dore okulları
Malatya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.55
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2429.8
  • BIST
    9716.11
  • BTC
    66679.99$

AH MALATYA, VAH MALATYA!


AH MALATYA, VAH MALATYA!
-SESLİ MAKALE-ADEM İNSANOĞLU YAZDI...
Narin



O kadar değişik bir memlekette yaşıyoruz ki; gündem başımızı döndürüyor. Her gün yeni bir gündem, her an yeni bir bomba olayla karşılaşıyoruz. Bir türlü rayına oturtamadığımız bir şehrimiz var. Her yer köstebek yuvasına dönmüş durumda. İşler hep yarım yarım, gıdım gıdım ilerliyor. Elimize aldığımız her işi yarım bırakıyoruz. TOKİ bile bize bir stad yaptı hala bitmedi! Hele bir belediyemiz var ki; her işi neredeyse yarım bırakma konusunda oldukça mahir! Şehrin dört bir tarafında yarım bırakılmış projeler görmemiz mümkün. Bizde fikir çok ama üretim yok! Harcama çok ama verim yok! Reklam çok, icraat yok! Her aklımıza geleni, her önümüze getirileni proje diye uygulamaya başlıyoruz ama sonunu getiremiyoruz. Şehrin bütün dinamiklerini birkaç yılda yerle bir ettik. “Yeşil Malatya” “Beton Malatya” oldu ama hala durmuş değiliz. FETÖ ile mücadeleyi bile yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Herkes bu mücadeleyi kendi çıkarına yontmanın derdine düştü. Hiç alakası olmayan insanları sırf koltuklarından etmek için FETÖ'cü olarak fişledik.

 

FETÖ ile Mücadele!

Aslında bugün bu konuda bir şey yazmayı düşünmüyordum. Fakat unutulup gitmemesi için not düşmek amacıyla yazıyorum. FETÖ ile mücadelede devletin en tepesinin ilk tespiti; tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olan bir örgüt şeklindeydi. Nedense bu tespitle ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Bu hareketin cemaat ve örgüt ayrımı hiç yapılmadı. Zaten örgüt ayağında yer alanların büyük bir kısmı ya yurtdışına çıktı ya da kripto olup kendini gizledi. Devlet içinde bu yapıyla mücadele edenler ise sürekli işin ibadet kısmı ile uğraşıp durdular. Doğrusunu söylemek gerekirse FETÖ ile mücadele ilk başladığı zaman, devletin bütün stratejik noktalarında bu örgütün elemanları olduğu için, iş başından itibaren gayri ciddi bir şekilde ilerledi. FETÖ elemanları bulundukları her konumda işi savsaklamak, sulandırmak ve şirazesini kaydırmak için her türlü yola başvurdular. İçinde bulunduğumuz karmaşıklığın en büyük sebebi bu kişilerin yaptıkları. Eminim bu örgüt elemanları Bylock listelerini de değiştirdiler ve masum insanların hayatlarını kararttılar. FETÖ elemanı olmayıp, sırf yükselmek için insanların hayatlarını karartanlara da fazlasıyla şahit olduk. Halk nazarında, “üst düzey FETÖ'cülere bir şey olmuyor, ne oluyorsa garibanlara oluyor” algısı her zaman ve hala güncelliğini koruyor. Reis bile bu konuda serzenişlerini dile getirdi ama değişen bir şey yok. Aslında FETÖ ile mücadelenin ne kadar yanlış olduğunun en bariz göstergesi Malatya.

 

