İnşaallah kaybedilen sadece 3 puandır!..

Ligin 4 haftasını kayıpsız geçiren ve ardından çıktığı Kartlaspor maçında 1 puan çıkaran Yeni Malatyaspor, bu hafta 3 puan birden kaybetti. Bugünkü analizimize geçmeden önce maçın bir fotoğrafını çıkaralım. Maça birbirlerini tartarak başlayan iki takımda ilk 45 dakikada gol yollarında etkili olmadı. İkinci 45 dakikanın başlamasıyla evsahibi ekibin golü de gelmiş oldu. Mert Narin'in golünden sonra, Yeni Malatyaspor beraberliği arayan taraf oldu. Beraberlik golünü arayan Malatya temsilcisi ilk golden 4 dakika sonra yine üzülen taraf oldu. 2 farklı geriye düşen Yeni Malatyaspor'da takımı ateşleyen gol 10 dakika sonra Emre'den geldi. Durumu 2-1'e getiren sarı-kırmızılı takım, arka arkaya pozisyonlar bulmaya başladı. Bu pozisyonlardan birinin dönüşünde aleyhinde çalınan penaltıyla yeniden yıkım yaşadı. Kullanılan penaltıyla tekrar 2 farklı yenik duruma düşen Malatya temsilcisi 86. Dakikada lehine çalınan penaltı düdüğüyle umutlandı. Penaltının göle dönüştüğü bu dakikadan sonra kalan zamanı rakip sahada geçiren Yeni Malatyaspor, aradığı beraberlik golünü bulamadı. Rakibin 90. Dakikada 10 kişi kalmasının uzatma dakikalarına yansıması pek olmadı. Maçı 3-2 mağlup bitiren Yeni Malatyaspor bu hafta ligi ikinci sırasında tamamladı.

MAÇIN SEYRİNE HOCANIN MÜDAHALELERİ!..

Lige başlarken bazı sıkıntılar yaşayan ancak arka arkaya aldığı sonuçlar sonrasında hepimizi umutlandıran Yeni Malatyaspor, Manisa'daki maçta bildiğimiz görüntüsünden çok uzaktı. Yeni Malatyaspor'un geçmiş maçlarına bakarak söylediğimiz “Bu ligde rakibi yoktur” sözünü yalanlarcasına oynadığı Turgutluspor maçı futbol okullarında ders olarak okutulsa yeridir. Çünkü bir teknik direktörün takıma neler kazandırabileceğinin en güzel örneğini yaşadık maç gününde. Oyuncu değişiklikleriyle takımına olumlu katkılar sağlamaya çalışan bir teknik adamı izledik. Yaptığı değişikliklerin zamanlamasının kesinlikle tartışılamayacağını belirtmek istediğimiz Mustafa Uğur'u ancak ilk 11 tercihiyle eleştirebiliriz. Bu eleştirimize geçmeden önce Mustafa hocanın müdahaleleriyle ilgili detaylar verelim. İlk yarıda her iki tarafın da birbirini kollamak adına yaptığı yanlışlar ve seyir zevki düşük bir müsabaka izledik. İkinci yarının başlamasıyla Yeni Malatyaspor'un teknik patronu Mustafa Uğur'un ilk müdahalesi geldi. Ancak bu müdahalenin daha ne işe yarayacağı belli olmadan kalesinde golü gören Malatyaspor'un oyun kurgusu tamamen değişmişti. Hem yapılan oyuncu değişikliği hem de yenilen golün etkisi vardı bunda. Karşılaşmanın 2-0 olarak devam ettiği 57. Dakikada Mustafa Uğur'un ikinci müdahalesiyle Eren Görür sahaya girdi. Eren Görür'le birlikte takımın hücum ağırlığı arttı. Ancak defansın verdiği açıklar da aynı oranda artmıştı. Nitekim yapılan bir hata daha bu kez penaltıyla cezalandırılıyordu. Karşılaşmanın 72. Dakikasındaki penaltıyla 3-1 yenik duruma düşün Yeni Malatyaspor'da teknik patronun son müdahalesi geldi. Caner'in yerine Hüseyin'i sahaya süren Mustafa Uğur'un artık yapabileceği başka bir şey kalmamıştı. Dakika 86'da lehine kazandığı penaltıyı gole çeviren temsilcimiz sahadan 3-2 yenik ayrılan taraftı.

EREN VE CANER'LE İLGİLİ TERCİHLER

Şimdi gelelim Mustafa Hoca'nın tercihiyle ilgili eleştirimize. Eren Görür gibi bir silahı olan Mustafa Uğur'un bu silahı 57 dakika boyunca kenarda oturtmasını anlayamadık. Geçtiğimiz haftalarda Eren Görür'ün sıkıntılı bir dönem geçirdiğini biliyoruz. Ancak bu futbolcunun takım için ne kadar önemli olduğunun da farkındayız. Böylesine önemli bir futbolcunun saha kenarında tutularak kazanılabileceğine inanmıyorum. Eren Görür, sahada oynatılarak kazanılabilecek bir futbolcudur. Bunun gibi futbolcular rakibi tedirgin edebilecek yapıda oldukları için en azından 2 kişiyi meşgul edecektir. Eğer rakibin 2 ismini Eren Görür'ün peşine takılmak zorunda bırakırsanız, hem takım olarak 1 kişi fazla oynamış olursunuz, hem de bazı sorunlar yaşamış bir futbolcunuzu kazanmış olursunuz. Mustafa Uğur'un bize göre ikinci yanlış tercihi geçen haftanın formsuz ismi Caner'le oyuna başlamaktır. Caner, kumaşı iyi olan bir futbolcudur. Kendisi hem hazırlık maçlarında hem de lig maçlarında garanti futboluyla dikkat çeken bir isimdir. Ancak geçen haftanın eleştirilen ismi Caner'in bu haftada ilk 11'de sahaya sürülmüş olması ve 73 dakika boyunca sabredilmesine bir anlam veremedim. Eğer Caner, önceki bir maçta ortaya koyduğu futboldan dolayı yedek kulübesi tecrübesi yaşasaydı ve oyuna sonradan girseydi daha başarılı olurdu diye düşünüyorum.  

Sonuç olarak klasik deplasman takımı hüviyetiyle sahaya çıkan Yeni Malatyaspor, haftanın kaybedeniydi. Eğer kaybedilen sadece 3 puan ise bunun telafisi elbette vardır. Ama eğer 3 puanla birlikte takımın özgüveni de kaybedilmişse, bu sene de “Umutlarımız başka bahara kaldı” demektir.