Adıyaman lobisinin oyununa geliyorlar

SÖYLEŞİ: MURAT ÇETİN
Adıyaman'ın ihtiyacını karşılamak için Pütürge'ye yapılacağı söylenen baraja tepkiler her geçen gün artarak devam ediyor. Malatya Time'ın mikrofon uzattığı ve Pütürgelilerin yakından tanıdığı Pütürge Çevre Köyleri Dernek Başkanı Mahmut Aluç, “Benim bölge veya insan ayrımı yapmam söz konusu olamaz. Ancak takdir edersiniz ki, Adıyaman'ın su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılacak bir barajın Pütürgemizin köylerini de içine alacak şekilde olması ve insanımızın toprağından edilecek olmasını kesinlikle kabul edemiyorum. Daha önce Atatürk Barajı sebebiyle yerinden yurdundan edilen insanlarımız olmuştu. Bu hemşerilerimi Aydın'a yerleştirmişlerdi. Bu hemşerilerimle arada sırada görüşüyorum. Büyük pişmanlık içindeler. Vatansız olmanın, atalarının mezarını dahi ziyaret edememenin acısını yaşıyorlar. Bunun için de başka bir çarenin düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum.” Dedi.

BARAJ MESELESİNİ GİZLEMEK İSTİYORLAR
Malatya'yı yönetenlerin dahi bilmediği bir hazırlığın yıllardır devam ettiğini aktaran Mahmut Aluç, “Ben yıllar öncesinde yani 2002 yılında memleketime gitmiştim. Orada baktım bir kısım insanlar etüt çalışmaları yapıyorlar. Bunun ne olduğunu öğrenmek istediğimde bana “Petrol arıyoruz” demişlerdi. İşin enteresan tarafı her 2 yılda bir yol için, petrol için veya maden için etüt çalışması yapıldığını görüyoruz. İşin rengi yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Hep gizledikleri bu iş meğerse Büyükçay'da bir baraj yapılmasıyla ilgiliymiş. Bu barajla ilgili olarak 6 tane köyün muhtarını bir araya topladılar. Ben de bu toplantıya katıldım. Çevre Bakanlığı'ndan bir müdür de gelmişti. Şu anda sadece planlama aşamasında olduğunu söylediler o dönemde. Plana göre 23 tane ev, 1 tane bina ve 1 tane de ahırın sular altında kalacağı söylendi. Bunun Güneydoğu Anadolu Projesi olduğu söyleniyordu. Cahil biri olsam inanırdım. Ancak ben GAP nedir biliyorum. Kahta Çayı'ndan bizim oradaki çaya kadar küçük setler halinde göletler yapılacaktı. Barajın dolmasını önlemek ve ömrünü uzatmak için yapılacaktı.” Şeklinde konuştu.

BU PROJELER YILLARCA DURMUŞTU
“Adıyaman lobisi diye bir gerçek var. Onlar 1989 yılında bir karar alarak “Biz bu göletleri daha farklı bir şekle çevirelim.  Bundan faydalanalım diye eski Kahta Köprüsü'nün orada o dar boğazda bir baraj yapalım” dediler.” diyen Mahmut Alıç, “Gel gelelim ki bu baraj yapıldığında Adıyaman'da ses getirdi. Onun üst yanında Hacıyan, Gazzaz ve Taşkale köyleri var. Bu köyler karşı gelince bu baraj işinden vazgeçildi. Onun yerine o noktanın biraz üstünde küçük bir gölet yapıldı. Oradan dağa çıkarıp oraya da HES yapıldı. Bu tutmayınca Adıyaman'la sınırımız olan Büyüköz köyümüzün altında bir baraj yapılacaktı. O durumda bir köyümüz suyun altında kalıyordu. Biz o zaman sesimizi çıkarmazken Adıyaman'ın Taşkale köyünden karşı çıkıldı ve iptal edildi. Yıllarca bu projeler durmuştu.” İfadelerini kullandı.

HALKTAN GİZLENMEYE ÇALIŞILAN KONULAR VAR
Yıllardır etütlerin Pütürge çevresinde yapıldığını belirten Aluç, “Ama bundan bizim haberimiz yok. Son 1 senedir fısıltı gazetesi harekete geçti. Bir baraj yapılacağı ama boyutu bilinmiyordu. Orada 6 tane muhtarımız toplantıya çağırıyorlar. Diyorlar ki 22 tane ev, 2 tane bina ve 1 tane ahır ve 1 tane de fırın kalacak suların altında kalacak diyorlar. Barajın gövdesi 79 metre olacakmış. Su seviyesi de 60 metreyi bulacakmış. Böyle büyüklükteki bir alan için “22 ev su altında kalacak” diyemezsin. Söz konusu büyüklükteki bir suyun içinde Yeşildere, Uzuntaş ve Arkalan kalıyor. Uzuntaş 500 hanelik bir mahalle. Bunların hepsini toplasan ortalama 800 hane suların altında kalacak. Bu barajın 50 yıllık bir ömrü olduğu da söyleniyor. 50 yıllık bir iş için insanları vatanından, toprağından, ecdadının mezarlarından ve tarihinden etmenin ne gibi bir anlamı olabilir ki? Buradaki insanların toprağına toprak vereceklermiş. Sen benim ecdadımın mezarlarını, yaşadığım dağı taşı ve geçmişimi nasıl vereceksin? Ayrıca bu durumdan benim memleketim faydalanmıyor ki. Ben bölgecilik ve insan ayrımı yapmıyorum. Bu baraj yapılacaksa insanları mağdur etmeden de yapabilirsin. 19 kilometre tünel yaparak Adıyaman'a su götüreceklermiş. Bunu yapmaya değer mi? Yıllardır Kubbe Dağı kapalı kalıyor. İnsanlarımız hastanelere ulaşamadığı için oralarda öldü. Kubbe Dağı'na 4 kilometrelik tüneli yapmadılar ama Adıyaman'a su götürmek için Nemrut Dağı'nı 19 kilometre delecekler. Ayrıca 2 tane hidroelektrik santrali kuracaklarmış. Adıyaman'da 12 bin hektar araziyi sulayacaklar.” Şeklinde konuştu.

BU İNSANLARA TRİLYON VERSEN BAŞKA YERDE YAŞAYAMAZ
“Bu barajdan Adıyaman faydalanacak ama benim insanım ne olacak?” diye soran Mahmut Aluç, “Buradaki insanlara “Hadi gidin” diyorlar. Zaten genç nüfus bir hayli az. Büyük bir çoğunluk yaşlı analardan babalardan oluşuyor. Bu insanlara 1 trilyon versen başka yerde yaşayamaz. Sen yaşlı insanları alıp yerinden sökeceksin ve “Hadi İstanbul'a git de yaşa” diyorsun.” dedi.
Malatya'yı yönetenlerin de konuyla ilgili bilgisinin olmamasını anlayamadığını söyleyen Mahmut Aluç, Bu baraj için “Olmazsa olmaz mı?” diye sorduğumuz zaman Malatyalı siyasetçilerimiz ”Bizim öyle bir şeyden haberimiz yok” diyorlar. Ben geçen sene turnuvaya gittiğimiz zaman Vali Bey'e sordum. “Bizim haberimiz yok. Sadece bundan 3 ay önce bir ekip geldi baraj olduğunu söylediler. Biz de belge istedik gittiler. Bir daha da gelmediler. Ama aynı soruyu Adıyaman'dakilere sorduğunuz zaman “Evet böyle bir baraj yapılacak. İhalesi dahi yapıldı” diyorlar. Malatya bölgesinde bir baraj yapılacak o bölgede kimsenin haberi olmayacak. İhalesi Adıyaman'da yapılacak. Çalışma Adıyaman'da olacak. Çalışanlar Adıyaman'da olacak. Barajdan Adıyaman faydalanacak. Bundan Malatya'nın hiçbir menfaati olmayacak.” ifadelerini kullandı.

SİYASİLERİMİZİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUM
Malatyalı siyasetçilere bir çağrısı olduğunu aktaran Mahmut Aluç, “Benim siyasilerimizden ricamdır. Çıkın insanımızı bilinçlendirin. “Haberim yok” demeden işin aslını astarını araştırıp millete açıklasınlar. Geçenlerde Malatya Milletvekili Öznur Çalık, katıldığı bir televizyon programında konuyla ilgili olarak, “Benim köylüm bir hemşerim mağdur olacaksa, biz bunu istemiyoruz” demiş. Kendisini takdir ettiğimi belirtmek isterim. Diğer vekillerimizin de duyarlı davranmaları gerekiyor bu konuda. Orada insan ayrımı, bölge ayrımı yapmayalım. Derede akan suyun israf olmasını elbette istemiyorum. Küçük göletlerle bu iş çözülebilir. Ömrü 50 yıl olacak bir baraj için insanların sıkıntı yaşamasına değer mi? Ayrıca etüt yapanların oranın özelliklerini de bilmiyorum. Oraların havasını, suyunu ve toprağını iyice araştırsalar zaten gerçeği görecekler.” dedi.

NİMETLERİ ADIYAMAN'A KÜLFETİ MALATYA'YA
Yapılacak barajın bütün nimetlerinden sadece Adıyaman'ın faydalanacak olmasına da bir anlam veremediğini söyleyen Mahmut Alıç, “Adıyamanlılar yapıyor. Malatya topraklarında yapıyorlar. Barajın adını da Adıyaman Büyük Çay Barajı koyuyorlar. Ne alakası var? Madem Pütürge'de yapılıyor, o zaman Malatya Pütürge Tepehan Büyük Çay Barajı denilsin. Tamamen Adıyaman lobisinin Nemrut üzerinde oynadığı bir oyun da olabilir bu. Çünkü, eğer o baraj yapılırsa etrafı sit alanı olarak ilan edilecek. Dolayısıyla bizim Nemrut yolumuz da kesilecek. 10 kilometre mesafede hiçbir köy kalmayacak. Bu da Nohutlu Tepehan'ın tamamının gitmesi demek oluyor. Pütürge nüfusunun 10 binin altına düşmesi demek oluyor. Nemrut ile Malatya'nın irtibatını tamamen kesmek amacını güttüklerini düşünüyorum. İlla yapılacaksa halkı ikna etmek gerekiyor. Yapılacaksa ben de “Evime ev, ekmeğime ekmek istiyorum” derim. Çünkü orada yaşayan insanlar oranın dağından, taşından, suyundan, çimeninden, çayırından, ağacında her şeyinden faydalanıyor. Bu koşulları insanlara oluşturabiliyor musun? Hayır oluşturamazsın. Gelecek diyecek ki “20 dönüm arazin varsa al sana şu kadar para hadi sana güle güle”. Oranın her şeyinden istifade eden insanı sudan çıkmış balığa döndürecekler. Atatürk Barajı yapılırken, Aydın'a gönderilen hemşerilerimle görüşüyorum. Hepsi bin pişman. Her şeyden önce vatansız, yurtsuz kalıyorsun. Biri bana nerelisin dediği zaman “Malatyalıydım” demek istemiyorum. Ben “Pütürgeliyim, Tepehanlıyım” demek istiyorum. Benim çocuklarım da yarın öbür gün “Pütürgeliyim, Tepehanlıyım, Yeşildereliyim, Uzuntaşlıyım, Yandereliyim, Kayadereliyim” diyebilsin istiyorum. Ben herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum. Bizim kavgayla, savaşla, birilerini karalamayla işimiz yok. Bu süreçte hukuki olarak ne gerekiyorsa haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Malatya Time Pütürge İlavesi