Â'17 AralıkÂ' la başlayan kavga kimlere yaradı?

Malatyalı olup da bu başlığın cevabını hemen yapıştıranların olduğuna eminim. Ancak ben yine de başlığın açılımını yapmak ve birilerini uyarmak için bugünkü yazıma devam edeyim.
Hükümet ile Cemaat arasında dershanelerle başlayıp yolsuzluk soruşturmasıyla devam eden bir savaş yaşanıyor. Bu süreçte başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye genelindeki emniyet kadrolarına yapılan operasyonlar da son sürat devam ediyor. Dün gece Ankara Emniyeti'nde 600 polisin görev yerleri değiştirildiği haberini aldık. “Oda Tv” Davası sebebiyle aylarca tutuklu kalan ve daha sonra serbest bırakılan Nedim Şener operasyonların başladığı günlerde katıldığı bir televizyon programında “Emniyet'teki cemaat yapılanmasını bitirmek için, kapısına kilit vurulması gerekir.” ifadelerini kullanmıştı. Bugüne kadar yapılan operasyonlara bakınca Nedim Şener'in haklılık payının hayli yüksek olduğunu gördük.

“KEDİ GİBİ YİNE 4 AYAK ÜSTÜNE DÜŞTÜ”
Tüm Türkiye'yi hatta dünyayı yakından ilgilendiren bu operasyonların toplum gözünde yansımaları oldu elbette. Malatya özelinde konuya baktığımız zaman en büyük etki seçimde sandığında görülecek. 17 Aralık sürecinden önce Malatyalı hemşerilerimle yaptığım görüşmelerde Ahmet Çakır'ın Ak Parti tarafından yeniden aday gösterilmesi büyük tepkilere sebep olmuştu. Yemin-Billah ederek “Ahmet Çakır'a tepki olsun diye gidip başka partiye oy vereceğim” diyenlerin oranı bir hayli fazlaydı. Ancak gün oldu devran döndü, 17 Aralık operasyonu ve artçı şokları gelmeye başladı. Savaş kızıştıkça, halkın reyi üzerinde herhangi bir tahakkümü kabul etmeyeceğini belirten insanların tepkileri duyulur oldu. Hükümetin yanında yer alarak “Milletin seçtiğine saygı duyulsun” diye haykırmaya başlayanlara daha önce yemin-billah ederek Ak Parti'ye oy vermeyeceğini açıklayanlar da katıldı. Dolayısıyla Malatya'daki Ak Parti Adayı Ahmet Çakır yine bir kedi misali dört ayağının üstüne düştü. (Küçük bir not: Yemin kefaretini ödemeseniz indi ilahide mesul olursunuz)

CEMAAT'TEN GERİ ADIM
Önceki gün yaşanan kavganın yönünü değiştirecek bir adım atıldı. Fetullah Gülen'in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderdiği mektup, “Cemaatin geri adımı” olarak lanse edildi. Acizane bizim de görüşümüz bu yönde. Mektuba yorumumuz cemaatin sulh istediği şeklinde oldu. Sulh isteyen tarafın mağlup olduğu kabul edilirse ki savaş meydanlarında durum böyledir. Kaybeden tarafın savaşın getirdiği zararı tazmin etmesi gerekir. (Hükümet sözcülerinin önceki günlerde yaptıkları açıklamalara göre 17 Aralık sürecinin Türkiye'ye kaybettirdiği ekonomik güç 200 milyar dolar civarında.)
Savaş sonunda galip gelenin “Kılıç hakkı” yani haracını da karşılamak gerekir. (Bunun rakamıyla ilgili bir tahminimiz yok.)

ZAMLARLA UYANMAK!..
Durum böyle olunca, cemaatin bu ekonomik yükü karşılama ihtimali bulunduğunu zannetmiyoruz. Bu da demek oluyor ki savaş devam edecek.
Sözün özü: “Filler tepişirken otlar ezilir” misali millet yine sabahlara zam haberleriyle uyanacak.

TROLEYBÜS ISRARINI ANLAYAN BERİ GELSİN
Malatyamızda 17 Aralık süreciyle ilgili gelişmelere bir nokta koyduktan sonra Mevcut Belediye Başkanımız sayın Ahmet Çakır'la ilgili ilginç bir tespitimizi aktarmak isterim. Bilindiği gibi Malatyamızın toplu ulaşımla ilgili bir projesi var. Dünyada troleybüs olarak bilinen, Malatya'da “Trambüs” adıyla arz-ı endam edecek olan sisteme Ahmet Çakır'ın gösterdiği ısrarı halen anlayabilmiş değiliz. Bazı milletvekillerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve dünyada başka örneklerin olumsuzluklarına rağmen bu ucubede ısrar neyin nesi, kimin fesi bilen beri gelsin. Bu hususta ERATA Yapı Elektronik AŞ'nin “İhalede usulsüzlükler var” diye Kamu İhale Kurumu'na şikayet etmesi de sayın Çakır'ı durduramadı. Daha önce başka yazılarımıza da konu olan itirazda şu ifadelere yer veriliyordu. “… ihaleyi alan Bozankaya firması idari şartnamenin 21. Maddesine göre tekliflerde geçerli para birimi TRY( Türk lirası) olduğu halde, kamuya açık kaynaklardan edinilen bilgiye göre yapılan teklifin EURO'ya göre yapılması ve temin edilecek araçlarını bilinen troleybus olduğu halde ihale isminin Trambus olarak değiştirilmesi ile araç maliyet rayicinin yükselmesine sebep olma şüphesi olduğu…”
Bomba bu sözlerin ardından geliyor. Bu bomba iddia şu şekilde: “Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na yeniden aday olmak isteyen Ahmet Çakır, Bozankaya'ya kıyak geçti.” Bu iddianın cevabını Malatya kamuoyu adına bekliyoruz.

BAŞBAKAN İLÇE ADAYLARINI NEDEN AÇIKLAMADI?
Geçtiğimiz günlerde AK Partili Mehmet Ali Şahin, "200 saatlik çalışma ile 806 ilçenin adayını tespit ederek genel başkanımızın onayına sunma noktasına geldik" demişti. Aradan günler geldi geçti halen açıklama yapılmadı. 17 Aralık sürecinin büyük efor sarf etmesine sebep olduğu Başbakanımızın adayları açıklamama sebebi cemaate yakın isimlerin ayıklanamamasıyla açıklanabilir mi? Ya da olumsuzluk ve usulsüzlükle anılan aday adaylarının tekrar gözden geçirilmesi olabilir mi? Acizane tahminim Başbakanımız pirincin içindeki siyah taşları ayıklamaya devam etmesi şeklindedir.
YENİ OPERASYON İHTİMALİNE KARŞI, EMİN ADIMLAR ATMAK İSTİYOR
Başbakanımız, cemaatin kemikleşmiş yapısına mukabil AK partinin karma taban yapısının farkındadır. Aradan geçen bunca operasyona rağmen cemaatin halen savaşabilecek güçte olduğunu biliyor. Malum olduğu üzere geçtiğimiz günlerde “23 AK Partili belediyeye operasyon yapılacak” iddiası gündemi bir hayli meşgul etmişti. İddiaya göre bu operasyonda Malatya Belediyesi de vardı. Adı yolsuzluk ve usulsüzlüklere karışmış, dosyası kabarık adayları saf dışı bırakmak isteyen Başbakan, yeni ve artçı şokların olma ihtimaline karşı emin adımlar atmak istiyor.

Murad ÇETİN