Bu millet avukatı, helvacıyı, PTT müdürünü de gördü, yüksek mimarı da?

DİĞER Malatya?ya hizmet etmiş ve hizmetleri sonucunda hiçbir yolsuzluk iddiasıyla anılmamış ender insanlardan biri olan Ahmet Münir Erkal günümüz siyasetçilerine örnek oluyor.Geçtiğimiz günlerde yaptığımız röportaj hemen herkes tarafından ilgi ve takdirle okundu. Bunu yazmamızın sebebi ise bize ulaşan, telefon, mesaj ve internet sitemizin tıklanma rekoru kırmasıdır. Malatyamıza 2 dönem belediye başkanı, 1 dönem de milletvekili olarak hizmet eden Ahmet Münir Erkal?ın söylediklerini büyük bir dikkatle bir kez daha okudum ve gördüm ki siyaset üstü bir şahsiyetin, siyasete yön verebilecek bir kimsenin özellikleri vardı kendisinde. Yaptığı açıklamaları alt alta koyduğumuz zaman Ak Parti?nin her sene geleneksel hale getirdiği Siyaset Akademisi organizasyonlarında ders olarak anlatılabileceği türden tespitler olduğunu gördüm.Burada kendisinin birkaç tespitini arka arkaya sıralamanın faydalı olacağını düşünüyorum:?Başkanlık sistemi ile yürütülen yerel yönetimin başkanını seçmek büyük önem taşımaktadır. Biliyorsunuz bu işi 10 sene boyunca yapmış biriyim. Nasıl yapılırsa doğru olur diye soracak olursanız? Bu işin bir felsefi yönü bir de teknik yönü vardır. Fatih Sultan Mehmet Han diyor ki: Hüner bir şehr bünyâd etmektir; Reâyâ kalbin âbâd etmektir. Yani marifet-ustalık bir şehri bir taraftan bina-imar edeceksiniz. Diğer taraftan da icraatlarınızla insanın kalbini hoş tutacaksınız. Yöneticilik zor bir şeydir. İki farklı parametreyi bir arada tutabilmektir. Bir yandan bayındırlık hizmetleri yapacaksınız. Bir beldeyi insanca yaşanabilir standartlara getireceksiniz. Bir taraftan da insanları mağdur etmeyecek, insanca yaşamanın standartlarını oluşturacaksınız. İmar çalışması yaparken, çevrenin bir bütün olarak korunmasını sağlayacaksınız. Suyun, yeşilin,  sosyal altyapının ve teknik altyapının iyi oluşturulması gerekmektedir. İnsanca yaşama standartları oluşturulması gerekmektedir. Tarihi ve kültürel çevre de çok önemlidir. Bütün bunların korunması gerekmektedir. ?Hedefsiz gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez.? Diye bir söz vardır. Ortaya bir hedef konulması gerekir.??Yarım doktor candan yarım hoca dinden eder?İşte bu tespitleri yapan bir insan, siyaset akademisini üst seviyede bitirmiş biridir. ?Yarım doktor candan yarım hoca dinden eder? diye boşuna dememişler. Bu sözde vurgulanmak istenen ehliyet ve liyakattir. Maalesef, Malatya siyaseti liyakatsiz insanlarla dolmuş. Ankara?dan Malatya?ya dönünce devlet projelerini okuyan, renkli ekranlarda çok şey yapıyormuşçasına kamuoyu oluşturmaya çalışan vekilleri ile Malatya siyaset vitrini adeta yolgeçen hanına döndü. Gerçek bir proje yok. Projeyi yürütecek ekip yok. Kendilerine emanet edilenin hesabını düşünen yok. Rol yapmak ve rol yapana pirim verme var. Öyle güzel rol kesiyorlar ki, değme tiyatroculara taş çıkarttırırlar.?Bilmeyen tereddüt eder??Liyakat meselesini bir kez de Ahmet Münir Erkal?