Yerel yönetimde son nokta: Hormonlu fuarcılık(!)
DİĞER
Şeytanların bağlandığı Ramazan ayı, her eve her sofraya bereketi de beraberinde getirir. İftarı ve sahuru ile insanlara önemli mesajların ulaşmasını sağlayan Ramazan?da düzenlenen çeşitli etkinliklerle eski günler yad edilirken, azgınlık ve taşkınlıklardan da uzak durulur(du). Maalesef son zamanlarda israfın, azgınlığın bini bir para oldu. Vahşi kapitalizmin figüranı yöneticilerin oyuncağı olmuş durumdayız.Dün akşam Malatya?daki geleneksel pazarı (Eskiden kitap fuarıydı) gezdim. Malatya belediyemizin A. Münir Erkal döneminde milletimize kazandırdığı ve geleneksel hale gelen kitap fuarı günümüzde panayır halini almış durumda. Münir Erkal döneminde başlayan ve İslami hassasiyeti olan çeşitli firmaların neşrettikleri nadide eserlerini teşhir ettiği ve okuyucusuyla buluşturduğu kitap fuarının yerinde yeller esiyor. Kitapçıların yerini oyuncakçılar, işportacılar ve gıda sektörüyle iştigal eden firmalar almış. Bu kültür erozyonunun yaşanmasına sebep olan vahşi kapitalizmin Malatya ayağında da maalesef anlı şanlı belediyemizin Fuarcılık AŞ.?si yer almakta. Kitap okuma alışkanlığının yerlerde süründüğü bir ülkede yaşadığımızın bilincindeyiz. Ancak yine de en azından manevi atmosferin tepelere tırmandığı bir ayda, insanlara kitap edinme alışkanlığını aşılamak gerektiğini de biliyoruz. Böylesine manevi bir iklimde yoğrulan gönüller, kitap gibi bir menba ile de beslense cehaletten eser kalmaz hiçbirimizde.Tabii ki diğer sektörlerin de ekmek kazanması için fuarlar tertiplenmelidir. Ancak en azından kitap fuarını kitap fuarı olarak bıraksaydık. Geçtiğimiz günlerde kayısı festivalini de ellerine yüzlerine bulaştırdığını söylediğimiz bazı isimler maalesef burada da kendilerini gösterdiler.Göz boyama yerine gerçekten hizmet adına bir şeyler yapılsa onu da buradan aktaracağız. Nitekim yapılan güzel işleri de zaman kaybetmeden aktarmaya devam ediyoruz. Neyse biz yine konumuza dönelim.Kayısı festivalini eline yüzüne bulaştıran yöneticilerimiz yine bir çuval inciri berbat ettiler. Arif Nihat Asya?nın dediği gibi ?Bize nazar oldu, cumamız Pazar oldu. Ne olduysa bize azar azar oldu!? Malatyamız Şehri Ramazan olan şu mukaddes günlerde azar azar yozlaşmaya doğru gidiyor. Malatya Belediyesi, din adı altında dinen sakıncalı ve kültür ağırlıklı programlar yaparak Şehri Ramazan?ın aslına ve ruhuna muhalif hareket etmektedir.Murat Nalçacı?nın başında bulunduğu Fuarcılık AŞ, fuar işini çorbalaştırdı. Neyin nerede, hangi ürünün hangi isimle bir araya getirileceğini öyle bir karıştırdılar ki, hormon yüklü domates gibi oradan oraya zıplar oldu. (Geçtiğimiz sene Rusya?nın bir televizyon kanalında Türkiye?den ithal ettikleri domatesleri duvara atıyorlardı. Domates o kadar çok hormon yüklenmişti ki, bir top gibi duvardan geri sekiyordu. Bu görüntülerin yayınlanmasından sonra Rusya Türkiye?den domates almayı durdurmuştu.) bu küçük bilgiyi de verdikten sonra, Nalçacı?ya dönebiliriz.Münir Erkal?ın zamanındaki şekliyle kitap fuarını tekrar görebilir miyiz bilmiyorum ama, fuarcılığa yeni bin anlayış getiren Murat Nalçacı ve ekibine bize hormonlu fuarcılık anlayışını yaşattıkları ve iyi ile kötüyü bu kadar net anlattıkları için teşekkür etmemiz gerektiğini düşünüyoruz.Murat ÇETİN
TÜM HABERLER