© Malatya Time

"I, ıh. Bunu sen kazanmamışsın!"

Ersoy Baba yazdı.

Delikanlı utana sıkıla babasına yanaştı. Ne tepki alacağını bilemiyordu. Gene de kendini zorladı. Biraz kekeleyerek:
-“Baba konuşabilir miyiz?”
Babası uğraşmakta olduğu radyonun tamiratından kafasını kaldırıp baktı. Oğlunda bi haller vardı.
-“Söyle oğlum.”
-“Baba ben evlenmek istiyorum.”
Babası beklemediği bir şeyle karşılaştığı için elindeki işi kenara bıraktı. Ayağa kalktı.
-“Olur oğlum. Ama evlilik ciddi, bir iştir. Aile kuracaksın. Aileni geçindireceksin. Bir işin olmalı. Para kazanmalısın. Bunlar senin şimdiye kadar uzak olduğun şeyler.” 
Babası konuşmaya devam etti:
-“Bir şartım var. Bana bir büyük altın kazanıp getir. Seni evlendireceğim.”
-“Tamam baba. O iş kolay!” dedi ve hemen babasının yanından koşarcasına çıktı. Annesine durumu anlattı. Anne yüreği dayanamaz. Oğluna çıkarıp bir altını verdi ve:
-“Ama hemen götürme. Baban benden aldığını anlamasın. Bir-iki gün çarşıya gir, gel. Sonra babana götür ki kazandığına inansın.”
Delikanlı iki gün sonra babasının atölyesine gider. "Baba, buyur al. Ben kazandım bu büyük altını.”

...

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BURAYA > TIKLAYINIZ. 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER