Hangi kumdan kalelerle oynuyordunuz?

Cami yıkılırken, kilise yapılırken, siz hangi kumdan kalelerle oynuyordunuz?

Önceki gün bir internet sitesinde Malatya'daki Fahri Kayahan Bulvarı'nda yapılacak nikah salonuyla ilgili bir haber dikkatimizi çekti. Haberde yapılacak nikah salonunun Brezilya'daki Büyük Brezilya Katedrali'ne olan benzerliği işleniyordu.

Temeli atılan nikah salonuyla ilgili haberi şöyle bir hatırlayalım: Çilesiz Mahallesi Fahri Kayahan Bulvarı üzerinde inşa edilen Malatya Belediyesi Nikah Sarayı'ın temel atma törenine; Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Malatya Valisi Vasip Şahin, AK Parti Malatya milletvekilleri Cemal Akın ve Mustafa Şahin, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti İl Başkanı Bülent Tüfenkçi, İl Müftüsü Yusuf Gül, Malatya Emniyet Müdürü Mustafa Aygün ile vatandaşlar katıldı.

ASİLTÜRK'ÜN AÇIKLAMASI
Bu nikah salonunun bir Hristiyan ibadethanesine benzetilmesini Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Mehmet Asiltürk “Müslümanlar için kutsal bir kurum olan ailenin temelinin atılacağı Malatya Nikah Sarayı'nı Hıristiyanlığın ibadethane mimarisi ile yapmak Malatya adına utanç vericidir”  şeklinde yorumlamış. 
Öncelikli olarak şunu belirtelim: Dinde particilik ve hizipcilik yoktur. Kendilerini muhafazakar ve dindar göstererek dini siyasete alet eden Asiltürk'e, “Câmimiz yıkılırken neredeydiniz?, “Müslümanların parasıyla kilise yapılırken neredeydiniz? Bağımsız meclis üyesi Mehmet Moran başta Agos gazetesi olmak üzere tüm Ermeni gazetelerin manşetlerinde  hedefdeyken neden iman kalesine bir taş koyan olmadınız! Kendisini abid sacid bildiğimiz Belediye Başkanı Ahmet Çakır, sadece siyasi ideolojisi ve siyasi bekası adına din namına bu hataları yaparken neden itiraz eden bir nasih makamında bulunmadınız?'sorularını yöneltmek isteriz.

POPÜLİZM VE SİYASET…
Dine muhalif liberal demokrasinin at koşturduğu bir zamanda İslamiyetsiz bir Müslümanlığın hakim olduğu şu anda bir bakıyorsunuz herkes sadece popülizm adına veya siyaset uğruna en müttaki- dindar insan kesiliyor ve daha da ahkam kesiyorlar.
Yaptıkları siyaseti meşru göstermek için "Malatya Nikah Sarayı'nı, Hıristiyanlığın ibadethane mimarisi ile yapmak Malatya adına utanç vericidir" diyerek kendilerinin ne yaptığına bakmamız gerekiyor.

Aile yapımızın temellerine dinamit konulmuşken, Şer'i tesettür Çarşaf yerine çıplaklık getirilmişken, helal olan ticaretin yerine riba gelmişken, dünyada fazileti yaymak demek olan cihad yerine hoşgörü nameleri okunurken, sizler hangi kumdan kalelerle oynuyordunuz?

AHMET ÇAKIR, DOĞRU YAPIYOR
Bir medrese talebesi olarak, Ahmet Çakır'ın doğru yaptığını söylüyorum. Ey muterizler sizler yanlışsınız. Sayın Çakır'ın yapmış olduğu bu hareketin dînin dört ana kaynağı olan kitap, sünnet, icma ve kıyasa göre hiç bir muhalefeti yoktur.
Cenab-ı Hakk'ın insanı yaratmasının sebebi imarettir. Mümin şu dünyada yaptığı amellerle ahireti imar ettiği gibi kafir ise ahmaklığından sadece bu dünyayı imar eder. O sebebe binaen Hazreti Ömer (r.a)'ın "Allah kafiri dünyayı imar için yaratmıştır." sözünü unutmayalım.

Hatta Bediüzzaman hazretleri "İşte, muzır kâfirler ve kâfirlerin yolunda giden sefihler, Cenâb-ı Hakk'ın hayvânâtından bir nevi habislerdir ki, fâtır-ı hakîm onları dünyanın imâreti için halk etmiştir" diyerek 17 lem'anın 6. Notası'nda bu hususu izah etmiştir.

Şu kainat mümin içindir. Kafirler müminlere verilen bu nimeti gasp ediyorlar. Müslüman'ın asıl vazifesi rezalete karşı fazileti cihad vasıtasıyla yaymak olduğu gibi kafirin asıl vazifesi de dünyanın imaretidir. Şimdi durum tam tersine dönmüş, kafir savaşarak alemde rezaleti yayarken mümin ise kafirin asli vazifesi olan imaret vazifesini yapıyor.

KÖPEĞİN ASİLLİK DAVASI
Din maalesef ehil insanların elinden alınmıştır. Teslimiyet kırılmış ve felsefenin bir nev'i olmuştur. “Yedi soyu arslan olan bir arslan asillik dava etmez kendini gizler. Yedi soyu köpek olan meydanda gezer ben arslanım diye.” misali yol kesen eşkiya maalesef olmuş evliya(!)

Bizim dindeki ölçümüz kitap sünnet icma ve kıyastır. Sayın Ahmet Çakır'ın çaldığını çırptığını bilmem. Ama gayet doğru yapmıştır. Yaptığının da dinen hiç bir sakıncası yoktur. “Var” diyen kitap sünnet icma ve kıyastan delil getirsin. Hem Müslümanlar böyle nezih bir oratama daha layık.Şu husus unutulmamalı kafirin her vasfı kafir değildir. Ve kafirin elindeki kemâlâtın asıl sahibi mümindir ve o kemâlât İslam'ındır.
Murat ÇETİN