© Malatya Time

MALATYA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA ŞAHİN HOCAYA MEKTUP

Malatya Sanayi ve Ticaret odasının meclis toplantısında 2011 yılı gelir ve kurumlar vergisi rekortmenlerine plaket verilirken,  Malatya Milletvekili Mustafa Şahin?in;?Nasıl ki Müslümanlar mallarının 40?ta birini zekat olarak veriyorlar. Aynen öyle de Devlete verilen vergi dahi böyle bir vecibedir.? İfadesini basından okuyanlardan duyunca sizlerin aracılığıyla bu mektubu Allah için yazmaya karar verdim. Mustafa hoca bunları söylemediyse kendisini tebrik ediyor ve sözlerimin hepsini geri alıyorum. Eğer söylemişsede döne döne bu mektubumu okusun.Verginin Türkçe karşılığı haraç, Kur?an daki karşılığı ise Cizye?dir. Cizye de, İslam Devleti sınırları içerisinde yaşayan Gayri Müslimlerden alınır. Vergiyi beşeri sistemler devlet adına alırken zekat Allah adına fakire verilmek üzere toplanır. Zekat sahipleri zekatlarını kendileri verir. Bunun şartları vardır. Zekata mükellef olmak lazım. Mal lazım. Bir sürü şartı varken vergi yeni doğan bebekten bile alınmaktadır. Bir saat önce doğmuş bir bebeğin elbiselerini almaya gittiğinizde yüz liraya aldığınız elbisenin kaç lirasının vergi olduğunu bilmeyen yoktur. Bebeğin altına bağlanan bezden vergi alınırken, içtiğimiz sudan vergi alınırken, İslamda böyle bir şey var mıdır? Dinimiz ne zaman yeni doğmuş bebekten zekat almıştır? Ben hoca değilim ama aklımla bildiklerimi harmanlayınca söylenenin dinimizle hiç alakalı olmadığının kanaatindeyim.Daha düne kadar İslami gençliğin yetişmesi için çaba sarfeden, radikalin radikalı, başına yemin ettiğimiz, samimi dediğimiz, Küfrü boykot etmeye her daim çağıran kardeşim Mustafa Şahin?den partiye oy vermenin küfür olduğunu öğrenmiştim.Bu küfür sisteminde görev almanın büyük bir vebal olduğunu öğrenmiştim.Toplanan vergilerle maaşı verildiği için cami imamlarının arkasında namaz kılmanın caiz olmadığını öğrenmiştim.Bu devlete ne kadar zarar verirseniz veriniz caizdir, çünkü bunun  bize ait olan devletin vermediği hakkımız olduğunu öğrenmiştim.Bu devlet küfür devleti olduğu için Darul Harptı burası. O sebeple Cuma namazının kılınmayacağını öğrenmiştim.Bugün geriye baktığımda bütün bunlarla beni ve benim gibi saf ve cahil Müslümanları kandırdığını görüyorum. Ama haklarını da teslim etmek gerekir ki, Mustafa Şahin ve diğer Müslümanlar bir zamanlar buralara damgalarını vurmuş kişilerdir. Bugün yanlış olduğunu gördüğümüz bu tür yanlışlarla birlikte bana ve Müslümanlara binlerce de doğru öğretmişlerdi.Eğer Dünya imtihan dünyası ise bu imtihan YÖK?