© Malatya Time

Bu yazıda hiçbir anlaşma, hiçbir pazarlık ve hiçbir art niyet yoktur!

Yerel seçimler yaklaşırken, Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylarının hangisinin seçileceğiyle ilgili çeşitli tartışmalar da hız kazandı.

Geçtiğimiz günlerde Sami Er ile yaptığımız röportajı yayınlarken “Ak Parti'nin Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için en güçlü aday adayı olarak gösterilen ve her geçen gün biraz daha adaylığa yaklaşan Sami Er…” kelimelerini kullanmıştık. Aday adaylarının durumuyla ilgili objektif olarak bakıldığı zaman Sami Er'in alt yapısının hayli iyi olduğunu görüyoruz. Sami Er ile birlikte diğer aday adayları da alt yapıları sağlam kişilerden oluşuyor. Ancak diğer aday adayı isimlerin eksik oldukları tek bir yönleri var. Her biri çok değerli, her biri bilgi ve birikime sahip ancak Sami Er gibi tabanın yani halkın yakından tanıdığı isimler değil.

DUYUMLARIMIZ VAR

Burada aday adaylarından bir başka isme de değinmek isterim. Münir Erkal'lı dönemin parlayan yıldızı Yaşar Köksal da en az Sami Er kadar ehliyet, liyakat ve vizyon sahibi bir insan. Yaşar Köksal belediyeciliği çok iyi bilen, belediye ile devlet yönetimi arasındaki ilişkilere vakıf, Malatya'nın sorunlarını birinci elden bilincinde olan bir isimdir. Bilgi, birikim, donanım, vizyon ve misyon sahibi olan Yaşar Köksal da teşkilatın vazgeçilmezlerinden biri olabilir. Malatya'nın tamamına inme konusunda Sami Er'den biraz daha sorunlu olsa da yine de adaylığın en güçlü adaylarından. Kulislerde konuşulan ve ikisi arasında gidip gelen bir teşkilatın birini seçecek olması diğerine de haksızlık gibi görünebilir. Yaşar Köksal ve Sami Er için birçok ismin hazırlıklara başladığıyla ilgili duyumlar da almaya başladık.

SAMİ ER DE FARKINDA…

Sami Er'in diğer aday adaylarına halk desteği olarak büyük fark atmasının sebebi Özel İdare Genel Sekreterliği döneminde ayak basmadığı köy ve mezra kalmamasıdır. Sami Er'in bunun büyük bir avantaj olduğunun farkında bir şekilde hareket ettiğinin en basit örneği de son yayınladığımız röportajın satır aralarındaydı. İşte Samir Er'in farkındalığından dolayı ettiği sözler, “Bir topluma, bir yöreye, bir bölgeye hizmet edebilmek için öncelikle bölgeyi tanımak, bilmek gerekir. Bilinmeyen yere hizmet götürülemez mi? Elbette ki götürülür. Ama bölgeyi tanımak erken teşhise ve tedaviye götürür. Siz bir yerin ihtiyacını, sıkıntısını önceden biliyorsanız oraya gerekli hizmeti daha erken götürürsünüz. Artık Büyükşehir yasasıyla tüm köylerimiz mahalle oldu. Şehir merkezindeki mahalle hangi hizmeti hak ediyorsa, köylerimizde aynı hizmeti hak ediyorlardır. Bu tanıma tecrübedir. Dolayısıyla Malatya'nın bütün köy ve beldelerini en iyi bilen biri olarak bu konuda tecrübeli olduğuma inanıyorum. Buna metropol İstanbul'daki belediyecilik tecrübem eklendiğinde ehliyet çıkıyor ortaya. Teşkilatımızın ve halkımızın teveccühü de buna eklenince liyakat ortaya çıkıyor. Umarım bu işe ehil ve layık biri olarak emaneti teslim alır halkımıza halkımız ile beraber hizmet ederiz.” Sevgili okuyucular yukarıdaki sözler Sami Er'in ehliyet ve liyakat vurgusunun yanına halkın-teşkilatın teveccühünü de alacağına dair emin olduğunun göstergesidir.

REÇETEYE YAŞAR KÖKSAL İMZASI

Yaşar Köksal'a bakacak olursak da, kendisiyle yaptığımız röportaj sırasında sarf ettiği sözleri tekrar dikkatinize sunmak istiyoruz: “Malatya ekonomisiyle birlikte büyüyen Esenlik Şirketi'nin Malatya'ya vefa borcu olarak iki şey yapması gerekiyor. Birincisi kayısıya katma değer üretecek bir veya birkaç projeye destek olması lazım. İkincisi de Malatyaspor'a destek olması lazım. Bu bana tescillidir. Benden başka kimse bunu kullanmadı. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi'nin Yönetim Şemasını çıkardım. Dünyanın kuru kayısı ihtiyacının yüzde 85'ini üreten bir şehir için kayısı muhatap alınarak Tarım İşleri Daire Başkanlığı'nın kurulması gerektiğini belirttim. Bu Daire Başkanlığı'nın da yıllık 5 milyon bütçesi olacak. Bu dönemin çok önemli bir farkı var. Ahmet bey belediyeciliğin “B”sini bilmeyen bir arkadaşımızdı. Seçilip 4 buçuk sene önce gelerek iyi-kötü bugüne kadar getirdi. Klasik rutin işleri önceki döneme göre iyi getirdi. Fakat Malatya Belediyesi'nin kurumsal olarak oturmuş bir düzeni vardı. Hiç belediye başkanı olmadan da yapılabilecek işler vardır. Kaldırım, asfalt, aydınlatma ve kanalizasyon işleri belediye başkanı olmadan da yapılabilir. Çünkü bunlar rutin işlerdir. Şu an üç belediye var. Sadece belediyelerin adı var ama ortada hiçbir şey yok. Üç ayrı organizasyon, üç ayrı şema ve üç ayrı yapılandırma var. Dolayısıyla birazcık teknik bilgisi olmayan, devleti tanımayan, belediyecilik birikimi olmayan ve hızlı karar alma kabiliyeti olmayan birinin bu işlerin altından kalkabileceğini düşünmüyorum.”

Aslında Yaşar Köksal'ın bu sözleri Malatya'daki durumu özetler gibiydi. Hem Sami Er'in hem de Yaşar Köksal'ın birbirlerini tamamlar nitelikteki tespitleri, seçilecek adayın da seçim kampanyasında kullanması gereken argümanlar.

Kısaca, Malatya, büyükşehir olmanın avantajını ehil, layık ve vizyon sahibi bir isimle pekiştirmelidir.

İlgilisine önemli not: Diğer aday adaylarına adaylık konusunda şans vermememizin arka planında hiçbir anlaşma, hiçbir pazarlık ve hiçbir art niyet yoktur. Halkın objektif olarak bilgilendirilmesi amacıyla kaleme alınan bu yazı için lütfen alınmayın. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER