerine cemaat de yapmayı düşünüyoruz.Malatyatime: Belediyeye niye sitem ediyorsunuz? Başkanın suçu nedir ki?Mahmut A. : Bizim canımız gitmiş. Allah kimsenin canını  böyle almasın. Biz bu kadar sıkıntılarla boğuşurken başkan bu kadını alıp bir de önemli makamlara getiriyorsa bu, Malatya?ya ihanettir. Tabi ki belediye başkanına sitem edeceğim. Başka başkan var mı? O sorumlu değil mi her şeyden? İnsan bir araştırmaz mı sormaz mı? Hadi önce bilmiyordu, sonra okumadı mı bu haberleri? Bütün dünyanın haberi oldu da Ahmet Çakır?ın haberi olmadı mı sizce? Eğer olmadıysa daha kötü. İnsan bir gelip sormaz mı? Bir tane görevli göndermez mi eve? Konu nedir? Başınız sağ olsun! Olay üç yıl önceymiş ama bugün haberimiz oldu. Hele söyleyin neler yaşadınız bu Mümine hanımla demez mi?Malatyatime: Bu haberlerden sonra kimse sizi sormadı mı? Belediyeden araştırmadılar mı?Mahmut A. : Eğer gelen olsaydı bana soracaklardı. Kimse gelmedi. Gelmediği gibi bu kadını hala orada tutuyorlarmış da. İnşallah onların da başına böyle bir felaket gelmez!.. Yaşayan bilir. Belki de hala Kadıncağız diyorlardır. Ona mağdur diyorlardır. Belli mi olur? Bu kadar vurdumduymaz olan öyle de söyler. Nasılsa ne yapsalar bu belediye doğrudur. Bir gün yanlış yaptık dediklerini duymadık haberlerde. Ama Allah yanlışı biliyor. Bir gün hesabını sorar.Malatyatime: Son olarak ne söylemek istersiniz?Mahmut A. : Kardeşim daha neler söyleyelim ki? Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az. Daha fazlasını siz söyleyin. Siz hakem olun. Biz ne yapalım? Mağduruz. Bizi soran da yok. Sormalarını da istemiyoruz! Onurlu insanın böyle bir şeyi beklemesi doğru olmaz. Ama bunları yapanların yanına da kar kalmamalı. Bu kadının anası var babası var. Kardeşi var abisi var. Kocası var. Bu olaya sahip çıksınlar.  Bu kadını araştırdım gelmeden önce. Hanımefendi facebook kullanıyor. Arabasını da götürmüş. Mavi bir araba. Başkanın müdür yaptığı yerin önüne de park etmiş. Fotoğrafını çekmiş paylaşmış. Bu ne genişlik? Böylesine ne diyebilirim ki? Allah her şeyin doğrusunu bilir!Malatyatime: Sizce bu röportajdan sonra Belediye Başkanı Sayın ahmet Çakır Mümine hanımı oraya müdür eder mi? İşine son verir mi? Yoksa geri bir göreve mi verir?Mahmut A. : Valla bugüne kadar ben Ahmet Çakır duymamıştır diye düşünüyordum. Çünkü sordum bir kere Çin?de olduğunu söylediler. Gelince ne yaptı bilmiyorum. Belki de görevden almıştır. Elbette alması lazım. Böyle bir insandan başka kimse bulamıyorsa o makama, belediye başkanlığını bıraksın!Malatyatime: Çok geçmiş olsun. Sizlerle tekrar görüşmeye devam edeceğiz. Röportajı Malatyatime Gazetesi?nde yayınlamamızda bir sakınca var mı?Mahmut A. : İlgi ve alakanız için, gazeteciliğiniz için teşekkür ederim. Malatya?da yüzlerce yayın kuruluşu var. Sanki hepsini susturmuşlar, ya da yedirmişler. Yedi tane kanal var. Onlarca gazete var. Tek bir Allah?ın kulu bu konudan bahsetmiyor. Bunlar nasıl gazeteci? Gazeteci susmaz. Doğruları yazar. Bundan daha büyük haber mi var ki üstüne gitmiyorlar? Ama biliyoruz ahbap çavuş ilişkisi. Sizi ve sizin gibileri tebrik ediyorum. Yayın hayatınızda başarılar diliyorum.Malatyatime: Biz de teşekkür ederiz. Biz işimizi yapıyoruz. Doğruları ne pahasına olursa olsun yazmayı inançlarımızdan, atalarımızdan öğrendik. Basın ilkelerinden aldık. Bu konuyu da sonuçlandırıncaya kadar yazmaya devam edeceğiz.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER