Kimse Esenlikle Başa Çıkamaz!
GÜNDEMGeçtiğimiz gün Malatyatime'de çıkan “esenlik mi belediyeyi, belediye mi milleti” başlıklı haberi okudum. Benim gibi birçok dostum haberi okumuşlar. Çoğu “iyi bir araştırma yapılmış” dediler. Herkes gibi bende konu ile ilgili Malatya Belediyesinin tavrını çok merak ettim. Bu haber açık seçik bir şekilde yapılan işin yanlış olduğunu ve sorumlular hakkında yasal işlem yapılması gerekliliğini belgeliyordu. Zannımca belediye yetkilileri haberle ilgili herhangi bir düzeltme ya da tekzip göndermediler. Zira ne bir haber sitesinde ne Belediyenin sitesinde nede Esenlik'in sitesinde konu ile ilgili haber yer almamaktadır.
Haberin yapıldığı gün Belediyede çalışan orta düzey yönetici bir arkadaşımla karşılaştım. Haberdeki konuları sordum. Hiç şaşırmadı, “gayet normal” dedi ve ekledi; “hiçbir şey çıkmaz.” Bu emin tavırlarıyla sanki başka ihalelerde de aynı durumlar varmış intibası bıraktı. Neden böyle yapıldığını sorunca; “esenliğin bir ücret politikası var, o politika gereği eşit işe eşit ücret verilmeli fakat bazılarının ücretinin yüksek olması lazım, o sebepten böyle yapıyorlar” dedi. Dostumun cevapları, usulsüzlüğün sebebi konusundaki merakımı giderse de; belediye yönetimi hakkındaki endişelerimi iyice arttırdı. Dikkatimi çeken bir başka husus ise konu ile ilgili ne bir basın kuruluşunda haber yapıldı nede muhaliflerden bir ses çıktı. Demek ben yanılıyordum. Bu iş aslında hiçte önemli olmayan, basit, sıradan bir işti. Demek ihale işleri böyle yürütülüyordu.
Peki, kimse işin yasal boyutunu hiç merak etmiyor muydu? Hiç mi endişeleri yoktu? Demek yoktu… Demek ki koca Malatya Belediyesi böyle bir akılla idare ediliyordu. Bunu yapan insanlar kanunlara açık açık aykırı olduğunu bildikleri halde yıllarca nasıl böyle bir yanlış yapmış olabilirlerdi? Sırtlarını dayadıkları yer nereydi? Güçlerini kimden alabiliyorlardı? Yapılan iş hem sosyal güvenlik açısından hem de kamu ihale yasası açısından suç teşkil ediyordu. Her iki mevzuat hükümlerine göre ağır cezaları olan bu suçu işleme haddinde bulunanların güvendikleri bir yer olmalıydı! Peki, neydi onları bu kadar umursamaz kılan? Neydi onları açık açık kanunları ihlal etmeye iten sebep?
Aslında son birkaç yılda Malatya Belediyesi ile ilgili açılan idari soruşturma davalarının neredeyse tamamına soruşturma izni verilmemişti. Ak Partili belediye olmasından mıydı yoksa başka bir sebebi mi vardı onu bilmiyorum ama izin verilmiyordu. Birileri inadına onları koruyordu; ne kadar şikâyet olursa olsun. Kim bilir beklide bundan dolayı bu kadar pervazsızca işlerin altına imza atıyorlardı.
Amma bu seferki haberde her şey açık seçik ortadaydı. “Soruşturma açılmasın” yetkisini hiç kimse kullanamazdı. Fakat insanlar o kadar alışmışlar ki; her şeyi kabullenebilir olmuşlar. Sorumlularının gerek ihale mevzuatı gerek Türk ceza kanununa gerekse sosyal güvenlik kanununa göre ceza almaları gerekirken, ortada açılmış bir soruşturma bile yok.
Haberinizden önce miydi sonra mıydı hatırlamıyorum, esenlikte basın işlerini takip eden şahsın sosyal medyada bir paylaşımına denk geldim. “Esenlik ile kimse sidik yarışına giremez” yazıyordu. (Paylaşımın tamamını aradım fakat bulamadım. Muhtemelen silmiş olmalı.) Her ne kadar “sidik yarışı” deyimi şahsın kullandığı anlam ile kullanılmıyor olsa bile o şahsın kullanımında; ya ticari bir tavır ya da üstü kapalı bir tehdit vardı. “Sidik yarışı” Türk Dil Kurumu sözlüğünde; “Önemsiz ve değersiz konularda inatlaşarak birbirinden üstün gelmeye çalışma” anlamına gelse de esenlik yetkilileri “sidik yarışını” “başa çıkma” olarak algılıyorlar. İşte tam da bu benim aradığım sorunun cevabı… Zatı muhteremler o kadar eminler ki kendilerinden “kimse esenlik ile başa çıkamaz” kanaatindeler. Yani “esenlik ne yaparsa yapsın kimse bir şey diyemez, hesap soramaz” diyecek duruma gelmişler. Milletin altın tepsi içerisinde sunduğu tahtlarında sefa süren esenlik yöneticilerinin bu özgüveni karşısında şapka çıkarmak gerekir. Zira ne Belediye Yönetimi ne İl İdaresi ne yargı ne de muhalefetten ses seda yok. Demek ki gerçekten “kimse esenlik ile başa çıkamıyor”. Yoksa önüne gelen önemli-önemsiz her konuyu çıkıp meclis kürsüsünde haykıran milletvekili bu konuyu gündemine alırdı. Birilerinin istediği konuların hepsini medya aracılığıyla herkese duyuran muhalif partinin başkanı bu konuyla ilgili de basını toplardı. Belediye meclisinde her konu için önerge veren meclis üyesi bu konuyla ilgili de önerge verirdi. Diğer parti başkanları en azından gündeme getirirdi bu konuyu… Ama kimse bu konuya değinmedi. Demek ki Esenlik yöneticileri bu kadar mağrurlanmakta haklılarmış. Konu yargıya taşınır mı bilmem ama taşınırsa belki bir sonuç alınır. Aksi takdirde yapılan usulsüzlük ve yolsuzluğun kimsenin umurunda olacağı yok.
Selametle…
Adem İnsanoğlu
İlginizi Çekebilir