Patronun yine uykuları kaçacak!..

Patronun yine uykuları kaçacak

Günlerdir, aylardır ve yıllardır sizlere doğruları anlatmaya çalıştık. Yanlış olanları ve yanlıştan dönüş yollarını gösterdik. Yıllar boyu sürdürdüğümüz bu çabanın sonucu olarak büyük bir kesim tarafından takdir aldık. Bize destek olmaya çalışanların yanısıra çok az bir kesimin köstek olmaya çalıştığını da gördük. Geçmişin izleriyleriyle geleceğe bakmaya ve geleceğe yatırım yapmaya özen gösterdik. Geçmişe baktığımız zaman böyle bir olayı hiçbir zaman ve hiçbir mekanda görmedik.

Size bu adi olayı nasıl anlatacağımızı düşünürken, bunun anlatımını küçük bir hikayeyle yapmayı uygun gördük. Malum mahkemelik olduğumuz bazı meseleler var önce bu meseleleri atlatalım. Belgelerimizi bir bir sıralayalım. Daha sonra kimin ak, kimin kara koyun olduğunu açık açık anlatmaya devam edelim.

Size bu olayı hikaye ile anlatarak, hayal gücünüzü fazla zorlamadan kimin kim olduğunu bulacağınızı da bilerek hikayemize geçelim:

Hikaye bu ya, Patagonya Cumhuriyeti'ndeki bir ilde, bir hastane ve bu hastanenin de uygunsuz ve usulsüz bazı işleri varmış. Tabii bu uygunsuz ve usulsüz işleri ortaya çıkaran ve kirli çamaşırları gösteren dürüst gazeteciler de varmış. Bu gazeteciler yaptıkları haberlerle hastanenin bağlı bulunduğu grubun sahibini uykusuz gecelere mahkum etmiş. Yapılan haberlerden bunalan patron çareyi bir haber ajansına röportaj vermekte bulmuş. Hatta bu patron ajansla da yetinmeyip, bir televizyon kanalındaki bir programa da katılmış. Bu işleri yaparken kendine  bir iki tane kiralık kalem ve bir iki tane de medya borazanı bulmuş. Dürüst habercilik yapan gazetecilere atıp tutmaya başlamışlar. Kiralık kalem ve borazanlar aldıkları reklamlarla daha bir gür çıkarmaya başlamışlar seslerini. Ancak bakmışlar ki dürüst gazeteciler bir türlü sinmiyor, daima doğruyu haykırmaya devam ediyor. İşi biraz daha abartmışlar ve bu dürüst gazetecilerin hastane sahibinden reklam almak için böyle bir işe giriştiğini dillendirir olmuşlar. Hastane sahibi diğer kiraladığı kalemşörler gibi bu gazetecileri de satın alabileceğini düşünmeye başlamış. Tam da bu sırada hastane sahibinin yanında bulunan yöneticilerinden biri gelip, "Efendim aleyhinize haber yapan bu gazeteciler, sizden reklam talebinde bulunuyorlar. Ne yapalım?" diye sormuş. Hastane sahibi de hemen atlamış tabii bu işe. Reklam için kaç para verdiğini kimse öğrenememiş. Ancak bu dürüst gazetecilerin alınıp verilen reklam paralarından haberleri dahi yokmuş. Dürüstlüğünden zerre kadar şüphe edilmeyen bir isim hastane sahibine ortaya atılan bu iddiayı ve verdiği parayı sormuş. Hastane sahibi de "Götür filanca gazete sahibine ver" diye bir yönetici arkadaşıma para verdim" demiş. Bu dürüstlüğünden zerre şüphe edilmeyen kişi gelip bu sefer de gazete sahibine sormuş, "Sen böyle bir reklam parası aldın mı?" Gazete sahibi bu sorunun muhatabı olmaktan dolayı çok üzülmüş. "Beni yıllardır tanırsın. Allah'tan korkan, kuldan utanan biri olarak böyle bir şeyi yapacağıma beni tanıyan hiç kimse inanmaz" diyerek kendisine iftira atan birkaç ismi de arkadaşına vererek yanından göndermiş.

Evet sevgili okurlar bu hikayenin devamı da var. Ancak şu anda ne yer ne de zaman müsait değil. Önümüzdeki günlerde bu hikayenin devamını ve hikayede adı geçen Patagonya Cumhuriyeti'nin vatandaşı bu adi müfterilerin isimlerini de anlatacağız.

Konuların üzerine cesaretle giden Malatya Time, aynı cesur haberlerini yine yapacak. Usulsüzlük, yolsuzluk, hırsızlık, uğursuzluk ve müfterilik yapanlara yine dünyayı dar edecek. Yine uykuları kaçacak. Bu yeni bir haber yapana kadar bununla idare etsinler. Yakında yine yer yerinden oynayacak.

Bu arada son söz olarak, bu sözümüz herkese: Yanınızda çalıştırdığınız insanları seçerken, güvenilir olmasına dikkat edin. Daha önce de anlattığımız yankesicinin kalabalık ortama girerken yaptığı hareketi unutmayın.