© Malatya Time

BİR MEMLEKETTE BELEDİYE BAŞKANI İFADEYE ÇAĞIRILIRSA!...

Dün www.malatyatime.com.tr'de “Belediye Meclis Üyelerinin Savcılıkta Ne İşi Var” başlığı ile kısa bir haber yayınladık. Bu haber, sitemizi takip eden ve Malatya'da yaşayan birçok insanı şok etti.

 

Bugün ise küçük, ancak devamının büyük olabileceğini düşündüğümüz haberin bir analizini yapmayı ve okuyucularımıza farklı bir pencereden bakışımızı anlatmak istedik.

 

Konuştuklarında mangalda kül bırakmayan, “Doğruluk” ve “Dürüstlük” kavramlarından asla taviz vermediklerini söyleyen bazı siyasetçilerin hiç de masum olmadıklarını görürsünüz. Bir ilin, özellikle de büyük şehir olmanın eşiğinde olan bir ilin Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyelerinin büyük bir çoğunluğunun ansızın Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade veriyor olması bir çapanoğlu aramamızı gerektirir. Kimse bize “Öküzün altında buzağı arıyorsunuz” demesin.

 

Konuyu kamuoyuna ilk duyuran www.malatyatime.com.tr  yıllardır gazetecilik yapmaktadır. Bugüne kadar yapmadığı ahbap-çavuş ilişkilerine bundan sonra da girmeyecektir. Kimlerin yemlenip semirdiği, kimlerin kimleri kayırdığı veya kamu menfaatini korunup korunmadığı bizim haberciliğimizin en önemli kaideleridir. Şimdi tekrar konumuza dönecek olursak, eğer bu olayla ilgili iddialar doğru ise tuz kokmuş demektir. Son yılların en önemli haberi ve olayı durumunda iken hala Malatya medyasında da bu haberin yankılanmaması, toplum menfaatini ön planda tutan www.malatyatime.com.tr' nin gözünden elbette kaçmaz. Bu olayı duyurmayan veya duyuramayan meslektaşlarımız (bu sözü söylemeye utanıyoruz) börtü böcek haberleri yapmaya devam etsin.

 

Belli ki ortada bir şikayet var. Başlatılmış bir soruşturma, raporlanmış bir sonuç var. Biz bazılarını biliyoruz ama belki de hayal edemeyeceğimiz kadar daha fazlası vardır kim bilir!

 

Bu şikayete karşılık da Resmi makamlara yazılan, Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen raporlar var. Bunlara istinaden de maalesef Malatya Belediye Başkanı ve Belediye meclis üyelerinden Koray KUTLUK,Mustafa ASLAN,Mehmet ERDOĞAN,Asuman SARITAŞ,Haşim OSKALOĞLU ve Vahap ERGÜN hariç tün AK Partili meclis üyeleri ifadeye çağırılmışlardır. Bu asla küçümsenecek bir olay değildir. Adana'da Büyükşehir Belediye Başkanı'nın başına gelenleri tüm Türkiye gördü. Belki de Malatya'da böyle bir durumun ortaya çıkması da an meselesi olabilir.

 

Ne demek Belediye Başkanı'nın imar yolsuzlukları davaları çerçevesinde savcılığa çağırılıp ifade vermesi!...

 

Ne demek Belediye Meclis Üyelerinin hemen hemen hepsinin ansızın çağırılıp ifade vermesi!...

 

Olay eğer küçümsenecek boyutta olsaydı ilgili birkaç kişi çağrılır ifadeleri alınır, yeterli gelmeseydi, başkalarına işaret edilseydi peyder pey diğerleri çağrılırdı. Belediye Başkanı ise en son çağırılırdı. Ama gelin görün ki başta belediye başkanı olmak üzere meclis üyeleri ifadeye çağrılıyor. Akabinde de Malatya Ak Parti İl başkanlığında toplanıp olayı değerlendiriyorlar. Bir o kadar da hassas davranarak gizli tutuluyor. Eğer bu olay vahim olmazsa bu denli gizli davranmazlardı. Kapalı kapılar ardında toplantılar yapmazlardı. Savcılığa intikal etmiş basit bir olay deyip geçerlerdi. Aynı zamanda kamuoyu ile de paylaşırlardı.

 

Olayın vehameti gün geçtikçe ortaya çıkmaya devam edecektir. Ancak şu merhalede Belediye Başkanı Sayın Ahmet Çakır'a acizane tavsiyem ve birkaç sorum olacaktır:

 

Sayın Çakır! Vakit kaybetmeden hemen kamuoyuna bilgi vermeli, kamuoyunu rahatlatacak açıklama yapmalısınız. Belki de olay büyür yarın öbür gün açıklama yasağı gelir de, kendinizi ifade etme imkanı bulamayabilirsiniz. Şikayetin konusu, müfettişlerin raporları, bu işin kimlere kadar dayandığını açıklamalısınız.

 

Bu imar yolsuzluğu ne zamandan beri başlamış, kimlerle ve nasıl devam etmiş?

 

Siz bu ilin Belediye Başkanısınız. Nasıl olur da bu kadar dümenler çevrilir haberiniz olmaz? Hiç mi bir gün bunları sorgulama ihtiyacı hissetmediniz? İş bu merhaleye gelmeden yanlış yapanı bulup cezalandıramaz mıydınız?

 

Bugüne kadar Malatya Belediyesi sütten çıkmış ak kaşık gibi her taraf güllük gülistanlık. Halka dönünce de kimse öyle düşünmüyor. Cezasını vereceğiniz, halkın aferin Başkana, bakın nasıl da yakaladı şutladı diyecek bir olay bu belediye binasında gerçekleşmedi mi? Yoksa aşna fişne yapan, yuvaları dağılan evli kadın ve erkek çalışanlarının yerlerini değiştirmek yaptırım olarak yetti mi? Siz daha hassas davransaydınız bugün yine ifadeye çağırılacak mıydınız?

 

İmar yolsuzluğunda adı geçen firmalar ve ahbap çavuş ilişkileri çerçevesinde bu dosyaları önünüze getirip onaylatanlar kimler?

 

Soruşturmanın selameti için görevden alacağınız veya sizce peşinen istifa edecek kimse var mı?

 

Bu işe bir günah keçisi bulup mahkeme tarafından kapatılacağını mı sanıyorsunuz? Yoksa işin ciddi olduğunu, birilerinin değil, birkaç kişinin başının yanacağını mı düşünüyorsunuz?

 

Mahkemeye çağırılıncaya kadar davaya konu olan imar yolsuzluklarıyla ilgili bir bilginiz, şüpheniz veya tereddütünüz var mıydı? Yoksa hepsini savcılıkta mı öğrendiniz?

 

Kamuoyu adına soruyor, açıklama ile birlikte yolsuzluk olaylarının doğru olmadığını umut ediyoruz. Ancak savcılığa çağırma şekli, mahkeme safhasına geçişi, elimizdeki bazı bilgi ve belgelerin işaret ettiği şeyler peşinen umudumuzu kırmakta, kafalarımızda acabaları büyütmektedir. Yargıya güveniyor, şeriatın kestiği parmak acımaz diyoruz.

 

İddia edilenler, eğer sizin döneminizde olmuşsa biliniz ki yanınıza kar kalmayacaktır. Eğer masumsanız kimse size bir şey yapamayacaktır. Bekleyip hep beraber göreceğiz…

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER