Â'Yapacak bir şey yok. İdare edin!..Â'

Malatya'nın Cuma Pazarı (Kernek Camii-İpek Caddesi) çile pazarı olmaya devam ediyor. Pazarın kurulduğu günlerde ara yollarda park etmiş araçlar için çıkış imkansız hale geliyor. Çünkü diğer tarafta da belediyenin kaldırım ve yol çalışması var. Büyükşehir statüsüne geçen ancak yapılan uygulamalarla değil büyükşehir, ilçe hüviyetinden bile kurtulamayan Malatya için bir utanç tablosu yaklaşık olarak bir aydır devam ediyor. Cuma pazarının kurulduğu günlerde ara yolların tamamen kapandığı bu yer için belediyenin herhangi bir çözüm üretmemesi tepkileri beraberinde getiriyor.

 

Mahalle sakinlerinden Mustafa S., belediyenin duyarsızlığına anlam veremediğini belirterek, “İşlerimi halletmek için aracımın başına gittiğimde mahsur kaldığımı anladım. Bu sıkıntıyı hemen hemen her hafta yaşıyoruz. Bunca zamandır bitirilmeyen kaldırım çalışması bizi canımızdan bezdirdi. Araçların mahsur kaldığı, ilgisizlik ve sorumsuzluk örneklerinin sergilendiği bu konuyla ilgili olarak müracaat ettiğimiz zabıta yetkilileri “Yapacak bir şey yok. Pazar kurulduğu için bugünlük idare edin” diyerek bizleri başlarından savıyorlar. Allah korusun acil durum olsa bunun hesabını kim verecek?” şeklinde konuştu.

 

Belediye zabıtasının “Yapacak bir şey yok. İdare edin” demesi kadar vahim bir durumla ilk defa karşılaşmadık. “Yapacak bir şey yok” demek acizliğin ifadesidir. Halkın rahatını ve refahını ön planda tutması gereken belediyenin zabıtası böyle söylerse, sade vatandaşın elinden ne gelir. Bu cevabı veren zabıtanın şahsında belediye Başkanı Ahmet Çakır'a seslenmek istiyoruz: İşinizin başınızdan aşkın olduğunu biliyoruz. Başkan yardımcılıkları, danışmanlar veya belediyenin şikayet mercilerinden konuya ilgili göstermesi görevlerinin gereğidir. Burada herhangi birinin ihmali veya suiistimali varsa gerekli yaptırımı uygulamanın da göreviniz olduğunu hatırlatmak boynumuzun borcudur. Bir kurumun başında bulunan kişinin kurumun en küçük birimindeki elemanından, en üstteki yöneticisine kadar herkesten sorumlu olduğunu hatırlatmamıza gerek yoktur herhalde?