© Malatya Time

'MİAD-Cem Vakfı buluşmasında hoşgörü mesajları.'

MİAD-Cem Vakfı buluşmasında hoşgörü mesajlarıMalatyalı İşadamları Derneği tanışma toplantıları çerçevesinde Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin DOĞAN ile bir araya geldi. Geçtiğimiz günlerde Holiday INN Airport Otel?de gerçekleştirilen kahvaltılı buluşmaya Cem Vakfı ve MİAD?ın Yürütme Kurullarından temsilciler katıldı. Sunumunu MİAD Genel Sekreter Yardımcısı Hakan Odabaşı?nın yaptığı toplantıya, siyasiler, bürokratlar, sivil toplum örgütlerinin başkanları ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği gözlendi. .Toplantının açış konuşmasını yapan Yunus Akdaş, ?Çok kıymetli hocam, milletvekilleri ve değerli dostlarıma hoş geldiniz diyerek sözlerime başlamak istiyorum. Bu güzel toplantıya katıldığınız için yönetim kurulum adına teşekkür ediyorum. Bir sivil toplum örgütü olarak birlik ve beraberlik adına hizmet etmeye çalışıyoruz. Rengimiz, çizgimiz ve düşüncemiz ne olursa olsun hoşgörü içinde çalışmalarımıza devam etmek istiyor ve bu yönde hareket ediyoruz. Birbirimize daha da kenetlenerek, saflarımızı daha da sıklaştırarak Türkiye?ye hizmeti kendimize amaç edindik. Cem Vakfı ile bir araya gelerek bu çalışmalarımızı biraz daha genişletmiş oluyoruz. Türkiye?ye hizmet etmiş önemli insanları yetiştirmiş bir memleketin evlatları olarak gururluyuz. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili ve bürokratları yetiştiren Malatya, ayrıca çeşitli sivil toplum örgütlerinin de başkanları ve yöneticilerini yetiştirmiştir. Yine Malatya?mızın yetiştirdiği İzzettin Doğan hocamızın da Cem Vakfı?nın Genel Başkanı olması bizim için ayrı bir iftihar kaynağıdır. Böyle renkli isimleri bir araya getirmek de bizim görevlerimiz içindedir. Bizim MİAD olarak yaptığımız projeleri biliyorsunuz. Konukevi, Sevgi Evleri gibi projelerimizin yanı sıra asıl amacımız, Malatyalı İşadamlarımıza katılımcılık ruhunu aşılamaktır. MİAD sadece yönetim kurulundan oluşan bir idare şekli değildir. Yüksek İstişare Kurulu Başkanlık Sekretaryasıyla birlikte 85 kişinin görüşleri ile idare edilen bir kuruluştur. Ayrıca Genç MİAD ve Malatyalı Kadın Girişimciler Grubumuz vardır. Özellikle 2011 yılının son dönemlerinde çok büyük çalışmaları başardılar. Ankara?ya ve Malatya?ya giderek önemli projelerin hayata geçirilmesi için çalıştılar. Ayrıca gençlerimizin gelişimi için de çalışmalarımız olacaktır. Bugünkü konuğumuz sayın İzzettin Doğan Hocamız, hoşgörülü, kibar ve alçak gönüllü yapısıyla bizi kırmadan buraya geldi. Kendisine toplantımıza katıldığı için huzurunuzda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bizim birlik ve beraberliğimiz her şeyin üstündedir.? ifadelerini kullandı.Toplantıda daha sonra söz alan Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, ?Günün bu saatinde buraya kadar teşrif etmiş olmanızı büyük bir mutlulukla karşılıyorum. 50 yıla yakın bir süre boyunca üniversitelerde ders vermiş biri olarak hemşerilerimin huzurunda bulunmak beni çok heyecanlandırdı. Kendi kendime neden bu heyecan diye sorduğumda , böyle düzeyli bir toplantıda böyle güzel insanlarla bir araya gelince neler konuşabileceğimi ancak yolda gelirken düşünme fırsatını bulabildim. Malatya?da doğup orada büyüyüp, 12 yaşından itibaren sınavla girdiğim Galatasaray Lisesi?ne gelmek, bitirdikten sonra İstanbul Hukuk Fakültesi?ne gelmek, sonra yurtdışında doktora ve daha sonrasında da yeniden Türkiye?nin birçok üniversitesinin kuruluşunda bulunmak gibi bir akademik kariyerim oldu. İstanbul Hukuk Fakültesi?nde 20 yıldan fazla ders verdikten sonra, İstanbul?da, Ankara?daki Siyasalla yarışabilecek bir fakültenin açılması kararlaştırıldı. Bunun için benim de aralarında bulunduğum 7 kişiyi memur ettiler. İstanbul Hukuk Fakültesi?nin bulunduğu binanın yanındaki Tıp Fakültesi?ne ait bir binası vardı. Bu bina bize tahsis edildi ve kolları sıvayarak işe başladık. Türkiye ve Avrupa?da da ilk olan İnsan Hakları?nın ders olarak konulduğu yeni çağdaş bir modeli olan siyasal bilimler fakültesinin kuruluşunda yer aldım. 1983 yılına kadar asistanlarımı yetiştirmeye çalıştım. 1983 senesinde askeri yönetimin sivil yönetimi oluşturduklarını iddia ettikleri o dönemde, Milliyetçi Demokrasi Partisi?nin kurucularından biri olmamı önerdiler. Üniversiteden ayrılarak Milliyetçi Demokrasi Partisi?nin 42 kurucusundan biri oldum. Her ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar bazı mesleki deformasyonlar sebebiyle o kararı verenlerin Türkiye?de demokrasiyle çalışan bir toplumsal sistemi harekete geçirmelerinin çok zor olduğunu söyleyerek onlardan müsaade istedim. Yeniden üniversiteye döndüm. İstanbul Teknik Üniversitesi?nde Uluslararası Politika dersleri verdim. Daha sonra Marmara Üniversitesi?nin kuruluşunda Devletler Arası Hukuk dersini koyup geliştirmeye devam ettim. Daha sonra Galatasaray Üniversitesi?nin kurulduğu dönemde Malatyalıların çok çalışkan oldukları görülmüş olsa gerek bu kuruluşta da benim bulunmam istendi. Kendisini rahmetle andığımız sayın Turgut Özal?ın ve Fransa?nın ortaklaşa kurdurdukları Galatasaray Üniversitesi?nin kuruluşunda 15-20?ye yakın asistan yetiştirdik. Bunlardan biri de şu anda AİHM?deki Işıl Karatay idi. Fransa?da 84 üniversiteyle işbirliği yapıldı. 2004 yılında emekli olmayı denedim. Denedim diyorum çünkü 50 yıllık deneyimim sonrası Türkiye üzerinde önemli bir takım oyunların sergilendiğini gördüğüm için, gücüm yettiğince halka anlatmaya kendimi adadım. Zaman zaman siyasi oluşumlardan davet aldım. Örnek vermek gerekirse, ağabey diyebileceğim kadar samimi olduğum merhum Turgut Özal ile bu konuda istişarelerimiz olmuştur. Siyasete girmemi arzu etmiştir. Tabii ben üniversitede kalmayı tercih ettim. Ama şunu söyleyebilirim ki Turgut Özal, uluslararası realiteleri hayata sokmayı başaran bir liderdi? diye konuştu.?Ülkemizde Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrımının ve çatışmasının olmaması için birbirimizi tanımaya gayret etmeliyiz? diye devam eden Doğan, ?İnanç yapılarını tanımalıyız. Bunları yapabildiğimiz takdirde hiçbir farkımız olmadığını anlayacağız. Geçmişten günümüzde kadar birçok inanç ve fikir önderi de hoşgörüye önemli vurgular yapmışlardır. Hz. Muhammed; ?Kişi bilmediğine düşmandır? demiştir. Yunus Emre ise; ?Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz? diyerek bizlere kaynak olmuşlardır. İnsani değerlerin parlaması, bağların kuvvetlenmesi anlamında MİAD?ın önemli etkisi olabilir. Ben bu potansiyelin olduğunu düşünüyorum? ifadelerini kullandı.Ülkemizde Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrımın ve çatışmasının olmaması için birbirimiz tanımaya gayret etmeliyiz. İnanç yapılarını tanımalıyız. Bunları yapabildiğimiz takdirde hiçbir farkımız olmadığını anlayacağız. Geçmişten günümüzde kadar birçok inanç ve fikir önderi de hoşgörüye önemli vurgular yapmışlardır. Hz. Muhammed; ?Kişi bilmediğine düşmandır? demiştir. Yunus Emre ise; ?Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz? diyerek bizlere kaynak olmuşlardır.? şeklinde konuştu.Bundan birkaç sene önce Eskişehir?e ziyaretimiz oldu. Ziyaret sırasında Malatyalıların çok sevdikleri Battal Gazi?nin babasının türbesini ziyaret etmek istedim. Orada ilginç bir şey gördüm. Bir cem evinin 1208 tarihini taşıdığını gördüm. Muhteşem bir külliye idi. Orada Meydan evi şeklinde geçiyor. İki önemli özelliği var bana göre. Biri Seyit Gazi bir Bizans tekfurunun kızına aşık oluyor ve evleniyor. Kız da çok seviyor ve ismini değiştirerek Müslüman olmak istiyor. Seyit Gazi ?Hayır senin inancın ne ise o olsun. İsmin değişmesin.? demiş. Şu anda ikisinin mezarı yan yana ve mezar taşında Helen yazıyor. Bu Malatyalıların hoşgörüsünün tarihten gelen bir işaretidir. İnsani değerlerin parlaması, bağların kuvvetlenmesi anlamında MİAD?ın önemli etkisi olabilir. Ben bu potansiyelin olduğunu düşünüyorum.? ifadelerini kullandı.Prof. Dr. İzzettin Doğan buluşmayı organize eden MİAD?a ve emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.Toplantıda daha sonra kürsüye gelen CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, ?Saygıdeğer bakanlarım, değerli milletvekillerim, saygıdeğer hocam ve değerli katılımcılar hepinize saygılar sunuyorum.? diyerek başladığı konuşmasında, ?Değerli hocamın az önce değindiği Türkiye?yi ayrıştırmaya çalışanlara karşı uyanık olmamız gerektiğini biliyor ve ona göre hareket ediyoruz. İnsanlarımız bundan ders almalıdır. Hep anlatmaya çalıştınız sayın hocam. Nitekim kazanan bizler olduk. Anlamak istesek de anlamak istemesek de siz, hoşgörüyü dostluğu ve beraberliği yaşamamıza yardımcı oldunuz. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü her fırsatta belirttiniz. Bizler de size kulak verdik. Bu görüşlerinize kulak tıkayanlar da oldu. Zamanla onlar da yaptıkları yanlışın farkına varacaklardır. Siz bizim ağabeyimizsiniz. Sizin gibi değerli ağabeyimizin burada bizlere hitap etmesini sağlayan MİAD?a da teşekkür etmek istiyorum.? dedi.Daha sonra kürsüye gelen İstanbul Bağımsız Milletvekili İhsan Barutçu  ise ?Öncelikle bu organizasyonu gerçekleştirerek bizi bir araya getiren MİAD ve Yunus Akdaş?a teşekkür ediyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu bu coğrafyada saygıdeğer hocamızın yaptığı bu konuşma beni çok etkiledi. Bize yeni ufuklar açan saygıdeğer İzzettin Hocam?a teşekkür ediyorum. Bu coğrafyada 1000 yıllık kardeşliğin tesis edildiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bu kardeşlikten rahatsızlık duyanları da biliyoruz. Bir cihan imparatorluğunun mirasçısı olduğumuzu unutmadan Balkanlar?dan Ortadoğu?ya kadar uzanan bir hoşgörü medeniyetini taşıdığımızı bilmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Milletimizden söz ederken, Hacı Bektaş-ı Veli?yi Yunus Emre?yi, Taptuk Emre?yi ve bizi biz yapan değerleri bilmeliyiz. Biz hoşgörünün temsilcisi olmalıyız. Ancak bizleri istismar etmeye çalışanlar var. Alevi-Sünni veya Türk-Kürt ayrışmaları yapılmaya ve bunlar körüklenmeye çalışılıyor. Bizleri ayrıştırmalarının en önemli sebebi ülkemizi işgal etmeye çalışmaktır. Artık eskisi gibi işgaller topla tüfekle değil, kültürel alanda ve siyasi alanlarda yapılmaya başlandı. Artık eskisi gibi savaşlar beklemeye de gerek yok. Basit bir örnekle anlatayım. Şu anda Kürecik?te yapılan füze kalkanı projesi, savaşla gelmedi bu topraklar. Sözde uluslar arası anlaşmalar neticesinde geldi başımıza bela oldu. Bugün bu toplantıda bunun konuşmanın belki yeri veya zamanı değil ama sizin engin hoşgörünüze sığınarak böyle bir tehlikeyi gören ve rahatsız olan bir arkadaşınız olarak konuşmak istedim. İnşallah bunu bir saygısızlık olarak görmezsiniz. Buradan bu organizasyonu yapan MİAD ve onun değerli başkanı Sayın Yunus Akdaş?a teşekkür ederken, başta sayın hocamız olmak üzere bütün katılımcılara saygılarımı sunuyorum.? şeklinde konuştu.Toplantının sonuna doğru söz alan Milli Eğitim Eski Bakanı Metin Emiroğlu, ?MİAD çok güzel çalışmalara imza atıyor. Hem kendi sahalarında hem de ülke sorunlarını gündeme getirerek güzel işlere imza attılar. Bugün kıymetli ağabeyim İzzetin Doğan?ın katılacağını işitince bütün işlerimi erteleyerek buraya geldim. İzzettin Doğan denilince benim için çok şeyi ifade ediyor. Çok güzel geçen Malatya?daki komşuluğu aklıma geliyor. Daha sonra İstanbul?daki hayatıyla bizlere örnek olan değerli bir insan aklıma geliyor. Kendisi öyle güzel bir aileye mensup ki, ülkenin geleceğini ve ülkenin menfaatlerini en iyi ve objektif bir şekilde yaklaşan, cumhuriyet ilkelerine bağıl, güçlü sarsılmaz ve başarılarla dolu bir aile geliyor. Doğan ailesinde Hüseyin Dede?yi, elinde bastonu ve çantasıyla arkasında yürüyen 30 kişiyle yürürken onu hayranlıkla izlerdim. Bu insan Türkiye?de bir mezhebin temsilcisi değil, dostluğun, üstün hukukun ve üstün Malatyalı olmanın da temsilcisi idi. Benim duygularım çok yoğun çünkü ben bu aile ile komşuyum. Benim çocukluğum onların evinde onların çocuklarının çocuklukları da bizim evimizde geçerdi. Bizim aramızda mezhepsel bir ayrım veya etnik bir ayrım hiçbir zaman olmadı. Zaten Malatya?mız bu konuda Türkiye?de ayrı yere sahiptir. Malatya?mızın bu konuda hiçbir sıkıntısı yoktur. Herkes herkesle rahat rahat konuşuyorlar. Sayın Doğan gibi insanlar ortaya çıkarak hoşgörünün, erdemin, adaletin ve vatan sevgisinin ne kadar önemli olduğunu söylüyorlar. Burada hepsini tek tek anlatamam ancak Sayın Doğan?ın şahsında hepsinin önünde saygıyla eğilirim. Bize bu birlik ve beraberlik ortamını sağlayan MİAD yönetimine teşekkür ediyorum? ifadelerini kullandı.MİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Kemal Naci Ekşi ise ?Değerli hocam beni şahsen çok duygulandırdı. Bu toplantı bana biraz daha insan olmayı öğreten toplantılardan biridir. Bunun için bütün konuşmacılara teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz günlerde bizim Arapgirli Ermeniler, mezarlıkları yapıldığı için teşekkür toplantısı düzenlediler. Sanki kendilerinin en tabii insan hakkı değilmiş gibi dedelerinin mezarlarının onarılmasından dolayı teşekkür ediyorlar. Orada ben kalkıp dedim ki, ?Tabii ki onarılmasına yardımcı olanlara teşekkür edeceksiniz. Ancak dedelerinizin babalarınızı mezarlarının onarılmasına izin verildi diye minnet duymak zorunda değilsiniz. Bu sizin en doğal hakkınızdır.? Aleviler laikliğin ve Atatürkçülüğün teminatıdır. Bunu hangi yaşta olursanız olun bir sefer kabul etmek zorundasınız. Neden bu insanların haklarını verirken bu kadar cimri davranıyoruz. Birbirimize karşı hoşgörülü olmamız gerektiğinin bilinciyle hareket etmeliyiz. İnsan hakları doğduğu andan itibaren yürekten verilmelidir. Bizim Malatyalı olarak bir sorunumuz daha var. Bizim burs meselesiyle ilgili 4 bin öğrenciye ulaşmamız gerekiyor. Bunu lütfen yürekten yapınız. Burada katılımcılara teşekkür ediyorum.? dedi.Gayete güzel bir ortamda gerçekleştirilen toplantının sonunda katılımından dolayı Prof. Dr. İzzettin Doğan?a Metin Emiroğlu tarafından teşekkür plaketi verildi. Verilen plakete teşekkür eden İzzet Doğan, bu tür organizasyonların devamını diledi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER