© Malatya Time

YAZMAYACAĞIM DİYORUM AMA!...

Yazmak zorunda bırakıyorlar. Kimilerine göre doğru, kimilerine göre yanlış. Bazıları taraflı, bazıları Allah razı olsun diyecek. Yinede bir yerde bir yanlış varsa, yanlışı düzeltmek için yapılacak işin karı zararından çoksa yanlışı düzeltmek farzdır, kaidesi gereği yazıyorum

Tüm Basın Kuruluşlarına…
 
YAZMAYACAĞIM DİYORUM AMA!...
 
Yazmak zorunda bırakıyorlar. Kimilerine göre doğru, kimilerine göre yanlış. Bazıları taraflı, bazıları Allah razı olsun diyecek. Yinede bir yerde bir yanlış varsa, yanlışı düzeltmek için yapılacak işin karı zararından çoksa yanlışı düzeltmek farzdır, kaidesi gereği yazıyorum.
 
Son zamanlarda Malatya Belediyesi tarafından temeli atılan Belediye Nikah Sarayının projesi, daha doğrusu binanın çatısı üzerinde çok ilginç tartışmalar yaşanmakta, haberler çıkmakta ve yazılar yazılmakta.
 
Hepsini toparlayıp geneline bir merkezden baktığınızda sap ile samanı karıştıranları görmemek mümkün değil. Ancak ideolojik olarak bakılırsa görmemezlikten gelinebilir.
 
Bir insanı eleştirmek isterseniz, gözünün üzerinde kaşının olması yeterlidir. Eleştiri normaldir. Ama eleştiren ehil değilse, eleştirinin şekli farklıysa, eleştirilen yanlışsa, kıyas maal farik ise, bir sorun var demektir. İdeoloji farkınız olabilir. Partileriniz ayrı olabilir. Burayı istemiş size vermemiş olabilirler. İhalesine girip alamamış olabilirsiniz. Bakanın katılımıyla bir nikah sarayının temeli atılıyor, Malatya'da bir bardak suda kıyamet koparılıyor. Yapılmazsa kimse çıkıp niye böyle bir projeniz yoktur demeyecektir. Birilerinin buranın üzerinden bağıranları haber yapması, haber değerinin olduğundan değildir. Belki adamın saflığından, belki de başka bir sebeptendir.
 
Son zamanlarad her ne hikmetse Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ı eleştirmek için adeta pusuya yatmışlar var. Yakında Ahmet Çakır şu camide namaz kıldı deyip burada namaz kılınmaz diyenler de çıkabilir!.
 
Eleştirilerini okuyunca hayretler içerisinde kalıyorum. Sanki Malatya İslam Devletinin bir parçası! nikahımız, düğünümüz, İslama göre yapılıyor! Sayın Çakır gayri İslami bir adet getiriyor, onlarda feryadu fiğan edip haykırıyorlar!... Sizler müftülükleri, camileri, Kur'an Kurslarını nikah kıyma yeri yaptınızda Sayın Ahmet Çakır mı değiştirdi? Sonrada Brezilya'dan katedral projesi ithal etti?
 
Allah aşkına biraz mantıklı olunuz ve aklınızı kullanınız. Allah; “Bilmediğiniz zaman bilen ehline sorunuz” buyurmaktadır.
Ben mimar değilim. Her meslekte hırsızlıkta olabilir. Mimarda hırsızlık yapabilir. Hırsızın cezası ne ise de verilmelidir. Birileri de bu katedrali görmüş olabilir. İçine de girmiş olabilir. Bundan esinlenmişte olabilir. Ama bu projenin hepsinin bu katedralden alındığını, bunun hırsızlık olduğunu söylemek kişinin aklının peynir ekmekle yemiş olması gerekir. Delinin biri bir kuyuya bir taş atıyor, kırk tane akıllı çıkaramıyor. Yahu bu katedralin hele bir projesini getirin de, sonra çıkıp bu fetvaları verin. Bugüne kadar katedrallerin içinin dolu olduğunu, odaların olduğunu, belediye nikah sarayındaki gibi içinde onlarca bölme olduğunu kimse görmedi.
 
Neymiş efendim çatısı Brezilya'daki katedral ile aynıymış!...
İnsan bunu söylerken biraz sıkılır!...
Malatya'da bütün çatılar aynıdır. Peki bu çatı projesi kimindir?
Kim kimden bu projeleri çalıyor?...
Son on yıl hariç, Malatya'nın bütün binaları birbirinin aynısı. Kim kimin hırsızı?...
Camilerimizin kubbeleri aynı. Minareler ve şerefeleri aynı. Kim hırsız? Çalıntı minareden okunan ezan ile niye namaz kılıyorsunuz ki?
 
Namus, iffet, örtü, haya, edep, din, dini değerler, hak hukuk, özgürlükler,  dünyamız her şey çalındı gıkınız çıkmadı, oturduğunuz yerde omlet yaptınız. Şimdi çıkıp katedral projesi çalıntısıdır deyip katedralin reklamını ve tanıtımını yapıyorsunuz!... Utanmasalar Ahmet Çakır'ın elini kesmemiz lazım, çünkü o katedralin çatısının resmini çalmış diyecekler.
 
Şu Malatya'da birbirine düşen Müslümanlardan o kadar çok nefret edenler var ki, birbirinize ne deseniz haber diye yayınlayacaklar var. Başkalarının sütunlarında haber olmak doğru olduğunuzu göstermez. Bakınız mimari bir projede ihtilaf konusu yaptığınız yine dindir. Bunu sanki birileri farkına varmadan bilinçli yaptırıyor gibi. Belediyenin hizmetiyse, projesiyse, mimari bir eserse, telif hakkı varsa din ile ne alakası var? Dinde şu var bu yok demenin mantığı nedir? Yoksa siz İslam devletini kurdunuz da bizim mi haberimiz yok? Herşeyi hallettinizde sıra buna mı gelmiş?
 
Şunu çok iyi bilmelisiniz ki;
 
1- Dinen katedralin mimarisinden esinlenmek, hatta aynısını uygulamak sakıncalı değildir. Kendi kendinize fetva vermeyin.
 
2- İstanbul'un fethiyle birlikte Ayasofya Kilisesini Camiye çeviren ecdad, kubbelerini yıkıp, burası kiliseydi bundan cami olmaz deyip yıkmadı. Ama siz sahip çıkmadığınız için bir utanç abidesi, yüz karanız müze olarak hüzünlü hüzünlü beklemektedir. Hatta yanı başındaki Sultan Ahmet Camisinin ve biraz yukarısındaki Beyazıt Camisinin kubbelerini belkide bundan esinlenerek yaptılar.
 
3- Mukaddes ailenin temelinin atıldığı yer, belediye başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum denilen yer değildir. Bunu meşru görmek, nikah budur demek, haramdır, günahtır, helaliyetini iddia etmek küfürdür.
 
4- Temeli atılan ailenin resmi işlem prosüdürünün tamamlandığı yerdir Belediye Nikah Salonları. Resmi kurumdur. Din ile uzaktan yakından alakası yoktur, dini değildir. Kendi kendinizi kandırmayınız. Sizde olmadığını biliyorsunuz fakat eleştiri kapısını açacak başka bir sermayeniz yok. Sizin ki laf olsun torba dolsun.
 
5- Nikahın şartları; icap ile kabul, kızın velisi ve iki şahittir. Sonrada sünnet olan bu nikahın ilanı için verilen velimedir. Belediye nikah dairesinde nikah memurunun kıydığı nikah, ne nikahın şartlarındandır, ne İslami nikahtır. Oryantalistlerin, din düşmanlarının, televizyon hocalarının uydurmaları, halkı kandırmalarıdır. Tıpkı, tavuk kesmek kurban yerine geçer mi? Hayvan kesmeyelimde parasını verelim. Veya iftarı cinsel ilişkiyle açmak caizmidir diye yılllarca tartıştıkları konularla aynıdır. Peki biri kalksa, ey bunu tartışan! ben iftarımı senin evinde açmak istiyorum dese ne cevap acaba? Burada ailenin temeli atılıyor. Biz müslümanız deyip mangalda kül bırakmayan adamların kızlarına veya bacılarına talip olanlar, kardeşim biz belediye nikah memurunun kıydığı nikahtan başka nikah kabul etmeyiz ve kıymayız deseler, nikahlarına razı olurlar mı?...
 
6- Üstad Bediuz-Zaman hazretleri der ki: Deveyi bilmeyen ve hayatında duymamış, iki gözü âmâ birine devenin kuyruğunu eline verip, sonrada bu devedir deseniz, adamcağız deveyi kuyruğundan ibaret sanar. Oysa deve daha kuyruktan sonra başlar.
 
Be hey dünya görmemişler! Deveyi kuyruktan ibaret sananlar! Bu çatıya, bu yapıya benzer onlarca yapıyı gözleriyle gören biri olarak kim istiyorsa götürüp benzerlerini göstereyim. Bir çok Arap ülkesinde buna benzer yapılar var. Şimdi sanıyorsunuz ki bu yapının çatısı bir tek Brezilya'da var onuda siz buldunuz he!... Kafanızı kumdan çıkarın…
 
Burada kimseyi savunmuyorum. Kimsenin avukatıda değilim. Haberlere konu olanları da kökten eleştirmiyorum. Tam tersi bu hassasiyetlerinden dolayı da kutluyorum. Fakat yanlış eleştiri ve yanlış tepki koyduklarını düşünüyorum. Burada hassasiyetlerine halel geldiğine inanmıyorum. Bu yazıyı yazarken de kim yayınlar kim yayınlamaz bilmiyorum. Belediye savunmasını yapmıştır. Sayın Çakır bir iki cümleyle fetvasını vermiş, Başkan yardımcısıda tartışmaya açık bir kelimeyle geçiştirmiştir. Derdim belediye, belediye çalışanları, Başkan bey vs. değildir. Derdim, birilerinin bizim eleştirilerimizle ekmek kazanması, üzerimizden pirim yapması, bizleri manşetlerine taşıması, bizi birbirimize düşürürken alakasız şeylerle oyalamasıdır. Bizi birbirlerimize söyleterek kırdırmasıdır. Planı, projeyi eleştirin. Telif haklarından bahsedin. Beğenmeyin, mücadele edin. Mimarisini eleştirin. Malatya daha iyi bir projeme layık, bu proje yetersiz ve güzel değildir deyin. Trambüsü sonuna kadar eleştirin ve mahkemeye götürün. Sanat sokağı projesini yerden yere vurun. Ama bu proje dini meseleymiş gibi hemen ketçapa bandırıp insanlara yedirmeye kalkmayın. Bu projenin tartışmaya açık dini bir tarafı yoktur. Din burada tarafta değildir.
 
Fakat kafamı karıştıran başka taraf var:
 
Brezilya'dan kimse bu iş ile ilgileniyor mu?
Projemizi çaldınız, bize tazminat yada telif ödeyiniz dediler mi?
Bu mimar yada tabiileri mahkemeye baş vurdu mu?
Sizler için böyle bir proje, Müslüman mahallesinde salyangoz satmak kadar sakıncalıysa, Hristiyanlar için nedir? Onların mukaddesatlarını alıp kendi dini değerlerinizde kullanmanız onlar için de sakıncalı olmaz mı? Onlardan bir tepki geldi mi?
İnsan emeğine saygı deyip hakkını vermeyenler, Müslümanın dinini, imanını, namusunu, iffetini, ailesini, evinin içini hatta yatak odasını ağzında sakız yapmış konuşurken, bundan keyif alırken, size mi kaldı katedralin telif hakkını aramak? Hele onlar bi hak arasınlar, sonrada siz konuşun…
 
Kimseyi kastetmeden affınıza sığınarak; “Adamın biri, güvenliği üst düzey bir fabrikanın kapısının önünden geçerken kapıdaki bekçi köpek yatıyormuş. Tek gözünü açıp adamı sadece süzmüş geçmiş. fakat içindeki yavruları hav hav diye bağırmışlar.”
 
Fi emanillah…
 
Ebuzer AYDIN

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER