Adil Gevrek: “Borcu Bitiririm, Teslim Ederim”; Haşim Karadağ: “Naylon Faturacı, Kulübü Mahvetti”

Adil Gevrek: “Borcu Bitiririm, Teslim Ederim”; Haşim Karadağ: “Naylon Faturacı, Kulübü Mahvetti”
İDDİALAR VE SAVUNMALAR: TETTEH TRANSFERİ
Adil Gevrek, Benjamin Tetteh’in serbest kalmasının kendi döneminde gerçekleşmediğini belirterek, “Ben görevdeyken oyuncunun kalması için cebimden para verdim. Hatta bunun dekontu elimde. Serbest kalmasın diye ödemeyi akrabama ait şirketten yaptım” dedi. Gevrek, transferin ardından Hull City’ye bedelsiz gidişinin sorumluluğunun yeni yönetime ait olduğunu vurguladı.
Haşim Karadağ ise bu açıklamalara sert tepki gösterdi: “Tetteh transferinden sonra menajeri İngiltere’ye gidiyor, sonra teşekkür maili atılıyor. Bunlar iddia değil, resmi evrak. Bu kişinin yönettiği dönemde kulübün 80 tane çeki kayıp, 400 milyon TL para usulsüzce çekilmiş.”
ENDA TRANSFERİ: ŞİRKETLER ARACILIĞIYLA ÖDEME Mİ YAPILDI?
Enda’nın Başakşehir’e transferinden sonra elde edilen 350 bin euroluk gelirin 300 bininin iki farklı şirkete aktarıldığı iddialarını yanıtlayan Gevrek, “Bu transferde kulübe resmi gelir sağlandı. Bu paranın bir kısmı oyuncuyu getiren firmaya gitti. Paranın nereye harcandığını açıklamaktan çekinmiyorum” dedi.
Karadağ ise şirketlerin faaliyet alanlarını sorguladı: “Birisi güvenlik, biri temizlik şirketi. Bu şirketler neden transfer parasını alıyor? 2022’de kulüp hesapları aktifken neden parayı kendi şirketine aktarıyorsun?”
MAIL ORDER VE 100 MİLYON DOLAR İDDİASI
Yeni yönetimin öne sürdüğü “mail order üzerinden kara para aklama” iddialarına Adil Gevrek, “Mail order yasal bir ödeme şeklidir. Kredi kartı bağışı yapılsın diye sistem kurduk ama o paralar hiç gelmedi. Belgeleri var, dekontları iade edilmiş” diyerek yanıt verdi.
Ancak Haşim Karadağ bu savunmayı “Kenya’ya forma mı sattın? Chicago’ya mı? Hangi kargoyla gönderdin?” sözleriyle tiye aldı. Karadağ, “100 milyon dolarlık girişin kaynağı belirsiz. Kulüp tarihinde böyle kara bir dönem olmadı” diyerek iddiasını yineledi.
KULÜP KASASINDAN ŞİRKETLERE 20 MİLYON TL İDDİASI
Adil Gevrek, kardeşine ait olduğu iddia edilen şirkete 20 milyon TL ödendiği suçlamasına, “Tam tersine şirketten kulübe para aktarıldı. Güvenlik hizmeti veriyordu. Kulüp çekle öderken bu şirket peşin ödeme yaptı. Hâlâ da 5 milyon TL alacağı var” dedi.
Haşim Karadağ ise “Bir kalecimizin 500 TL’sini ödememiş, ama 20 milyonu kendi şirketine aktarmış. O şirketin kulüpten bir kuruş alacağı yok. İcra gönderiyorlar, belgeyle konuşuyorum” diye konuştu.
YETKİ MESELESİ VE İTİBAR TARTIŞMASI
Adil Gevrek, kulübün iktisadi işletmesinde yetkili olmadığını, AŞ’nin derneğe bağlı bir yapı olduğunu ifade ederek, “Benim üzerime bir algı kuruluyor. Oysa bu kulüp UEFA’ya gitti, iki kez şampiyonluk yaşadı. Bunları unutturmaya çalışıyorlar” dedi.
Karadağ ise çok daha sertti: “Bu kişi Malatya’ya bile gelemiyor. Elazığ’dan köyüne geçiyor. Benimle tartışamaz. Malatya’nın adını yerle bir etti. Eğer şerefliysen sabah kulüpte buluşalım, ben 200 milyon TL temlik vereyim, sen de ver.”
YARGIYA MESAJ: “VARSA SUÇUM, GİDER VERİRİM”
Adil Gevrek, konuşmasının sonunda kendisine yöneltilen tüm suçlamalara karşı “Evraklarınız varsa yargıya verin. Benim hesabım yargıya ve Malatya halkınadır. Bu iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum” açıklamasında bulundu.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Zeynep Arslan
22-07-2025 20:24Yeni Malatyaspor’un yaşadığı krizin arkasında ekonomik şeffaflık eksikliği var. Gevrek’in “yayın gelirleri düştü, kulüpler borçlandı” savunması doğru ama yetersiz. Zira borçlanma yalnızca gelir azalmasıyla açıklanamaz. Finansal kararların kimin inisiyatifinde alındığı, hangi şirketlere ödeme yapıldığı, kulüp içi denetimin olup olmadığı belirleyici. Karadağ’ın ortaya koyduğu suçlamalar ise siyasi ve duygusal söylemlerle gölgeleniyor. Kulüp ekonomisi bir tiyatroya dönmüş durumda. Tek çözüm: bağımsız denetim, Sayıştay takibi, kamuya açık rapor.
Serhat Başar
22-07-2025 20:23Mail order üzerinden kulübe giren paralar, kardeş şirketlere aktarılan ödemeler, kamuoyuna sunulan dekontlar… Tüm bunlar ancak ve ancak bağımsız denetçilerce incelenip raporlanırsa anlam kazanır. Aksi hâlde her iki tarafın da söyledikleri bir medya savaşından ibaret kalır. Adil Gevrek’in savunmaları teknik ama etik zaaflarla dolu. Haşim Karadağ’ın suçlamaları ciddi ama hukuken delilsizse iftiraya dönüşür. Bu işin çözüm yeri TV ekranları değil, Cumhuriyet Savcılığı’dır.
Feride Tuncel
22-07-2025 20:23Bir taraftar olarak bu tartışmaları utançla izliyorum. Tetteh gitti, Enda gitti, 100 milyon dolar geldi mi belli değil. Aile şirketleriyle dönen işler, kardeşe aktarılan paralar, forma satışı bahanesiyle alınan pos cihazları… Bunlar futbolu sevmenin, tribünde ağlamanın karşılığı olmamalı. Ben ne Gevrek’i ne Karadağ’ı savunuyorum. Ama biri çıkıp da net şekilde “Ben şu kadar borcu sıfırladım” dese, belgesiyle konuşsa, onu alkışlarım. Geri kalanı laf.
Mehmet Eren
22-07-2025 20:22Bu yayın aslında bir “futbol yönetimi nasıl olmamalı” dersi gibiydi. Adil Gevrek bir siyasetçi gibi konuştu. Kontrollü, belgeli ama halktan kopuk. Haşim Karadağ ise bir tribün lideri gibi davrandı: Hızlı, saldırgan ve duygusal. Bu çatışmadan bir hakikat çıkmaz. Ancak şunu söyleyebilirim: Gevrek’in “parayı koysunlar, ben teslim edeyim” çıkışı güçlüydü. Bu resti, Karadağ tarafı cevapsız bırakırsa, kamuoyu bu tartışmayı tek taraflı okur. Gerekirse, noter önünde 250 milyonluk temlik çağrısı yapılmalı. Kim samimi, o zaman anlaşılır.
Selim Kaya
22-07-2025 20:22Kulüp yöneticiliği yaptığım yıllarda öğrendiğim en önemli şey şudur: Şeffaflık yoksa itibar kalmaz. Adil Gevrek elindeki belgelerle, evraklarla kendini savunurken haklı olabilir. Ama bu belgeler kamuoyuna değil, mali denetime sunulmalı. Haşim Karadağ’ın “pantolonunu satarsın” gibi ifadelerle konuşması ise, yöneticilikle bağdaşmaz. Malatya gibi bir şehirde bu seviyede bir tartışma yapılması üzücü. Her iki taraf da yargının yolunu tutmalı, mikrofonları değil, müfettişleri konuşmalı.
Gamze Gül
22-07-2025 20:17Yeni Malatyaspor’un yaşadığı kriz bir yöneticilik krizi değil, bir kültür krizidir. Spor kulüpleri hâlâ bir “aile şirketi” gibi yönetiliyor. Adil Gevrek’in yaptığı savunmalar bu çarpıklığın içinden geliyor. Kardeşinin şirketi, şahsi ödemeler, noter huzurunda borç kapatma iddiaları… Bunların tamamı sistemin dışına düşmüş ama Türkiye’de hâlâ meşru görülüyor. Haşim Karadağ’ın öfkeli çıkışı ise yeni bir dönemin habercisi olabilir. Ancak söylemle değil, yapısal reformla olur bu. Malatya için en büyük ihtiyaç, duygusal liderlerden çok kurumsal akıldır.
Fatih Yılma
22-07-2025 20:16Adil Gevrek yıllarca Malatya’da spor kamuoyunun tartışmalı figürü oldu. Başarıları var ama usul hataları da çok. Bu yayındaki çıkışı ise bana “dönüş değil, hesaplaşma” havası verdi. Elindeki dekontları gösterdi, isim isim oyuncuların maaşlarını ödediğini söyledi. Ama Malatya halkı şunu soruyor: Kardeşinin şirketi kulübe neden hizmet verir hale geldi? Bu tek başına şüphe sebebidir. Haşim Karadağ ise öfkesini mikrofonla bastırmaya çalışıyor. Bence en büyük hatası bu: Belgelerle değil, bağırarak konuşmak. Malatya’nın buna değil, birleştirici akla ihtiyacı var.
Levent Karaca
22-07-2025 20:16Gerek Adil Gevrek’in gerekse Haşim Karadağ’ın açıklamaları kulüplerin mali yapısına dair çok çarpıcı veriler içeriyor. Gevrek’in “kardeşimin şirketi kulübe borç verdi” savunması hukuken mümkündür fakat etik açıdan sorgulanmalıdır. Şirketten kulübe aktarılan paraların karşılığında hizmet sunulmuş mu? Bu şirketlerin faaliyet alanları spor dışıysa, kulüp kaynakları neden bu kanallardan geçmiş? Öte yandan Karadağ’ın “100 milyon dolar kara para” iddiası ise çok ciddi bir ithamdır ve delilsizse iftira suçu teşkil eder. Netice itibariyle bu tartışma artık yargının konusu olmuştur. Yargı, sadece suçu değil, kamu zararını da ölçmeli ve telafi yollarını tartışmalıdır.
Ayşegül Korkma
22-07-2025 20:16HTSpor’daki yayın, gazetecilik açısından çok önemli bir örnekti. Zira bir spor kulübü üzerinden dönen yüz milyonluk paralar, aile şirketlerine aktarılan fonlar ve iddia edilen “laylon fatura” düzenekleri canlı yayında tartışıldı. Fakat yayın boyunca dikkatimi çeken şu oldu: Adil Gevrek’in dili kontrollü, hazırlıklı ve teknikti. Elinde dekontlar, avukat görüşmeleri ve resmi kayıtlar vardı. Buna karşın Haşim Karadağ’ın açıklamaları delilden çok hissiyat ve kin içeriyordu. “Pantolonunu satarsın” gibi ifadeler kamuoyunda haklılık değil, duygusal tepki yaratır. Tarafsız biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Malatya kamuoyunun hak ettiği şey, bu kısır döngü değil, tam bir denetimdir. Söz değil, bilanço konuşmalı.
Erkan Ersoy
22-07-2025 20:15Adil Gevrek’in HTSpor’daki açıklamaları, bir yöneticinin kamuoyu karşısında kendisini savunma refleksiyle yaptığı sistematik bir anlatım içeriyor. Ancak dikkat çeken şu: Gevrek, Tetteh transferi gibi kilit meselelerde elinde dekont olduğunu söylüyor fakat bunların kulüp muhasebesine değil, aile şirketi kasasına ait olduğunu belirtiyor. Bu, klasik “borcu ben ödedim” savunusudur ama spor hukukunda bu tür ödemelerin “şeffaf denetime açık” hale getirilmesi gerekir. Haşim Karadağ ise duygusal ve saldırgan bir dil kullanıyor. Yönelttiği suçlamaların neredeyse tamamı ağır itham niteliğinde ama somut belge sunumu zayıf. Sonuç olarak, iki taraf da kamuoyu önünde değil, bağımsız denetim önünde konuşmalıydı. Spor kulüpleri aile çiftliği değildir; iktisadi işletme yapısı, kamusal sorumlulukla yönetilmelidir.