Akşam Namazında İmama İlk Teşehhüdde Yetişen Ne Yapar?

Akşam namazında imama ilk teşehhüde yetişen kişi, namazını nasıl tamamlamalı? Dört mezhebin içtihatları arasında kaybolmadan, fıkhî geçerliliği ve itmi’nanı sağlayacak en selametli yol hangisidir?
Geçtiğimiz akşam cemaatle namazdaydım. Biraz geç kaldım. Akşam namazının ikinci rekâtıydı. Teşehhüdde, yani oturuşa yeni geçmişti imam. Sessizce katıldım. Birlikte üçüncü rekâtı kıldık. Selam verildi. Ben kalktım, kalan iki rekâtımı tamamladım. Namazı bitirdim, dua ettim.
Tam o sırada, iyi niyetli biri yaklaştı:
“Her bir rekâta bir teşehhüd düşer,” dedi. “Siz ise yalnızca iki defa oturdunuz, üç olması gerekirdi.”
O an durup düşündüm. Zira Hanefî mezhebine göre bu söz doğruydu. Fakat mesele sadece bir mezhebin hükmüyle sınırlı değildi. Çünkü ben o namazı Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre kılmış sayılıyordum. Yani namazım geçerliydi.
Ancak bu gibi durumlarda şunu unutmamak gerek:
Dini yaşarken ruhsatla oynamak değil, azimetle yürümek esastır.
Yani “hangi mezhebe göre kurtarıyorsa ona uyarım” gibi bir keyfiyet değil; her dört mezhebin içinden en sağlam olanla amel etmek, ama bilmek gerekir ki eğer bir fiil bu dört mezhepten birine uygunsa, o amel fıkhen geçerlidir.
Bu örnek özelinde:
•Hanefî’ye göre her teşehhüdde oturmak gerekir.
•Şâfiî ve Mâlikî’ye göre ise, bu durumda iki oturuş yeterlidir.
•Dolayısıyla üç kez teşehhüde oturmam gerekmedi, ama otursaydım daha ihtiyatlı olurdu.
Dört Mezhebe Göre Geçerliyse, O Amel Geçerlidir
Bugün pek çok insan, ya bir mezhebe sıkı sıkıya bağlı olduğunu zanneder ama hükümlerini bilmez…
Ya da “hangisi kolayına gelirse” anlayışıyla dinin ciddiyetini zedeler.
Halbuki sahih bir amel için aranan temel ölçü şudur:
“Yeter ki dört hak mezhepten birine uygun olsun.”
Ama her defasında azimetle yaşayıp, ruhsatla avunmamak gerekir.
Lakaytlığa Değil, Bilince Sebep Olmalı
Beni uyaran kardeşimin maksadı güzeldi. Uyarısı da doğruydu.
Ancak mesele sadece bir hatayı göstermek değil, o hatanın fıkhî kıymetini ve mezhepler arası geçerliliğini de bilmeyi gerektirir. Aksi takdirde, dini meselelerde gereksiz kuşku ve lakaytlık arasında gidip gelen bir zihin ortaya çıkar.
Ve işte bu yüzden, din ilmi yalnız hüküm öğrenmek değil,
hükmün nerede geçerli olduğunu bilmeyi de gerektirir.
Selam ve hürmetle.
Murat Çetin
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 3 Balkabağı Tatlısı Tarifi: Cheesecake, Mücver ve Tahinli Kek
- Malatya’da Elektrik Alarmı: 28 Ağustos’ta 5 İlçede Onlarca Mahalle Karanlığa Görecek
- Malatya’da Perşembe Sıcaklık Alarmı: Termometre 36 Dereceyi Görecek
- Yeni Malatyaspor’da Fırtına: Karadağ, Savcılık Dosyasını Hatırlatıp Kongre Duyurdu
- Malatya Namaz Vakitleri 28 Ağustos 2025 İmsak Kaçta Akşam Ezanı Saat Kaçta Okunacak
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.