ün yaptığı üniversite sınavlarına benzemez. Üç yanlış bir doğruyu götürmez. Bazen bir yanlış bütün doğruları götürebilir. Öyle yanlışlar vardır ki telafisi olmaz. Çünkü sen bir daha o anı yaşayamayacağın için artık o an ya kazanmışsın yada kaybetmişsindir imtihanı.Bazende sabah kalktığımda şunu düşünürüm: Müslümanlara bugün ne oluyor ki dün savunduklarıyla çelişiyorlar! Kim bunları zorluyor ki böyle açıklamalarda bulunuyorlar. Oysa bunlara dün bu metinleri yazıp ellerine verselerdi, kafalarının üzerinde de dipçik olsaydı yine okumazlardı. Ellerine tutuşturup okuttukları hutbe metninden dolayı yıllarca Cuma namazını kılmayanlar oldu. Peki ne oluyorda bugün dün karşı olduklarının borazanlığını yapıyorlar!Yahu devlet devletliğiyle böyle bir iddiada bulunmazken, böyle bir şey söylemeyi kendisinde eksik görürken Mustafa Hoca sana ne oluyorda kalkıp böyle bir konuşma yapıyorsun! demek ki çekildiğin ortamdaki konumun bunu sana yaptırıyor. Öyleyse nerede senin o eski İslami kimliğin? Dün mü Müslümandın? Yoksa bugün mü yeni iman ettin? Dün bize söylediklerin mi doğruydu? Yoksa bugün söylediklerin mi? Hangisiyle amel edelim ki imanımız artsın? Hani bizim dini liderlerimizdiniz? Siyasete bulaşınca kimin ve neyin lideri oldunuz? Ya Adnan Oktar?ın yerinde olsaydın acaba bugün hangi hallerde olurdun?Dün bize insanlara hakkı söyleyen tarikat şeyhlerinin eteklerine tutunmak şirktir diyen sen, bugün ne oluyor da bir kadına tabi olmuşsun? Ne görmüşsün sen o kadında? Yıllarca ona düşman olarak yetişip yetiştirmedin mi? Yöneticisini kadından seçen toplum asla iflah olmaz diye bize anlatan sen değil miydin? Bugün sana ne oluyor Mustafa hoca? Peygamberin adını taşıyorsun. O isme layık olman gerekmezmi! Sana dün gibi düşün, dün gibi ol demiyorum. Ama başkasının söyleyemeyeceği şeyleri üzerine vazife bilip donkişotluk yapma. Ortak değerlerimizle çelişme. Dinime farkına varmadan iftirada bulunma. Birkaç yıl bir yerlerde bulunarak bugün buralara gelmişken kalkıp bu kadar değişme! Geçmişinle bu kadar taban tabana zıt olma. Sen bu sözleri sarfederek kime hizmet ediyorsun? Dinine mi? Devletine mi? Hayır her ikisine de hayır. Ya peki bu kendini kaybetmiş halin nedir? Bu sözler ve hareketler neyin nesidir?Hepimiz değiştik. Başbakan da değişti. Herkes değişti. Unutma ki din değişmedi. Dinimizi sakın ola dünyana alet etmeye kalkma bir daha. Milletvekili oldun diye dokunulmazlığının ahirette de devam edeceğini mi sanıyorsun? Bak senin arkadaşların olan bizler senden şikayetçiyiz. Senden rahatsızız. Hala geçmişinle anılıyorsun. Ne oluyor da sana Ankara?ya gidince diğişiyorsun? Nasıl bir imana sahipsin ki seni bu kadar erken değişiyorsun?Ben bir kardeşin olarak seni uyarmayı bir vazife bildim. Sen böyle bir yanlışı basının önünde yaptın. Herkes yanlışını gördü duydu. Onun için bende basın yoluyla yanlışını yazmaya ve seni tevbeye davet ediyorum. Eğer ferdi bir söylemin olsaydı bende seni direk uyarırdım. Umarım mektubum yayınlanır da sizde ancak bana ahirette hak verirsiniz.Sözlerimin sonunda şerefle vergisini veren bir vatandaş olarak vergiyi vermeyi teşvik ederken, sözlerimden verginin verilmemesi gerektiğini asla savunmuyorum. Sadece verginin İslam Dinindeki karşılığının zekat olmadığının, bunu söylemenin sap ile samanı birbirine karıştırmak olduğunu beyan ediyorum.Seni seven bir kardeşin(Malatya TIME-ÖZEL HABER)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER