Sert yasaklar yaralıyor
ÖZEL HABERKahveciler Odası’nın Genç Başkanı Serdar Erşahin Vitrin 44'ün konuğu
İstanbul Kahveciler Odası'nda 2 Şubat 2014 tarihinde gerçekleştirilen kongresinde başkanlığa seçilen Serdar Erşahin, kısa zamanda büyük işler başarmış bir hemşerimizdir. Kendisiyle geçtiğimiz aylarda yaptığımız röportajdan sonra görüşme imkanı bulamadığımız değerli hemşerimizi önceki gün ziyaret ettik. Genç olmasına rağmen hayli olgun ve samimi bir tavırla bizi kapıda karşılayan Erşahin'le kongre ve sonrasındaki çalışmaları hakkında konuştuk. Malatya Time'ın “Vitrin 44” köşesine kahvehane ve çay ocaklarının sorunları hakkında önemli açıklamalarda bulunan Serdar Erşahin, İstanbul'daki Malatyalılar arasında müstesna bir yere sahip olma yolunda emin adımlarla yürüdüğünü gösterdi.
RÖPORTAJ: MURAT ÇETİN
Gayet mütevazi bir ortamda bizi ağırlayan Serdar Erşahin'e ilk sorumuz kongreyle ilgili oldu. “Kongrede hayli tecrübeli isimlerle mücadele etmiştiniz. Katılımın yüksek olduğu bu kongrede yüzde 65 gibi büyük bir oranı da yakalamayı başardınız. Bize kongreyle ilgili kısa bilgiler verebilir misiniz?” şeklindeki sorumuza Erşahin, “Odamızın çalışmalarına üye olduğum ilk günden beri katılmaya azami dikkat gösteriyordum. Dolayısıyla son kongremize gelmeden önce de yönetim kurulundaydım. Denetleme kurulu başkanlığı görevini yürütmekteydim. Şu anki mevcut yönetim kurulu üyelerimizin 6 tanesi de benim gibi eski yönetim kurulu üyeleriydi. Oda yönetiminde bazı işlerin yanlış gittiğini düşünerek kongrede aday olmam konusunda bazı istişarelerimiz olmuştu. Sonuçta aday olduk. Adaylığımızı açıklamamızdan itibaren İstanbul'un bütün ilçelerini tek tek gezerek odamızın kongresindeki adaylığımızı ve yönetimde gördüğümüz bazı yanlışları anlatmaya çalıştık. İlçelerimizden bize büyük bir teveccühün olduğunu görerek kongre gününe geldik. Bütün ilçelerden katılımın yüksek olması için yoğun gayret sarf ettik. Sağ olsunlar üyelerimiz de bizi kırmayarak kongremize katıldılar. Kendilerine saat 11'de kongrenin başlayacağını saat 12 veya 12 buçuk gibi de sandıkların kurulacağını söylemiştik. Karşımızda iki liste vardı. O listelerin başkan adayları ise hayli tecrübeli insanlardı. Kongrenin başlamasıyla birlikte bazı provokasyonlar yaşandı. Diğer iki adayımızı destekleyenler arasında çıkan tartışmalar sebebiyle seçime çok geç saatte geçilebildi. Durum böyle olunca bize oy vermek için İstanbul'un uzak ilçelerinden gelen üyelerimiz maalesef oy kullanmadan salonu terk etmek zorunda kaldı. Ancak yine de yüzde 65 gibi büyük bir oyla seçimi kazandık.” diyerek cevap verdi. Erşahin'in hayli tecrübeli isimleri geride bırakarak yüzde 65'lik oy oranını yakalamış olması sebebiyle sözünün burasında şu soruyu yönelttik: “Sizin gibi genç bir insana böyle yoğun teveccühün sebebi nedir?
Artık insanlar genç ve dinamik isimleri yönetimlerde görmek istiyor” diyerek cevap vermeye başlayan Erşahin, “Ayrıca önceki yönetimleri pek eleştirmek istemiyorum ama yine de önceki yönetimlerin etsik kaldığı bir konuyu belirtmek isterim. Maalesef önceki yönetimlerin üyelere yönelik bir çalışması yoktu. Kongre öncesi yaptığımız ziyaretler üyelerimizin üzerinde olumlu intiba bırakmış olacak ki, bize teveccüh gösterdiler.” ifadelerini kullandı.
ARAMIZDAKİ KOPUKLUĞU GİDERMEK ADINA ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK
Serdar Erşahin'in anlattıkları bize başka soruların da kapılarını açıyordu. “Önceki yönetimleri eleştirmek istemediğinizi belirttiniz. Ancak bir rahatsızlık vardı ki siz de adaylığınızı açıkladınız. Sonuçta da yönetime geldiniz. Seçildiğiniz günden bugüne kadar yaptığınız çalışmaları anlatabilir misini?” diye yönelttiğimiz soruya Erşahin'in cevabı şu şekilde oldu: “2014 yılı mart ayından bu yana çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Yönetime gelir gelmez yapmamız gereken en önemli mesele yönetim kurulu üyeleri arasındaki görev dağılımını gerçekleştirmekti. Ayrıca personelle ilgili bazı düzenlemeler de yapmamız gerekiyordu. Bugüne kadar bu iki meseleyi de halletmiş olduk. Daha sonra yaptığımız bir başka güzel icraat ise, üyelerimizin birlik ve beraberliğini tesis etmek adına organizasyonlar düzenleme gayretine girdik. Üyelerimizin birlik ve beraberliği yanı sıra sorunlarını da öğrenmek adına geçtiğimiz sene Ramazan ayında ilk kez bir iftar organizasyonu tertipledik. Üyelerimizin oda yönetimi ve kendi aralarında yaşadığı kopmaların önüne geçmek istedik. Bunda da başarılı olduğumuz kanaatindeyim. Yaklaşık olarak 10 bin civarında üye sayısı bulunan odamızın ulaşabildiği üye sayısı yüzde 5 veya 10'u geçmiyordu. Organizasyonumuz sonrası bugüne kadar geçen zamanı da göz önünde bulundurursak ulaşabildiğimiz üye sayımız birkaç kez katlanmış durumdadır. Üyelerimizle irtibatımızı sağladıktan sonra sıkıntılarını ve çözüm yollarını daha rahat görüp daha rahat müdahale etme imkanımız oldu. Bu sene de bir iftar yemeği organize etmeyi başardık. Böyle organizasyonlarla üyelerimizin sorunlarını dinlemeye ve çözümler üretmeye çalışıyoruz. Toplantılarımızın dışında üyelerimizi tek tek ziyaret ediyoruz. Şubat ayından Haziran ayına kadar bin 500'e yakın üyemizi ziyaret ettik. Küçük hediyelerle gittiğimiz üyelerimizin sorunlarını birebir dinleme imkanı bulduk. Mesela üyelerimizin belediyelerle ilgili sorunlarını gördük. Bu sorunları çözmek adına belediye başkanlarıyla görüşmelerimiz oldu. Böylece bazı üyelerimizin sıkıntılarını çözme imkanı elde ettik.”
YAPTIĞIMIZ ZİYARETLERİ ŞAŞKINLIKLA KARŞILAYANLAR VAR
Serdar Erşahin, yönetime geldikleri andan itibaren hiç durmadan çalıştıklarını ifade ederken gençliğin vermiş olduğu dinamizmi kullandığını da gösteriyordu. Yıllarca varlığını sürdürmüş bir odayı yönetmek için böyle bir enerjiye ihtiyacının olduğunu söyleyen Serdar Erşahin'e “Üyelerinizi ziyaret ettiğiniz zaman, nasıl bir tepki alıyorsunuz?” diye sorduk.
Erşahin, “Emin olun ki olumlu tepkiler alıyoruz. Gittiğimiz yerlerde selam veriyor ve bizi tanımayanlara kendimizi tanıtıyoruz. Bize “Buyurun. Seçim mi var?” diye soruyorlar. Biz de “Sadece sorunlarınızı dinlemeye geldik” diyoruz. Çok şaşırıyorlar. Çünkü bugüne kadar odamızdan üyelerin ayağına sadece seçim için gidilmiş. Oda yönetimi tarafından seçim dışında ziyaret edilmeye alışık değiller.” şeklinde cevap verdi.
Sözün burasında “Şu ana kadar kaç üyeyi ziyarettiniz?” diye soruyoruz. Erşahin, “Yaklaşık bin 500 kişiyi ziyaret ettik.” diye cevap veriyor.
Erşahin yaptıkları ziyaretleri anlatırken, “Üyelerinizle ilgili ne gibi sorunları tespit ettiniz?” diye sorduk. Aldığımız cevap bizi pek şaşırtmamıştı. İşte Erşahin'in cevabı: Şu anda memleketimizde bir hükümet meselesi var. Hükümetin kurulamamasından dolayı da iş dünyası önünü pek göremiyor. Dolayısıyla ekonomik bir durgunluk yaşanıyor ülkemizde. Üyelerimiz de bu ekonomik durgunluğu bir nebze olsun rahatlatacağına inandığı için sigara yasağının gevşetilmesini istiyor. Gerçekten de bu yasak çok katı bir şekilde uygulanıyor. Ben sigara kullanmayan biriyim. Ama sigara içen arkadaşlarım var. Bana diyorlar ki, “Sigara içmeyeceksek kahvehaneye niye gideyim” Gerçekten de insanlar oyun oynayıp çay içtikten sonra niye sigara içemiyorlar. Bu da bir özgürlüktür. Konuyla ilgili olarak
Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğümüze bir başvurumuz oldu. İşletmelerimizde sigara içilebilen bir bölüm oluşturulmasıyla ilgili bir düzenleme istedik. Buna uygun bir ruhsat verilmesini istedik. Sigara içmek isteyenlerin bir tercih şansının olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda bir dosya verdik. Sigara yasağı başladığı günden bu yana iyileştirmek adına hiçbir şey yapılmadı. Birden ortaya çıkan bir uygulama oldu bu. Olumsuz etkileri çok fazlaydı. Bu anlamda müracaatımızın hayırlı bir şekilde sonuçlanmasını istiyoruz. Kahvehanelerin önünden geçince yığınla insanları görüyoruz. Bu da iyi bir görüntü oluşturmuyor. Kahvehanelerimizin hemen hepsi sokak aralarındadır. İnsanlar oyunlarını bitirince hep birlikte sigara içmek için dışarı çıkıyor. Dolayısıyla mahalle sakinleri, aileleriyle balkonlarına çıkıp oturmaktan çekiniyor. Bu sebepten dolayı, üyelerimiz hakkında belediyelere şikayetlerde bulunuluyor.”
TAVAN FİYATTA OLDUĞU GİBİ TABAN FİYATI DA BELİRLEMEK GEREKİYOR
Sayın Erşahin, kahvehaneler ve çay ocaklarının her birinde başka fiyat uygulanıyor. Bunun sebebi nedir? Bu konuyla ilgili neler yapmayı planlıyorsunuz?” şeklinde bir soru yönelttik. Serdar Erşahin, “Evet size katılıyorum. Tavan ve taban fiyatının belirlenmesini istiyoruz. Tavan fiyatla ilgili bir tarifemiz var. Birinci sınıf, ikinci sınıf ve üçüncü sınıf diye belirlenmiş bir tarifemiz var. Biz bunu her sene üyelerimize veriyoruz. Taban fiyat belli olmadığı için çelişkiler de beraberinde geliyor. Örneğin Kapalıçarşı gibi bir yerde üyelerimiz büyük sorunlar yaşıyor. Serbest piyasa olduğu için işletmeler birbirleriyle rekabet etme adına fiyatı düşürürken, kaliteyi de düşürüyor. Yeterli eleman çalıştırmıyor, vergisini doğru dürüst ödeyemiyor. Çay ocağı işletmeleri ve kahvehanelerde bu sıkıntı oluşturuyor. Biz bununla ilgili bakanlığımıza bir teklif verdik. Taban fiyatın da belirlenmesi için dosya hazırladık. İstanbul'da 10 binin üzerinde kayıtlı üyemiz var. Birçok işletmenin de kayıt dışı olduğuyla ilgili şikayetler alıyoruz. Vergi levhası dahi olmayan işletmeler var mesela. Sigortalı eleman çalıştırmadığı ve vergi ödemediği için fiyatını aşağıya çekiyor bunlar. Mesela dernek lokallerinin çay ocağı veya kahvehane gibi işletilmesi meselesi var. Birçok insan kahvehane ruhsatı almakla uğraşmak istemediği için veya vergi vermek istemediği için dernek lokali olarak başvuru yapıyor. Biliyorsunuz dernek kurmak için 7 kişi yeterlidir. Böyle bir oluşumu yaptığınız anda vergi vermeden stopaj vermeden rahatlıkla işletme hakkı alıyorsunuz. Dernek adı altında, çay ocağı, kahvehane hatta düğün salonu dahi işletebiliyorlar. Bunlara çözüm bulmak adına çalışmalarımızı artırarak devam ediyoruz.” diyerek cevap verdi.
ÜYELERİMİZ İÇİN BİR SOSYAL TESİS KURMAK İSTİYORUZ
Erşahin bu sorunları anlatırken, kendisinin davetlisi olarak katıldığım iftar organizasyonunda etti bir sözü hatırlatmak istedik. “Bir düğün salonu almayı düşündüğünüzü ifade etmiştiniz. Bu projeyle ilgili olarak daha geniş bir bilgi verebilir misiniz?” şeklinde bir soru yönelttik.
Erşahin cevabında, “Biz üyelerimizi senede bir değil de senede birkaç kere bir araya getirmeyi amaçlıyoruz. Onların sorunlarını dinleyebileceğimiz, birlik ve beraberlik adına organizasyonlar yapacağımız bir yer ayarlamak istiyoruz. Örneğin bir üyemiz çocuğunu evlendirmek isterse, biz orayı minimum düzeyde fiyatlandırarak hizmetine vereceğiz. Hatta imkanı yoksa, hiçbir ücret talep etmeden düğününü yapmasını sağlayacağız. Üyelerimizin istifade edeceği bir sosyal tesis kurmayı düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
SERT VE KESİN YASAKLARDAN OLUMSUZ ETKİLENİYORUZ
İstanbul Kahvehaneciler Odası'ndan üyelerin beklentilerini de öğrenmek istediğimizde Erşahin, “Uygulanan bazı politikalar sorunları artırdı. Yaklaşık bin 500 yıllık bir kahvehanecilik kültürü sona ermek üzere. Kahvehaneler biliyorsunuz, kıraat edilen yerlerdir. İnsanların okuduğu, çay içtiği ve sohbet edebildiği yerlerdir. Artık alışveriş merkezlerinde veya müstakil olarak büyük mekanlar açılıyor. Öylesine büyük yerler açılıyor ki, tiryakiler için sigara içilebilecek şekilde üstü açılabilen mekanlar da dizayn edilebiliyor. Oyun oynatabilen bu mekanlar, çoğunlukla gençlerin rağbet ettiği yerlerdir. Çoluk-çocuk herkesin gidebildiği bu mekanlar artarken, yapılan bazı yanlış veya aşırı uygulamalar sebebiyle kahvehaneler ve çay ocakları kapanma noktasına gelmiştir. Üyelerimiz, sert ve kesin yasaklardan olumsuz yönde etkileniyor. Bu kesin çizgileri olan yasakların esnetilebilmesi için çalışıyoruz.” cümleleri kullandı.
“KAHVECİ-MARKET” KURACAĞIZ
Erşahin bu meseleleri anlatırken, ticaretin bir de alırken kazanma konusunu soralım istedik. Daha önceki sohbetimizde konuyla ilgili bir açıklaması da olmuştu. Bunu hatırlatarak Erşahin'e “Üyelerinizin ihtiyaçlarının tedarik edilmesiyle ilgili bir çalışmanız olacak mı?
“Elbette olacak” diye cevaplamaya başlayan Erşahin, “Projelerimizin arasında olan bir hususu hatırlattınız. Konuyla ilgili olarak şu anda görüşmelerimiz devam ediyor. Çay ve şeker firmalarıyla görüşme halindeyiz. Üyelerimize en uygun fiyatla çay ve şeker temin etmeye gayret ediyoruz. Bir “Kahveci-market” kurmayı düşünüyoruz. Bir kahvehanenin veya bir çay ocağının hangi ihtiyacı varsa bu “Kahveci-Market”te bulunacak. Allah nasip ederse bunun çalışmaları yakın zamanda sonuçlanacak.” şeklinde konuştu.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN BURADAYIZ
İstanbul Kahvecileri Odası Başkanı Serdar Erşahin'le sohbetimizin son kısmında Malatya Time aracılığıyla üyelerine söylemek istediklerini almak istediğimizi ilettik. Erşahin öncelikli olarak Malatya Time'a teşekkür ettiğini belirterek, “Şahsıma ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma güvendikleri için üyelerimize teşekkür ediyorum. Bize verdikleri güçle daha büyük bir azim ve kararlılıkla sorunları çözmeye devam edeceğiz. Bize olumlu veya olumsuz tepkilerini daima dikkate alacağımızı belirtmek isterim. Bu tepkileri görüp odamızı ve üyelerimizi daha rahat günlere götürmenin hesabını yapabileceğiz. Biz sorunların çözümü için buradayız. Her bir üyemize ayrı ayrı saygılarımı sunuyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir