© Malatya Time

Dersler ve Duygular: Malatya’da Bir Akşam

Malatya’da gerçekleşen Kur’an dersinde, ürküntü dolu anlar, Üstad Bediüzzaman’ın Hazreti Yunus’un kıssasını anlatmasıyla aydınlığa kavuşur. Katılımcılar, dua ve sabrın zorluklar karşısında nasıl bir rehber olabileceğini deneyimler.

Dün akşam Malatya’da Kur’an dersimizi gerçekleştirdik. Risale-i Nur külliyatından birinci lem’ayı okuduk. Teyzemin oğlu Fikret ağabey, ders sırasında bana oldukça sinirli göründüğümü, bu durumun onu korkuttuğunu söyledi. Annemle bu durumu paylaştığında ise, “Oğlum kendini kızdırma!” diye tembihledi. Ben ise kızdığımı hatırlamıyordum. Sabah namazının tespihatında aklıma geldi ve gerçeği fark ettim: Aslında kızgınlıkla değil, bir ürküntüyle ders okuyordum.

 

Üstad Bediüzzaman, dersimizde Hazreti Yunus’un denize atılmasını, büyük bir balık tarafından yutulmasını ve çevreleyen zifiri karanlığı anlatıyordu. “La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Kuntu Minezzalimin” duasıyla, Yunus Aleyhisselam’ın karşılaştığı karanlık gecenin nasıl aydınlığa kavuştuğunu, denizin fırtınasının nasıl dindiğini ve balığın adeta bir denizaltı gemisine dönüştüğünü dile getiriyordu. Bu anlatım, her türlü zorluk ve karanlık anın üstesinden gelmenin yollarını öğrenmemiz için bir kapı aralıyordu.

 

Üstad, bu kıssadan çıkarılacak derslerle, yaşamımızda karşılaşabileceğimiz zorluklar için bize bir perspektif sunuyordu. Özellikle, Yunus’un duasının sürekli tekrarlanması gerektiğini vurguluyordu. Çünkü bu dua, karşılaştığımız zorlukları aşmamızda bize rehberlik ediyor. “Gaflet nazarıyla senin istikbalin Yunus’un gecesinden daha karanlık,” diyordu Üstad. Yani, kabirde ve haşirde her birimizi bekleyen zorluklar, Hazreti Yunus’un deneyimlerinden daha büyük olabilir ve bu zorluklarla başa çıkmak için onun duasına ihtiyacımız var.

 

Bu derste, Üstad’ın sözlerini dinlerken, kendi iç dünyamda bir sükunet bulmaya çalıştım ve dersin sonunda, arkadaşlarıma ve kendime, Yunus’un duasının tesirini hatırlattım. Her birimizin hayatındaki ‘deniz’ ve ‘balık’ metaforlarıyla başa çıkabilmemiz için bu münacatın sürekli bir rehber olması gerektiğini anladım. Ve böylece, dersimiz, karanlık bir denizdeki fırtınaların ardından gelen sakin bir sabaha dönüştü.

 

Fiemanillah

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER