dore okulları
Malatya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.38
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2326.3
  • BIST
    9117.07
  • BTC
    70104.96$

'2044’ün haritasını çıkarmalıyız'


'2044’ün haritasını çıkarmalıyız'
Çarşamba Sohbetleri...
Narin

 

2001 yılından bu yana, Malatyalı İş Adamları Derneği (MİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde. Malatya'daki MİAD Sevgi Evleri, Teknokent, 1. ve 2. Konukevi, eğitim bursu, yetim ve öksüzü görme gibi projelerde onun imzası var. Genç MİAD'ın ve Kadın Girişimci Grubu'nun kuruluşuna da şahitlik etti. 2023'te 25. yılını kutlayacak olan MİAD'ın çeyrek yüzyıla güçlü bir STK olarak girmesi için ekibiyle birlikte hummalı bir çalışma içerisinde. Kendi tabiriyle “Övünmek isterlerse övünülecek çok şey var.” MİAD'ın bir numaralı ismi Yunus Akdaş'tan söz ediyoruz...

 

Sivil Toplum Kuruluşları (STK)'lara örnek örnek olan Malatyalı İş Adamları Derneği (MİAD), her platformda farklılığını ortaya koyuyor. Tam 18 yıldır başkanlık görevini yürüten Yunus Akdaş, ekip ruhuyla hareket eden bir lider. Üstün başarının arkasında ise yönetim kurulunda gerçekleştirdiği değişiklikleri, kurumsallaşma adına minimumda tutması yatıyor. Senelerin getirdiği tecrübeye de büyük önem veriyor. Bunu, azimle ve samimiyetle çalışan sekreteryada da aynıyla görmek mümkün. 

SAMİMİ VE NEZAKETLİ...

Sayın Akdaş ile röportaj yapmak için hazırlığımızı tamamlayarak yola çıktık. Yine nezaketliydi. Bizi sıcak bir şekilde karşılayan MİAD Başkanı'na teşekkür ederek sorularımızı yönelttik. Bizi Anadolu misafirperverliğiyle ağırlayan Yunus Bey'in içten tavrı, suallerimizi daha içten bir şekilde yöneltmemizi ve kendi fikirlerimizi de beyan etmemize olanak sağladı...

RÖPORTAJ:Murat ÇETİN

KİMSENİN YANDAŞI DEĞİLİZ

Biz hep söyledik; “Kimsenin yandaşı değiliz. Aynı zamanda ne karşısındaki ne de ön ve arka bahçesi olacağız.” Bilgiye dayalı, bilgiyi tartışabilen, dünyayı ve gelişimi okuyabilen, okuduklarını üyeleriyle paylaşabilen bir dernek olmaya çalışacağız. Kendimizi özgürce ifade edebileceğimiz platformlar oluşturacağız.

2001'den bu yana MİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyorsunuz. MİAD'ın dünü ve bugünüyle ilgili neler söylemek istersiniz?

MİAD'ın gelişimine baktığımızda veya 2001 yılını hatırlattığımızda şunu göreceksiniz; MİAD, 30-35 kişiden oluşmuş bir iş adamları topluluğu... Doğru dürüst ofisi ve sekretaryası olmayan, düşünce anlamında birbirlerine benzeyen insanların zaman zaman bir araya geldiği bir topluluktu. Biz bunları 2001'den bu tarafa gelirken yeterli görmedik. O günkü Genel Sekreterimiz Ahmet Koçer ‘in de desteğiyle birlikte ofisimizi değiştirdik. Daha sonra aylık toplantıları 5 yıldızlı otellere aldık. İnsanlarla bire bir ilişkilere girdik. O günden bugüne derneği, Türkiye'nin kurumsal bir STK'sı haline getirdik.

Bizden önceki dönemlerde de STK'lar, Türkiye'nin ana problemiydi. “STK'lar ne demektir, nasıl olmalıdır?” soruları için hep cevap aranmış, STK'lar birinin arka bahçesi veya yandaşı olarak kurulmuş ve bu amaçla da devam etmiştir! Biz hep söyledik; “Kimsenin yandaşı değiliz. Ne karşısındaki ne de ön ve arka bahçesi olacağız.” Bilgiye dayalı, bilgiyi tartışabilen, dünyayı ve gelişimi okuyabilen, okuduklarını üyeleriyle paylaşabilen bir dernek olmaya çalışacağız. Kendimizi özgürce ifade edebileceğimiz platformlar oluşturacağız. Derneği sağ-sol düşüncesinden çok, bütün samimi insanlarımızı, hangi görüş ve mezhepte olursa olsun içinde bulunabileceği, kendisini barındırabileceği, gerçek Anadolu'nun kültürünü yansıtan bir ocak olmamız gerektiğini düşünerek, buna göre dizayn ettik. Bu konuda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

1_289

MALATYA'DA, GURURLANDIRAN
BİRÇOK MİAD PROJESİ VAR

Malatya'daki MİAD Sevgi Evleri, Teknokent, 1. ve 2. Konukevi, burs, yetim ve öksüzü görme gibi projeler çok önemli. Aynı şekilde, benim açımdan Genç MİAD'ın ve Kadın Girişimci Grubu'nun kuruluşu... Hazır giyimcileri de Malatya'ya götürdük. Onlar da gördüklerinden çok etkilendi. Böyle bir şey olduğunu tahmin bile etmiyorlardı.

Geçtiğimiz dönemlerde imza attığınız önemli işleri özetler misiniz? Önümüzdeki günler için ne gibi projeleriniz var?

Sosyal projelerimiz kapsamında Genç MİAD'ın ve Kadın Girişimci Grubu'nun kuruluşu benim için çok önemliydi. Malatya'daki MİAD Sevgi Evleri çok önemli bir proje. İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) üyelerini Malatya'ya götürdük. Onlar da gördüklerinden çok etkilendi. Böyle bir şey olduğunu tahmin bile etmiyorlardı. Sekretaryanın çok emeğinin olduğu burs projemiz gibi.. Teknokent de çok önemli bir proje. Bunlar zamanla ortaya çıkacak. 1. ve 2. Konukevi çok doğru bir proje. Malatya ile ilgili stratejik planların yapıldığı zamanki projeler de doğru projeler. Projelere sadece fiziki olarak bakmayın. İçinde verilen mesajlar bizim için çok önemli. Mesela; bir burs projesinde Türkiye'de ilk defa yazılımla kendi öğrencisini takip etme fırsatı sunan, burs veren ile alanı bilgisayar ortamında buluşturan özellikler var. Başa kalkma ve torpilin olmadığı bir program. Yetim ve öksüzü görme projesindeki manevi hava, verilen mesaj, içine girdiğinizde sorulan soruların sizi nereye götürdüğünden nasıl bir kimliğe büründüğünü görürsünüz.

Sevgi Evleri'nde kimsesiz ve tanımadığımız çocuklara el uzatıyoruz. Onlara yaklaşıyor, yanında oluyoruz, yuva kuruyoruz, kendi evimizde yaşadığımızdan daha lüks bir hayat sunuyoruz. Orayı sadece bir barınma gibi düşünmeyin. Sonraki dönemlerde hayata bakarken hedef koyma noktasında buraların, çocuklarımıza ve insanlarımıza mesaj olduğunu düşünüyorum. Teknokent projesinde, dijital çağda, Sanayi 4.0'ı yakalayan bir toplumda çok başarılıyız. Türk toplumu yapay zekâyı çağın gerisinde düşünüyor. Mesela; biz sanayi devrimini ıskaladık. Sonra elektrik devrimine geldik yine bana göre ıskaladık. Hep böyle geç başlayan olduk. Sanayi 4.0'da, dijital çağda yine ıskaladık. Genel Sekreterimize ile birlikte bu konuda çok kafa yoruyoruz. “Nasıl ıskalamayız?” diye düşünüyoruz. Batılılar önce ortaya atıyor, biz arkasından yetişmeye çalışıyoruz. Yapay zekâ veya dijital dönemi daha iyi ve hızlı anlamalıyız. Onlara yetişmek için de çok hızlı davranmalıyız. Aksi halde daha sonra başka bir çağ başlıyor. Teknokent ve üniversiteler ile birlikte çok çalışmamız gerektiğini, dersimizin ağır olduğunu bilmeliyiz. Bu konuda ben sadece düşünebiliyorum; ama “Tavsiyeniz nedir?” deseniz şu an bilmiyorum.

‘KONUKEVİ'NE GİTTİĞİNİZDE
MANEVİ HAZZI ALIYORSUNUZ

Malatya'da, Turgut Özal Tıp Merkezi'nin (TÖTM) yanına yaptığımız konukevi, çok güzel bir proje. Orası çok duygusal bir yer. Manevi hazzı alıyorsunuz.  Oraya tanımadığımız yoksul hasta yakınları gelip kalıyor. Çamaşırını yıkıyor, ütüsünü yapıyor. 3-4 yıldız ayarında bir yer. Bazılarında ücret de alınmıyor. Hayır mağazasından giyiniyorlar. Bu projeler, oradaki insanların çektiği eziyetler sonucu ortaya çıktı. İnsanlar o zaman çayır-çimende yatıyordu. Bu gibi problemlerden dolayı konukevine ihtiyaç olduğu gözlemlendi. İnönü Üniversitesi Rektörü, Sayın Ahmet Kızılay da bu konuda yönetimiyle birlikte emekler verdi. Biz onlara teslim ediyoruz, onlar yönetiyor. Bugüne kadar orada herhangi bir dedikodu veya rahatsız olabileceğimiz bir olayla karşılaşmadık. Onlara da sizler aracılığınızla çok teşekkür etmek istiyorum. Bize bu mutluluğu yaşatan sadece oraya yaptığımız bina değil. Oradaki büyük emek, hocamızın ve yönetici arkadaşlarımızın...

MİAD'I YENİDEN TANIMLAYACAĞIZ

MİAD'ın gündemi hiçbir zaman Malatya olmadı. Malatya sosyal projelerde oldu. Malatyalı iş adamları, Türkiye'nin her tarafında. Okul, sağlık ocağı, hastane yaptılar ki, bireysel anlamda varlar. “MİAD'ı ulusal sivil toplum örgütleri gibi iş dünyasında nasıl yükseltiriz, buralarda neler yapabiliriz?” gibi konular üzerinde kafa yormalıyız.

Sevgi Evleri, konukevi, eğitim bursları gibi konularda Malatya'ya ve Malatyalılara büyük hizmetlerde bulundunuz. MİAD'ın birinci gündemi Malatya mı?

MİAD'ın gündemi hiçbir zaman Malatya olmamıştır. Malatya sosyal projelerde oluyor. Malatyalı iş adamları, Türkiye'nin her tarafında. Kimimiz okul, kimimiz sağlık ocağı, kimimiz hastane yapmışızdır. Bunlar bireysel anlamda vardır. Sosyal projelerin bir kısmında Malatya'nın acil ihtiyacı vardı. Bana göre MİAD, ulusal kimliğe bürünmüş bir dernek anlamına gelmeli, geliyor da... Bu algıyı iyi anlatmak için somut örnekler vermeliyiz. Çalıştayda bunu dikkatle ele aldık. “MİAD'ı ulusal sivil toplum örgütleri gibi iş dünyasında nasıl yükseltiriz, buralarda neler yapabiliriz?” gibi konular üzerinde kafa yormalıyız.

Bir grubumuz belki Malatya Organize Sanayi Bölgesi (OSB)'ye ne vereceği katkıları düşünür, bir grubumuz da Malatyalı iş adamlarını, çeşitli STK'larda görev alan arkadaşlarımızla birlikte “Daha özgür bir platforma nasıl taşırız?”a kafa yorar. Dünyadaki Malatyalı iş adamlarının gelişmesini sağlama konusunda da neler yapabileceğimizi arkadaşlarımızla beraber görüşüyoruz. MİAD'ın vizyonunu tanımlaması gerçekleşti. Bilgileri toplayacağız ve sonraki günlerde de MİAD'ı yeniden tanımlayacağız.

EĞİTİM BURSU SORUNUNU
HÂLÂ ÇÖZEMEDİK!

Burs konusunda beklediğimiz olmuyor, olmadı da. Başarılı olduğumuzu söyleyemem. Vakıfları bu konuda bir türlü aynı çatı altında buluşturamıyoruz. Sadece İzollular vakfı bizimle birlikte. Bir araya gelmemizdeki gaye şu; yazılım neticesinde öğrencilerimizi bir yerde toplayıp, mükerrerliği önlemek, herkese eşit ve adil bir şekilde ulaşabilmek.

 “Eğitim bursu sorununu Malatyalı iş adamları muhakkak çözer diye düşünüyorum” demiştiniz. Beklediğiniz oldu mu?

Beklediğimiz olmuyor, olmadı da. Bizden önce kurulmuş Malatya Eğitim Vakfı, Pütürgeliler Vakfı, İzollular, Darendeliler, Hekimhanlılar var. Bunları bir çatı altında toplamaya çalışıyorsunuz. Paydaş yapmak istiyorsunuz. Bu dernekler de sonuçta bu amaçla kurulmuş. Onları bir türlü bir araya getiremiyoruz. Şimdiye kadar sadece İzollular bizimle birlikte geldi. Bir araya gelmemizdeki gaye şu; bu yazılım neticesinde öğrencilerimizi bir yerde toplayıp, mükerrerliği önlemek, herkese eşit ve adil bir şekilde ulaşabilmek.

Ben de bir iş adamıyım, yoğun çalışıyorum. Sekretaryamız da ne kadar çalışırsa çalışsın bazen işlere yetişemiyor, ulaşamıyorsunuz. Bazen de bizi reddediyorlar. Reddetmelerinin kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta zaman harcayıp, ilişkiyi kuramıyoruz. Onlar tarafından da bizimle ilişki kurulması yönünde yaklaşım olmuyor. Bu konuda başarılı olduğumuzu söyleyemem.

TÜRKİYE'Yİ DAHA İLERİYE GÖTÜRECEK
LİDERLERE İHTİYACIMIZ VAR

“Bilim Sanat Merkezi” denilen “Geleceğin Yıldızları”nı oluşturma projesi önemli, hayati ve çok doğru. Öncelikle binası ve teçhizatı iyi olmalı. Öğretmen sorunumuzu da Milli Eğitim Müdürlüğü ile oturup, konuşmalıyız. Finlandiya, Güney Kore ve Norveç'teki eğitim programlarını takip ediyoruz. “Bakalım ne var? Hocaları biraz bize verin, oralara gönderelim, eğitelim” diyoruz.

Fikir babasının Nurettin Yaşar olduğu ve Malatya'da zeki çocukların bilim alanında eğitim almasının sağlandığı ‘Geleceğin Yıldızları' projeniz hangi aşamada?

Bununla ilgili önümüzdeki dönemde MİAD'a bir yer kazandırmaya çalışıyoruz. MİAD'ın kendi ofisine almak istiyoruz. Şu anda erteledik. “Bilim Sanat Merkezi” denilen “Geleceğin Yıldızları”nı oluşturma projesi önemli, hayati ve çok doğru. Öncelikle binası ve teçhizatı iyi olmalı. Öğretmen noktasındaki sorunumuzu da Milli Eğitim Müdürlüğü ile oturup, konuşmalıyız. Öğretmenler özel olmalı. STK olarak biz gidip öğretmenlerle konuşmalıyız ve düşüncelerimizi aktarabilmeliyiz. Çünkü iddia ediyorum, iş dünyası, düşünce olarak bu toplumun önünde. Fazla gelişmek mecburiyeti yoksa ürününü satamaz.

Finlandiya, Güney Kore ve Norveç'teki eğitim programlarını takip ediyoruz. “Bakalım ne var?” diyoruz. “Hocaları biraz bize verin, oralara gönderelim, eğitelim” diyoruz. Buradan başlamalıyız. Öğrenciyi getirip aynı öğretmene verdiğinizde bir şeyler olabilir; ama hedeflerimize varamayız. Önce öğretmenin olaylara bakış açısının dolu olması ve çok istekli olması gerek. Çünkü bu, çok özel bir proje. Bu MİAD'ın önümüzdeki dönemlerde hedeflerinden biri olmalı. Madem geleceğe yatırım yapıyoruz, Türkiye'yi, insan kaynaklarını daha ileriye götürecek liderlere ihtiyacımız var.

Büyükşehir Belediyesi ile görüştüğünüz Gençlik ve Spor Bakanlığı ile de temasa geçtiğiniz “Kodlama Merkezi”ne ilişkin çalışmalarda ilerleme kaydedebildiniz mi?

Malatya'yı listeye aldık. Milli Eğitim'in öncelikleri arasına girdi.

SİYASETÇİLERİMİZİN, MİAD
İÇİN ÇOK BÜYÜK EMEKLER VAR

Siyaset sahnesindeki tanınır temsilcileriyle birlikte Malatya da ciddi bir ivme yakaladı. MİAD'ın kamuoyunda daha çok anılır olmasının avantajları nelerdir?

Bu fotoğrafa MİAD'ın üzerinden bakılırsa avantaj gibi görülüyor. İş dünyasından arkadaşlarımız oralara gitti. Fikirlerimizi ve düşüncelerimizi temsil etti. Siyasi partiler özgürce platformlar oluşturmadıkları, hep liderin etrafında bir döngü oldukları için, topluma çok faydalı olup olmadıkları tartışılabilir. Ama MİAD ve iş dünyası açısından elbette çok büyük emekler var. Serap Hanım'ın (Yaşar), Nurettin Bey'in (Yaşar), Halis Bey'in (Dalkılıç), İstanbul'daki arkadaşlarımızın bize çok yakınlıkları var. Onlarla da her zaman diyalogdayız. Birilerinin herhangi bir bakanlıkta sorunları varsa, arkadaşlarımız bu konuda da katkı sağlıyor.

İLÇELERE TEŞVİK
İŞSİZLİĞİ ÖNLER

Organize Sanayi Bölgesi (OSB) 1., 2., 3. var. Buraları doldurduk mu? Malatya'nın işsizliği önlendi mi? Yönetim kurulumuzdan Vahap Tanrıverdi, LCW, Başaran, İlhan Şahintürk, Baykanlar, Malatya'ya gitti. Malatya'da konfeksiyon sektörü çok. Özellikle teşviklerde her ilçe otomatik olarak içerisine girmeli. 200 kişinin çalışacağı atölyeler kurulursa işsizliği daha çabuk önleriz.

Herkesi Malatya'ya yatırım yapmaya teşvik ediyorsunuz. Çağrınız yeterince karşılık buluyor mu?

Türkiye gibi bir yerde “Oturdu” desem yanlış, “Buldu” desem yine yanlış! Burada da bir hedef var. Mesela; Organize Sanayi Bölgesi (OSB) 1., 2., 3. bölgemiz var. Buraları doldurduk mu? Malatya'nın işsizliği önlendi mi? Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanımız da genç. Heyecanla çalışıyor. Ancak yeteri kadar yatırımcı götürdük mü? Yönetim kurulumuzdan Vahap Tanrıverdi, LCW, Başaran, İlhan Şahintürk, Baykanlar gitti. Yaklaşık 3-4 bin insanın çalıştığı bir kurum.

Malatya'da konfeksiyon sektörü çok. Özellikle teşviklerde her ilçe otomatik olarak içerisine girmeli. Çünkü 200 kişinin çalışacağı atölyeler kurulursa orada işsizliği daha çabuk önleriz. İlçelerdeki bayanlar Malatya merkeze gelemezler. Darende veya Pütürge'den gelip, geri gitme şansları yok. Dolayısıyla oralarda 200-300 kişilik daha fazla teşvikler verilmeli. Böylelikle ilçelerimizde işsizlik önlenmeli. Bu konuda Bülent (Tüfenkci) Bey ile de görüştük. Programlarında var olduğunu söylediler. Önümüzdeki dönemde bu işi takip edeceğiz. İlçelerinki, OSB'deki teşviklerden bana göre 1-2 puan daha fazla olmalı.

‘İTHAL MALATYALI'
YAKIŞTIRMASI ÇOK AYIP!

Malatya'ya ve Türkiye'ye hizmet eden herkesin başımızın üzerinde yeri var. Birey dediğin kişinin, o topluma katkısı büyükse; ister Bayburt'tan, ister Ardahan'dan, ister Amerika'dan gelsin, fark etmez. Rahmetli Özal şimdi İstanbul'da yaşasaydı ve Malatya'ya gitseydi bu kötü bir şey mi olacaktı? Biz iş dünyasında ehliyete, liyakate, belirlediğimiz hedefe bakarız.

 “İthal Malatyalı” diye bir yakıştırma var. İş insanlarının sadece seçimden seçime Malatya'ya geldiğine dair bir algı oluşturuluyor. Bu tarz söylemlerden rahatsızlık duyuyor musunuz?

 “İthal Malatyalı” sözcüğü çok ayıp. Malatya'ya ve Türkiye'ye hizmet eden herkesin başımızın üzerinde yeri var. Malatyalılardan rica ediyorum; bireysel bakmak kimseye bir fayda sağlamaz. Birey dediğin kişinin, o topluma katkısı büyükse ister Bayburt'tan, ister Ardahan'dan, ister Amerika'dan gelsin fark etmez. Esas olan topluma sağladığı katkıdır. Malatya'da öyle adam yok mu? Varsa da çıkarsınlar. Açık söylemek gerekirse bugüne kadar görmedim. 62 yaşındayım, siyaseti 40 yıldır takip ediyorum. Turgut Özal'ın döneminin dışında görmedim.

Rahmetli Özal şimdi İstanbul'da yaşasaydı ve Malatya'ya gitseydi bu kötü bir şey mi olacaktı? Amerika'da, Arapgirli bir belediye başkanımız var. Gelse, fikirlerini Malatya'da aktarsa bu kötü bir şey mi? Avrupa'dan, Malatyalı biri gelse aday olsa bu kötü bir şey mi? Bana biri neden kötü olduğunu anlatsın! Toplumun adına verilecek olan bir hizmette kimse kimsenin nereli olduğuna bakmaz. Kim donanımlıysa, kim faydalı olacaksa, mezhebi-ırkı ne olursa olsun hizmet yapabilir. Biz iş dünyasında ehliyete, liyakate, belirlediğimiz hedefe bakarız. Oysa herkes yakınlığa bakıyor! Biz ise o aklın, topluma ne kadar katkı sağlayacağına... Yanlıştan kurtulmalıyız.

ÖNEMLİ KURUMLARIN
YÖNETİMİNDE VARIZ

MİAD üyelerinin sermaye altyapıları, istihdam kapasiteleri, Türkiye genelindeki toplam kalite ve ciro anlamındaki ciddi birikimi ortada. Bu potansiyel nasıl değerlendirilmeli?

Malatya'ya yatırım olarak değerlendirilmeli. Biz Network yönetiyoruz. Bunu anlatamıyoruz. İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) üyeleri Malatya'ya götürüldü. İHKİB dünyada ve Türkiye'de çok değerli bir kurum. Biz bunları en üst seviyede yapan kuruluşuz. İstanbul Ticaret Odası (İTO), İHKİB ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) gibi yerlerde sadece sözümüzle değil, fiziksel olarak yönetimde varız. MİAD'ın değeri bu ölçekte değerlendirilmeli.

İHRACATÇILAR BİRLİĞİ
İLE DİYALOG ARTMALI

Çok geniş olan üye portföyünün gücünü toparlamak için MİAD'ı uluslararası alana taşımak gerek. Bu konuda neler yapılıyor?

Önümüzdeki dönemde İhracatçılar Birliği ile daha fazla diyalogda olmalıyız. Onlar yurt dışına giderken üyelerimizin başında kaptan olarak bizim de gitmemiz doğru olacak. Oradakilerle iletişim kurup, Malatyalı iş adamlarımızı da oraya götürmeliyiz. İlişkileri bu anlamda kuvvetlendirmeliyiz. Merter'de, Zeytinburnu'nda, Osmanbey'deki iş adamlarımıza temsilcilik yaptırabilirsek, oradaki iş adamlarımızı heyecanlandırırsak, yurt dışına gidiş daha iyi olacak.

‘10 SENE DAHA BÖYLE
GİDER' DİYE DÜŞÜNÜYORUM!

Gençler tembel. Onlarda kültür ve dinamizm görmüyorum. Heyecanlı ve araştırmacı olmalılar. Bu açıdan baktığımızda, 2 ileri-1 geri giderek devam edeceğimizi, “10 sene daha böyle gider” diye düşünüyorum. 5-10 yıl sonra, söylediğimiz planlamaları STK'lar ile birlikte gerçekleştirebilirsek, hep beraber olursak daha da iyi parlayacağımız kanaatindeyim.

Bir iş insanı, MİAD gibi çok önemli bir STK'nın başkanı olarak insanlarla sürekli iç içesiniz. Ekonomik duruma ilişkin farklı görüşleri ve gelecek beklentileriyle ilgili öngörüleri anlatabilir misiniz?

Gelecekle ilgili karamsar olmanın bir anlamı yok. Karamsarlık, kişiye hiçbir şey kazandırmaz. Sıkıntı olsa da heyecanlı olmak mecburiyetindeyiz. Rakiplerimizi yakalayabilmek için durmadan, çok fazla çalışacağız. Değişimi iyi okumalıyız. Birbirimize inanmalıyız. Siyasetçilerin birlik ve beraberlik içinde, topluma vereceği mesajlar doğru olmalı. Gençleri yönlendirme noktasında daha özgürce ve dünyayı okuyan yönetici ve sekretaryalar oluşturulmalı. Böyle olursa, Türkiye bu genç nüfusuyla birlikte çok ileri gidebilir. Gençliğe bakınca kültür ve dinamizm görmüyorum. Biz MİAD olarak elimizden geldiğince bu katkıyı sağlamaya çalışacağız. Gençler tembel. Heyecanlı ve araştırmacı olmalılar. Bu açıdan baktığımızda, 2 ileri-1 geri giderek devam edeceğimizi, “10 sene daha böyle gider” diye düşünüyorum. 5-10 yıl sonra, söylediğimiz planlamaları STK'lar ile birlikte gerçekleştirebilirsek, hep beraber olursak daha da iyi parlayacağımız kanaatindeyim.

SİYASETÇİLER HEP OY DÜŞÜNDÜĞÜ
İÇİN BENİ ÇOK FAZLA MUTLU ETMİYOR!

TSO Başkanı'na da söylüyorum; “Zaman zaman STK'ları toplayın. Oluşturulan platformda meseleyi tartışalım. Daha ileriye gidebilmek için yapılması gerekenleri hep beraber özgürce konuşalım.” Türkiye'de bir koordinasyon eksikliği var. Kıskanmakla bir yere varamayız. Daha güçlü olmalıyız. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), MİAD ve Malatya TSO birlikte hareket edip çözüm üretmeli. Üniversiteden de seçilmiş insanlar işin içine girmeli. Sahnede insanların tartıştığı, arkada da üniversite amfisi gibi bir amfi olmalı. Türkiye'yi okuyan insanlar, o platformun etrafında sorularla yönlendirmeli. Türkiye zıplayabilir. Samimi siyaset ayrı bir şey. Siyasetçiler hep oy düşündüğü için beni çok fazla mutlu etmiyor! İş dünyası iki ayda bir olmak üzere bir araya gelecek ve koordinasyon yapacak. Fikir alışverişinde bulunularak bilgi alınır. Yüksek sesle konuşup, topluluğa iyi mesajlar verirsin.

2_230

2044'ÜN HARİTASINI ÇIKARMALIYIZ

Hedef göstermek yanlış bir şey değil. Arkadaşlarla birlikte 2044'ün haritasını çıkarmalıyız. İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) üyeleri, Malatya'yı çok gelişmiş buldu. Düşününce, “Doğuda bir şehir, ne olabilir ki?” diye geliyor; ama Malatya'yı gördüklerinde “Nevşehir'den iyi” diyebiliyorlar. Çoğu Malatya'yı, Gaziantep'e benzetti.

2044'te Türkiye ve Malatya'yı nerede göreceğiz? MİAD'ın 2044'le alakalı pozisyonu ne olacak?

Hedef göstermek yanlış bir şey değil. Arkadaşlarla birlikte 2044'ün haritasını çıkarmalıyız. Malatya ekonomik konularda gelişmişlikte Türkiye'de 42., nüfus ortalamasında 26. “Türkiye'nin ekonomi ölçeğini 17-18-20'ye nasıl getirebiliriz?” diye düşünmeliyiz. Eğitim oranlarını yukarılara çıkarmalıyız. Türkiye, doğudan fazla göç alıyor. Gelen insanlar, yeni bir kültürle karşılaşıyor. Bununla ilgili biraz çalışma yapıp sosyal ve kültürel konularda gelişmek lazım. Kalem kalem böyle hedefler koyabilirsek iyi olur. İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) üyeleri, Malatya'yı çok gelişmiş gördü.

Düşününce, “Doğuda bir şehir, ne olabilir ki?” diye geliyor; ama Malatya'yı gördüklerinde “Nevşehir'den iyi” diyebiliyorlar. Çoğu Malatya'yı, Gaziantep'e benzetti. Belediye başkanlarımızla oturup, “Malatya, 2044'te nereye varabilmeli?” diye konuşabilmeliyiz. Malatya; kütüphaneleri, parkları olan, yaşam kalitesi yüksek ve her fikirdeki insanın rahatça gezebileceği, eğlenebileceği, her inançtaki insanın rahat hareket edebileceği, kimsenin bu konulardan rahatsız olmayacağı bir yer olmalı. Bunun için de yapılması gerekenler belli. Başkanımızla bu konular üzerinde görüşmeler yapacağız.

BİZ ÖVÜNMEK İSTER İSEK
ÖVÜNECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR

MİAD, 2023'te kuruluşunun 25. yılını kutlayacak. Çeyrek yüzyıla güçlü bir STK olarak girmek için çizdiğiniz yol haritanızı açıklar mısınız?

Biz övünmek istersek, övüneceğimiz çok şey var. Tribünlerde “Biz çok iyi şeyler yaptık demek” doğru değil. Yapılanlar henüz yetersiz. Ülkemdeki insanların belirli bir seviyeye gelmeden benim mutlu olmam mümkün değil. Yeni gelen arkadaşlarımızla da bu konuları tartışabiliriz. Aslında 2044'ü gençlere hazırlatmamız, onlara empoze etmemiz lazım. Gençlere “2044'te ne düşünüyorsunuz?” demeliyiz. Düşüncelerini söylemeliler.

MİAD, İŞ DÜNYASINDA
BİRLİKTELİĞİ SAĞLADI

MİAD neyi başaramadı?

MİAD'ın başardığı şeyler, toplum ortalamasının üzerinde. Üye ilişkilerini çözerken, insanlara yaklaştığında, “Beraber iş yapın ve kümeleşin” dediğiniz zaman yapanlar da var, yapmayanlar da var. Bunda çok başarılı olduğumuz söylenemez. Beraber ticaret yaparken birini önermemiz çok etkili olmuyor. Bu noktada bazı düşünceleri aşamadık. MİAD iş dünyasında birlikteliği sağladı.

SORUNLARI EN İYİ ŞEKİLDE
DİLE GETİREN BİR STK'YIZ

MİAD'ın üyelere ne gibi bir katma değeri var? Neden MİAD'da olunmalı?

STK'lara üye olmak, gelişmiş toplumlarda %50'nin üzerinde. Sizin aklınıza gelmeyen bir problemi STK düşünür. Onu başka platformlara taşıyarak o konudaki ilgililere ulaştırarak, sorunların çözülmesini sağlarlar. MİAD bu konuda hükümet nezdindeki bakanları getirerek, sorunları en iyi şekilde dile getiren bir STK. Faydalı olmuştur, olması da gerekir. Malatya kimliğiyle kurulmuştur. Orada bulunurken eş, dost, arkadaş edinme gibi yakınlaşmalar var. Böylece aile arasında dostluk daha da büyüyor. MİAD bu anlamda önemli işler yapıyor. Örneğin; Mutafa Küçük'ün katıldığı toplantı (MİAD 65. Aylık Toplantısı) vardı. LCW perakende de lider. Tüm firma sırlarını 600 kişilik iş adamı grubuyla paylaşmıştı. Herkes bu bilgileri paylaşmıyor. Bu MİAD için çok faydalı...

 

YUNUS AKDAŞ KİMDİR?

1958'de Malatya'nın Darende ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Malatya'da tamamladı. Adana İktisadi ve Ticari İlimler Akademi'sinden 1981'de mezun oldu. 1982'de İstanbul Üniversitesi'nde İşletme İktisat yüksek lisans yaptı. Malatya'ya dönerek “Serbest Mali Müşavirlik”i seçti. Aynı dönemde inşaat sektörüne de girdi. İnönü Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nde iki yıl süreyle akademisyenlik de yaptı.

        1989'de Malatya Belediyesi Meclis üyesi seçildi. Belediye Başkan Vekilliği görevinde de bulundu. 1990'da İstanbul'a yerleşti. 1992'de, inşaat şirketinin dışında Sultanhamam'da kumaş ticaretiy de uğraşmaya başladı. 2000'de hazır giyim sektörüne geçerek Crispino markasını oluşturdu ve 2003'te konfeksiyon fabrikası kurdu. 2006'da ‘HYT İnşaat' ile inşaat işlerine girdi. Birçok projeye imza attı. Evli, üç çocuk ve bir torun sahibi.

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!