Malatya basını!..

Cevabı herkesce aşikar olan bir soru ile yazıya başlamak istiyorum. Malatyalı vatandaşlarımızın yüzde kaçı, Malatyamızın sanayisine, spor aktivitelerine, sivil toplum örgütlerine vs. dair sağlıklı bir bilgiye sahiptir? Yanıt ortada ve sarihtir. Tahayyül edemeyeceğiniz kadar düşük bir yüzde bu konular hakkında sağlıklı bilgilere sahip.

Böylesine acı bir sonuca sebep olan ise hiç şüphesiz basındır. Elbette, bu cümleyi kurarken kaleminin hakkını verenleri tenzih ettiğimi belirtmek isterim. Bir Malatyalı olarak basından beklentim şudur; Malatyamız'da belediye ve sivil toplum örgütlerinin faaliyetleri desteklenmeli. Bu durumu takiben sosyal hayatın kalbini oluşturan halk bilinçlendirilerek doğru iletişimin sağlanmasına önayak olunmalı. Fakat ne yazık ki basınımız bugün öyle bir hal aldı ki bu tür beklentilerden söz etmek mümkün değil.

Kendi çıkarlarını halkın bilincinden önde tutan ve reklam kisvesi altında insanları sömüren bir kurum sağlıklı olamaz. Reklam aldığı kurumu işler kötüye gitse dahi iyi göstermek, iyi çalışan fakat reklam vermeyen kurumu ise yalan havadislerle yıpratma çalışmalarına girişmek hiçbir zaman basının görevi olmamalıdır.

Örnek vermek gerekirse, Malatyaspor'un iyi yönetilemeyip sonucun kötüye gittiği dönemde basın başkan ve yöneticileri yere göğe sığdıramıyordu. İlerleyen günlerde ise hem Malatyaspor'un hem de yöneticilerin çöküşüne tanık olduk.

Bir başka örnek ise şöyledir, TSO seçimlerinden 6 ay önce Malatya basını Hasan Erkoç'u yerden yere vuruyordu. Seçim zamanı geldiğinde ise aynı basından hiç ses yoktu. Çünkü bir rivayete göre 60 bin, bir rivayete göre ise 100 bin TL reklam adı altında para dağıtılmıştı.
27.09.2014 tarihinde, Malatya basınında duayen olarak bilinen bir abimiz gazetesinde ve internet sayfasında TSO ile ilgili bir başlık attı. Okuyucu 29.09.2014 tarihinde yazının devamını beklerken konu değişmiş, birden bire bu zat OSB müdürlüklerinden bahsetmeye başlamıştı. Eğer bu zatın gazetesine ve internet sayfasına göz atacak olursanız, sayfaların TSO başkanının ve yakın arkadaşlarının reklamlarıyla süslenmiş olduğunu aynı zamanda zatın kesesini doldurduğunu fark edersiniz. Bu zatın TSO seçimlerinde Hasan Erkoç'un rakiplerinden reklam talep ettiği, karşılığında ise Erkoç'un açıklarını yazmayı teklif ettiği bir dostum aracılığıyla kulağıma çalınanlardan. Bu zat bugün Hasan Erkoç yönetimini yazdığı yazıyla sıkıntıya sokmaya çalışıyor. "Paralel" ve "cemaat" kelimelerini lügatlerinden eksik etmeyen bu tarz zatlar konu reklam almaya geldiğinde bu kelimeleri ceplerinde saklıyorlar.

İnsanları ayrıştırarak ekonomiyi geliştirmeye çalışırsanız, sadece ve sadece bir tarafta kazanıp bir tarafta kaybedersiniz. Lakin bunun yerine herkesin refahını düşünen bir yöntem izlerseniz, kazanan Malatyalı, Malatya ve Türkiye olacaktır.