Öznur Çalık, Bülent Tüfenkçi ve Ahmet ÇakırÂ'a 10 puanlık uzman sorusu:
ÖZEL HABERRakibini küçümseyenlerin sonunu görmüyor musunuz?
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılan Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Saadet Partisi'nin Büyükşehir Belediye Başkanı Münir Erkal'la ilgili bir soru üzerine, “Cümlenin öznesi biz isek nesneler önemli değil” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Yine Münire Erkal'la ilgili olarak Ak Parti İl Başkanı Bülünt Tüfenkçi de benzer bir açıklamayla “Siyasi bir mevta” ifadelerini kullanmıştı.
Siyasi partileri temsil eden insanların söyledikleri kelimelere kurdukları cümlelere dikkat etmeleri gerektiğini tekrar belirterek, her iki temsilciyi de rakiplerini küçümser açıklamalarda bulundukları için kınadığımı belirtmek isterim. Sayın Münir Erkal her şeyden önce Malatya'ya önemli hizmetleri getiren bir isimdir. Ayrıca “Siyasi mevta” denilen bu zatın halen büyük bir kamuoyu desteği olduğunu da aklımızdan çıkarmayalım.
Ehliyet ve liyakatini sorguladığımız, toplumun büyük bir kesimi tarafından tepki çeken sayın Ahmet Çakır'ın rakibi olan Münir Erkal'ın bu göreve ne kadar layık olduğunu bu açıklamaları yapanlar da iyi biliyorlar. Sayın Erkal'ın geçtiğimiz gün esnaf ziyaretinde kendisine gösterilen teveccüh kamuoyu desteğinin de bir yansıması gibiydi. Önceki görevinde gösterdiği performansla ehliyet ve liyakatini de ispat etmiş olan Münir Erkal'ın “Siyasi mevta” olmadığını gittiği organizasyonlarda açıkça görüyoruz.
Daha önceleri Saadet Partisi'nden aday olacağını aklımızın ucundan dahi geçirmediğimiz ve bu tahminimizde bize sürpriz yaşatan Münir Erkal, yaptığı gezi ve ziyaretlerdeki açıklamalarıyla Ahmet Çakır'ın en büyük rakibi olduğunu da ortaya koyuyor. Fuzuli Caddesi'ndeki esnaf ziyaretinde adaylığı ve Kuzey Çevre Yoluyla ilgili açıklamalarda bulunan Erkal, “Ben karar verirken çok düşünürüm. Karar verdikten sonrada kimse beni yolumdan çeviremez. Kellemi ortaya koyarım. Bu iş kazanmak ya da kaybetmek meselesi değil. Biz bir senedir istişare yapıyoruz. Bütün partilerden arkadaşlarım aradılar. Büyükşehir'in sistemi yeni oluştu. Temeller ilk defa atılacak. Bu anlamda da birine ihtiyaçları olduğunu söylediler. 1991'de kuzey çevre yolunu plana işlettim, yıl 2014 bu yolun bir kilometresi niye açılmadı” diye konuşmuştu.
Bu açıklamasıyla gözdağı veren ve Ahmet Çakır ile ekibinin yapamadığı işleri de yüzlerine vuran Münir Erkal daha sonra Kernek'i ziyaret etti. Kernek'in yeni projesini yerinde inceleyerek, “Burada Kernek'in ruhu yok” diyen Münir Erkal, çalışmaları üzüntüyle takip ettiğini aktarmıştı. “Kernek gerçekten Malatya'nın sembolü olan bir yer, bir mekan, türkülere mal olmuş bir mekan ve belediye başkanlığımız döneminde burada ciddi bir emek sarf ettik.” Sözleriyle Ahmet Çakır ve ekibini eleştirmişti. Kernek'in Belediye mülkiyetine geçirilmesinde emeklerinin olduğunu daha sonra da burada ciddi rekreasyon çalışması yaptıklarını aktaran Erkal, “Kernek ismini ihya etme ve hayata geçirme noktasında ciddi bir gayret sarf ettik. Açıldığından itibaren buraya kaç kişi geliyor diye sayımlar yaptırmıştık. Gece saat 2'lere 3'lere kadar ciddi bir ziyaret vardı. O zaman ki rakamlar 15 Bin ila 13 Bin arasındaydı. Buranın en büyük özelliklerinden birisi de şehrin çok merkezinde olmasıdır. Dolayısıyla Kanalboyu gibi bizim rekreatif anlamda potansiyeli olan bir alanın bitiminde Kernek'in bulunması çok önemlidir. Ulaşılabilirlik açısından ciddi bir potansiyele sahip bu yerin imajını daha da artıracak bir özellik taşıyor. Yeni bir planlama yapılmış. Bizim yaptığımız mevcut yapıların hepsi yıkılarak yeni bir uygulama gündeme getirilmiş. Burası hangi mantıkla böyle bir planlamaya tabi tutulmuştur. Bu değirmen hangi mantıkla buraya konulmuştur” ifadelerini kullanmıştı.
Yel değirmenini Kernek'in girişine konulmasıyla ilgili olarak “Bizim kültürümüzde, Malatya'nın derinliklerinde nasıl bir imajı vardır. Bu kadar büyük bir kütle Kernek'in tam giriş kısmına konularak bütün görüntü, bütün estetik nasıl yok edilmiştir? Birilerinin çıkıp bunun hesabını vermesi lazım.” Diyerek projeye imza atanları da eleştirmişti. Kernek'te yapılanların büyük yanlışlıklar olduğunu ve üzüntüyle gördüğünü söylediği çarpıklıkları anlatan Münir Erkal, “Yukarı çıkıyorsunuz orada restoran veya kafeterya var. Bir şelale duvarı yapılmış, o iki tane beton blok arka planı tamamen yok ediyor, gizliyor, saklıyor güzellikleri. Arka tarafına çıkıyorsunuz bu seferde ön tarafı hiç göremiyorsunuz. Kernek planlanırken projenin birinci adımı her noktadan her yer görülebilmeli, şeffaf bir mekan yapılmalıdır. Onların en kesitleri, boyları minimuma indirilmeli ve bir görsel bir bütünlük, bir estetik bütünlük sağlanmalı. Bir projecinin temel esası budur. Bizler Malatyalı olarak Kernek'i böyle algılamak isteriz. Bütün bunlardan uzak bir yapının burada gündeme gelmesini fevkalade üzüntüyle karşıladım. İkincisi son kısma kadar çıkıyorsun, çok önemli bir olaydır, oldukça yüksek bir kot var kaç metre fark olduğunu bilemiyorum. Bir yaşlı vatandaş hatta orta bir vatandaş nasıl çıkacak oralara. Neden buraya bir taşıyıcı sistem düşünülmez. Bu yürüyen merdiven olabilir, eğik sistemli bir metro sistemi olabilir. En yükseğe kadar vatandaşı rahatlıkla çıkarabilmeli, vatandaş oradan yürüyerek, seyrederek, oturarak gerekirse bir şeyler yiyip, içerek o güzellikleri yudumlayarak, hissederek, özümseyerek buranın her noktasını en ince ayrıntısına kadar yaşamalı. İlgililer, yetkililer çıkıp bunun hesabını versinler.” Şeklinde konuşmuştu.
İşte belediyecilik, estetik anlayışı, ileri gören vizyon ve insanına saygı gösteren bir siyasetçi. Münir Erkal'ın “Siyasi mevta” olduğunu söyleyenler, küçümser bir edayla ismini ananlar burada verdiğimiz 2 tane örneğe bakıp yeniden konuşsunlar. Ahmet Çakır'ın ve ekibinin vizyonsuz, misyonsuz ve çarpık 2 tane icraatına verilecek en güzel cevap “Siyasi mevta” denilen adamın ağzından çıkıyordu.
Ehliyetine ve liyakatine tek kelime edemeyeceğimiz Münir Erkal'ın Ak Parti'nin adayının karşısında işi zor ama imkansız değil. Akla, mantığa ve stratejiye dayalı bir muhalefet sergilerse Ahmet Çakır'ı rahatlıkla geçer. Sıkı bir çalışmanın neticesi olarak Kur'an-ı Kerim'de de zikredildiği gibi “Herkese çalıştığının karşılığı vardır”
Ak Parti cephesinden de seçime bakacak olursak, son dönemdeki Hükümet-Cemaat çatışmasının Ahmet Çakır'a bir artısı olabilir. Vizyonu, misyonu, ehliyeti ve liyakati Ahmet Çakır'ın şahsında görmeyen ve Ak Parti'ye tepki olsun diye başka partileri düşünen bir seçmen kitlesi vardı. Bu kitle, sırf devlet içindeki çeteye tepkilerini ortaya koymak için Ak Parti'ye oy vereceklerdir. Ak Parti'ye verilen oy, Ahmet Çakır'ı belediye başkanlığına bir adım daha yaklaştıracaktır.
Son olarak Öznur Çalık, Bülent Tüfenkçi ve Ahmet Çakır'a küçük bir tavsiyemiz olacak: Rakibinizi küçümseyerek değil, rakibiniz anlamaya çalışarak başarıya ulaşırsınız. Unutmayın Malatyalılar sizin isimleriniz bilmezken Münir Erkal'ın icraatlarını konuşuyordu.
İlginizi Çekebilir