Ebuzer AYDIN / Malatya'da Siyasi Tehlike!..
ÖZEL HABEREbuzer AYDIN yazdı.
Malatya Valisi Sayın Seddar Yavuz, kuşkusuz görevini titizlikle yerine getiren, çalışkan bir bürokrattır. Şehrin meseleleriyle yakından ilgilenmesi, sorunların çözümünde aktif rol üstlenmesi herkesin takdirini kazanmıştır. Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken kritik bir nokta vardır: Vali, hükümetin atadığı bir bürokrattır; şehrin siyasi temsilcisi değildir.
Bugün Malatya’da yapılan hizmetlerin duyurulması ve tanıtılması noktasında bütün sahne Vali Bey’e bırakılmış durumdadır. Projelerin başlangıç ve bitişi, hak sahiplerine kura çekimleri, TOKİ çalışmaları… Neredeyse her şey Vali’nin ağzından duyurulmaktadır. Bu durum, hükümetin milletvekillerini, belediye başkanlarını ve il teşkilatını gölgede bırakmakta; siyaseti, siyasetçilerin elinden alıp bürokratın eline teslim etmektedir.
Oysa siyaseti yürütecek olanlar milletvekilleri, belediye başkanları ve parti teşkilatlarıdır. Vali, icraatın bürokrasi tarafını yürütür; siyaseti ise siyasiler üstlenir. Eğer bu denge bozulursa, vatandaşın gözünde bütün hizmetler valiye mal edilirken, siyasetçiler iş yapmıyor gibi görünür. Bu da seçim sandığında ağır bir faturaya dönüşür.
Nitekim geçmişte İstanbul, Ankara ve büyükşehirlerin kaybı böyle olmadı mı? Yakın komşumuz Adıyaman'da da aynı şey yaşanmadı mı? Halk, kendi temsilcilerini çalışmaz gördü, güvenmedi ve muhalefete yöneldi. Bugün Malatya’da da aynı tablo hızla oluşuyor. Eğer bu gidişat devam ederse Malatya Büyükşehir Belediyesi de çok yakın bir zamanda muhalefete teslim edilecektir.
Burada asıl dikkat çekilmesi gereken bir başka nokta ise Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Sami Er’dir. Kendisi her fırsatta “ben yaptım, ben takip ettim, ben hızlandırdım” edasıyla konuşurken, TOKİ’den altyapıya kadar her şeyi sahiplenmektedir. Oysa ortada büyük bir başarısızlık tablosu vardır. Yapılanların Ankara tarafından yapıldığı halkça bilinirken, yapılmayanların ise belediyenin acizliğinden ve iş bilmezliğinden kaynaklandığı aşikârdır.
Malatya’da ilk defa ciddi boyutta su sorunu bu dönemde başlamış ve hâlâ çözülememiştir. Şehir susuzluk yaşarken, yetkililer sosyal medyada ve basında edebiyat yapmışlardır. Adeta küreselci iklim safsatacıların ağzıyla konuşuyorlar. Sanki Malatya’nın suyu çekilmiş de millet ondan dolayı susuz kalmış gibi! Üstelik kayıp-kaçak olduğunu da söylüyorlar. Peki, bunu söylemek en büyük ayıp ve en büyük başarısızlık değil midir!? Belediyenin görevi bu sorunları dile getirmek mi, yoksa bu sorunları çözmek midir!? O zaman biri çıkıp “Bunlar daha görevlerini bilmiyorlar, ne yapacaklarını bilmiyorlar” demez mi!?
Ne yazık ki Sayın Vali’nin üzerinden yürüyen algı, Sami Er’in başarısızlıklarını da perdelemektedir. Oysa gerçek, tam tersidir: Belediyenin asli görevlerini yerine getiremediği, altyapıdan su yönetimine kadar pek çok konuda sınıfta kaldığı ortadadır.
Bu noktada şunu açıkça söylemek gerekir:
Vali siyasallaşmamalı, siyasi işlere girmemelidir. MASKİ’den TOKİ’ye kadar belediye veya hükümetin icraatlarını duyurmak vali değil, ilgili siyasiler tarafından yapılmalıdır. Vali her soruya cevap vermemeli, bilhassa siyasi sorumluluk gerektiren meselelerde topu doğrudan muhataplarına atmalıdır.
Aksi hâlde, vali üzerinden kurulan bu yapay parıltı hem hükümeti zayıflatır hem de Cumhurbaşkanımızın emeklerini boşa çıkarır. Medya da bu durumu bilerek körüklüyor; her açıklamayı manşet yaparak sanki bütün işleri vali yapıyormuş gibi algı oluşturuyor. Bu, iktidarın kendi ayağına kurşun sıkmasıdır.
Sonuç olarak, Malatya’nın çalışkan bir valiye sahip olması elbette önemli bir şanstır. Ancak siyaseti siyasetçilerden alıp bürokratlara teslim etmek, hem iktidarı hem de Malatya’nın geleceğini büyük bir riske sürüklemektedir. Bu yanlışın bedeli sandıkta ağır olur.
Malatya’nın siyasetteki abisi Sayın Bülent Tüfenkci’dir. Cumhurbaşkanımızın temsilcisi ise Sayın Ali Bakan’dır. Şehrin abisi ve şehremini ise Büyükşehir Belediye Başkanıdır.
Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı hâlâ bunun farkında değil ki abilik rolünü oynayamıyor!. Bu nedenle şehirde varlığı ile yokluğu aynı gibi!. Hatta kendisine artan öfke bir gün patlarsa şaşırmayın!.
Tüm vekiller ve başkanlar Sayın Ali Bakan’ın koordinatörlüğünde Malatya’da, Sayın Bülent Tüfenkci’nin önderliğinde ise Ankara'da çalışmaları yürütmelidir. Her kafadan ayrı bir ses gelmemeli, her vekil de kafasına göre program yapmamalıdır.
...
İlginizi Çekebilir