© Malatya Time

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 3 çocuk vurgusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Ülkemizde 65 yaş ve üstü nüfus oranı yüzde 8.8’e kadar ulaşmıştır” dedi.

HABER MERKEZİ-ANKARA-İHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizde 65 yaş ve üstü nüfus oranı yüzde 8.8'e kadar ulaşmıştır. Bu da 7.2 milyon yaşlıya sahip olduğumuz anlamına geliyor. Yaşlı nüfus oranımızın yıllar içinde artması ve 2040 yılında şimdikinin yaklaşık 2 katına ulaşması bekleniyor. Katıldığım nikah törenlerinde gençlerimize en az 3 çocuk, mümkünse daha fazlasını tavsiye ediyorum. Mecburuz, bu yapıyı, dinamik genç nüfus yapısını sağlam tutalım” dedi. 

"DÜNYA NÜFUSU HIZLA YAŞLANIYOR"

 Erdoğan, “Kaçınılmaz olan yaşlılık için üzülmek yerine bu dönemimizi en güzel şekilde değerlendirmenin gayreti içinde olmalıyız. Dünya nüfusu özellikle gelişmiş ülkelerde hızla yaşlanıyor. Birkaç asır önce 40'ı bulmayan ortalama hayat süresi bugün 70'in üzerindedir. Hatta bazı ülkelerde 90'ı zorlamaktadır. Bu durum çözüm bekleyen pek çok meseleyi de beraberinde getiriyor. Özellikle gelişmiş ülkeler hızla yaşlanan nüfusları sebebiyle ciddi bir gelecek endişesi içindedir. Batı ülkelerinde azalan genç nüfusun yerini daha ziyade diğer coğrafyalardan gelen göçmenler kapatıyor. Buna karşılık Asya ve Afrika kıtaları ile Güney Amerika ortalamanın çok üzerinde büyüyen nüfuslarıyla adeta dünyanın geleceğine talip” ifadelerini kullandı. 

"EN AZ 3, MÜMKÜNSE DAHA FAZLA ÇOCUK TAVSİYE EDİYORUM"
Türkiye'nin durumunun ise Batı ülkeleri kadar vahim olmadığını ancak çokta iç açıcı görünmediğini kaydeden Erdoğan, “Ülkemizde 65 yaş ve üstü nüfus oranı yüzde 8.8'e kadar ulaşmıştır. Bu da 7.2 milyon yaşlıya sahip olduğumuz anlamına geliyor. Yaşlı nüfus oranımızın yıllar içinde artması ve 2040 yılında şimdikinin yaklaşık 2 katına ulaşması bekleniyor. Katıldığım nikah törenlerinde gençlerimize en az 3 çocuk, mümkünse daha fazlasını tavsiye ediyorum. Mecburuz, bu yapıyı dinamik genç nüfus yapısını sağlam tutalım. Bizim gibi ülkeler için nüfus güçtür. Nüfusumuzu en iyi şekilde beslemek, eğitmek, donatmak, istihdam alanları oluşturmak, altyapı hizmetleri vermek şartıyla bu gücü kullanabileceğimizi biliyoruz ama ortada yeterli nüfus yoksa diğer imkanların bir süre sonra kendiliğinden yok olup gitmesi veya el değiştirmesi kaçınılmazdır. Nüfus yapımızdaki bu değişim bize diğer pek çok nüfusun veya birçok hususun yanı sıra yaşlılarımıza götürülecek hizmetlerin artırılması gerektiğine de işaret ediyor."

"YAŞLILARIMIZI KORUYORUZ"

"Yaşlı hizmetlerini sadece maddi imkanlarla sınırlı görmek, onlara yapılacak en büyük haksızlıktır. Asıl olan yaşlılarımızın aile bütünlüğü içinde etkinlikleri ve üretkenliklerini koruyarak sosyal çevreleriyle birlikte bu dönemlerini geçirebilmelerini temin etmektir. Yaşlılar ile ilgili politikalarımızı bu anlayışla belirlemeli ve uygulamaya geçirmeliyiz. Kimsesi kalmayan veya ailesiyle birlikte hayatını sürdürme imkanından mahrum olan yaşlılarımız için huzurevinden bakım ve rehabilitasyon merkezlerine kadar her türlü altyapıyı geliştirmeliyiz. Kendi evinde hayatını sürdürmek isteyenler içinde evde temizlik, yemek, sağlık hizmeti desteği gibi imkanları da sunmalıyız. İşte bunları biz yapıyoruz. Bizden önce böyle bir şey yoktu. Hatta hasta vatandaşlarımızın evde tedavilerini yapıyoruz. Asıl olan yaşlılarımızın aileleriyle birlikte ve sosyal hayatın içinde ömürlerini geçirmelerini sağlamak olmalı. Bir evde büyükanne, büyükbaba, anne, baba, torunlar bir arada yaşayabiliyorsa o ev gerçekten günün 24 saati yaşayan, günün 24 saati içinde huzur bulunan bir yerdir. Ama bu var mı şimdi, maalesef yok. Şimdi kaçan kaçana. Özellikle büyükşehir hayatının böyle bir aile modelini giderek zorlaştırdığının farkındayız. Fakat bu durumun aile büyükleriyle ilişkilerin neredeyse bayram ziyaretlerinin bile ihmal edildiği periyota dönüşmesini asla kabul edemeyiz. Ben kimsenin özel hayatına karışamam ama doğrusu kabul edemiyorum” diye konuştu.



İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER