TA(M)BELA BÜYÜKŞEHİR OLUR MUYUZ?...

Yazının başlığına bakanlar ister tabela büyükşehir olarak algılasın, ister tambela büyükşehir olarak algılasın. İsteyen istediği gibi algılamakta ve okumakta özgürdür. Fakat tabelasını takınarak fiilen büyükşehir ettiğimiz güzel Malatya'mızın, tabeladan öteye gitmemesi halinde tambela büyükşehir olacağını unutmayalım. Daha yolun başında nereden çıktı demeyin, ben zaten tambela büyükşehir olmamamız için yazmak istedim. Temennim gerçek anlamda büyükşehir olmamız yönünde ve öyle olmasını can-u gönülden arzuluyorum, öyle olacağına da inanıyorum…

Tabela büyükşehir olmamız ile birlikte, emlak vergileri ve harçlardaki artışlara; zamanla su, yol, elektrik, gaz vs. gibi temel harcama kalemlerindeki artışlarda eklenecektir. Ömründe hiç emlak vergisi vermemiş köy insanı bile, beş yıl sonra bu vergiler ile tanışacak ve o zaman büyükşehirin ne olduğunu daha iyi anlayacaktır. Benim görüşüme göre bir şehir büyümeden o şehre büyükşehir statüsü kazandırmak, bir balona haddinden fazla hava şişirmekle aynıdır. Nasıl ki fazla hava şişirilen balon patlar ise büyümeden büyükşehir statüsü verilmiş şehirde bir yerde tıkanır ve büyük sorunlar patlak verir. Burada büyümüş şehirden kastım; gelişmişlik ve refah seviyesi yüksek, kalkınmasını tamamlamış, işsizlik minimum düzeyde, altyapı ve üstyapısı hazır, ücretler genel seviyesi asgari ücretin üzerinde olan şehirdir. Malatya'yı bu kıstaslara göre tartarsanız büyümüş mü büyümemiş mi daha iyi anlarsınız. Bu görüşüm birçok dostum tarafından makbul görülmese de zamanla daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Genelde bu görüşe karşı çıkanlar büyükşehir ödeneklerinin fazla olması nedeniyle, söz konusu bu kıstasların zamanla yerine getirilebileceğini savunuyorlar. Doğru bir görüş olmakla birlikte bu ödenekleri kullanacak olan idarenin bunda payı büyük olur. İşte bu durumda ilin her şeyinden sorumlu olan Büyükşehir Belediyesi devreye giriyor. Büyükşehir Belediyesinin alacağı karalar, yapacağı planlar, projeler, yatırımlar vs. hepsi; tabela mı, tambela mı yoksa gerçek büyükşehir mi olunacağının göstergesi oluyor. Yani bütün yük belediye yönetiminin sırtında…

Büyükşehir belediyesi il ile ilgili bütün konularda karar alma ve uygulama yetkisine sahip artık. Büyükşehir belediyesi ne kadar başarılı olursa, şehirde o kadar gelişmiş ve o kadar büyümüş olur. Bu sebeple belediye yönetiminin çok dikkatli davranması ve alacağı her kararın Malatya'nın bütününü ilgilendirdiğini unutmaması gerekir. Alırlar mı almazlar mı bilemem ama naçizane birkaç öneride bulunmak isterim.

“Belediyecilik ekip işidir” sözü çok klişe bir söz olsa da doğruluğu tartışılmaz bir gerçektir. Başarılı bütün belediyeler bunu iyi olan ekipleri sayesinde yapmaktadır. Malatya Büyükşehir Belediyesi yönetimine düşen ilk iş; başarıyı getirecek ekibi oluşturmaktır. Başta genel sekreter olmak üzere yönetici kadrosu belirlenirken; acele edilmeden, ince elenip sık dokunularak, kişilerin özgeçmişleri ve referansları, eğitim durumları ve tecrübeleri tek tek masaya yatırılmalı, bu şekilde ekip oluşturulmalıdır. Yoksa; şunun kızı, bunun oğlu, falanın kardeşi, filanın yeğeni gibi ısmarlama alımlar ile büyükşehir belediyesinin idare edilemeyeceği aşikârdır. Bunları yazarken kimseyi hedef aldığım düşünülmesin. Daha kim nereye atanmış onu bilmiyorum. Ben olsam önce iyi bir genel sekreter bulur daha sonra onun da görüşünü alarak daire başkanlarını atardım. Zira önce daire başkanlarını atayıp sonra genel sekreter atanması ve daha sonra bunlar arasında uyumsuzluk olması halinde, bu durum belediyenin tamamını etkileyecektir. Bunun için baştan önlem almak en iyisidir. Üzerinde en çok dikkat edilecek pozisyon genel sekreterlik makamıdır. Genel Sekreterin, altlarına sözünü dinletebilen, üstleri ile uyumlu, adaletli, işbilen ve ehil bir kişi olması çok önemlidir. Gerek İstanbul Belediyelerinde gerek diğer Belediyelerde ve gerekse kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan, genel sekreterlik yapmaya haiz birçok Malatya'lı hemşerimiz var. Bunlar arasında birisi seçilerek atanması için bakanlığa önerilebilir. Belediye Başkanı genel sekreteri öyle bir seçmeli ki; koltuğuna sırtını yaslayıp idari ve mali konulardan emin olabilmelidir. Genel sekreter atandıktan sonra daire başkanları genel sekreter ile uyumlu çalışabilecek ehil kişilerden seçilmelidir. Genel kültür bilgi birikimi, eğitimi, tecrübesi, liyakati ve ehliyeti ve ayrıca resmi statüsü daire başkanlığı yapmaya yeterli olan kişiler daire başkanı yapılmalıdır.

Belediyecilik için iyi bir kadro kurulduğu zaman işin yarısı halledilmiş olur. Geriye kalan diğer yarısı halkla ilişkilerdir. İyi bir halkla ilişkiler birimi kurulması belediyecilikte en önemli ikinci konudur. Zira yapılan hizmet ve faaliyetlerin etkinliği, beğenirliliği ve kalitesine dair geri bildirimler ile halkın dilek, şikâyet ve temennileri halkla ilişkiler kanalıyla sağlanır. Önceki dönemde Ahmet Çakır yönetiminin en çok eleştirildiği konu halkla ilişkiler konusuydu. Belkide yaptıkları ile en çok eleştirilen başkan Ahmet Çakırdır. Hâlihazırda Malatya ilinin tümüne hükmedecek olan bu yönetimin halkla ilişkiler konusuna çok daha önem vermesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda profesyonel bir ekiple çalışılması gerektiğine düşünüyorum. Yerel basında birkaç yıl görev almış kişiler ile halkla ilişkiler sistemi kurulamaz. Büyükşehir Belediye Başkanlığının birçok bakanlık ile eşdeğer olduğu unutulmamalı ve buna uygun bir imaj verilmelidir. Yazılı ve görsel medya, sosyal medya, e-belediye, alo belediye vs. gibi kanallar çok etkin kullanılmalıdır. Halk meclisleri kurulmalı, halk günleri düzenlenmeli ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılmalıdır. Halkın en hızlı şekilde derdini anlatabileceği, şikâyetini dillendirebileceği, teşekkürlerini iletebileceği bütün kanallar açık bulundurulmalıdır. Aksi takdirde ne siz halktan haber alabilirsiniz ne halk sizi beğenir

Büyükşehir belediyesi iyi bir ekip kurar, halk ile el ele verirse emin olun ortaya çok güzel hizmetler çıkar. İyi bir ekip olsa bile yapılanlar halkı tatmin etmedikçe, sadece eleştiri alınır. O yüzden halk ayağı göz ardı edilmemelidir. Ahmet Çakır'a düşen en önemli görev bu iki konuda doğru kararlar almaktır. Aksi takdirde tabela büyükşehirden tambela büyükşehir olur çıkarız…

Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler…


Adem İnsanoğlu