dore okulları
Malatya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.36
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2325.6
  • BIST
    9065.71
  • BTC
    69661.19$

ABD’ye Malatya'dan rest çekti


ABD’ye Malatya'dan rest çekti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreni ve bazı programlara katılmak üzere Malatya’ya geldi. Erdoğan’ın konvoyu yol boyunca sık sık vatandaşlar tarafından durduruldu. Cumhurbaşkanı kendisini coşkuyla karşılayan vatandaşlarla sohbet etti.
Narin

HABER MERKEZİ-MALATYA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreni ve bazı programlara katılmak üzere Malatya'ya geldi.Malatya Erhaç Havaalanı'nda kent protokolü tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konvoyu yol boyunca sık sık vatandaşlar tarafından durduruldu. Kendisini coşkuyla karşılayan vatandaşlarla sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklara da hediyeler verdi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı güzergah boyunca Malatyalılar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yakından görmek için yolda bekledi.

1_94

2_79

DİYARBAKIRLI ANNELERİN GÜNAHI NE?

“Önder İmam Hatipliler Buluşması"nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatırlayın Cumartesi annelerini. Cumartesi anneleri için her cumartesi günü Galatasaray'a gidenler yok muydu. Cumartesi anneleri için oraya giden sanatçıları, çizeri, şimdi Diyarbakır'da belediye önünde evlatları dağa kaçırılmış annelerin yanına ne için gitmiyorlar? Çünkü bunlar ikiyüzlü. Bunlar dürüst değil" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya ziyareti kapsamında bir dizi temaslarda bulunacak. İlk olarak İnönü Üniversitesi'nde düzenlenen Önder İmam Hatipliler Buluşması'na katılan Erdoğan buradaki konuşmasında, Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yaparak çocuklarını terör örgütü PKK'nın elinden almaya çalışan anneleri hatırlattı. Erdoğan, “Hatırlayın Cumartesi annelerini. Cumartesi anneleri için her cumartesi günü Galatasaray'a gidenler yok muydu. Cumartesi anneleri için oraya giden sanatçıları, çizeri, şimdi Diyarbakır'da belediye önünde evlatları dağa kaçırılmış annelerin yanına ne için gitmiyorlar? Çünkü bunlar ikiyüzlü. Bunlar dürüst değil" dedi.

1_97

3-5 KENDİNİ BILMEZ!
Erdoğan imam hatip vurgusuyla başladığı konuşmasında, “Biz de bir imam hatipli olarak, o büyük insanların talebesi olarak, bu yapıyı hiçbir zaman öksüz bırakmamak, boynu bükük koymamak için çalıştık. Büyüklerimizin, ağabeylerimizin, Celal hoca gibi dava adamlarının emaneti olan bu okulları üç beş kendini bilmezin insafına hiçbir zaman terk etmedik" dedi.

2_82

HER TUĞLASI BİSMİLLAH!
“İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığımızdan Cumhurbaşkanlığına kadar üstlendiğimiz tüm görevlerde imam hatip neslinin yetişmesine özel önem verdik" diyen Erdoğan, "Çünkü biz harcı bismillah denilerek karılan, her tuğlası bismillah denilerek konulan o güzel o çatı altında önce vefayı öğrendik. Bu çatı bize dürüstlüğü, samimiyeti, ülkesine, milletine ve bayrağına yürekten bağlı olmayı öğretti. Biz okullarda mücadeleyi, sabrı, dirayeti ve cesareti öğrendik. Biz imam hatiplerde ahlakı, dayanışmayı, yoklukta bile ekmeğimizi muhtaçlarla paylaşmayı öğrendik. Bu okullarda kardeşliğin, muhabbetin, birbirini sadece Allah için sevmenin eşsiz lezzetini tattık. Biz o kutlu çatı altında Afrikalı, Filistinli, Türkistanlı mazlumların dertleriyle dertlenmeyi öğrendik. Hepsinden önemlisi, hayat karşısında soylu bir duruş sahibi olmayı öğrendik. Bundan dolayı dört evladımın dördünü de imam hatip okullarına gönderdim, eğitim öğretimlerini de imam hatip okullarına emanet ettim. Bundan da çok çok huzurluyum. Kendim de imam hatip lisesi mezunu olmayı hayatım boyunca büyük bir gurur vesilesi olarak hep yüreğimde taşıdım. Son nefesimi verinceye kadar da imam hatipli olmanın onurunu bir şeref payesi olarak üzerimde taşımaya devam edeceğim" diye konuştu.

3_57

28 ŞUBAT'I HATIRLATIYOR...
İstanbul gibi uzun yılların ardından el değiştiren bazı belediyelerde 28 Şubat dönemini hatırlatan uygulamalara imza atıldığını söyleyen Erdoğan, "İmam hatiplilere ve gönüllü kuruluşlarımıza yönelik tacizlerin arttığı son günlerde bu buluşmamızın oldukça anlamlı olduğuna inanıyorum. Son seçimlerde kimi şehirlerimizde ortaya çıkan belli çevrelerdeki imam hatip hazımsızlığını tekrar hissettirdiğini görüyoruz. Özellikle İstanbul Büyükşehir gibi uzun yılların ardından el değiştiren bazı belediyelerde 28 Şubat dönemini hatırlatan uygulamalara imza atılıyor. Adeta bir öç alma duygusuyla, intikam hissiyle asılsız ve çarpıtma bilgilerle gönüllü teşekküllerimiz hakkında iftira kampanyaları yürütülüyor. FETÖ'vari taktikler kullanılarak üniversiteli kız çocuklarımıza güvenli yurt imkanı sunan vakıf ve derneklerimiz hedef haline getiriliyor. Basın yayın organlarında, özellikle sosyal medyada millete ve gençlere hizmetten başka bir gayesi olmayan kuruluşlarımıza yönelik itibar suikastları düzenleniyor. Seçimlerden önce öğrencilere burs vermekten, ücretsiz yurt sağlamaktan bahsedenler, koltuğa oturur oturmaz işe öğrenciye hizmet veren vakıf ve derneklere saldırmak ile başlıyorlar. Seçim döneminde inançlara saygıdan dem vuranlar, milletin saçıyla sakalıyla, kılık kıyafetiyle uğraşıyorlar. Şimdi İstanbul'da İETT'de şu anda sakallılarla uğraşıyorlar. Bunu biz 12 Eylül'de yaşadık. Ben de o zaman İETT'deydim. Ne kadar İETT'de o zaman sakallı varsa hepsini topladılar, sakalını kestiler. Benim de sakalım vardı. En son ben kalmıştım. Beni de çağırdılar. Ya sakal ya istifa dediler. Ben de ertesi günü istifamı verdim, ayrıldım. Ama ne kaybettim. 12 bin 500 TL alıyordum ve hemen özel sektörde bir işe başladım, dört kat fazlası maaşla işe girdim ve 50 bin aldım. Tüm tasarruf sahibi olan Allah, bir yerden kapıları kapatıyorsa birçok yerden farklı kapılar açıyor. Ve açıldı. Seçim döneminde takılan özgürlük maskesi, yerini bugün baskıya, fişlemeye, faşizmi aratmayan bir tahammülsüzlüğe bıraktı. Seçim öncesinde hiç kimsenin ekmek ve aşıyla oynamayacağız diyenler, daha şimdiden binlerce insanı kapı dışarı ettiler. Sevgi ve kucaklaşma sözlerinin yerini Suriyeli yetimlere verilen bir tas çorbaya göz diken, kimsesiz çocukları kapı dışarı eden, bölücülere gösterdiği empatiyi evladı dağa kaçırılan analardan esirgeyen, vicdansız, insafsız, nobran bir zihniyet aldı" diye konuştu.

4_41

SANATÇILAR NERDESİNİZ ?!
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumartesi anneleri için oraya giden sanatçıları, çizeri, şimdi Diyarbakır'da belediye önünde evlatları dağa kaçırılmış annelerin yanına ne için gitmiyorlar? Hatırlayın Cumartesi annelerini. Cumartesi anneleri için her cumartesi günü Galatasaray'a gidenler yok muydu. Cumartesi anneleri için oraya giden sanatçıları, çizeri, şimdi Diyarbakır'da belediye önünde evlatları dağa kaçırılmış annelerin yanına ne için gitmiyorlar? Çünkü bunlar ikiyüzlü. Bunlar dürüst değil. Taksim'de 12-13 tane ağacın yeri değiştiriliyor diye kıyametler koparanlar, ormanlarımız yakıldı. PKK bu ormanların yakılışını üstlendi mi? Üstlendi. Bu ormanların yakılışını üstelenen PKK'ya karşı şimdi çevre dostları, bunlara karşı ‘durun demiyorlar. Dürüst değiller, samimi değiller. Biz elif gibi dimdik duracak ve yolumuza devam edeceğiz. Biz Diyarbakır'daki il başkanlığı önünde malum partinin önündeki anaların yanındayız. Devlet olarak elimizden geleni yapıyoruz, takipçisiyiz. Kovalamaya devam ediyoruz. Bu terör örgütü kaçacak biz kovalayacağız. Er ya da geç bu işin de hesabını soracağız. Şu anda bazı sanatçılar sağolsun Diyarbakır'a ‘gidiyorlar, gittiler' diye haberlerini aldım. Ben de şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Burada milletimizin uyanışı çok önemli. PKK terör örgütünün arkasına almış olan bu siyasi partinin neleri nasıl istismar ettiğini milletimizin bilmesi lazım. Milletimize bunları anlatmamız gerekir. Bunlar bizim üzerimizdeki büyük yüklerdir"

5_28

EZAN SESİNE HASRETTİK!
"Minarelerimizden Allah-u Ekber nidalarına hasret kaldığımız dönemler yaşandı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şeyle devam etti: “Tabii biz milletin değerlerini, kurumlarını hedef alan saldırılarla ilk defa karşılaşmıyoruz. Modern Türkiye'nin tarihi, azgın azınlığın sessiz çoğunluğu sindirmeye, baskı ve tahakküm altına almaya yönelik tacizleriyle dolu. Milletin kökleriyle bağını kopartmak, insanımızın hayat kurallarını kurutmak için daha önce de pek çok teşebbüs yapılmıştır. İlim, irfan ve hizmet yuvalarına tahammülsüzlük, maalesef toplumun belli bir kesiminde ideolojik saplantı halini almıştır. Tek parti döneminde ise bu ideolojik saplantı, adeta bir devlet politikasına dönüşmüştür. 80 yaş üstündeki büyüklerimize tek parti yılları sorduğumuzda alacağınız cevaplar, yokluktur, yoksulluktur, baskıdır. Camilerin emlak niyetine satıldığı, ibadethanelerin ahıra çevrildiği, Kur'an kurslarının kapatıldığı, medreselerin kapısına kilit vurulduğu günlerimiz oldu. Minarelerimizden ezanı muhammediyenin Allah-u Ekber nidalarına hasret kaldığımız dönemler yaşandı o günlerde. Kur'an-ı Kerim'in tren vagonlarında, ahırlarda, derme çatma binalarda, gizli saklı bir şekilde öğretildiği süreçlerden geçildi. Milletin cenazesini yıkayacağı gassal bile bulunamadığı, yazdığı kitaplardan dolayı alimlerimizin darağacına gönderildiği zor zamanlarımız oldu. Rahmetli Tahsin Baguoğlu, milli eğitim bakanı. Bir konferansını dinledim. Nasıl oldu da gassallık olayı, imam hatipler meselesi gündeme geldi. Kendisine İnönü, talimat veriyor. İmam hatip okulu açma noktasında değil, sadece cenazeleri yıkayacak gassal yok. İnönü, ‘Sadece cenazeleri yıkayacak gassal yetiştirmek için okullar açmanı istiyorum' diyor. Yani imam hatiplerin bir vesile ile açılışı da böyledir. İmam hatipte bize bazı hocalarımız şunu derdi; ‘Ya siz ölü yıkayıcısı mı olacaksınız.' Bize bu şekilde dediler. Bizim onurumuzla bu şekilde oynamaya çalıştılar. Onların gassal diye düşündüklerinden cumhurbaşkanı çıktı, başbakan çıktı. İşte bu noktadan hareketle bizim birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz çok ama çok önemli. Bizi bölmek, parçalamak gayreti içerisinde olanlar olabilir. Bu oyunu işte bu tablolar bozacak."

6_20

ANADOLU ÇOCUKLARINA TAHAMMÜL EDEMEDİLER!
"Anadolu'nun zeki çocuklarının okuyup kaymakam vali, hakim, savcı, diplomat olmasına tahammül edemediler" diyen Erdoğan, “Geçmişte insanların sakalından, kılık kıyafetinden dolayı polis tarafından sokaklardan toplandığını, Anadolu insanının takunyalı, mülteci diyerek aşağılanmaya çalışıldığını söyleyen Erdoğan, "Yeri geldi göbeğini kaşıyan adam, yeri geldi makarnacı, kömürcü, patatesçi diyerek insanımıza kan kusturdular, kin kusturdular. Yeri geldi ölü yıkayıcısı dediler. Başörtülü kızlarımıza sıkma baş diyerek hakaret ettiler. Anadolu'nun zeki çocuklarının okuyup kaymakam vali, hakim, savcı, diplomat olmasına tahammül edemediler. Ne dediler, sen git temizlikçi ol tarlada, bahçede çalış. Niye başörtülüden hakim, savcı doktor olamaz. Bunu yakıştırdılar. Ama hesapların üzerindeki hesap Rabbimizin hesabı. Bu tecelli etti. Bunun karşısında duramadılar. Onların kabullenemediği o makamların hepsine de imam hatip mezunları da geldi. Tek parti döneminden 27 Mayıs darbesine, 12 Mart'tan 12 Eylül'e ve 28 Şubat'a kadar demokrasinin askıya alındığı ara dönemler milletle ve milli iradeyle hesaplaşma aracına dönüştü. Özellikle medeniyet rejimimizi yeni nesillerimize aşılayan dernek, kurum ve vakıfları hedef aldılar. Ama başarılı olamadılar, her defasında hakkın ve halkın iradesi galip geldi" ifadelerini kullandı.

1_98

ABD'YE REST ÇEKTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de oluşturulmak istenen güvenli bölge görüşmeleri ile ilgili, "Anlaşılan o ki müttefikimiz, bizim için değil terör örgütü için güvenli bölge oluşturmanın peşinde. Eylül ayı bitmeden Fırat'ın doğusunda kendi askerlerimiz ile fiilen güvenli bölge oluşumunu başlatmamış olursak, artık kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacaktır. Bu iş öyle 3-5 helikopter uçuşu ile 5-10 araç devriyesi ile göstermelik, birkaç yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak bir iş değildir" dedi.

2_83

SINIRLAR GÜVEN ALTINA ALINDI
Malatya'da hayata geçirilen yatırımların toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin komşularından Suriye ve Irak sınırının güven altına alındığını belirterek, İstanbul'da Rusya ve İran liderleri ile ilgili yapılacak olan 3'lü zirvede ise İdlip'teki katliamların bir kez daha gündeme taşıyacağını ifade etti. Erdoğan, "Şimdi bir kez daha çetin bir mücadelenin daha eşiğindeyiz. Ülkemizin Suriye sınırından Irak sınırı boyunca tümüyle kuşatmak için oynanan sinsi oyunu kısmen çökerttik. Suriye'nin kuzeyinin bir bölümü ile Irak sınırlarımızı önemli ölçüde güvenlik altına aldık. İdlip tarafında rejimin yeni katliamlarına engel olmak için Rusya ve İran ile birlikte yoğun çaba harcıyoruz. Bir sonraki haftanın başında İstanbul'da Rusya ve İran liderleri ile üçlü zirvede bu konuları bir kez daha ele alacağız" diye konuştu.

3_58

ÖRGÜTLE BİZİ İDARE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye için en önemli tehdidin Fırat'ın doğusundaki terör örgütü olduğunu yineleyerek, güvenli bölge konusunda istenilen mesafe alınmaması nedeniyle ABD'ye tepki gösterdi. Erdoğan, "Bizim için asıl tehdit ise Fırat'ın doğusundaki terör yapılanmasıdır. Fırat'ın doğusundan başlayıp, Irak sınırına kadar uzanacak bir güvenli bölge oluşturmak için Amerika ile görüşme halindeyiz. Ancak bu konuda bizim istediklerimizle, onların kafalarındaki aynı şey olmadığını attığımız her adımda tekrar görüyoruz. Biz bölgede yuvalanan terör örgütünü tamamen kaldırmayı hedeflerken, onlar terör örgütü ile bizi şekilde idare etmenin hesaplarını yapıyorlar. Anlaşılan o ki müttefikimiz, bizim için değil terör örgütü için güvenli bölge oluşturmanın peşinde. Böyle bir anlayışı reddediyoruz. Türkiye'nin güvenli bölge derken ne kastettiğini 2015 yılından beri tüm muhataplarımıza izah etti. Biz, DEAŞ ile birlikte PKK ve uzantılarından temizlenmiş bir alan oluşturmak. Ancak bu şekilde ülkemiz sokaklarında, Avrupa'da yada başka bir yerde yaşayan Suriyeli kardeşlerimizi böylelikle kendi evine dönüp, huzur ve güven içerisinde hayatlarını sürmelerini sağlayabiliriz. Aksi takdirde Suriyelilerin ülkelerine dönüşü mümkün olamaz. Hiç kimse terör örgütlerinin ve zalim rejimlerin altında yaşamaya mecbur bırakamaz. Ne Fırat'ın doğusunda ne de İdlip'te insanlık dışı böyle bir duruma fırsat vermeyeceğiz" ifadelerine kullandı.

4_42

KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESERİZ
Erdoğan konuşmasının devamında ABD'ye uyarıda bulunarak, "Eylül ayı bitmeden Fırat'ın doğusunda kendi askerlerimiz ile fiilen güvenli bölge oluşumunu başlatmamış olursak, artık kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacaktır. Bu iş öyle 3-5 helikopter uçuşu ile 5-10 araç devriyesi ile göstermelik, birkaç yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak bir iş değildir. Orada bir milyon kişinin iskan edebilmek için, şehirleri ve insanı ile tüm bölgeyi fiilen güvenli hale getirmiş olmalıyız. Bunun için ne kadarlık güç gerekiyorsa, o kadarını kullanmakta kararlıyız" şeklinde konuştu.

6_21

AFRİN 2 AYDA GÜVENLİ BÖLGE OLDU
Gerçekleştirilecek operasyonda bölge halkının Türkiye'den yana olayacağını kaydeden Erdoğan, "Bölge halkı zaten bizim yanımızda olacaktır. Terör örgütü bölge halkına güven verse, insanlar terör devleti ile yaşamak istese, zaten şimdiye kadar çıkıp gitmiş olurlardı. Ama bunların en çok istismar ettikleri, sembolleştirdikleri yerler başta olmak üzere hiç kimse çıkıp da oraya gitmiyor. Terör örgütü ülkemizdeki milyonlarca Suriyeli kardeşimize güven vermiyor. Biz bunu Afrin'de de yaşadık. Afrin için neler söyleniyordu neler. Biz orayı 2 aya bile varmadan güvenli hale getirdik" açıklamasında bulundu.

DEMOGRAFİK YAPIYI İNFAZLARLA DEĞİŞTİRİYORLAR
Terör örgütünün Fırat'ın doğusundaki demografik yapıyı değiştirmek için aleni infazlar yaptığını belirten Erdoğan, "Bu örgüt, Mümbiç gibi, Rakka gibi, Fırat'ın doğusundaki bölgelerde de demografik yapıyı değiştirmek için sayısız insan hakları ihlalleri, aleni infazlar yapmaktadır. Yapmayı sürdürmektedir. Türkiye'nin güvenli hale getirdiği hiçbir yerde en küçük bir insan hakkı ihlali olmamıştır. Fırat'ın doğusunda da aynı şekilde Suriyeli kardeşlerimizle birlikte huzur, güven ve istikrar içerisinde bir hayat alanı oluşturmakta kararlıyız. Suriye'de 8. yılını geride bırakan kaos döneminde 1 milyona aşkın insan hayatını kaybetti. Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri çok ciddi insanı yüklerle karşı karşıya kaldı. Bu çarpık durumun devamına birilerinin bölgeye en küçük bir faydası olmayan keyfi çıkarları için rıza göstermeyeceğiz. Bu mesele Türkiye açısından hayati bir zorunluluktur. Müttefiklerimizin taktik çıkarları için kendi hayati önceliklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye gibi bir ülkeyi 3 kuruşluk terör örgülerine tercih edecek anlayış sadece bölgemiz için değil tüm dünya için tehlike arz ediyor demektir. Herkesin hesabını kitabını buna göre yapmasını özellikle bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.

7_17

SIĞINMACI DALGASI TÜRKİYE'Yİ ZORLAR
Suriyeli mülteciler konusunda da tüm dünyayı uyaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şayet, bizim bu mücadelemize gereken destek verilmezse, ülkemizdeki 3 milyon 650 bin Suriyelinin de, İdlip'ten sınırlarımıza dayanacak 2 milyon kişinin de önünü alamayız. Biz Fırat'ın doğusunu güvenli hale getirip, orada en az 1 milyon kişinin iskanını sağlamak isterken, yeni sığınmacı dalgalarına yol açacak adımlara kesinlikle tahammülümüz yoktur."

YÜREĞİMİZLE HAZIRIZ!
Ekonomi, terör gibi tehditlere hiçbir zaman boyun eğmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehadeti en büyük şeref, gaziliği en büyük paye olarak gören bir milleti, ölümle saldırı ile yaptırım ile tehdit etmek ancak onun kararlılığını keskinleştirir. Çanakkale'de bunu denediler, istiklal harbinde bunu denediler. 35 yıllık terörle mücadelede bunu denediler. En son 15 Temmuz'da bunu denediler. Her seferinde de cevabını aldılar mı? Biz İstiklal Marşı'na bile 'korkma' diye başlayan, toprağın sadece üstündekilerle değil, altındakilerle de iftihar eden bir milletiz. Bugün de cevabımız Suriye'den Doğu Akdeniz'e yüreğimize koyduğumuz tüm meselelerde hazırdır. Biz Mevlamızın takdirine razıyız. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi sıkı tutalım" diye konuştu.

3_59

ERDOĞAN TOPLU AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da yapımı tamamlanan 109 eserin toplu açılış törenine katıldı.
15 Temmuz Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya'nın 31 Mart mahalli idareler seçimlerinde yüzde 68.5 oy oranı ile büyükşehir belediyeleri arasında ikinci olduğunu anımsatarak, “Geçtiğimiz haftalarda teşekkür için birinci olan Konya'daydık Bugünde Malatya'dayız. Bu tarihi başaranın kazanılmasında emeği geçen, katkısı olan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Tabi en büyük teşekkürü Malatya halkına ediyorum. Siz gayret ettiniz, siz koştunuz, durmadınız, yılmadınız. Malatya'ya yakışan liderlikti, İnşallah bir sonraki seçimlerde Malatya'yı ikinci değil birinci olarak ziyaret edeceğiz” dedi.
Malatya'nın her zaman sağlam durmasının önemine işaret eden Erdoğan, “Malatya'nın sağlam durması demek Doğu'nun sağlam durması demektir. Doğu'nun sağlam durması demek Anadolu'nun sağlam durması demektir. Anadolu sağlam durunca Allah'ın izniyle önümüzde duracak kimse yok demektir” ifadelerini kullandı.

ACILIS

YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemize ve milletimize yönelik saldırıda bir gözümüzle Malatya'yı takip ediyoruz. Şayet Malatya bizimleyse, karşımızda kim olursa olsun kararlılıkla, azimle, cesaretle yolumuza devam ediyoruz. Malatya'daki bu güzel manzarayı ülkemizin her yerinde muhafaza ettiğimizde Allah'ın izniyle geleceğimiz aydınlıktır. Yapılacak çok şey var. Şimdi Malatya'mızda şehir hastanemiz var, eğitim ve araştırma hastanemiz var. Bizden önce bunların hiç biri var mıydı? Biz sizi seviyoruz, biz sizin dertlininiz. Şehir hastaneleri Yozgat'tan başladı devam ediyoruz, Türkiye'nin bütün büyük şehirlerinde yapacağız. Şimdi sırada inşaatı süren 10 şehir hastanesi daha var. Bugünde Malatya'da tüm ilçelerde yapımı tamamlanan yatırım bedeli 1 milyar 29 milyon TL olan 109 eserin bugün toplu açılışını burada yapıyoruz. Yarın okullar açılıyor. Eğitimde çeşitli ilçelerimizde anaokulları, ilk, orta, lise ve spor salonu 28 eserin resmi açılışını yapıyoruz. Sağlıkta devlet hastaneleri, sağlık merkezleri, 112 istasyonlarını hizmete açıyoruz. Yazıhan'da 9 bin 230 metrekare Boztepe barajı sulaması başta olmak üzere DSİ'nin 4 ayrı projesini hizmete açıyoruz. Çeşitli kurumların hizmet binalarını, yollar, Üniversitemizin yeni binaları, Malatya Büyükşehir Belediyesinin 117 milyon liralık çok sayıda alt yapı ve üst yapı yatırımlarını hizmete açıyoruz. Bir tarım şehri olan Malatya'mızda tarım ve hayvancılık sektöründe 29 ayrı özel sektör yatırımını bugün hizmete alıyoruz. Bu yatırımlarımızın şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen kurumları, belediyeleri, özel sektörler kuruluşlarını tebrik diyorum.”

2_84

MALATYA BÖLÜNMÜŞ YOL UZUNLUĞUNU 36 KİLOMETREDEN 424 KİLOMETREYE ÇIKARDIK 
Yapımı tamamlanan yatırımların yanı sıra yeni eserlerin de kazandırılması adına çalışmaların sürdüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar Malatya'ya 21 katrilyon TL yatırım yaptık. Bunlarla da kalmadık, şimdi yeni yatırımlarla beraber yolumuza devam edeceğiz. Sivas-Malatya yüksek hatlı hızlı tren çalışması sürüyor. Sivas tarafından gelecek bu hat Malatya üzerinden Elazığ ve Diyarbakır'a kadar devam edecek. Şuan proje çalışmaları sürüyor bir aksilik olmazsa önümüzdeki yıl inşasına başlamasını bekliyoruz. Malatya bölünmüş yol uzunluğunu 36 kilometreden 424 kilometreye çıkardık. Yine kuzey çevreyolu inşası başladı, bunu da söz verdiğimiz şekilde tamamlamakta kararlıyız. Kömürhan köprüsü, Kömürhan tüneli bağlantı yolları büyük ölçüde bitti, eksikler tamamlanınca yakında hepsini birlikte açacağız. Eski stadın yerini millet bahçesine dönüştürüyoruz. İhalesi yapıldı, inşası yakında başlayacak. Ülkemizin önemli tarım şehirlerinden olan Malatya'da şeker pancarı üreticilerimize verdiğimiz ve memnuniyetle karşılandığını gördüğüm ton başına 300 liralık fiyatı buradan tekrar tekrarlamak istiyorum. Biz millete hizmet için çalışmaya devam ederken birileri de devraldıkları belediyeyi altyapı, üst yapı ve sosyal destek hizmetlerinde kullandığı araçları israf diye sergiliyor” diye konuştu.

4_43

DURMAK YOK YOLA DEVAM
Açılış programında söz alan Malatya Valisi Aydın Baruş da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Malatya'da ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını dile getirerek, “Bugün teşriflerinizle müstesna bir gün yaşayan Malatya'ya verdiğiniz önem ve yüksek destekleriniz için saygı ve şükranlarımızı arz ediyorum” dedi.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve geldikten sonra İstanbul'u çöp yığınlarından modern bir şehir haline getirdiğini anımsattı. Gürkan, “Sizler 2014'de yerel kalkınma başlıyor diyerek bizlere gösterdiğiniz hedefler doğrultusunda emin adımlarla çalıştık. 2009'da ‘işimiz hizmet gücümüz millet' dediniz ve marka kimlikli şehirleri önümüzde hedef koydunuz. ‘Daima millet daima hizmet' dediniz, bizler bu çerçeve sosyal belediyecilik, kültürel, katılımcı belediyecilik anlayışı ile memleketimize hizmet etmeye çalıştık. 2019'da ‘memleket işi gönül işi' dediniz, gönül belediyeciliğini önümüze hedef koydunuz. Bu hedefler doğrultusunda sizlerin rehberliğinde Malatya'ya hizmet etme noktasında gecemizi gündüzümüze katarak Malatya'yı mazisine layık istikbaline hazırlama noktasında durmak yok yola devam diyoruz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer konukların kurdele kesimi ile 109 eser hizmete resmi olarak açıldı. Açılış törenine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başta olmak üzere çok sayıda bakan ve milletvekili de katıldı.

6_22

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DAHA SONRA VALİLİK VE BELEDİYEYİ ZİYARET ETTİ

Toplu açılış töreni sonrası Malatya Valiliğini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra Malatya Büyükşehir Belediyesini ziyaret etti. Girişte Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada belediye çalışmaları hakkında bilgiler aldı.

9_20

ÇALIŞMALAR HAKKINDA BİLGİ ALDI 
Gerçekleştirilen ziyaretin anısına Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tarihteki ilk kılıç Arslantepe çini tabak ile kayısı takdim etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan daha sonra Büyükşehir Belediyesinde, Erdoğan onuruna akşam yemeği verdi.

8_20

ZİYARETE KATILANLAR

Ziyarete Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyal Politikalar Başkanı Fatma Betül Sayan Kaya ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'da katıldı

7_18

6_23

5_30

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NİKAH ŞAHİDİ OLDU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski bakanlardan AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci'nin oğlu Melih Tüfenkci ile Seray Kayan'ın düğün törenine katıldı.
Malatya'daki açılış ve ziyaret programlarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya Şeker Fabrikası Sosyal Tesisleri'nde Melih Tüfenkci ve Seray Kayan'ın nikah törenine katıldı. Çok sayıda davetlinin katıldığı nikah töreninde genç çiftin nikahlarını Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan kıyarken, çiftin nikah şahitleri ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TESK Başkanı Bendevi Palandöken oldu.

1_102

4 ÇOCUK TAVSİYESİ...

Kıyılan nikah sonrası kısa bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, genç çifte 4 çocuk tavsiyesinde bulunarak evlilik cüzdanını geline takdim etti.

2_87

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!