15 Temmuz Gecesinden Geriye Kim Kaldı?

15 Temmuz menfur saldırısının yaşandığı gece Malatya'da yaşananlar hala akıllardaki yerini koruyor. Esrarı çözülememiş birçok konu var. Fakat en dikkat çeken şey, o gecenin sözde dört kahramanının Malatya'dan gönderilmiş olması. O gece tüm yurtta darbe bastırıldıktan sonra, kahramanlığa soyunan dört kişi vardı. Vali, Başsavcı, TEM Müdürü ve Jandarma Komutan Vekili. İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay ŞahinKaplan, darbe gecesi kahramanlıkları nedeniyle ileride general olma ihtimali oldukça yüksek bir kişiydi. Fakat ne hikmettir 1 ay sonra bu şahıs apar topar emekliye ayrıldı. TEM Müdürü Hakan Yıldırımoğlu'nun kullandığı 20 hattan birinde Bylock olduğu tespit edildi. Bu konu eski başsavcı tarafından sümenaltı edildildiği iddia edildi. Hakan Yıldırımoğlu ve Şahin Kaplan darbecileri derdest eden ve darbeyi bastıran iki kişi olarak hafızalara kazındı. Aynı gece darbe bastırıldıktan sonra saat 03.00'da 2. Orduya baskına giden iki kişi daha vardı. Merkeze alınan eski Vali Mustafa Toprak ve Denizli'ye tayin edilen Başsavcı Ergün Yılmaz.Kurşunlara kafa atan vali” olarak tanıdığımız Mustafa Toprak, hiç hesapta yokken Merkez Valisi olarak atandı. Başsavcı Ergün Yılmaz ise Denizli'ye Başsavcı olarak atandı. Düşünsenize darbeyi bastıran dört kahramanın dördü de Malatya'da değil. Bu ne yaman çelişki Allahım…Şimdi eğer bunlar FETÖ ile mücadele ettiği için yerlerinden oldularsa, FETÖ hala çok güçlü demektir! Yok, eğer bu adamların FETÖ'cü olma iddiası var ise, o zaman durum daha vahim! FETÖ ile mücadelede yazılacak o kadar çok karışık konu var ki; önümüzdeki süreçte tekrar bu konuyu değerlendirmeyi düşünüyorum.

 

Malatya Belediyesi Asfalt Yolsuzluğu!

Malatya Büyükşehir Belediyesi bu aralar bir asfalt yolsuzluğu ile çalkalanıyor. Olayda öyle ciddi iddialar var ki; duyunca allak bullak oluyorsunuz. Bu birimde çalışanların eşleri adına kurdukları şirketler var, şirketlerle girilen ihaleler var, ihale ile alınan işler büyükşehir personeli ve ekipmanı kullanılarak yapılmış. Satın alınan tanker tanker zift hiç depolara girmeden girmiş gibi gösterilmiş ve alınan ihalelerde kullanılmış. Adamlar belediyedeki makamlarını şirket bürosu gibi kullanmışlar. İşe gelmişler ve eşleri adına açtıkları şirketlerin ihalelerini takip etmişler. Bazı belediyelerden, Malatya Büyükşehir Belediyesinden hatta Karayollarından alınmış ihaleler var. İhaleler de Belediye ekipmanı ve personeli kullanılmış. Bunların hepsi birer iddia daha ağır iddialarda var. Konu şu an yargıda ve Mülkiye Müfettişleri bu konu ile ilgili soruşturmaya başladılar. Doğrusunu söylemek gerekirse; yargıdan ve müfettişten çok şey beklemek hata olur görüşündeyim. Bunun gibi hatta bundan çok daha ağır yolsuzluklar da bile bir sonuç alındığını görmedik. Genelde yargı müfettiş raporuna göre karar alır, müfettişler ise soruşturma yapmaktan ziyade konuyu düzeltmek ya da daha doğru bir ifadeyle üstünü kapatmak için çalışma yaparlar. Bu arada eğer bunun tersi bir sonuç olursa, o zaman Ak Parti Ahmet Çakır'ın üstünü çizmiş demektir.

 

Kimse Sütten Çıkmış Ak Kaşık Değil!

Yukarıda yazılı iddialar boş iddialar değil. Emin olun bu hiç kimsenin operasyonu da değil. Yaşanmış olayların; birisi tarafından tespit edilmesi, belgelenmesi ve raporlanması sonucu başlatılmış bir soruşturma var. Belediye Asfalt Şantiyesinde bu kadar önemli olaylar dönerken, oranın başındaki kişi, onun üstündeki kişi, onun üstündeki kişi ve hatta en tepedeki kişi için, “sütten çıkmış ak kaşık, çok çalışkan, dürüst, yemez, içmez, melaike vb.” yakıştırmalar yapmak; akılla, izanla, irfanla ve ahlakla bağdaşmaz. Kimse kusura bakmasın, en tepeden en aşağıya kadar herkesin sorumluluğu var. Şirket personeli dahil! Adı geçen kişiler o kadar iyi insanlar olsalardı; “içinizden birisi bir kötülük gördüğü zaman…” diye başlayan hadisin gereğini yapar, o işten el etek çekerlerdi. Maddi kayıpları olmaz ayrıca manevi kazançları olurdu. Bu iş Başkandan aşağı doğru herkesi bağlayan bir iş. Fakat ne hikmetse 3 numaradan aşağıya doğru bir görevden alma var, sadece 15 kişilik! Başkan Çakır kendi kuzeni olan (teyzesinin oğlu); beton ağaçların mucidi, yeşile düşman betona dost Zeki Sarılar'ı bile bu olayda açığa aldıysa, konu oldukça ciddi! 

 

Belediye Şirketleri…

Yukarıdaki asfalt yolsuzluğu ne kadar inanılmaz görünse de imar yolsuzluklarının yanında devede kulak bile değildir. Hadi imarı bir tarafa bırakın belediye şirketlerindeki yolsuzlukların haddi hesabı belli değil. Birkaç bin liraya çalışan şirket yöneticilerinin, malvarlıklarını  araştırmak gerekir. Oturdukları evleri nasıl edindikleri bilmek gerekir. Daha önce MOTAŞ'ta yolsuzluk var diye çuval çuval belge verildi fakat belediyeden kimsenin gıkı çıkmadı. Belgeleri getiren kişinin başına gelmeyen kalmadı.Nihayetinde FETÖ'cü olmakla suçlanarak KHK ile ihraç edildi. İlerde bir gün olurda Reisin kulağına bu konu giderse, söyleyecekleri bir bahaneleri olacaktı; “o belgeleri getiren kişi FETÖ'cüydü ve ihraç oldu, bu bir FETÖ komplosu!” O zaman MOTAŞ'ın başındaki kişi, neo paralel yapının Yüksek İstişare Kurulu üyesi. Yani o kişiye soruşturma açmak biraz yürek istiyordu. Zaten adam devlet memuru yapılıp terfi ettirildi. Onca yolsuzluk varken Başkandan bir adım bile göremedik ama bu işte adım var! Sorun ciddi demek…

En Borçlu Belediye

Büyükşehir Belediyesi ile ilgili dikkat çeken bir iddia daha var. İddialar doğru ise Belediyenin 2 katrilyona yakın borcu var. Doğruluğunu bilmiyorum belki de abartı olabilir fakat belediyenin borcunun bir hayli yüksek olduğunu biliyorum. Belediyenin kredi taleplerinin geri çevrildiğini basından öğrendik. Şimdi soru şu; Maski ve şirketler dâhil Belediyenin gerçek borcu ne kadar? Yüklü miktarda bir borç, gelecek yönetimleri etkileyeceği gibi gelecek nesilleri de etkileyecektir. Gelecek nesillerin hakkını şimdiden yemek, ne kadar ahlaki?

 

Belediyenin Yarım İşleri İçin Tazminat Alınabilir mi?

Modern yönetimin bulunduğu her yerde, geciken her iş için tazminat hakkı vardır. Belediyenin yaptığı işlerde belirlenmiş bir süre olmasına rağmen, sürekli ve defaatle bu süreler aşılmaktadır. Özellikle altyapı işlerinde geciken her gün insanlar için bir eziyete dönüşmektedir. İnsanlar bu durumdan o kadar muzdarip ki neredeyse evlerini terk etmekle karşı karşıyalar. Bu tür bir durumdan insanların hukuk önünde maddi ve manevi tazminat açma hakları olduğu kanaatindeyim. Her iş için belirlenen sürenin aşımı için, o işten mağdur olanlara maddi/manevi tazminatları ödenmelidir. Bu konuda belirlenmiş bir standardın olması veya modern belediye çalışmaları örnek olarak alınması ahkinde, açılacak davalarda cidi miktarlarda tazminat alınabilir. Belediyenin işlerinden mağdur olan kişilerin bu konuda açacakları ilk dava emsal alınarak binlerce dava açılabilir ki; bu davaları açmak için gönüllü yüzlerce avukat bulmak içten bile değil. Bu durumda Büyükşehir Belediyesinin durumu daha vahim bir hal alır. İşte bunun önüne geçmenin yolu, planlı ve programlı bir şekilde işlerin yürütülmesidir. “Çok Çalışıyoruz” görüntüsü vermek için her yeri kazmak, mantıklı bir şey değil.

 

İçme Suyu Yakında HES'te (Hasta) Edecek Hepimizi!

Bu köşeden fırsat buldukça yanlışları yazmaya ve yetkilileri uyarmaya çalışıyorum. Birçok konuyu yazdıktan sonra yetkililer gündemine alıyorlar. Daha önce Malatya içme suyunun SOS verdiğini ve alternatif kaynaklar bulunması gerektiğini yazmıştım. Alternatif kaynaklar ile ilgili söz çok ama icraat henüz yok. Yine Kaptajın korunması gerektiğini ilk biz yazmıştık. Kaptaj da koruma altında.  Maski'nin döşemiş olduğu yeni hatlar sayesinde kentte su kesintileri yaşanmıyor fakat şimdi karşımızda çok daha ciddi bir konu var; içme suyu üzerine HES kurulması. Başkan Çakır geçtiğimiz günleder, içme suyu hattı üzerinde hidroelektrik santrali kurulacağını ve bu konuda MOTAŞ'ın gerekli izinleri aldığını ifade etti. Dünyada benzeri var mı bilmiyorum ama bu durum Malatya'nın içme suyunun artık içilemeyeceği anlamına geliyor. Düşünsenize içeceğimiz su, depoya girmeden önce tribüne girecek ve elektrik üretecek. Tribünden geçen su ne kadar sağlıklı ve içilebilir kalır? Bunun takdirini varın siz yapın. İçtiğimiz su yakında bizi hasta ederse şaşırmayın. Sırf birkaç megavat elektrik üretmek için, bu şehrin suyunun kirletilmesi; akılla, izanla ve mantıkla açıklanacak bir konu değil. Büyükşehir olduğumuzdan bu yana Malatya içme suyu sürekli birlerinin iştahını kabartıyor. Bu şehirde bu kadar güzel şebeke suyuna adamlar tahammül edemiyorlar. Öyle ya da böyle bu suyu kirletecekler veya satacaklar. Allah vergisi bu su, Malatya halkınındır ve kimsenin bu su üzerinde hesap yapmasına millet fırsat vermemelidir. Hangi şehirde içilebilir içme şebeke suyu üzerinde HES var, çıkıp açıklasınlar. Bu HES Malatya'ya ihanettir. Bırakın bu ihaneti görmeyi, büyük bir projeymiş gibi insanlara anlatanlara yazıklar olsun! Malatya kamuoyunun bu konunun peşini bırakmaması gerekiyor. CHP, MHP, SP ve diğer partiler bu işin karşısında yer almalıdır.  Hatta iktidardaki Ak Parti bile! Aksi halde kısa bir süre sonra musluktan gelen suyu içme lüksümüz anılarda kalır. Malatya Valiliği verilen bu lisansların iptali için derhal konuya müdahil olmalıdır. Bu konuda gerekli izni verenler ve ÇED hazırlayan hakkında bekletilmeksizin soruşturmaların açılması lazım. Eski Valilerimizden Ulvi Saran, içme suyuna zarar gelir korkusuyla bir taş ocağı işletmesi ile bütün gücüyle mücadele etmiş ve sonuçtan Malatya kazançlı olmuştu. Malatya Valisi Ali Kaban'dan da bu konuya el atıp, bir an önce bu yanlışı bertaraf etmesini bekliyoruz.

 

Sözün özü Malatya'nın gidişatı hiç iyi değil. Yarın Reis buraya geliyor. Reis ne yapacak bu şehre nasıl bir neşter vuracak bekleyip göreceğiz. Durumumuz vahim ve biz artık değişiklik istiyoruz.

 

Selametle…

Adem İnsanoğlu

 

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!