Kim kazandı Başkan?
ÖZEL HABERBizans entrikaları da neymiş? Takımın başını yakan kim? İşte olay yazı
Malatya Time yazarı Mehmet Ayhan 'Dikkat' koduyla yazdığı yazılarında bugün yaşanacak olan sorunları mı işaret etmişti? İşte Ayhan'ın yeni yazısı:
Yeni Malatyaspor'da her şey İlhan Kavuk'un isteği doğrultusunda gelişiyor. Adil Başkan, “İlhan Kavuk'a dikkat et” demiştik. Maalesef yine haklı çıktık. Yeni Malatyaspor'un içler acısı hale getirilişiyle ilgili olaylar zincirinin iç yüzünü aktarmak istiyorum. Elimize geçen bilgiler ışığında hangi Bizans oyunlarının döndüğünden bahsedeceğim bu haftaki yazımda.
MEHMET AYHAN / MALATYA TİME YORUM
İktidara gelebilmek için yanıp tutuşan bir avuç muhterisin Yeni Malatyaspor'u ne hallere düşürdüğünü büyük bir ibret ve acıyla izliyoruz. Kongresini yaparak yeni bir yönetimle yoluna devam etme kararı alan Yeni Malatyaspor, büyük transferlere imza atmıştı.
Teknik direktörlük makamına da arka planı sağlam bir teknik adam getiren Yeni Malatyaspor, hazırlık kamplarını gayet huzurlu bir ortamda geçirmişti. Kampların ardından açılış maçını ve ardından gelen 3 haftayı kayıpsız kapatan Yeni Malatyaspor'da ne oldu da her şey bir anda tepe takla oldu. İlk 4 haftanın ardından istikrarsızlıklarla anılan Yeni Malatyaspor'un bugünkü içler acısı halini gördükçe yüreğimiz yanıyor. Yeni Malatyaspor'un içler acısı hale getirilişiyle ilgili olaylar zincirinin iç yüzünü aktarmak istiyorum. Elimize geçen bilgiler ışığında hangi Bizans oyunlarının döndüğünden bahsedeceğim bu haftaki yazımda.
Gerçi Kulüp Başkanı Adil Gevrek'i çeşitli vesilelerle uyarmaya çalışmıştık. Aldığımız istihbaratları kendisine bire bir ulaştırmış, bazılarını da köşemizde dile getirerek kamuoyuyla paylaşmıştık. Uyarılarımızı görmeyen veya görmek istemeyen Adil Başkan, Yeni Malatyaspor'un bugün bu hale nasıl geldiğinin hesabını yapıyordur muhakkak. “Görmek istemeyen” dediğimiz zaman da bunda bir art niyet aranmasın. Çünkü Adil Başkan, saf ve temiz duygularla kulübü yönetmeye çalışmıştır. Görmek istememesinin tek sebebi herkesi kendi gibi bilmesinden kaynaklanmaktır. Belediyenin elinden alınarak kendisine emanet edilen Yeni Malatyaspor'un bu hale gelmesinin en büyük müsebbibi maalesef Adil Gevrek'tir. Adil Gevrek'in adaletinden zerre miktar şüphemiz yoktur.
Samimiyet ve dürüstlüğüne yakinen tanıdığım birçok insanın kefil olabileceği Adil Başkan, maalesef birilerinin dolduruşuyla hareket etmiştir. Yönetime aldığı isimlerin arasında Adil Başkan'ın başarısızlığı için duacı olanların varlığını aylar önce söylemiştik. Maalesef bizi dinlememiş, saflığının ve temizliğini kurbanı olmuş, Malatyalıların da yüreğini yakmıştır.
FUTBOLCULAR VE TEKNİK DİREKTÖRÜN GARİP HALLERİ!...
Belediye Başkanı'nın kontenjanından yönetime aldığı İlhan Kavuk, geçtiğimiz günlerde istifa etti. Kavuk istifasını açıklarken, Ali Ravcı'nın yeniden menajer yapılmak istenmesine tepki olsun diye istifa ettiğini söylemişti. Teknik Direktör Mustafa Uğur'la anlaşamayarak geçtiğimiz aylarda istifa eden Ali Ravcı'nın Kulüp Başkanı Adil Gevrek'le yaklaşık 2 aydır çalıştığını öğrendiğini söyleyen İlhan Kavuk, “Film içinde film çevirmişler.” ifadelerini kullanmıştı.
İlhan Kavuk Bu açıklamaları yaptıktan birkaç gün sonra Yeni Malatyaspor, Keçiörengücü'yle yaptığı puan mücadelesinden 2-1 yenik ayrıldı.
Keçiören maçı esnasında bizim de dikkatimizi çeken durum, hem futbolcuların isteksizliği hem de Teknik Direktör Mustafa Uğur'un kulübede sükunet içinde maçı takip etmesiydi. Maçı 2-0 önde götüren rakip teknik direktörün büyük bir heyecanla takip ettiği ve futbolcularını motive etme konusunda çırpındığı dakikalarda, Mustafa Uğur sanki önde olan takımın teknik direktörü gibi gayet sakin bir şekilde maçı izliyordu. Futbolculardaki isteksizliğe gelecek olursak, sadece Serkan Çalık, kendini parçalarcasına oyuna asılıyordu. Hatta tekmelere kafasını uzatacak kadar hırslıydı. Nitekim buna benzer bir pozisyonda sakatlık dahi geçirdi.
PENALTININ ARDINDAN SEYİRCİ SAHAYA GİRDİ
Hakemin yönetiminin de tartışıldığı bu maçta aleyhimize verilen bir penaltının ardından seyirciler sahaya girdi. Taraftara polis müdahale ederken, hakemin 17 dakika durduğu maç penaltının kullanılmasıyla başladı. Kalecimizin atışı kurtarması aslında bir umuttu. Durumun 2-1 olduğu bir esnada yaşanan taraftar olayları olmasaydı belki beraberlik hatta galibiyet bile gelebilirdi.
Bu maçtaki futbolcuların isteksizliği ve teknik direktörün sükunetini görünce, istihbarat servisimize daha önce gelen bir bilgi aklıma geldi. Bu iddiaya göre; “Takımımızın ilk 4 haftayı kayıpsız kapatmasının ardından İlhan Kavuk'un adamı diye bize lanse edilen E…. İsimli şahıs tesiste görünmeye başladı,. Haftanın hemen her günü tesise gelerek, futbolcularla ilgilendi. Ailevi işlerini dahi gördü. Sıkıntısı olan futbolcularla birebir ilgilendi. Bu adamın tesiste görünmesinden sonraki haftalarda istikrarsızlıklar da baş gösterdi. Bir hafta iyi oynayan takım diğer hafta kötünün kötüsü bir görüntü sergiledi.”
Bu E…. denilen şahsı o sıralar pek önemsememiştim. Ancak şimdilerde bu şahsın çok önemli işler yaptığına kanaat getirdim. İlhan Kavuk'un istifasının ardından oynanan bu maçtaki futbolcuların isteksizliği hemen E…. İsimli şahsın tesiri olarak düşünmeme yol açtı. Bu E…. denilen şahsı biraz daha araştırınca belirtildiği gibi hem takımdaki bütün futbolcular ve teknik yönetimle hayli sıkı-fıkı bir ilişki içinde olduğunu gördüm hem de İlhan Kavuk'a olan yakınlığına şahitlik ettim.
Keçiören maçı esnasında sükunetini koruyan Teknik Direktör'e nazire yaparcasına ateşlenen taraftar topluluğuna da dikkatim kaymıştı. “Bu ne şiddet, bu ne celal” diye düşünürken, tribünü yöneten bazı isimler aklıma geldi. Taraftar topluluğuna liderlik yapan ve yönlendirenleri düşündüm. İlhan Kavuk'a yakınlıklarıyla ilgili hayli bilgi vardı elimde.
ADİL BAŞKAN KRİZ YÖNETİMİNİ BECEREMEDİ
Maç esnasında yaşanan olaylarda Adil Gevrek'i de aradı gözlerim. Baktım Adil Başkan tribüne giderek ortamı sakinleştirmeye çalışıyordu. Çaresiz bir çırpınış gördüm kendisinde. Çünkü kulüp yine ceza alacaktı.
Enteresan olan bir başka şey de Adil Gevrek'in maç biter bitmez Nusret Öncü'yle birlikte stadı terk etmesiydi. Sanki hiçbir şey olmamış, yönetim kurulu üyeleri ve misafirler statta değilmiş gibi binip arabaya gözden kayboldu.
Maç maalesef yengilimizle sonuçlanmış, evimizin yolunu tutmuşken İlhan Kavuk'un basın toplantısında yanında bulunanların kimler olduğuyla ilgili düşüncelere daldım. Bu düşünceler sırasında eskiden Karagümrükspor'da da yöneticilik yapan biriyle ilgili bir şeyler yazmak gerektiği kanaatine vardım. Bu kişiyle ilgili yaptığım araştırmalar neticesinde, yöneticilere olağanüstü kongre için baskı yapmaya çalıştığını öğrendim. Bu adam İlhan Kavuk'un isteğiyle yönetim kurulu yedek üyeliğine seçilen bir isimdi. Yedeklikten öteye gidemediği için Adil Gevrek'e diş biliyordu anlaşılan.
Bu maçın ardından İlhan Kavuk'un hedefine ulaştığı kanaatine vardım. Her şey İlhan Kavuk'un lehine işliyordu. Maç kaybediliyor, taraftar sahaya giriyor, Adil Başkan ise ardına bakmadan Nusret Öncü'yle birlikte gözden kayboluyordu. Adil Gevrek'in kriz yönetimini beceremediğini birebir görmüş oldum.
İLHAN KAVUK'UN HEDEFİ TUTTU GİBİ
Komplo teorisi üretmeyi pek sevmem ama maalesef, İlhan Kavuk ve yandaşları istediklerini bir maçla almış oldu. Futbolcuların isteksizliğinde İlhan Kavuk'a yakın E… isimli şahsın bir parmağı vardı kesin. Bu, E… isimli şahısla sürekli içli-dışlı bir görüntü sergileyen 2 veya 3 futbolcunun olduğu bilgilerine de ulaştım. Bu futbolcuların takım üzerinde büyük etkisi vardı. Bununla ilgili bir araştırmaya girince öğreniyordum ki, yönetim kurulunda bu futbolcuların gönderilmesi gerektiği konuşuluyormuş. Bu futbolcuları göndermenin maliyeti hesaplanmış, 1 milyon liralık bir maliyetmiş. Teknik direktörün de maliyeti hesaplanınca yaklaşık 2 milyon liralık bir fatura çıkıyor.
Hayda “Teknik Direktör de nereden çıktı” derseniz ben bu yazıyı hazırladığım sırada Teknik Direktör Mustafa Uğur'la yolların ayrıldığıyla ilgili bilgiler geçti elime. Birkaç dakika sonra da Selim Pilten'in açıklamasını okumaya başladım. Resmi olarak Mustafa Uğur devri kapanmış oldu.
Kulübe bugüne kadar kimin kaç para verdiğini bilmem ama, Adil Başkan'ın yüzde 60'la ağır yükü omuzladığını biliyorum. Kalan yüzde 40'ı kimlerin karşıladığıyla ilgili birçok açıklama var. Eğer bir olağanüstü genel kurul kararı alınırsa, Yeni Malatyaspor'un bir üst lige çıkma hayalleri başka bahara kalacak gibi görünüyor.
Bu arada son bir kulis bilgisi daha verelim: Sigorta primleri ve Maliye'ye verilecek paradan henüz bir ses çıkmadı. İddiaya göre, sigorta primleri ve maliyeye ödenmesi gereken paralar halen ödenmemiş. Eğer bu iddia doğruysa vay Yeni Malatyaspor'un haline!..
Yeni Malatyaspor üzerinde oynanan oyunları ve kirli ilişkileri görüp duydukça, “Bizans entrikaları” da neymiş, Malatyalılar yıkıp geçti” demek geliyor içimden.
İlginizi Çekebilir