© Malatya Time

Yaşar KöksalÂ'ın katıldığı televizyon programı yine Malatya TimeÂ'ı haklı çıkardı...

Yerel seçim atmosferinin yoğun olarak hissedildiği şu günlerde belirlenen adaylar da kendilerini ifade etmek için çeşitli toplantı ve programlara konuk oluyor. Bundan önce defalarca gündeme getirdiğimiz Ak Parti'nin aday belirlemedeki hataları, önceki gün Türkiyem Tv'de yayınlanan Siyaset Vitrini isimli programda konuşuldu.
Mikail Pelit'in hazırlayıp sunduğu söz konusu programa konuk olan Saadet Partisi Yeşilyurt Belediye Başkan Adayı Yaşar Köksal, Ak Parti İl Teşkilatı, 10 veya 12 kişilik bir ekip tarafından yönetiliyor. Bu ekibin sözünden çıkmayacak olan adayları belirlendi. Ehliyet ve liyakat meselesine hiç bakılmadı" ifadelerini kullandı.

HİÇ BİR ZAMAN SİYASİ KİMLİĞİMLE MİLLETİN KARŞISINA ÇIKMADIM

Günlerdir yaptığımız yayınları doğrular nitelikteki bu açıklamanın devamında Yaşar Köksal, Saadet Partisi'ni tercih etme gerekçesini de anlattı. Hiçbir zaman siyasi kimliğiyle kamuoyu önüne çıkmadığını aktaran Yaşar Köksal, “Ben daima belediyeci, mimar ve şantiyeci kimliğimle toplum önünde olmuşumdur. Siyasi Parti bir din değildir. Gaye değil, amaç hiç değil, sadece bir araçtır. Zaten bunun aksi bir düşünce, itikadımıza, inancımıza ve akaidimize zarar veren bir durumdur. Ak Parti'nin Genel Başkanı da dahil yöneticilerinin yüzde 80'ine yakını Saadet Partisi'nden geçen insanlardır. Benim Ak Parti'den neden istifa ettiğimi sorunlara verdiğim cevap da bu şekilde olmuştur. İstifamı sorgulayanlara verdiğim bir başka cevap ise güçsüz bir partiden güçlü bir partiye geçmedim. Tam aksi güçsüz görünen bir partiye geçtim. Durum böyle olunca parti değiştirmemin sebepleri arasına rant kelimesini kimse koyamaz. Güçsüz görünen parti diyorum. Görünürde güçsüz olabilir ama seçim sonucunda göreceğiz güçlü veya güçsüz hangisiymiş?” şeklinde konuştu.

SAADET PARTİSİ'NE GEÇİŞİNİ ANLATTI

Şu anda Ak Parti'nin Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Numan Kurtulmuş'un geçmişte yaptığı bir açıklamaya atıfta bulunan Yaşar Köksal, “Kendisi Saadet Partisi'nde genel başkan iken Ak Parti için “Harun gibi geldiniz, Karun gibi gidiyorsunuz” demişti. Ardından da bir anketten bahsetmişti. Bu ankete göre Ak Parti'ye oy verenlerin yüzde 80'i “Eğer Ak Parti'ye oy vermeseydiniz, oy vereceğiniz diğer parti hangisidir?” sorusunu  “Saadet Partisi'ne oy veririm” diye cevaplandığını aktarmıştı. Saadet Partisi böyle bir partidir. Belki yarınlarda birçok belediye başkanı ve milletvekilinin geleceği parti Saadet Partisi'dir" diyerek istifası sonrası Saadet Partisi'ne geçişini izah etti.
Saadet Partisi'nin güçlü ve köklü parti olduğunun da altını çizen Yaşar Köksal, “Partinin temsilciliğini yaptığı Milli Görüş geleneğinin kurucusu rahmetli Necmettin Erbakan'la ilgili herkes olumlu sözler söyler. Herkes kendisini rahmet ve hayırla yaad eder. MHP'lisi, CHP'lisi ve Ak Parti'lisi herkes kendisini rahmetle anar" diyerek halk gözünde müspet bir partiyi tercih ettiğinin izahını yaptı.
Sayın Köksal'ın bu konuşmasını dinlerken, kendisine hak vermemek mümkün değildi. Yaşar Köksal gibi belediyecilik deneyimi ve mimarlık kariyeri olan bir adayın Saadet Partisi'ni tercih etmesiyle ilgili açıklaması şahsen beni ikna etti.

PARTİNİN KRİTERLERİYLE ADAYLAR ARASINDA UÇURUM VAR

Program sunucusu Mikail Pelit'in Ak Parti'den istifa etme gerekçesiyle ilgili sorusuna Yaşar Köksal'ın cevabı şu şekildeydi: “Hatırlarsanız ben Ak Parti'den tam 3 kere aday adayı oldum. Diğer seçimlerde olduğu gibi bu seçim için de Ak Parti aday kriterlerini açıkladı. Belirledikleri adayların özelliklerine ve partinin kriterlerine bakınca aralarında ters bir durum görülecektir. Ak Parti İl Teşkilatı öyle enteresan bir teşkilat ki biraz potansiyeli olan insanların aday olması, yönetime girmesi veya delege olması bile mümkün değildir. İbrahim Gezer, Ali Bakan, Murat Aslan, Sami Er ve Yaşar Köksal isimlerine bakarsanız, açıklanan kriterlere en uygun adaylar olduklarını görürsünüz. Ancak bu isimler tercih edilmeyip, il teşkilatını yönetenlerin önüne geçmeyecek isimler tercih edilmiştir. Şunun altını çizmek isterim; Benimle ilgili siyasi istikrarsızlık iddiası oluşmaması için bunları anlatıyorum. Size Ak Parti İl Teşkilatı'nın durumunu çok kısa olarak özetleyeyim. Yönetimde söz sahibi olanlar, bir gruba mensup üç beş kişi, aynı gruba mensup bir milletvekili, Ankara'da birçok yere girip çıkma özelliği olan ve vitrin olarak kullanılan bir vekil ile birlikte küçük bir iş çevresidir. Bunlar 10 veya 12 kişilik bir ekiptir. Bütün kararları bunlar verir. Tabiri caizse bütün filmi çeviren bu ekiptir. Maalesef Ak Parti'deki diğer görevliler sadece dolgu malzemesi olarak kullanılır. Gayet samimi ve ihlaslı olan Ak Partili diğer kardeşlerimiz sürekli kullanılır. Bahsettiğim 10 veya 12 kişilik ekibin haricindekiler maalesef kullanılıyor. Temayül yoklamaları yaptıklarını söyleyerek, insanları bir yere toplarlar. Sözde onların istediği adaylar belirlenecektir. Ancak hiçbir zaman İl Teşkilatı'nı yönetenlerin isteğinin aksine bir yoklama sonucu çıkmaz. Yapılan sayımlarda daima üst yönetimin adayı çıkar. İl teşkilatını yönetenler genel merkeze giderek belirledikleri adayları ortaya koyarlar. “Biz şu adayla yüzde 60-65 oy alırız” diyerek kefil olurlar. Manipüle edilmiş temayül yoklamalarını da masaya koyarlar ve istediklerini aday olarak belirleyerek Malatya'ya dönerler. Malatya'da seçim çalışmalarına başlayan bu mutlu azınlık belirledikleri adaya oy istemeleri gerekirken, genel başkanlarına oy isterler. Çünkü biliyorlar ki belirledikleri adaya büyük tepki vardır. Ehliyet ve liyakatin gözetilmediğinin farkında olan millet, yine de genel başkanın hatırına oyunu götürüp Ak Parti'ye veriyor. Şimdi soruyorum insanların aklıyla bu kadar dalga geçilir mi? Bu aymazlığın sonucunu 30 Mart'ta göreceklerinden kimsenin şüphesi olmasın.”

AYLARDIR YAZIP ÇİZİYORUZ
Yaşar Köksal'ın bu açıklamalarını dinleyince insanların nasıl kandırıldıklarını, Malatyalı halkın nasıl yok sayıldığını ve Ak Parti Teşkilatı'nın nasıl birilerinin arka bahçesi haline getirildiğini daha iyi anladık. Bizim aylardır yazıp çizdiğimiz konular, Yaşar Köksal gibi parti içinden gelen bir isim tarafından resmen teyit ediliyordu. Yaşar Köksal'ın konuşması oldukça ilginç bilgilerin de kamuoyu önüne çıkmasına sebep oluyordu.
Yaşar Köksal'ın bu birkaç dakikalık açıklamasının sonunda seçim çalışmalarıyla ilgili konular vardı. Yaşar Köksal çalışmalarını şöyle özetledi: Yaklaşık 10 gündür ev sohbetleri ve esnaf ziyaretlerinde bulundum. Benim burada anlattıklarımın aynısını birkaç dakikalık konuşmalarla milletimize anlattık. Herkesin tepkisi aynıydı. “Sizden Allah razı olsun' diyorlardı. Sayın Münir Erkal'a da “Allah, sizden razı olsun” diyorlardı. Genel seçimlerde Ak Parti'den öyle bir sıralama insanların önüne konuluyor ki en akla gelmeyecek adamı birinci sıraya koyuyorlar. İnsanlar kızıyor, küsüyor ama yine de saf ve halis bir şekilde oylarını veriyorlar. Yerel seçimlerde ise öyle adaylar konuluyor ki genel başkana olan sevgi sebebiyle yine oy veriliyor. Bu bir değil, iki değil, üç değil hep böyle oluyor. Partiyi yönetenler de “Biz kimi aday gösterirsek gösterelim oyumuzu alıyoruz. Ehliyet ve liyakate bakmadan istedikleri adayı millete dayatıyorlar.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER