ESENLİK NEREYE? -2-

Bu yazının hem öncesinde hem de sonrasında sosyal veya yazılı medyada konunun ele alınmamış olması sizlere garip gelmiş olabilir. Böyle bir konunun ele alınmamış olması “Basın mensupları adına büyük bir ayıptır” diye düşünüyorum. Söz konusu yazı Malatya'nın en çok takip edilen haber sitelerinden biri olan malatyatime.com'da yayınlandıktan sonra bir iki cılız haber çıktı. Ancak onlar da pek yeterli değildi. Hatta bir internet sitesinde ise ne amaçla yaptıklarını anlamadığım bir anons yayınlanmaya başladı. “Esenlik ile ilgili iddialar yakında" şeklinde yapılan anonsun hangi amaca hizmet için yapıldığını ve kimlerin işine geldiğini anlamaya çalıştım. Ancak “Pek başarılı olamadım” desem yeridir.

Malatya basınının ilgi göstermediği bu konunun Malatya kamuoyunda çokça tartışıldığına şahit oldum. Beni haklı bulan da oldu, haksızlık yaptığımı iddia eden de… Yazıyı anlamadan enine-boyuna düşünmeden saldırıya geçenler oldu. Araya adam koyup yazıyı siteden kaldırmak isteyenler de vardı. Tehdit edenler de küfredenler de. Dua edenlerin sayısı ise bir hayli fazlaydı. Nihayetinde Esenlik gibi bir kurumla ilgili ilk defa bu kadar ciddi bir iddia vardı ortada. Bütün bunlar olurken ne belediye yetkililerinden ne de Esenlik yöneticilerinden bir ses çıkmadı. Ne diyebilirlerdi ki? Demek ki söyleyecek bir şey bulamadılar. Akıllarınca "Bunlar yazsın, ne olur ki? Biz zaten her seçimi kazanıyoruz!" diye düşünebilirler. Ama unuttukları bir nokta var; asıl hesap "din gününün malikine" verilecek olan hesaptır. Hesaplarının kolay olması temennisiyle; o yazı ile ilgili yeni iddialara ve cevap bekleyen bazı konuların cevabına geçeyim.

Bize "Adamlık" Dersi Vermeye Çalışan Zevat...

Öncelikle kendine ait haber sitesinde bize "adamlık" dersi vermeye çalışan şahsa cevabımızı verelim de kapak olsun.

Sitenin tam ortasında dev gibi Esenlik reklamı dururken sen mi tetikçisin, yoksa "Bize esenlikten reklam lazım değil" diyen biz mi? Bizim için "adam ederim" diyen zevat, sen önce adamlığın gereğini yap da sonra bu ifadeleri kullan. Millete tarafsızlık martavalı atan sen, daha dün oğlunun nikahında şahit olarak belediye başkanı ile Esenlik genel müdürünü konuk etmedin mi? Hangi tarafsızlıktan bahsediyorsun? Bize vereceğin tarafsızlık dersine de Esenlik'in reklamına karnımız tok. Kaldı ki Esenlik'te astronomik rakamlarla maaş alanlar dururken, onların avukatlığını yapmak sana mı kaldı? Savunma işini öyle bir abartmışsın ki, maaşların geç ödenmesine de cevap vermişsin. Cevaba bak hele "Onlar ikramiye, ikramiye" diye yazarken hangi çanağın hesabını yapıyordun. Bizim bahsettiğimiz maaş gecikmesi bir tane veya iki taneyle sınırlı değildi. Aylardır bu insanlar maaşlarını alamıyor. “İkramiye”yi nerenden uydurdun?

Maille Tehdit Edenler...

Mail yoluyla bize tehditler savuranların hepsinin Esenlik'ten bir menfaatleri olduğunu anlamamız zor değil. Fakat içlerinden öyle birisi var ki; bizi hiç tanımadığı her halinden belli oluyor. Adının Y. T. olduğunu ve gıda toptancılığı yaptığını öğrendiğimiz bu şahıs, Esenlik yöneticilerine yakınlığı sebebiyle, bayiliğini yaptığı her ürünü Esenlik reyonlarında satabiliyor. Ürünü hangi kalitede olursa olsun durum değişmiyor. Gerçi o'da "Giriş ücretinden" rahatsız ama bu ücreti dolaylı olarak geri almış olmalı ki, böyle atıp tutabiliyor. O kadar rahat tehdit ediyor ki; sanki Esenlik babasının malı. Esenlik tedarikçisi olan bu şahsa son söz; senin adını duyduğun zaman önünü iliklediğin çok kişi bizi tehdit etti de kamu yararına yaptığımız yayınlardan vazgeçmedik.

Haksızlık Yapıyorsunuz Diyenler...

Haksızlık yaptığımızı düşünen dostlarımız, ya yazımızı okumadılar ya da anlamadılar. Onlara tavsiyemiz yazıyı bir defa daha okumaları, eğer hâlâ anlamadıysalar, bilen birine yazımızın tercümesini yaptırmalarıdır. Biz sadece iddiaları yazdık, "bunlar birer iddia" dedik ve uyardık "aman dikkat". Haksızlık bunun neresinde? Esenlik yöneticileri çok büyük başarı elde etmişler de bizim mi haberimiz yok? Market sayısını arttırmak tek başına başarı olarak görülür mü? Esenlik yöneticilerine mi haksızlık yapmışız? Hayır, biz sadece "Keşke özgeçmişlerini bilsek de, hangi üstün meziyetleri sayesinde bu noktalara gelmişler?" diye sormuşuz. "Esenlik veya belediye yöneticilerine durumu sorsaydınız" diyebilirsiniz. Peki sizce bu yöneticiler cevap verecekler miydi? Adamların işi garanti, geleceği garanti; nasıl olsa millet oy veriyor.

Bu Bir Yıldırma Operasyonu Diyenler...

"Esenlik için o kadar iş başvurusu var ki; vekiller, parti yöneticileri, belediye başkanı ve diğer yöneticiler, bu iş başvurularından iş yapamaz hale gelmişler. Bu yüzden böyle bir olayla bir nebze olsun bu ateşi düşürmek istiyorlar." diyenler; ilk bakışta haklı gibi görünebilirsiniz. Peki bu düşünce hangi ahlaka sığar? Bu düşünce hangi kanunda, hangi kültürde ve hangi inanışta yer bulabilir, ne kadar ahlaki?

Bize Tetikçi Diyenler...

Bize "tetikçi" diyenler; hayırdır birileri Esenlik yönetimine talip ve biz mevcut yönetim karşısında onları desteklemek için mi bütün bunları yazdık? Yerel seçimler var da aday adaylarından birini desteklemek için mi bunlar yazılıyor? Neyin ve kimin tetikçisiyiz. Sorunları ve huzursuzlukları söylemek, insanların mağduriyetlerini önlemek için bir şeyler yazmak, yanlışlar konusunda yöneticileri uyarmak tetikçilikse; evet biz tetikçiyiz. Doğrunun, hakkın, hukukun ve mağdurun tetikçisi olmak; başımıza gelen en güzel şey!

Menfaatiniz mi Kesildi? Diyenler...

Bugüne kadar belediye kurumlarından hiçbir menfaat sağladığımız olmadığı gibi böyle bir beklentiye de girmedik. Aksine "milletin malı" dedik ve teklif edileni bile reddettik. Menfaat beklentimizi düşünenler; menfaat beklentimiz olsaydı yazıyı yayınlamazdık. Başkaları gibi "yakında" der, ucunu gösterir, tehdit ederdik.

Nasıl Bir Ruh Hali Bu?

Yazı ile ilgili bize ulaşan eleştiriler bu şekilde. Bize bu tür eleştiriler yöneltilince aklımıza rahmetli Nasreddin Hoca'nın; "hırsızın hiç mi suçu yok?" nüktesi geldi. Keşke bize bu eleştirileri yönelteceklerine olayı biraz araştırsalardı. Keşke yazıda denildiği gibi, gidip Esenlik marketlerinden birinin herhangi bir çalışanına durumu sorsalardı. Kaç kişi yaptı bilmiyorum ama eleştiri yöneltenlerin doğrudan ve dolaylı olarak Esenlik'ten nemalandığından adım gibi eminim. İnsanımızın konuyu araştırmak yerine direkt saldırıya geçmesi, hangi ruh hali ile hareket ettiğimizi göstermesi açısından önemli bir gösterge.

Belediye Yönetimi Ne Yaptı?

Yazımdan sonra belediye ve Esenlik yöneticilerinden bir açıklama gelmedi. Aksine dostlarımızı dolaylı olarak araya koymaya çalışanlar oldu. Yazımdan sonra Belediye içinde bir soruşturma veya inceleme yapıldı mı? bu konuda bir malumatım yok. Doğrusu belediye bünyesinde bu tür iddiaları araştıracak ne bir birimin ne de bir personelin olduğunu da düşünmüyorum. “Bu tür soruşturmaları yürütecek bir birimi olmayan büyükşehir belediyesi ne kadar başarılı olur” sorusu da, üzerinde kafa yorulacak ayrı bir konu. Belediye konuyu okumakla geçiştirme yolunu benimsese de bugün yeni ve spesifik birkaç iddiayı daha yazacağım.

Yeni İddialar

Öncelikle belirtmeliyim ki; bunlar birer iddia. Doğruluğunu araştırması gerekenler ilgili yöneticiler. Bana düşen buradan uyarmak.

* Esenlik Kahramanmaraş şubesi manav reyonunun 100.000,00 TL dolandırıldığı ve konunun örtbas edildiği iddiası ilki. İddiaya göre manav reyonunda birileri vurgunu yaptı ve kaçtı ama hiçbir şey yapılmadı. Yani yapanın yanına kar kaldı bu olay.

* Ağırlıklı olarak İsrail temizlik ürünleri satan bir firmanın (A.... A.Ş.) yüzbinlerce liralık borcunu ödemeyerek Esenlik'e aynı miktarda bir fatura kestiği ve bu şekilde borcunu kapattığı iddiası. Böyle bir borç var ve bu şekilde kapatılmışsa, bunun karşılığında Esenlik'in hangi yöneticisine ne verildi?

* Daha önceleri tulum peyniri için ihale yapılırken son birkaç yıldır ihale yapılmadan tulum peynirinin alınıyor olması ilginç geliyor. Tulum peyniri satan bu firmanın sahibi, Esenlik'teki hangi yöneticinin kirvesi?

* Esenlik'te çalışırken Yeşilyurt Belediyesi'ne transfer olan çalışanların maaşlarının halen Esenlik tarafından ödendiği iddiası var. Gerçi Esenlik, Yeşilyurt Belediyesi'nin temizlik ihalesinde yüklenici firma ve belki bu çalışanlar maaşlarını bu yolla alıyorlar ama yine de bunun ne kadar ahlaki olduğu sorusu kafamı karıştırıyor.

* Yöneticilerin mal varlığı meselesi. İşe başlarken neleri vardı şimdi neleri var? Ne kadar mal/mülk sahibi oldular? Aldıkları maaş bu kadar mal edinmelerine yetiyor mu?

* Rüşvet iddiaları ile gündeme gelen kasap dükkanı vardı. Hatırlarsanız bir kasap dükkanı Esenlik yöneticilerine rüşvet teklif etmekle suçlanmış, konu yargıya intikal etmişti. Dükkan sahipleri ise "rüşvet teklif etmedik bizden rüşvet istediler" diyerek olaya tepki vermişti. Olay yargıda olduğu için daha fazla detay veremiyorum ama isteyen olursa şahsi olarak elimdeki bilgileri paylaşabilirim.

* Düzenlenen yurtdışı gezilerinin masrafını kimler karşılıyor? İddialara göre Esenlik'in mutat hale getirdiği ve belli kişilerin (çalışan ve tedarikçi) katıldığı yurtdışı gezilerinin ücreti Esenlik tarafından ödeniyor. Bu gezilere şirket üst düzey yetkilileri ile belli tedarikçiler  katılıyor. Bugüne kadar; Gürcistan, Özbekistan, Fas ve Tunus'a geziler düzenlendiğini biliyorum.  Şimdi soru şu; bu gezilere kimler katılıyor ve masrafları kim ödüyor?

O kadar çok iddia var ki; yazmak istesem kitaplar almaz. Şimdilik yazacağım spesifik iddialar bunlar. Bu iddiaları arttırmak mümkün ama şimdilik bu kadar yeterli. Yukarıdaki iddiaların neredeyse tamamı Esenlik'te bir genel müdür yardımcısını işaret ediyor. Kim olduğunu herkes biliyor benim ayrıca yazmama gerek yok. Benim işim yazmak, gerisi Büyükşehir Belediye Başkanına kalmış. Ben sorunu/sıkıntıyı söyledim, araştırıp varsa düzeltmek O'nun işi.

Selametle…

Adem İnsanoğlu