ın sözleriyle anlatalım: Belediye başkanına baktığınız zaman, Yönetimin temelinde iki esas var. Birincisi dürüst ve namuslu olacak. Yani çalmayacak ve çaldırmayacaktır. Çünkü eline bir güç veriliyor. İkincisi ise işi bilecek. Bu ikisinin bir arada olması gerekmektedir. Belediyeciliğe baktığınız zaman ağırlıklı olarak imar hizmetini görürsünüz. Kentin planlanması, yönetilmesi, yeşil alanlar, okullar ve yollar gibi sosyal ve teknik altyapısını oluşturmasıdır. Belediyecilikte liyakat vasıfları dediğiniz zaman birincisi budur. Maharet meselesine gelecek olursak, bilgi, birikim, ağırlık ve vizyon olacaktır. Değerlendirme ve insani ilişkiler bütün bunlar bir araya gelirse yöneticilik ortaya çıkar. Bir insan bir yere gelse hiçbir şeyi bilmese işi bürokrasiye teslim ederler. Siz bir yere gelip de hiçbir şey bilmezseniz bürokrat ne derse onu yaparsınız. Böyle bir uygulamanın bedelini vatandaş öder. Amme hakkı kamu hakkı dediğimiz olay mesuliyeti büyük olan bir olaydır. İnsan hesap vererek yaşar, dünyada üstlerine hesap veren insan diğer tarafta da kainatın sahibine hesabını verecektir. Mesuliyet, ?Yaptığın işin hesabını birine vereceksin? demektir. Yaptığın iş doğru ise mükafatını, yanlışsa cezasını alacaksın demektir. Yaptığımız işin hesabını, vatandaş sormazsa, devlet soracaktır. Devlet sormazsa, Allah soracaktır.  Böyle  düşünmemiz gerekir. Bu inancımızın gereğidir. Böyle bir otokontrol mantığı ile yaptığınız işler hayırlı ve bereketli olur.?Bu millet avukatı, helvacıyı, PTT müdürünü de gördü, yüksek mimarı da?Büyükşehir olan Malatya?nın belediye başkanlığı için Ahmet Münir Erkal?ın aday olması sözkonusu olursa bu millet neyin ne olduğunu iyi ayırt edebilecektir. Çerçi, Akın ve Çakır dönemini bilen bu millet Ahmet Münir Erkal?ında dönemini iyi biliyor. Saydığımız diğer 3 ismin yanında Ahmet Münir Erkal?ın açık ara önde olacağına inancımız tamdır. Yaptığımız röportaj sonrası bize gelen telefonlarda, ?3 dönemdir kayıpları oynayan bir Malatya?ya Ahmet Münir Erkal gibi misyonu ve vizyonu olan bir şahsiyet gerekli. Bu millet, avukatı, helvacıyı ve PTT müdürünü de gördü, yüksek mimarı da gördü.? İfadelerini duyduk.Röportajın ardından gelen telefonların çokluğu bizleri bir hayli şaşırttı. Etkiye tepki, haksızlığa isyan, yeter artık gibi yorumlanması mümkün olan bu manzarayı ?Malatya siyasetine seviye mi geliyor?? diye de yorumlayabiliriz.Bir zamanlar memleketin siyaset vitrininde parlayan yıldızı olan Malatya eğer geri vites son hızla gidiyorsa bunun yegâne sebebi, asil siyasetçilerin yerini çakma siyasetçilerin ?İşgal? etmesi ile yorumlanabilir.?Ben aday olmasaydım kadın vekilimizin kara oğlanı aday olacaktı?Geçtiğimiz yerel seçim arifesinde belediye başkanı adaylığını açıkladığında kendisine yönelen muteriz sesleri Ahmet Çakır, ?Ben aday olmasaydım kadın vekilimizin karaoğlanı aday olacaktı? sözleriyle bertaraf etmeye çalışmıştı. Bu ifadesi siyasette ne kadar çirkin rollerin olduğu ve seviyenin nasıl düştüğü yorumlarını da beraberinde getirmişti.Sayın Çerçi gibi sadece halk ile barışık bir adayın yerel seçimde AK Parti?yi zorlama hadisesi de düşünülürse, Münir Erkal?ın büyükşehir belediye başkanlığına adaylığı hem siyasete bir seviye getirecektir. Hem de AK Parti?yi seçimi kaybetme riski ile karşı karşıya bırakacaktır. En azından ?Karaoğlanlar? devri siyaset mezarlığına gömülecektir."Murat ÇETİN